41. Fussilet Suresi / 22.ayet

Vaktiyle siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin sizin aleyhinizde şahitlik edeceğine inanmadığınız için sakınmıyordunuz. Üstelik Allah’ın, sizin yapıp ettiklerinizin çoğunu bilmediğini zannediyordunuz.

Bknz: (11/5)(43/80)

Mustafa Çavdar Meali

Fussilet 22 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin, aleyhinizde tanıklık edeceklerini ummuyor, onlardan hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz ve hatta sanıyordunuz ki yaptıklarınızın çoğunu Allah bile, şüphe yok ki bilmez.

(Fussilet 22)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Siz (uyarıldığınız halde) ; işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz kendi aleyhinize şahitlik eder diye (hiç) sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini (ve sizi hesaba çekmeyeceğini) sanıyordunuz” (denilecektir.)

(Fussilet 22)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve siz günahları işlerken kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinizde şahitlik edeceklerini ümit etmiyor, onlardan hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz ve hatta sanıyordunuz ki, yaptıklarınızın pek çoğunu Allah bile bilmez.

(Fussilet 22)

Adem Uğur Meali:

Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Ahmet Hulusi Meali:

Sem'inizin (işitme azanızın), basarlarınızın (görme azalarınızın) ve bedenlerinizin aleyhinize şahitlik yapmasını ummadığınızdan (keyfinize göre yaşadınız)... Yaptıklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmediğini zannediyordunuz!

(Fussilet 22)

Ahmet Tekin Meali:

Siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, tenlerinizin, tenasül organlarınızın, aleyhinize şâhitlik edeceğini hesaba katarak gizlenme ihtiyacı duymadınız. Sorumluluğunuzu gerektirecek birçok amelinizi de Allah'ın bilmeyeceğini zannettiniz.

(Fussilet 22)

Ahmet Varol Meali

Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğini (düşünüp onlardan) sakınmıyordunuz. Aksine yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Ali Bulaç Meali:

"Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz."

(Fussilet 22)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kulaklarınız, gözleriniz ve derileriniz aleyhinize şahidlik eder diye sakınmamıştınız ve muhakkak zannetmiştiniz ki, Allah, yaptıklarınızdan bir çoğunu bilmez.

(Fussilet 22)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin kendinize karşı tanıklık edecek olmasından çekinmediniz. Üstelik yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sandınız!"

(Fussilet 22)

Ali Ünal Meali:

Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinde şahitlik yapacağını düşünmüyor ve bunlarla işlediğiniz günahları gizleme gereği bile duymuyordunuz. Ayrıca, yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden gizlenmiyordunuz. Üstelik yaptıklarınızın çoğunu Allah bilmez sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınıyordunuz. Yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Bekir Sadak Meali:

Siz, gozleriniz, kulaklariniz ve derilerinizin aleyhinize sahidlik edeceginden korkarak kotu is islemekten cekinmiyordunuz. Hayir; Allah'in, yaptiklarinizin cogunu bilmedigini saniyordunuz.

(Fussilet 22)

Besim Atalay Meali:

Kulaklarınızın, derilerinizin, gözlerinizin size karşı, tanıklık etmesinden sakınmıyordunuz, yaptığınız işlerin birçokların, Allah bilmez sanırdınız

(Fussilet 22)

Celal Yıldırım Meali:

Siz, kulağınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şâhidlik ederler diye hiç de sakınıp gizlenmiyordunuz. Bilâkis yaptıklarınızın çoğunu Allah bilmez sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz.” *

(Fussilet 22)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Siz, gözleriniz, kulaklarınız ve derilerinizin aleyhinize şahidlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz. Hayır; Allah'ın, yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lakin, yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz."

(Fussilet 22)

Diyanet Vakfı Meali:

Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Edip Yüksel Meali:

Ne işitme ve görme organlarınızın, ne de derilerinizin aleyhinizdeki tanıklığını gizlemeye gücünüz yetmez. Buna rağmen siz yaptıklarınızın çoğunu ALLAH'ın bilemiyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Elmalılı Orjinal Meali:

Evvel kulaklarınız ve gözleriniz ve derileriniz aleyhinize şahadet eder diye sakınmaz idiniz ve lakin zannetmiş idiniz ki Allah yaptıklarınızdan bir çoğunu bilmez

(Fussilet 22)

Elmalılı Yeni Meali:

İlkin kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğinden sakınmazdınız, fakat Allah 'ın yaptıklarınızdan birçoğunu bilmeyeceğini zannetmiştiniz.

(Fussilet 22)

Erhan Aktaş Meali:

İşitme ve görme duyunuz ve bedeniniz aleyhinize tanıklık eder diye sakınmıyordunuz. Yapmakta olduğunuz birçok şeyi Allah'ın bilmediğini zannediyordunuz.

(Fussilet 22)

Gültekin Onan Meali:

"Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Tanrı'nın bilmeyeceğini sanıyordunuz."

(Fussilet 22)

Hakkı Yılmaz Meali:

(21-23) Ve onlar kendi derilerine, “Niye aleyhimize şâhitlik ettiniz?” dediler. Onlar dediler ki. “Her şeyi konuşturan Allah, bizi konuşturdu ve sizi ilk defa O oluşturdu ve O'na döndürülmektesiniz. Siz, işitme, görme duyularınız ve derileriniz aleyhinize şâhitlik eder diye gizlenmiyordunuz. Velâkin yapmakta olduklarınızdan birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğine inandınız. İşte sizin bu inancınız; Rabbiniz hakkında beslediğiniz inancınız, sizi bir yıkıma uğrattı, böylelikle zarara, kayba uğrayıp acı çekenlerden oldunuz.”

(Fussilet 22)

Harun Yıldırım Meali:

Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Hasan Basri Çantay:

"Siz, ne kulaklarınız, ne gözleriniz, ne de derileriniz kendi aleyhinize şahidlik eder diye (düşünüb) sakınmadınız. Bil'akis Allah yapmakda olduklarınızın bir çoğunu bilmez sandınız".

(Fussilet 22)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Hâlbuki siz, günah işlerken) ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şâhidlik etmesinden sakınıyordunuz;(1) fakat zannetmiştiniz ki, gerçekten Allah yapmakta olduklarınızın birçoğunu bilmiyor!*

(Fussilet 22)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşitmenizin bakışlarınızın ve ciltlerinizin size karşı şahitlik etmesinden gizlenmekte değildiniz; fakat eylemlerinizin çoğunu Allah'ın bilmediğini düşündünüz.¹

(Fussilet 22)

Hüseyin Atay Meali:

Gözleriniz, kulaklarınız ve derilerinizin aleyhinize tanıklık edeceğinden çekinmiyordunuz. Hayır! Allah'ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

İbni Kesir Meali:

Gözleriniz, kulaklarınız ve derileriniz aleyhinize şahidlik eder diye sakınmadınız. Aksine yapmakta olduklarınızın bir çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin o gün sizin aleyhinizde şahitlik yapmasına engel olamazsınız (saklayamazsınız). Ancak siz, Allah'ın yaptıklarınızın pek çoğunu bilmediğini zannediyordunuz.

(Fussilet 22)

İskender Ali Mihr Meali:

Kulaklarınızın, gözlerinizin ve cildinizin (uzuvlarınızın) sizin aleyhinize şahitlik etmesinden (edeceğinden) sakınmıyordunuz. Ve lâkin yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmediğini zannediyordunuz.

(Fussilet 22)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sizler bir gün gelir, kulaklarınız, gözleriniz, derileriniz size karşı tanıklık eder diye hiç çekinmediniz! Çünkü sizler işlediklerinizin birçoğunu Allah bilmez sandınız.

(Fussilet 22)

Kadri Çelik Meali:

“Siz işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinizde şahitlik eder diye sakınıp korunmuyordunuz. Aksine, yapmakta olduklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.”

(Fussilet 22)

Mahmut Kısa Meali:

“Oysa siz dünyada zulüm ve haksızlık peşinde koşarken, kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin bir gün size karşı şâhitlik edeceğinden korkup da günahlardan sakınmıyordunuz. Üstelik, yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini ve sizi hiçbir zaman hesaba çekmeyeceğini sanıyordunuz.”

(Fussilet 22)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşte siz, işitme, görme ve dokunma duyularınız aleyhinize şahitlik edeceğini hiç ummuyor, Lüzum görüp hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz. Hatta sanıyordunuz ki; Allah da bilmeyecektir.

(Fussilet 22)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “Siz (dünyada iken) kulaklarınız, gözleriniz ve derilerinizin aleyhinizde şâhitlik edeceğinden sakınmıyordunuz. Üstelik yaptıklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.”

(Fussilet 22)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin size karşı şahitlik etmelerinden sakınmazdınız. Bilakis Allah’ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini zannederdiniz.
(Çağımızın bilim adamları, insanın iç ve dış şekli ve kişilik özelliklerinin cilt hücrelerinde korunmuş olduğunu kesin olarak ispat etmişlerdir. Milyonlarca yıl önce ölmüş bir canlıya ait bazı deri parçaları, yani ona ait hücreler korunmuş olduğu takdirde, onlardan bir teki ile bile aynen kendisine benzer bir canlının üretilmesi mümkündür. Genetik Mühendisliği ile günümüzde koyun gibi bazı hayvanların kopyalanması, Kur’an-ı Kerim’de yer alan bu beyanatın bir delilidir.)

(Fussilet 22)

Muhammed Esed Meali:

Ve kulaklarınız, gözleriniz yahut deriniz size karşı tanıklık yapmasın diye (günahlarınızı) gizlemeye çalışanlardan olmadınız, üstelik, Allah'ın yaptıklarınız hakkında fazla bir şey bilmediğini sandınız.

(Fussilet 22)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ne var ki, siz daha önce ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin tanıklığından çekinmiyor, Allah'ın da yaptıklarınızdan birçoğunu bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Mustafa Çavdar Meali:

Vaktiyle siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin sizin aleyhinizde şahitlik edeceğine inanmadığınız için sakınmıyordunuz. Üstelik Allah’ın, sizin yapıp ettiklerinizin çoğunu bilmediğini zannediyordunuz.

Bknz: (11/5) - (43/80)

(Fussilet 22)

Mustafa Çevik Meali:

19-23 Kıyamet Günü Allah’ın davetine karşı çıkıp O’na başkaldıran Allah düşmanlarının hepsi, bir araya getirilip ateşe sürülecekler. Cehennemin önüne getirildiklerinde onların kulakları, gözleri, derileri yapıp ettikleri ile ilgili haklarında şahitlik edecekler. Onlar da derilerine, “Niçin aleyhimize şahitlik ediyorsunuz?” diye soracaklar. Derileri de onlara, “Her şeyi konuşturan Allah bugün bize de konuşma yeteneği vererek konuşturdu. Sizi yoktan var edip yaratan O’dur. O’nun her şeye gücü yeter, şimdi siz de hesap vermek üzere O’na döndürüldünüz. Hâlbuki dünya hayatınızda yaptıklarınıza âhirette kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin şahitlik edeceği bildirilerek uyarılmıştınız fakat inanmayıp Allah’a şirk koşmaktan vazgeçmediniz. Üstelik Allah yapıp ettiklerimizin hepsini nasıl bilecek?” diyordunuz. “Rabbiniz hakkındaki yanlış düşünceleriniz sizleri bu kötü duruma düşürdü ve hüsrana uğrayanlardan oldunuz.”

(Fussilet 22)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir zamanlar siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin size karşı şahitlik yapmasından sakınmazdınız; üstelik Allah'ın yaptıklarınız hakkında fazla bir şey bilmediği zannına kapılırdınız.

(Fussilet 22)

Osman Okur Meali:

“Siz (günahları işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz.”

(Fussilet 22)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve sizin aleyhinize ne kulaklarınızın ve ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin şehâdet etmesinden saklanır olmadınız. Velâkin zannetmiş idiniz ki, şüphe yok Allah, sizin yaptıklarınızdan birçoğunu bilmez.

(Fussilet 22)

Ömer Öngüt Meali:

Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şâhitlik edeceğinden korkarak kötü iş işlemekten çekinmiyordunuz. Hayır! Allah'ın yaptıklarınızın çoğunu bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Ömer Sevinçgül Meali:

Siz, gözleriniz, kulaklarınız, derileriniz aleyhinize tanıklık eder diye düşünüp de günahlardan sakınmazdınız. Yaptıklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Sadık Türkmen Meali:

Siz, ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınıp gizlenmiyordunuz. Aksine kapalı yerlerde işlediğiniz suçları bilemeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Seyyid Kutub Meali:

Siz kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Suat Yıldırım Meali:

Siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin, aleyhinizde şahitlik edecekleri bir günün geleceğine inanmıyor ve ondan sakınmıyordunuz, ayrıca siz, yaptıklarınızın çoğunu, Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Süleyman Ateş Meali:

"Siz (günah işlerken) kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahidlik etmesinden gizlenmiyordunuz, yaptıklarınızın çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz."

(Fussilet 22)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinizde şahitlik etmesine karşı önlem almıyordunuz. Sanıyordunuz ki Allah, yaptıklarınızın bir çoğunu bilmez.

(Fussilet 22)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin aleyhinize şahitlik yapmasından çekinmeyip günah işlediniz; Allah'ın, yaptıklarınızın çoğunu bilemeyeceğini sandınız."

(Fussilet 22)

Şaban Piriş Meali:

-Siz, kulaklarınızın, gözlerinizin, derilerinizin kendi aleyhinizde şahitlik etmesini beklemiyordunuz. Oysa Allah'ın, sizin yaptığınız şeylerin çoğunu bilmediğini zannediyordunuz.

(Fussilet 22)

Talat Koçyiğit Meali:

"Siz, kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin sizin aleyhinize şâhidlik etmelerinden çekinmemiştiniz. Fakat zannediyordunuz ki Allah, sizin yaptıklarınızın çoğunu bilmez".

(Fussilet 22)

Tefhimul Kuran Meali:

«Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinizde şahitlik eder diye sakınıp korunmuyordunuz. Aksine, yapmakta olduklarınızın birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.»

(Fussilet 22)

Ümit Şimşek Meali:

Oysa siz daha önce ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin tanıklığından çekinmiyor, Allah'ı ise yaptıklarınızdan birçoğunu bilmez sanıyordunuz.

(Fussilet 22)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Siz, işitme gücünüzün, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinize yapacağı tanıklıktan gizlenmiyordunuz. Tam aksine siz, yaptıklarınızdan birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.

(Fussilet 22)