22. Hac Suresi / 48.ayet

Halkı çığırından çıkmış nice ülkeler var ki, ben, onlara önce mühlet verdim, sonra da onları kıskıvrak yakaladım. Önünde sonunda dönüş banadır.

Bknz: (16/61)(18/58)(29/53)»(29/54)(35/37)(35/45)(42/14)

Mustafa Çavdar Meali

Hac 48 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve nice şehir var ki halkı zalim olduğundan mühlet verdik onlara da sonra helak ediverdim ve dönüp gelecekleri yer de benim tapımdır.

(Hac 48)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Tarihe ibretle bakın) Nice ülke (halkı) var ki, zulmettikleri halde onlara bir (zaman) mühlet verdim. Sonra onları yakaladım (ve cezalarını kestim. Elbette ve her halde) dönüş ancak Bana’dır.

(Hac 48)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve nice şehir halkı var ki, yaratılış gayesine aykırı hareket ettikleri için onlara, bir süre için fırsat vermiştim. Ama zamanı gelince, onları kıskıvrak yakalayıverdim, dönüş ancak banadır.

(Hac 48)

Adem Uğur Meali:

Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Ahmet Hulusi Meali:

Zalim oldukları için, kendilerine mühlet verdiğim nice şehir vardı... Hepsini yakaladım... Dönüş sadece banadır!

(Hac 48)

Ahmet Tekin Meali:

Baskı zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engellerlerken, kendilerine mühlet verdiğim nice memleketi, sonunda cezalandırdım. Sonuçta hepiniz benim huzuruma gelip bir daha hesap vereceksiniz.

(Hac 48)

Ahmet Varol Meali

Nice kentlere zalim oldukları halde süre tanıdım sonra yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.

(Hac 48)

Ali Bulaç Meali:

Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken Ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.

(Hac 48)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Zulmedib dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, ben onları azabımla yakalayıvermiştim. Sonunda muhakkak dönüş banadır.

(Hac 48)

Ali Rıza Sefa Meali:

Haksızlık yapmalarına karşın süre verdiğim, sonra da onları yakaladığım nice kentler vardır. Çünkü dönüş, Bana olacaktır.

(Hac 48)

Ali Ünal Meali:

(Onlar, azabın gelmesinde acele etmesinler.) Halkı büsbütün zalim nice memleket vardı ki, Ben onlara süre tanıdım ve sonra da (kendilerine yapılan onca ikaza aldırmayıp, inkârla birlikte zulümlerinde ısrar edince) kendilerini yakalayıverdim. Zaten Banadır nihaî varış.

(Hac 48)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Zulmettikleri halde kendilerine mühlet verdiğimiz nice şehirler vardı. Sonra onları yakalayıverdik. Ve her şeyin varışı Bizedir. (Hiçbir şey Biz’den kurtulamaz.)

(Hac 48)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Zulmedip dururlarken, kendilerine süre tanıdığım nice ülkeler vardır. Sonunda onları yakalayıp yok ettim. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Bekir Sadak Meali:

Nice kasabalara, haksiz olduklari halde, mehil vermistim; sonunda onlari yakalayiverdim. Donus ancak Bana'dir. *

(Hac 48)

Besim Atalay Meali:

Zalim olan, nice nice kentlere zaman verip, sonra onu yakaladık, döney dahi banadır

(Hac 48)

Celal Yıldırım Meali:

Nice kasabalar zâlim oldukları halde onlara mühlet vermişizdir; sonra (sırası ve vakti gelince) onları yakalayıverdim. Dönüş ise ancak banadır.

(Hac 48)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde (onlara iman etmeleri için) mühlet verdim ve sonra onları kıskıvrak yakaladım. (Herkes bilsin ki) Son dönüş banadır.

(Hac 48)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Nice kasabalara, haksız oldukları halde, mehil vermiştim; sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş ancak Bana'dır.*

(Hac 48)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Zalim oldukları halde, mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım nice memleket halkları vardır. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Diyanet Vakfı Meali:

Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Edip Yüksel Meali:

Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde süre tanıdım ve sonra onları hesaba çektim; son dönüş Banadır.

(Hac 48)

Elmalılı Orjinal Meali:

Zulm etmektelerken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket vardı ki ben onu tutmuş alıvermiştim, bütün inkılab nihayet banadır

(Hac 48)

Elmalılı Yeni Meali:

Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket (halkı) vardı ki, Ben onu tutmuş alıvermişimdir. Bütün dönüş (ler) sonunda Banadır.

(Hac 48)

Erhan Aktaş Meali:

Zulmedip duran nice kentler vardı ki onlara süre vermiştim. Sonra onları yakaladım. Ve dönüş Bana'dır.

(Hac 48)

Gültekin Onan Meali:

Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.

(Hac 48)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve şirk koşmak sûretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yapıp duran nice kentler; Ben, kendilerine süre tanıdım, sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş, sadece Bana'dır.

(Hac 48)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Halkı zalim olmasına rağmen mühlet verdiğim, sonra da (azapla) yakalayıverdiğim nice belde vardır. Dönüş yalnızca banadır.

(Hac 48)

Harun Yıldırım Meali:

Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Hasan Basri Çantay:

(Halkı sizin gibi) zulümde devam edib dururken kendisine mühlet verdiğim nice memleket vardır ki ben onları nihayet (azabımla) yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.

(Hac 48)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet verdim, sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır!(2)*

(Hac 48)

Hubeyb Öndeş Meali: /

kendisi zalim iken kendisine mühlet verdiğim kaç kent vardır... Sonra [o kentleri] yakaladım, dönüş sadece banadır.

(Hac 48)

Hüseyin Atay Meali:

Nice kentlere, haksızlık yaptıkları halde, süre vermiştim, sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş ancak Bana’dır.

(Hac 48)

İbni Kesir Meali:

Nice kasabalar var ki; zalim oldukları halde onlara mühlet vermiştim. Sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş yalnız Banadır.

(Hac 48)

İlyas Yorulmaz Meali:

Halkı zulüm etmeyi alışkanlık edinmiş nice şehirlere mühlet verdim, sonra onları yakaladım. Dönüş banadır.

(Hac 48)

İskender Ali Mihr Meali:

(Halkı) zalim olan nice ülkeler gibi, ona mühlet verdim. Sonra onu aldım (yakaladım). Ve dönüş, Banadır.

(Hac 48)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Kıyıcılık ededuran nice illere önce önel verdim. Sonra onları çarptım. Sonunda dönüş ancak Banadır.

(Hac 48)

Kadri Çelik Meali:

Nice ülkeler vardır ki (halkı) zulmedici olduğu halde ben ona bir süre tanıdım, sonra da kıskıvrak yakalayıverdim ve dönüş yalnızca banadır.

(Hac 48)

Mahmut Kısa Meali:

Nice ülkeler var ki, zulüm ve haksızlık yaptıkları hâlde, onları hemen helâk etmedim; aksine, akıllarını başlarına almaları için kendilerine bir süreliğine fırsat verdim fakat günü gelince de, korkunç bir azapla onları yakalayıverdim! Eninde sonunda, dönüş Banadır!

(Hac 48)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Cefa çektirip halkına zulmeden nice ülkeler vardır ki; onları, aykırı hareketlerinden dönerler, Hakkı bulur diye mühlet tanıdım. Sonra kıskıvrak yakalayıverdim. Dönüş ancak Banadır.

(Hac 48)

Mehmet Türk Meali:

Ben, zâlim olan nice ülkelere (önce) bir süre tanıdım sonra da helâk ettim. (Şunu iyi bilin ki) dönüş, ancak Bana’dır.

(Hac 48)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ben, birçok yerleşimlere zulmederlerken mühlet verdim. Sonra (da) onları yakaladım. Dönüş (zaten) Bana’dır.

(Hac 48)

Muhammed Esed Meali:

Ve onmaz zulüm ve haksızlıklara dalıp gitmiş nice toplumlara bir süre için fırsat vermiştim! Ama günü gelince onları kıskıvrak yakalayıverdim: çünkü bütün yolculukların sonu Banadır!

(Hac 48)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Nice kentlere, zalim oldukları halde süre tanıdım ve sonra onları yakalayıverdim. Dönüş yalnızca banadır.

(Hac 48)

Mustafa Çavdar Meali:

Halkı çığırından çıkmış nice ülkeler var ki, ben, onlara önce mühlet verdim, sonra da onları kıskıvrak yakaladım. Önünde sonunda dönüş banadır.

Bknz: (16/61) - (18/58) - (29/53)»(29/54) - (35/37) - (35/45) - (42/14)

(Hac 48)

Mustafa Çevik Meali:

Halkı Allah’ın daveti olan hayat nizamı ile yaşamayı reddeden nice şehirler vardı ki, onlara doğru yola dönmeleri için mühlet verdim, zamanları dolunca da müşrik ve kâfirlikte direnenleri kıskıvrak yakalayıp azabımla cezalandırdım. Herkesin sonunda mutlaka huzurumuzda toplanıp tercih ettiği hayat tarzından dolayı hesaba çekileceğini aklınızdan çıkarmayın.

(Hac 48)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve Ben, zulme gömülüp gitmiş nice toplumlara (önce) süre tanımış, sonra enselemişimdir: nihayet dönüş Banadır.

(Hac 48)

Osman Okur Meali:

Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde (onlara iman etmeleri için) mühlet verdim ve sonra onları kıskıvrak yakaladım. (Herkes bilsin ki) Son dönüş ancak Banadır.

(Hac 48)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve nice belde vardır ki, o zalim olduğu halde ona mühlet verdim. Sonra da onu yakaladım. Ve bütün dönüş de Bana'dır.

(Hac 48)

Ömer Öngüt Meali:

Nice memleket var ki, zulümlerine devam ederlerken mühlet verdim, sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Ömer Sevinçgül Meali:

Nice toplumların azabını, zalim olmalarına rağmen erteledim. Günü gelince, onları kıskıvrak yakaladım! Dönüş yalnız banadır!

(Hac 48)

Sadık Türkmen Meali:

Zalim oldukları halde mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım, nice memleket halkları vardır. Dönüş yalnız Benim huzurumadır.

(Hac 48)

Seyyid Kutub Meali:

Halkı zalim olan nice kente önce mühlet tanıdım, sonra yakasına yapıştım. Sonunda bana dönülecektir.

(Hac 48)

Suat Yıldırım Meali:

Zulümde aşırı giden nice memleket vardı ki Ben onlara önce mühlet verip sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim! Herkesin dönüşü ancak Banadır.

(Hac 48)

Süleyman Ateş Meali:

Nice kent var ki zulmederken ona biraz süre vermişim, sonra onu yakalamışımdır. Sonunda dönüş ancak banadır.

(Hac 48)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yanlışlar içinde oldukları halde nice kentlere, önce süre tanıdım sonra da onları kıskıvrak yakaladım. Dönüş banadır.

(Hac 48)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Zulmettikleri halde nice topluma süre verdim, ama günü gelince şiddetle cezalandırdım. Çünkü sonunda herkes Bana dönecektir.

(Hac 48)

Şaban Piriş Meali:

Nice ülkeler vardır ki, zalim olmalarına rağmen ben, onlara süre tanıdım. Sonra da onları aldım. Dönüş banadır.

(Hac 48)

Talat Koçyiğit Meali:

Nice kasabalar vardır ki, zâlim oldukları halde, onlara mühlet vermişimdir. Sonra da onları yakalamışımdır. Sonunda dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)

Tefhimul Kuran Meali:

Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.

(Hac 48)

Ümit Şimşek Meali:

Nice zalim beldeler vardı ki, Ben onlara süre tanıdım, sonra da yakalayıverdim. Sonunda herkesin dönüşü Banadır.

(Hac 48)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nice kent/medeniyet var ki, zulme saptığı halde, ona süre tanıdım. Ama sonra kendisini yakalayıverdim. Dönüş yalnız banadır.

(Hac 48)