11. Hud Suresi / 101.ayet

Biz onlara haksızlık etmedik fakat onlar kendi kendilerine zulmedip yazık ettiler. Rabbinin azap hükmü gelince de Allah ile aralarına koyup dua ile yalvarıp yakardıkları ilahlarının onların hüsranlarını artırmaktan başka onlara hiçbir faydası olmadı.

Bknz: (3/117)(10/44)(18/49)

Mustafa Çavdar Meali

Hud 101 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Biz zulmetmedik onlara, fakat onlar, kendi kendilerine zulmettiler; Rabbinin emri gelince, Allah'ı bırakıp da kulluk ettikleri tanrıları, onlara hiçbir fayda veremedi ve ziyanlarını arttırmaktan başka bir şey yapamadı.

(Hud 101)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler. Böylece Rabbinin (ceza ve intikam) emri geldiği zaman, Allah'ı bırakıp da taptıkları ilahları, onlara hiçbir şey sağlayamadı, (putları ve tağutları) 'helak ve kayıplarını' artırmaktan başka bir işe yaramadı (ve artık iş işten geçmişti).

(Hud 101)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz onlara haksızlık etmedik, fakat onlar kendilerine yazık ettiler, yaratılış gayeleri dışına çıktılar. Rabbinin buyruğu gelince; Allah'ı bırakıpta taptıkları tanrılar onlara silinip yok olma ve zararlarını artırmaktan başka bir yarar sağlamadı.

(Hud 101)

Adem Uğur Meali:

Onlara biz zulmetmedik; fakat, onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendi nefslerine zulmettiler! Rabbinin hükmü açığa çıktığında, Allah dununda tapındıkları tanrılar kendilerine hiçbir fayda sağlamadı! (Tanrı anlayışları) onların helak olmasından başka bir sonuç doğurmadı.

(Hud 101)

Ahmet Tekin Meali:

Biz onlara zulmetmedik. Onlar kendilerine yazık ettiler, birbirlerine zulmettiler. Rabbinin planı icra edilirken Allah'ı bırakıp, kulu durumundakilerden, taptıkları, yalvardıkları tanrıları hiçbir şekilde kendilerine fayda sağlamadı. Onların helâk ve hüsranlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Ahmet Varol Meali

Biz onlara zulmetmedik ama onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri gelince onların Allah'tan başka tapmakta oldukları ilahları kendilerine bir şey sağlayamadı; kayıplarını artırmaktan başka bir yararları olmadı.

(Hud 101)

Ali Bulaç Meali:

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler. Böylece Rabbinin emri geldiği zaman, Allah'ı bırakıp da taptıkları ilahları, onlara hiç bir şey sağlayamadı, 'helak ve kayıplarını' arttırmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz,onlara zulüm yapmadık, fakat onlar (küfre varmakla) kendilerine zulmettiler. Allah'dan başka taptıkları tanrıları, (Ey Rasûlüm) Rabbinin emri geldiği zaman, kendilerine hiç bir fayda vermedi ve zararlarını artırmaktan başka bir şey yapmadı.

(Hud 101)

Ali Rıza Sefa Meali:

Biz, onlara haksızlık etmedik. Tam tersine, onlar, kendilerine yazık ettiler. Efendinin buyruğu geldiği zaman, Allah'tan başka bir de ayrıca taptıkları tanrıları, onlara yarar sağlamadı. Üstelik yitiklerini çoğaltmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Ali Ünal Meali:

Biz onlara asla zulmetmedik, fakat onlar bizzat kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri gelince, Allah’ı bırakıp da taptıkları ve karşılarında durup dua ettikleri (sözde) ilâhlarının onlara hiç bir faydası dokunmadı; faydaları dokunmak şöyle dursun, kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman, Allah’ın dışında çağırdıkları o putları, onlara hiçbir fayda vermedi. Helak ve yıkımdan başka hiçbir katkıları olmadı.

(Hud 101)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlara biz zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp taptıkları tanrıları onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını arttırmaktan başka bir şeye de yaramadı.

(Hud 101)

Bekir Sadak Meali:

Onlara Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine yazik ettiler. Rabbinin buyrugu gelince, Allah'i birakip taptiklari tanrilar kendilerine bir fayda vermedi, kayiplarini artirmaktan baska bir seye yaramadi.

(Hud 101)

Besim Atalay Meali:

Biz onlara zulmetmedik, onlarsa zulmetti kendilerine, Allahı bırakarak taptıkları Tanrıları, en uzak bir fayda veremediler, Tanrının buyrumu geldi, onlar yok olmaktan başka bir şeye uğramadılar

(Hud 101)

Celal Yıldırım Meali:

Biz onlara zulmetmedik ; fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbin buyruğu gelince, onlara, Allah'ı bırakıp da taptıkları tanrılar bir yarar sağlamadı; zararlarını, silinip yok olmalarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlara biz zulmetmedik; fakat onlar (inat etmekle) kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da taptıkları ilahları onlara hiçbir şey sağlamadı ve onların zararlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlara Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine yazık ettiler. Rabbinin buyruğu gelince, Allah'ı bırakıp taptıkları tanrılar kendilerine bir fayda vermedi, kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri gelince, Allah'ı bırakıp da taptıkları ilahları kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. İlahları onların sadece ziyanlarını artırdı.

(Hud 101)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlara biz zulmetmedik; fakat, onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap)  emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Edip Yüksel Meali:

Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbin emri geldiği zaman, ALLAH'tan başka yalvardıkları tanrıları onları hiç bir şeyden kurtaramadı. Aslında, onların yalnızca ziyanlarını arttırdı.

(Hud 101)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz onlara zulmetmedik ve lakin kendilerine zulmettiler de Allahın berisinden taptıkları ma'budları, rabbımın emri geldiği vakıt kendilerine hiç bir faide vermedi ve hasarlarını artırmaktan başka hiç bir şey'e yaramadı

(Hud 101)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz, onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmettiler; Allah'tan başka taptıkları tanrıları, Rabbinin emri geldiği zaman kendilerine hiçbir yarar sağlamadı ve hasarlarını artırmaktan başka hiçbir işe yaramadı.

(Hud 101)

Erhan Aktaş Meali:

Biz onlara haksızlık yapmadık; onlar kendi kendilerine haksızlık yaptılar. Rabb'inin emri gelince, Allah'ı bırakıp da kulluk ettikleri ilahları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. Yalnızca kayıplarını artırdılar.

(Hud 101)

Gültekin Onan Meali:

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler. Böylece rabbinin buyruğu geldiği zaman, Tanrı'yı bırakıp da taptıkları tanrıları onlara hiç bir şey sağlayamadı, 'helak ve kayıplarını' arttırmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve onlara Biz haksızlık etmedik; fakat onlar kendilerine haksızlık ettiler, yanlış; kendi zararlarına iş yaptılar. Onun için Rabbinin emri geldiğinde, Allah'ın astlarından taptıkları tanrıları, onlara hiçbir şey sağlamadı ve onlara ziyandan başka bir şey arttırmadılar.

(Hud 101)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz, onlara zulmetmemiştik; fakat onlar, kendilerine zulmetmekteydiler. Rabbinin (helaka dair) emri geldiğinde, Allah’ı bırakıp da dua ettikleri ilahlarının onlara hiçbir faydası olmamıştı. (Evet,) onlara yıkım ve hasardan başka bir katkıları olmamıştı.

(Hud 101)

Harun Yıldırım Meali:

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler. Böylece Rabbinin emri gelince, Allah’ı bırakıp da dua ettikleri ilahları, onlara hiç bir şey sağlamadı. Helak ve kayıplarını artırmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Hasan Basri Çantay:

Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi nefislerine zulmetdiler. Binaen'aleyh Allahı bırakıb tapdıkları (yalancı) Tanrılar, Rabbinin (azab) emri geldiği zaman, onlara hiç bir faide vermedi, ziyanlarını artırmakdan başka bir şey'e yaramadı.

(Hud 101)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki (biz) onlara (hak ettiklerinin dışında cezâ vererek) zulmetmedik, velâkin(onlar küfür ve isyanlarıyla) kendilerine zulmettiler; artık Rabbinin emri gelince, Allah'dan başka (kendisine) yalvarmakta oldukları ilâhları kendilerine hiçbir fayda vermedi. Onlara zarar vermekten başka bir şey de artırmadılar.

(Hud 101)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlara zulmetmedik; fakat onlar kendi benliklerine zulmettiler. RAB'binin emri gelince Allah'tan beride dua ettikleri Tanrıları hiçbir açıdan kendilerine yeterli gelmedi. Onlardaki sürekli helakten başkasını artırmadılar.

(Hud 101)

Hüseyin Atay Meali:

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmettiler. Allah’tan başka taptıkları tanrıları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. Rabbinin buyruğu gelince, tanrıları onların zararını artırmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

İbni Kesir Meali:

Onlara, Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbının emri gelince de Allah'ı bırakıp taptıkları ilahları kendilerine bir fayda vermedi. Kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz onlara haksızlık yapmadık, ama onlar zulmederek kendilerine haksızlık yaptılar. Allah dan başka dua ettikleri ilahları, başlarına gelen Rablerinin felaketinin hiç birinden onları kurtarmaya güçleri yetmedi. (Sahte ilahlara yalvarmaları) Yalnızca yok olmalarını artırdı.

(Hud 101)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Biz, onlara zulmetmedik. Ve lâkin onlar, kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman Allah’tan başka dua ettikleri ilâhlar, onlara bir fayda sağlamadı (vermedi). Ve onların helâklarını artırmaktan başka (bir şey) olmadı.

(Hud 101)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onlara kıymadık. Belki onlar kendi kendilerine kıydılar. Onun için Allah'ın buyruğu erişince onların Allah'ı bırakıp da taptıkları hiçbir işlerine yaramadı, yalnız onların kıyımını sağladı, okadar.

(Hud 101)

Kadri Çelik Meali:

Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin buyruğu gelince, Allah'ı bırakıp taptıkları ilahlar kendilerini müstağni kılmadı, yıkımlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Mahmut Kısa Meali:

Biz onlara zulmetmiş değiliz, fakat bile bile kötülüğü tercih ederek, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Ve Rabb’inin azap emri geldiğinde, Allah’ı bırakıp da yalvardıkları o hayal ürünü sahte tanrıları, onları Allah’ın gazâbından kurtaramadı, aksine, uğradıkları felâketi artırmaktan başka bir işe yaramadılar.

(Hud 101)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Doğrusu Biz haksızlık edip zulmetmedik onlara ama onlar kendilerine zulmettiler, Hak olan Rabbin emri gelince Allah'ı bırakıp taptıkları ilahları da fayda sağlayamadı. Üstelik onların ziyanlarını artırıp helaketlerini getirmekten başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Mehmet Türk Meali:

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin (helâk) emri gelince; Allah’ı bırakıp da taptıkları ilâhları onlara hiç bir fayda sağlayamadı, hatta belâya uğramalarını arttırmaktan başka bir işe de yaramadı.

(Hud 101)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz onlara zulmetmedik. Ancak onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri gelince, Allah’tan başka çağırdıkları tanrıları, kendilerine hiç yarar sağlamadı ve onları felâkete sürüklemek dışında, işlerine (de) yaramadı.

(Hud 101)

Muhammed Esed Meali:

Pek tabii, onlara Biz zulmetmedik; tersine onlar kendi kendilerine zulmettiler. Ve Rablerinin hükmü vaki olduğunda, Allah'ı bırakıp yalvarıp yakardıkları o (düzmece) tanrıları hiçbir işe yaramadı, yok olup gitmelerini hızlandırmaktan başka!

(Hud 101)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz onlara zulmetmedik; onlar kendilerine yazık ettiler. Rabbinin buyruğu geldiğinde, Allah'ın yanı sıra yalvardıkları ilahlarından hiçbir yarar görmediler; tersine, onlar ancak yıkımlarını artırdı.

(Hud 101)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz onlara haksızlık etmedik fakat onlar kendi kendilerine zulmedip yazık ettiler. Rabbinin azap hükmü gelince de Allah ile aralarına koyup dua ile yalvarıp yakardıkları ilahlarının onların hüsranlarını artırmaktan başka onlara hiçbir faydası olmadı.

Bknz: (3/117) - (10/44) - (18/49)

(Hud 101)

Mustafa Çevik Meali:

100-101 Ey Muhammed! Sana bildirdiğimiz bu kıssalardaki kavimlerden geriye kalan bir kısım kalıntılar hâlâ durduğu gibi, bir kısmı da yenilmiş ekin tarlası gibi yok olup gitti. Nankörlük edip başkaldırarak helak olmayı hak edenlere Biz zulmetmedik, onlar öğüt verilip uyarılmalarına rağmen, Allah’tan başka Rabler ve ilahlar edinmeye ve onlara uymaya inatla devam ettiler. Rab ve ilah edindiklerinin onlara hiçbir yararı olmadığı gibi hüsranlarını artırıp, başlarına azap gelmesine de sebep oldular.

(Hud 101)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ama onlara zulmeden Biz değildik, lakin onlar kendi kendilerine zulmettiler. Dahası Rablerinin helak emri geldiğinde, Allah dışında yalvarıp yakardıkları ilahları onların başından hiçbir şeyi savamadı; üstelik bunlar, kendi çöküşlerini hızlandırmaktan başka bir işe de yaramadı.

(Hud 101)

Osman Okur Meali:

Onlara biz zulmetmedik; fakat, onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azap) emri geldiğinde Allah' ile kendi aralarına koyarak (kutsayıp) yalvarıp medet umdukları ilahları, onlara hiçbir şey sağlamadı, ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Biz onlara zulmetmedik, velâkin onlar kendi nefislerine zulmettiler. Allah Te-âlâ'dan gayrı taptıkları tanrıları, Rabbin emri geldiği vakit onları hiçbir şeyden müstefid etmiş olmadı ve onlara hüsrândan başka bir şey arttırmış da olmadılar.

(Hud 101)

Ömer Öngüt Meali:

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri gelince, Allah'ı bırakıp taptıkları ilâhları kendilerine bir fayda vermedi, zararlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz onlara haksızlık etmedik. Onlar, kendi kendilerine kıydılar. Rabbinin emri gelince, Allah’ı bırakıp da yalvardıkları düzmece tanrıları kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. Sadece kayıplarını artırdı.

(Hud 101)

Sadık Türkmen Meali:

Biz onlara zulmetmedik. Fakat, kendi kendilerine zulmettiler. Allah’tan başka yalvarıp yakardıkları ilâhları/tanrıları da, onlardan hiçbir şeyi savamadı; Rabbinin emri geldiği zaman... (O sahte ilâhların/tanrıların) onlara, zararlarını artırmaktan başka bir katkısı da olmadı.

(Hud 101)

Seyyid Kutub Meali:

O şehirlerin halklarına biz zulmetmedik, tersine onlar kendilerine zalimlik ettiler. Allah'ın azaba ilişkin emri geldiğinde Allah dışında imdada çağırdıkları düzmece ilahları, hiçbir dertlerine deva olmadılar, yıkımlarını arttırmaktan başka hiçbir işlerine yaramadılar.

(Hud 101)

Suat Yıldırım Meali:

Biz onlara zulmetmedik, asıl onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri gelince Allah'tan başka taptıkları tanrılar kendilerine hiçbir fayda vermedi. Hatta onların ziyanlarını artırmaktan başka bir şeye yaramadı.

(Hud 101)

Süleyman Ateş Meali:

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı. Rabbinin emri geldiği zaman, Allah'tan başka yalvardıkları tanrıları, kendilerinden hiçbir şeyi savamadı ve onların ziyanlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı!

(Hud 101)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara biz yanlış yapmadık ama onlar yanlışı kendilerine yaptılar. Rabbinin emri gelince, Allah ile kendi aralarına koyarak yardım istedikleri ilahları hiçbir işe yaramadı. Onların katkıları, sadece çaresizliklerini artırmak oldu.

(Hud 101)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Biz onlara zulmetmedik, onlar kendilerine zulmettiler. Rablerinin hükmü gerçekleştiğinde, Allah'ın yanısıra yalvarıp yakardıkları ilahlar, onlara zarar vermekten başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Şaban Piriş Meali:

Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman Allah'ı bırakıp yalvardıkları ilahları onlara hiç bir fayda sağlamadı. Kayıplarını artırmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz onlara (yok olup gitsinler diye) zulmetmemişizdir; fakat onlar, kendilerine zulmetmişlerdir. Rabbının emri geldiği zaman, onların Allah'ı bırakıp da yalvardıkları kendi ilâhları da onlara hiçbir şekilde fayda sağlamamış ve onların helakini artırmaktan başka bir işe yaramamıştır.

(Hud 101)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmettiler. Böylece Rabbinin emri geldiği zaman, Allah'ı bırakıp da taptıkları ilahları, onlara hiç bir şey sağlayamadı, 'helak ve kayıplarını' arttırmaktan başka bir işe yaramadı.

(Hud 101)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onlara zulmetmedik; onlar kendilerine yazık ettiler. Rabbinin emri geldiğinde, Allah'ın yanı sıra yalvardıkları tanrılarından hiçbir fayda görmediler; tersine, onlar ancak hüsranlarını arttırdı.

(Hud 101)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlara biz zulmetmedik. Ama onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da yakardıkları ilahları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. İlahları onların sadece hasar ve hüsranlarını artırdı.

(Hud 101)