11. Hud Suresi / 20.ayet

İşte onlar, bu dünyada Allah’ın cezalandırmasından kurtulamayacaklar, ahirette ise Allah ile aralarına girip kendilerine yardım edecek evliyaları da olmayacaktır. Onlar kat be kat azaba çarptırılacaklar zira onlar hakikati duymaya katlanamıyorlardı ve gerçekleri de görmeye yanaşmıyorlardı.

Bknz: (13/34)(64/5)

Mustafa Çavdar Meali

Hud 20 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, ne yeryüzünde azaptan kaçıp kurtulabilirler, ne de Allah'tan başka bir yardımcıları vardır. Azapları da katkat arttırılır. Çünkü onların işitmeye tahammülleri yoktu, görmezlerdi de.

(Hud 20)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Katı İslam, ılımlı İslam gibi asılsız kavramlar uyduranlar var ya) Bunlar, yeryüzünde (Allah'ı) asla aciz bırakamayacak (ve zulüm saltanatlarını sürekli ayakta tutamayacaklardır) ve bunların Allah'tan başka velileri de bulunmayacaktır. Azap onlar için kat kat arttırılacaktır. (Çünkü) Bunlar (Hakkı) işitmeye tahammül edemiyorlardı ve gerçekleri de görmek istemiyorlardı (küfür ve kötülükte inatçı insanlardı).

(Hud 20)

Abdullah Parlıyan Meali:

Böyleleri, yeryüzünde yaptıkları yanlarına kalsa bile, Allah'ın ahiret hesabından yakalarını asla kurtaramayacaklar, kendilerini Allah'a karşı koruyacak bir dost da bulamayacaklar. Aslında onlar, ne hakkın sesini işitmeye güç yetirebilmişlerdi, ne de gerçekleri görebilmişlerdi. Bu yüzden onlara azap kat kat artırılacaktır.

(Hud 20)

Adem Uğur Meali:

Onlar yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak değillerdir; onların Allah'tan başka (yardım isteyecekleri) dostları da yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Çünkü onlar (gerçekleri) ne görebiliyorlar ne de kulak veriyorlardı.

(Hud 20)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar arzda aciz bırakıcılar olmadılar (Sünnetulah'ı geçersiz kılamazlar; herkes yaptığının sonucunu kesinlikle yaşayacaktır)... Onların Allah dununda velileri de yoktur... Onlara azap kat kat olur... (Zira onlar) algılayamadılar ve basiretleriyle değerlendiremediler.

(Hud 20)

Ahmet Tekin Meali:

İşte bunlar, yeryüzünde Allah'ı âciz bırakamazlar, koyduğu kanunların dışına çıkarak, yakayı kurtaramazlar. Onların Allah'ın dışında, kulları durumundakilerden yardım isteyecekleri dostları, koruyucuları da yoktur. Onların cezası katlandıkça katlanır. Onlar hakkı işitmeye tahammül edemiyorlar. Zaten hakikati görmüyorlar, anlamıyorlar.*

(Hud 20)

Ahmet Varol Meali

Onlar yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değillerdir. Onların Allah'tan başka dostları da yoktur. Azab onlar için kat kat artırılır. Çünkü onlar (hakkı) işitmeye güç yetiremezlerdi ve göremezlerdi de.

(Hud 20)

Ali Bulaç Meali:

Bunlar, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah'tan başka velileri yoktur. Azab onlar için kat kat arttırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de.

(Hud 20)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bunlar, Allah dünyada kendilerine azab etmek istediği zaman, onu âciz bırakacak değillerdir. Kendilerini azabdan kurtaracak, Allah'dan başka hiç bir yardımcıları da yoktur. Onlara kat kat azab edilir. Çünkü dünyada, hakkı işitmeğe tahammül etmezler ve gerçeği göremezlerdi.

(Hud 20)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yeryüzünde güçsüz bırakamazlar. Onlar için, Allah'tan başka bir de ayrıca edindikleri dostlar da yoktur. Ceza, katlanarak artırılır; duyamadılar ve göremediler.

(Hud 20)

Ali Ünal Meali:

Onlar, yeryüzünde Allah’ın hüküm ve iradesini icra etmesine asla mani olamazlar ve (işlerini görme ve korunma adına kendilerine pek çok ilâh uydurmuş da olsalar), Allah’tan başka kendilerini gözetip işlerini görecek hiçbir ilâh yoktur. (Hem kendileri sapıp Allah’a karşı geldikleri, hem de başkalarını saptırdıkları için Âhiret’te) azap onlar için katlanır. (Dünyada iken, Allah’ın kendilerine verdiği gerçeği işitme ve görme kabiliyetlerini yitirdiklerinden) artık ne işitebiliyorlardı, ne de görebiliyorlardı.

(Hud 20)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte bunlar, yeryüzünde Allah’ı aciz bırakamadılar. (Kaçıp kurtulamadılar.) Ve Allah’a karşı, onlara yardım edecek hiçbir dostları da olmadı. Onlar için azap katlanacaktır. Onlar (o Kur’anı) işitmeye tahammül edemediler ve göremediler.

(Hud 20)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İşte bunlar, Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamazlar. Onların Allah'tan başka yakın dostları da yoktur. Onlara azap kat kat olacaktır. Çünkü, onlar gerçekleri duymaya dayanamaz ve göremezlerdi.

(Hud 20)

Bekir Sadak Meali:

Bunlar yeryuzunde Allah'i aciz birakamazlar. Allah'dan baska kendilerini kurtaracak dostlari da yoktur. Azap onlara kat kat verilir; isitemezler ve goremezlerdi.

(Hud 20)

Besim Atalay Meali:

Onlar yeryüzünde, Allahı âciz kılamazlar, onlara Allahtan özge dost yoktur, cezaları kat kat olur, işitemez, göremezler de

(Hud 20)

Celal Yıldırım Meali:

Bunlar yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakıcı da değillerdir ve Allah' tan başka kendilerine dostluk elini uzatacak (kendilerine sahip çıkacak) kimseleri de yoktur. Onlara azâb kat kat olup katmerleşecek. Aslında onlar ne (hakk'ın sesini) işitmeye güc getirebilmişlerdi, ne de (gerçeği) görebilmişlerdi.

(Hud 20)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bunlar yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değillerdir (Allah'ın yapacaklarına engel olamayacaklardır) ve Allah' tan başka (kendilerini kurtarabilecek) dostları da yoktur. Onların azabı katlanacaktır. Çünkü onlar (İlahi hakikatleri) işitmeye tahammül edemez ve gerçeği görmezlerdi.*

(Hud 20)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunlar yeryüzünde Allah'ı aciz bırakamazlar. Allah'dan başka kendilerini kurtaracak dostları da yoktur. Azab onlara kat kat verilir; işitemezler ve göremezlerdi.

(Hud 20)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakabilecek değillerdir. Onların Allah'tan başka sığınabilecekleri bir yardımcıları da yoktur. Azap onlar için kat kat artırılacaktır. Çünkü onlar (gerçekleri) işitmeğe tahammül edemiyorlar, hem de görmüyorlardı.

(Hud 20)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar yeryüzünde (Allah'ı)  âciz bırakacak değillerdir; onların Allah'tan başka (yardım isteyecekleri)  dostları da yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Çünkü onlar (gerçekleri)  ne görebiliyorlar ne de kulak veriyorlardı.

(Hud 20)

Edip Yüksel Meali:

Onlar, yeryüzünde kaçamazlar ve ALLAH'tan başka dost ve sahipleri yoktur. Onlar için azap katlanır. Çünkü onlar işitemediler, göremediler.

(Hud 20)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunlar Arzda aciz bırakacak değillerdir, kendilerini Allahdan kurtaracak bir hamileri de yoktur, onlara azab katlanacaktır, hem işitmeğe tahammül edemiyorlardı hem de görmüyorlardı

(Hud 20)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunlar, yeryüzünde aciz bırakacak değillerdir, kendilerini Allah'tan kurtaracak bir kayırıcıları da yoktur. Onlara azap katlanacaktır. Onlar hem işitmeye tahammül edemiyorlardı hem de görmüyorlardı.

(Hud 20)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakabilecek değillerdir. Kendilerini, Allah'a karşı koruyacak bir yardımcı da bulamayacaklardır. Onların azapları kat kat olacaktır. Onlar, gerçeği duymaya ve görmeye tahammül edemiyorlardı.

(Hud 20)

Gültekin Onan Meali:

Bunlar, yeryüzünde (Tanrı'yı) aciz bırakacak değildir ve bunların Tanrı'dan başka velileri yoktur. Azab onlar için kat kat arttırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de.

(Hud 20)

Hakkı Yılmaz Meali:

İşte onlar, yeryüzünde âciz bırakanlar değillerdir. Kendilerinin Allah'ın astlarından koruyan, yol gösteren, yardım eden yakınları yoktur. Onlar için azap kat kat artırılır. Onlar vahyi işitmeye tahammül edemiyorlardı ve de görmüyorlardı.

(Hud 20)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bunlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değillerdir. Allah’ın dışında (onlara yardım edecek) hiçbir dostları da yoktur. Onlara azap kat kat arttırılır. (Çünkü) bunlar, (dünyadayken, hakkı) işitmeye katlanamaz ve (hakkı) görmezlerdi.

(Hud 20)

Harun Yıldırım Meali:

Bunlar, yeryüzünde aciz bırakacak değildir ve bunların Allah’tan başka velileri yoktur. Onların azabları kat kat verilecektir. Bunlar işitmeye güç yetiremezlerdi ve görmezlerdi de.

(Hud 20)

Hasan Basri Çantay:

Onlar yer yüzünde (Allahı) aciz bırakabilecek değillerdir. Kendilerini Allahdan (kurtaracak) hiç bir haamileri de yokdur. Onların azabı kat kat olacakdır. (Çünkü) onlar (hakkı) işitmiye tehammül edemezlerdi, (onu) görmezlerdi de.

(Hud 20)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlar yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakıcı kimseler değillerdir ve onların Allah'dan başka, (kendilerini kurtarabilecek) hiçbir dostları yoktur. (Âhirette) onlara azab kat kat artırılır. Çünki (kendilerine anlatılan hakikatleri) ne (tahammül ederek) dinleyebiliyorlardı, ne de görebiliyorlardı.

(Hud 20)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte bunlar, yerde [dünyada] hiç aciz bırakıcılar olmazlar. Onların, Allah'tan beride hiçbir velileri de olmamıştır. Azap kendileri için katlanır [kat kat artar]. Onlar, işitmeye güç yetirenler değildi ve görmekte de değildi.

(Hud 20)

Hüseyin Atay Meali:

İşte bunlar, yeryüzünde başa çıkamazlar. Allah'tan başka onların dostları da yoktur. Onlara azap kat kat olacaktır. Onlar duymaya dayanamıyorlardı ve görmüyorlardı.

(Hud 20)

İbni Kesir Meali:

Bunlar, yeryüzünde aciz bırakacak olanlar değillerdir. Allah'a karşı duracak yardımcıları da yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Onlar, işitmeye tahammül edemez ve göremezlerdi de.

(Hud 20)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte böyleleri yeryüzünde (Allah'ın dinine karşı) başarılı olamadılar ve Allah'ın mesajlarını dinlemek için hiçbir çaba harcamayıp ve gerçekleri de görmediklerinden dolayı, (hesap gününde) onlar için azap kat kat artırıldığında, Allah dan başka onları koruyup gözeten hiçbir kimse bulunmaz.

(Hud 20)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte onlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değiller. Ve onların Allah’tan başka dostları olmadı. Onlara azap kat kat arttırılır. Onlar işitmeye güç yetiremediler (sem’î hassaları çalışmadı). Ve onlar göremediler (basar hassaları çalışmadı).

(Hud 20)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar yeryüzünde Allah'ı işinden alıkoyamazlar. Onların Allah'a karşı koruyucuları da yoktur. Doğrusu onların azabı iki kat olacaktır, dinlemek, görmek nedir bilmedikleri için.

(Hud 20)

Kadri Çelik Meali:

Onlar yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak olanlar değillerdir. Allah'tan başka velileri de yoktur. Azap onlara kat kat verilir. Onlar (önceden de hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi.

(Hud 20)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, her ne kadar kendilerini yeryüzünde tek egemen güç ilan etseler de, Allah’ıâciz bırakacak değillerdir veonların Allah’tan başka sığınabilecekleri hiçbir kurtarıcıları, koruyucuları ve onları Allah’ın azabından kurtaracak hiçbir dostları yoktur. Kendileri saptıkları yetmiyormuş gibi, başkalarının da sapmasına öncülük ettikleri için, cezaları kat kat artırılacaktır. Daha bu dünyada nice belâlarla yüz yüze gelecekler, her türlü ahlâksızlık toplumu baştanbaşa saracak, yaratılış amacını unutan ve mutluluğu yalnızca maddede arayan gönüller, hiç bir zaman gerçek huzuru bulamayacak. Fakat inkârcılar, asıl cezayı âhirette çekecekler ve kendilerine asla merhamet gösterilmeyecek. Çünkü onlar, hakîkati dinlemeye bile tahammül edemiyor, apaçık gerçekleri görmeyeyanaşmıyorlardı.

(Hud 20)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uğraşarak bunların, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak halleri yoktur. Dostları yoktur bunların, Allah'tan başka. Azap onlar için kat kattır. Hak hakikati bir türlü görmüyorlar ve işitmeye de güç yetiremiyorlar

(Hud 20)

Mehmet Türk Meali:

Bu (zâlimler Allah’ı) yeryüzünde asla âciz bırakamadılar. Aslında) bunların Allah’tan başka (gerçek) dostları da yoktur.1 (Sonunda) bunların azabı (hakkı) işitmek ve görmek istememeleri sebebiyle, kat kat arttırılacaktır.*

(Hud 20)

Muhammed Celal Şems Meali:

(İlâhî cemaatleri) yeryüzünde asla aciz kılamayan (da,) bunlardır. Allah’ı bıraktıktan sonra, kendilerine hiç kimse dost olmaz. Bunların azapları (da) çoğaltılacak. (Onlar) ne duyabilecekler, ne (de) görebilecekler.

(Hud 20)

Muhammed Esed Meali:

Böyleleri, yeryüzünde (yaptıkları yanlarına kalsa bile, nihai hesaptan) yakalarını kurtaramayacak, kendilerini Allaha karşı koruyacak bir dost da bulamayacaklar. (Hakkı) işitme yetilerini kullanmadıklarından ve görmek, fark etmek istemediklerinden ötürü (öte dünyada) azap kat kat artırılacaktır onlar için.

(Hud 20)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bunlar, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değillerdir. Kendilerini Allah'tan kurtaracak bir kayırıcıları da yoktur. Onlar için azap katlanacaktır. Çünkü onlar, hem işitmeye tahammül edemiyorlar hem de görmüyorlardı.

(Hud 20)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte onlar, bu dünyada Allah’ın cezalandırmasından kurtulamayacaklar, ahirette ise Allah ile aralarına girip kendilerine yardım edecek evliyaları da olmayacaktır. Onlar kat be kat azaba çarptırılacaklar zira onlar hakikati duymaya katlanamıyorlardı ve gerçekleri de görmeye yanaşmıyorlardı.

Bknz: (13/34) - (64/5)

(Hud 20)

Mustafa Çevik Meali:

18-22 Kendi uydurdukları yalanları Allah’a mal edenden daha sapık, daha zalim kim olabilir? Bunlar Hesap Günü Rablerinin karşısına çıkarılacaklar ve şahitler huzurunda suçları önlerine konulacak. Böyleleri, insanları hakikate uymaktan alıkoymanın, onu anlaşılmaz göstermenin cezasını elbette görecekler ve kendilerini cehennem azabından kurtaracak bir dost bulamayacak, Allah’ın azabından kaçıp kurtulamayacaklar. Hesap Günü sahte ilahlar ortadan kaybolup giderler, böylece onların peşinden giderek kendilerini ve başkalarını aldatanlar büyük bir hüsrana, yıkıma uğrarlar.

(Hud 20)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu tipler yeryüzünden (cezayı atlatsalar da, ahirette) yakalarını asla sıyıramayacaklar; Allah dışında onlara yardım edecek bir evliya da olmayacak; onların azabı katlandıkça katlanacak: (değil mi ki) onlar hakikati işitmeye tahammül edemiyorlardı ve gerçeği görmemekte direniyorlardı?

(Hud 20)

Osman Okur Meali:

Böyleleri, yeryüzünde (yaptıkları yanlarına kalsa bile, ahiret hesabından ) yakalarını kurtaramayacak, kendilerini Allah'a karşı koruyacak bir veli (yardımcı) da bulamayacaklar. (Hakkı) işitme kabiliyetlerini kullanmadıklarından ve görmek, fark etmek istemediklerinden ötürü (öte dünyada) onlar için azap kat kat artırılacaktır.

(Hud 20)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar yerde aciz bırakır kimseler olmamışlardır. Ve onlar için Allah Teâlâ'nın gayrı yardımcılarından da yoktur. Onlar için azap, kat kat olacaktır. Onlar işitmeğe tahammül eder olmamışlardı ve görür kimseler de olmamışlardı.

(Hud 20)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değillerdir. Onların Allah'tan başka dostları da yoktur. Onların azabı kat kat olacaktır. Çünkü onlar (gerçekleri) ne görebiliyorlar ne kulak veriyorlardı.

(Hud 20)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunlar, yeryüzünde Allah’ı âciz ‘etkisiz’ bırakamazlar. Allah’a karşı kendilerini koruyacak kimseleri de yoktur. Onların azapları kat be kat verilir. Gerçeği işitmeye dayanamıyor, görmek de istemiyorlardı.

(Hud 20)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar yeryüzünde (Allah’ı) güçsüz bırakıcı değillerdir. Onların Allah’tan başka sığınacakları da yoktur. Azap, onlar için kat kat artırılır. Bunlar, gerçeği işitmeye tahammül edemezlerdi, görmek bile istemezlerdi!

(Hud 20)

Seyyid Kutub Meali:

Bunların, Allah'ın yapacaklarına engel olmaları sözkonusu değildir. Allah dışında dayanakları, destekçileri de yoktur. Azapları katlanır. Ne işitebilirler ve ne de görebilirler.

(Hud 20)

Suat Yıldırım Meali:

Allah onları azaba uğratmak isterse, onlar dünyadan kaçıp Allah'ın hükmünden kurtulamazlar. Allah'tan başka kendilerini koruyacak hamiler de bulamazlar. Onların azabı kat kat olur.Çünkü hakkı işitmeye tahammül edemiyorlardı. Hem de gerçeği görmüyorlardı.

(Hud 20)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar dünyada Allah'ı aciz bırakacak değillerdir. Ve onların Allah'tan başka dostları da yoktur. Onlar için azab kat kat yapılır. Çünkü (gerçeği) işitmeğe tahammül edemezlerdi ve (onu) görmezlerdi.

(Hud 20)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar yeryüzünde kimseyi çaresiz bırakacak değillerdir. Allah ile kendi aralarına girecek bir dostları da olmaz. O azap onlar için ikiye katlanacaktır. Onlar seni dinlemeye dahi tahammül edemezler; görebilecek durumda da değillerdir.

(Hud 20)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar, bu dünyada yaptıkları yanlarına kalsa bile, ahirette Allah'ın elinden kurtulamaz, kendilerini Allah'a karşı koruyabilecek kimse de bulamazlar. Onlara kat kat azap edilir. Çünkü onlar hakikate kulak vermez ve onu görmezlikten gelirlerdi.

(Hud 20)

Şaban Piriş Meali:

Bunlar, yeryüzünde aciz bırakacak değillerdir. Onların Allah'tan başka bir velisi de yoktur. Onlara kat kat azap vardır. Çünkü onlar, işitemezler, göremezlerdi.

(Hud 20)

Talat Koçyiğit Meali:

Bunlar, dünyada (mâruz kalacakları cezadan Allah'ı) aciz bırakacak değillerdir. Bunların Allah'tan başka (kendilerini yine Allah'ın azabından koruyacak) hiçbir dostları yoktur. Azâb, onlar için kat kat artırılacaktır. Zira onlar, (küfürleri dolayısıyla kalbleri mühürlendiği için, hakkı) işitemiyorlar ve göremiyorlardı.

(Hud 20)

Tefhimul Kuran Meali:

Bunlar, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah'tan başka velileri de yoktur. Azab onlar için kat kat arttırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de.

(Hud 20)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar yeryüzünde Allah'ı âciz bırakamaz, kendilerine Allah'tan başka yardımcı da bulamazlar. Azapları ise kat kat olur.(7) Çünkü işitmeye tahammülleri yoktu; görmemekte de ısrar ediyorlardı.*

(Hud 20)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunlar yeryüzünde kimseyi aciz bırakamazlar. Allah'tan başka hiçbir dostları da yoktur. Onlara azap kat kat verilecektir. Hem işitmeye güçleri yetmiyordu hem de göremiyorlardı.

(Hud 20)