14. İbrahim Suresi / 11.ayet

Elçileri de onlara dedi ki: “Evet, bizde ancak sizin gibi birer beşeriz,(1) ama Allah kullarından layık olan kimseye elçilik vererek onurlandırır.(2) Bununla beraber Allah’ın izni olmadıkça biz size delil/mucize getiremeyiz.(3) Artık inananlar sadece Allah’a dayanıp güvensinler.(4)

Bknz: 1(18/110)(41/6) – 2(10/107)(42/13) – 3(13/7)(13/27)(20/133)»(20/134)(29/50)»(29/51)(40/78) – 4(3/159)»(3/160)(5/11)(5/23)(9/51)(9/129)

Mustafa Çavdar Meali

İbrahim 11 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Peygamberleri, biz de dediler, sizin gibi insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lutfeder, ihsanda bulunur ve biz, Allah'ın izni olmadıkça size bir delil ve mucize gösteremeyiz ve inananlar, artık Allah'a dayanmalı.

(İbrahim 11)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Resulleri onlara dediler ki: “Doğrusu bizler de, sizin gibi sadece bir beşeriz, ancak Allah kullarından dilediğine lütufta bulunup (özel nimet ve faziletler bahşetmektedir) . Allah'ın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değildir. Mü’minler, ancak Allah'a tevekkül etmelidirler.”

(İbrahim 11)

Abdullah Parlıyan Meali:

Peygamberleri de onlara demişti ki: “Doğrusu biz de, sizin gibi insandan başkası değiliz; ama Allah nimetini, kullarından dilediğine bahşeder. Ayrıca Allah'ın izni olmadıkça, bir delil getirmek de, bizim harcımız değildir ve inananlar, sadece Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.

(İbrahim 11)

Adem Uğur Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: "(Evet) biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yoktur. Müminler ancak Allah'a dayansınlar."

(İbrahim 11)

Ahmet Hulusi Meali:

Rasulleri onlara dediler ki: "Biz sizin misliniz bir beşeriz... Fakat Allah, kullarından dilediğine (risalet) nimetini ihsan eder... Allah'ın izniyle açığa çıkması dışında (Bi-iznillah), size sultan (mucizevi güç, kanıt) getirmemiz mümkün değildir... (O halde) iman edenler Allah'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman etsinler). "

(İbrahim 11)

Ahmet Tekin Meali:

Rasulleri onlara: “Biz, kesinlikle sizin gibi beşer soyundanız. Fakat Allah nimetini, peygamberlik görevini, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kullarından bazılarına lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yok. Mü'minler Allah'a, yalnız Allah'a dayanıp güvenirler, işlerini O'na havale ederler.” dedi.

(İbrahim 11)

Ahmet Varol Meali

Peygamberleri onlara dediler ki: "Biz de sizin gibi birer insandan başka bir şey değiliz. Ancak Allah kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemiz sözkonusu olamaz. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.

(İbrahim 11)

Ali Bulaç Meali:

Resulleri onlara dediler ki: 'Doğrusu biz, sizin gibi yalnızca bir beşeriz, ancak Allah kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değildir. Mü'minler, ancak Allah'a tevekkül etmelidirler.'

(İbrahim 11)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Peygamberleri, onlara dediler ki: “- Evet, biz de sizin gibi ancak bir insanız; fakat Allah, Peygamberlik nimetini kullarından dilediği kimseye ihsan eder. Allah'ın izni olmadıkça da (isteğiniz üzere) size bir mûcize getirmemize imkânımız yoktur; ve müminler ancak Allah'a tevekkül etmelidirler.

(İbrahim 11)

Ali Rıza Sefa Meali:

Elçiler, onlara, şöyle dediler: "Kesinlikle, sizin gibi bir insanoğluyuz. Ancak, Allah, dilediği kuluna lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadıkça, size bir kanıt getirmemiz olacak şey değildir. İnananlar, artık Allah'a güvensinler!"

(İbrahim 11)

Ali Ünal Meali:

Rasûlleri onlara şöyle karşılık verdi: “Biz, evet, sizin gibi ancak birer beşeriz. Fakat Allah, kulları içinde her kimi dilerse ona hususî bir ihsanda bulunur. Sonra, Allah izin vermedikçe size herhangi bir delil getirmemiz de söz konusu olamaz. Mü’ minler, (her meselede) ancak Allah’a dayanıp güvenmelidirler.

(İbrahim 11)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Peygamberler: “Evet, biz de ancak sizin gibi insanız. Fakat Allah, kullarından istediğine ikram ve ihsan eder. Allah’ın izni olmadan size bir delil getiremeyiz. İnananlar yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.”

(İbrahim 11)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: "Evet, biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah, nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkan yoktur. Müminler ancak Allah'a dayansınlar."

(İbrahim 11)

Bekir Sadak Meali:

Peygamberleri onlara soyle dedi: «Biz ancak sizin gibi birer insaniz ama, Allah, kullarindan diledigine iyilikte bulunur. Allah'in izni olmadikca biz size delil getiremeyiz. Inananlar sadece Allah'a guvensin.»

(İbrahim 11)

Besim Atalay Meali:

Onlara peygamberleri demişti ki: «Biz de sizin gibi ancak bir insanız, şu var ki kullarından, Allah dilediğine verir nimetini, onun izni olmadıkça sizlere bir belge getiremeyiz, inanmış bulunanlar, Allaha dayanalar

(İbrahim 11)

Celal Yıldırım Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: «Doğrusu biz de sizin gibi insandan başkası değiliz, ama Allah, kullarından dilediğine minnet buyurup nîmetini verir. Allah'ın izni olmadıkça size belge ve delil (açık mu'cize) getirmek ne haddimize. Ve artık mü'minler ancak Allah'a güvenip dayansınlar!

(İbrahim 11)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Peygamberleri onlara dedi ki: “(Evet) biz de sizin gibi sadece birer insanız. Fakat Allah (peygamberlik) nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yoktur. İnananlar ancak Allah'a güvenirler.”*

(İbrahim 11)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Peygamberleri onlara şöyle dedi: "Biz ancak sizin gibi birer insanız ama, Allah, kullarından dilediğine iyilikte bulunur. Allah'ın izni olmadıkça biz size delil getiremeyiz. İnananlar sadece Allah'a güvensin."

(İbrahim 11)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Peygamberleri, onlara dedi ki: "Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat Allah, kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. Allah'ın izni olmadıkça, bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler."

(İbrahim 11)

Diyanet Vakfı Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: «(Evet) biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yoktur. Müminler ancak Allah'a dayansınlar.»

(İbrahim 11)

Edip Yüksel Meali:

Elçileri ise kendilerine şöyle dediler: 'Biz, elbette sizin gibi birer insanız. Ancak, ALLAH, kullarından dilediğini seçerek ona lütufta bulunur. ALLAH'ın izni olmadan size bir yetki belgesi getirmemiz olanaksızdır. İnananlar ALLAH'a güvenmeli.

(İbrahim 11)

Elmalılı Orjinal Meali:

Resulleri onlara: evet, dediler: biz, sizin gibi bir beşerden başka bir şey değiliz ve lakin Allah kullarından dilediğine nı'metini ihsan buyurur ve Allahın izni olmadıkça size bir sülta ve bürhan getirmek bizim haddimiz değildir, ve hep Allaha tevekkül etmelidir onun için mü'minler

(İbrahim 11)

Elmalılı Yeni Meali:

Peygamberleri onlara: "Evet biz de ancak sizin gibi bir beşeriz, fakat Allah kullarından dilediğine nimetini lütfeder ve Allah'ın izni olmadıkça size bir mucize ve delil getirmek bizim haddimiz değildir. Ve müminler artık Allah'a dayanıp güvenmelidir.

(İbrahim 11)

Erhan Aktaş Meali:

Rasulleri onlara dediler ki: "Biz de ancak sizin gibi insanız. Ancak Allah, kullarından dilediği kimseye ihsanda bulunur.[1] Allah'ın izni olmaksızın bizim size bir sultan[2] getirmemiz olacak şey değildir. Mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül[3] etsinler."

1)Kullarından dilediğini rasul yapmakla.
2)Rasul olduğumuzu gösteren bir belge. "Sultan" sözcüğüne, mucize veya delil olarak anlam vermek doğru değildir. Sultan; yetkili, yetki verilmiş, yetkilendirilmiş veya yetki verildiğini gösteren belge demektir. Burada rasullerin, rasul olarak görevlendirildiklerine dair bir yetki belgesinden, bir görev pusulasından söz edilmektedir.
3)Allah'a güvenme, O'na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah'a bırakma.

(İbrahim 11)

Gültekin Onan Meali:

Resulleri onlara dediler ki: "Doğrusu biz sizin gibi yalnızca bir beşeriz, ancak Tanrı kullarından dilediğine lütufta bulunur. Tanrı'nın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değil. İnançlılar ancak Tanrı'ya tevekkül etsinler."

(İbrahim 11)

Hakkı Yılmaz Meali:

(11,12) Elçileri onlara dediler ki: “Biz, ancak sizin gibi bir beşeriz. Velâkin Allah, kullarından dilediğini nimetlendirir. Ve Allah'ın izni/ bilgisi olmadıkça bizim için size bir delil getirmemiz olacak şey değildir. Onun için de inananlar sadece Allah'a işin sonucunu havale etsinler. Ve bize yollarımızı göstermişken, neden biz Allah'a sonucu bırakmayalım! Ve elbette biz, bize yaptığınız eziyetlere sabredeceğiz. Sonucu bırakanlar da yalnız Allah'a sonucu bıraksınlar.”

(İbrahim 11)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Resûlleri demişti ki: “(Evet,) bizler sadece sizin gibi birer insanız. Fakat Allah, kulları arasından dilediğine (nübüvvet vererek) iyilikte bulunur. Allah’ın izni olmaksızın, size apaçık bir delil/mucize getirmemiz mümkün değildir. Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.”

(İbrahim 11)

Harun Yıldırım Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: "(Evet) biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yoktur. Müminler ancak Allah'a dayansınlar."

(İbrahim 11)

Hasan Basri Çantay:

Peygamberleri onlara: "Biz de, demişdi, sizin gibi insandan başka (bir şey) değiliz. Fakat Allah, ni'metini kullarından kimi dilerse ona ihsan eder. Allahın izni olmaksızın bizim size (kaahir) bir hüccet getirmemize imkan yokdur. Mü'minler ancak Allaha güvenib dayanmalıdır".

(İbrahim 11)

Hayrat Neşriyat Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: “(Evet) biz de ancak sizin gibi bir insanız; fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Hâlbuki Allah'ın izni olmadıkça, size bir mu'cize getirmemiz, bizim için mümkün değildir. O hâlde mü'minler, ancak Allah'a tevekkül etsin!”

(İbrahim 11)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(11-12) Elçileri, onlara "Biz, sizin misliniz birer beşerden başkası değiliz; fakat Allah kullarından tercih ettiği kimseye büyük iyilikte bulunuyor. Allah'ın izni olmadan size herhangi bir yetki-delil getirmemiz, bizim için [mümkün] olmaz. İnançlılar, sadece Allah'a güvenip dayansın (tevekkül etsin). Bize ne var ki, bize yollarımızı göstermiş iken Allah'a tevekkül etmeyelim? Bize ettiğiniz eziyete mutlaka ama mutlaka sabır edeceğiz! Güvenip dayananlar (tevekkül edenler) sadece Allah'a güvenip dayansın (tevekkül etsin)" dediler.

(İbrahim 11)

Hüseyin Atay Meali:

Elçileri "Biz ancak sizin gibi insanız, ama Allah kullarından dilediğine iyilikte bulunur. Allah’ın bilgisi olmadan biz size kesin bir belge getiremeyiz. İnananlar Allah’a güvensin.

(İbrahim 11)

İbni Kesir Meali:

Peygamberleri onlara: Biz de sizin gibi birer insanız, ama Allah kullarından dilediğine ihsanda bulunur. Allah'ın izni olmadıkça biz; size delil getiremeyiz. Mü'minler; Allah'a tevekkül etsinler, demişlerdi.

(İbrahim 11)

İlyas Yorulmaz Meali:

Elçiler onlara “Şüphesiz biz de sizin gibi insanız. Ancak Allah kullarından dilediğine iyilikler (elçilik görevi) veriyor. Allah'ın izni olmadıkça, bizim sizi ikna edebilecek güçlü bir delil getirmemiz mümkün değildir. İnananlar yalnızca Allah'a güvenip dayansınlar.”

(İbrahim 11)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlara resûlleri şöyle dedi: “Biz de ancak sizin gibi beşeriz (insanız). Fakat Allah, kullarından dilediğini ni'metlendirir. Bizim, Allah’ın izni olmaksızın, bir sultan (mucize, delil) getirmemiz olamaz. Artık mü’minler Allah’a tevekkül etsinler.”

(İbrahim 11)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Elçiler onlara dediler ki: «Evet, gerçi biz de ancak sizin gibi âdemoğullarıyız. Yalnız şu var ki Allah dirliği kullarından kime dilerse ona verir. Allah'ın uygunu olmadıkça da size bir belge getirmek bizim elimizde değildir. Onun için, inananlar yalnız Allah'a dayanmalıdırlar.

(İbrahim 11)

Kadri Çelik Meali:

Peygamberleri onlara dedi ki: “Doğrusu biz, sizin gibi yalnızca bir beşeriz, ancak Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değil. Müminler, ancak Allah'a tevekkül etmelidirler.”

(İbrahim 11)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine Peygamberleri onlara, “Evet, biz de ancak sizler gibi fâni birer insanız; ne var ki Allah, kulları arasından dilediğini elçilik makâmına yücelterek onurlandırır. Fakat şu da var ki, Allah izin vermedikçe, bizim size herhangi bir mûcize göstermemiz söz konusu olamaz. Çünkü mûcize göstermek, tamamen Allah’ın elindedir ve O, ne zaman ne yapacağını elbette bilmektedir. O hâlde inananlar, yalnızca Allah’a güvensinler.”

(İbrahim 11)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Biz de sizin gibi insanız, fakat Allah dilediği kullarına lütufta ihsanda bulunur. Rab olan Allah'ın izni olmadıkça, bizim bir delil göstermememiz mümkün değildir." Allah'a güvenip dayansınlar, ancak O'na iman eden kimseler. O'na Tevekkül etsinler.

(İbrahim 11)

Mehmet Türk Meali:

Peygamberleri onlara: “Doğrusu biz, sadece sizin gibi bir insanız,1 fakat Allah kullarından dilediğini (Peygamberlik nîmeti ile) şereflendirir ve Allah’ın izni olmaksızın biz size asla bir âyet (bile) getiremeyiz. Öyleyse Mü’minler, sadece Allah’a tevekkül2 etsinler...”*

(İbrahim 11)

Muhammed Celal Şems Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: “Biz ancak sizin gibi insanlarız. Ancak Allah, kulları arasından dilediğine ihsanda bulunur. Allah’ın izni olmadan size mucize getirmek, elimizde değildir. Müminler ancak Allah’a güvenmelidirler.”

(İbrahim 11)

Muhammed Esed Meali:

Elçileri onlara: "Doğru, biz de sizler gibi sadece ölümlü kimseleriz" diye cevap verdiler, "ama işte Allah nimetini kullarından dilediğine bahşeder. Ayrıca, Allah'ın izni olmadıkça, (görevimiz hakkında) bir delil getirmek bizim harcımız değildir. Bu hususta inananlar yalnızca Allah'a güvenmelidirler.

(İbrahim 11)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Elçiler onlara dediler ki; "Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine sunumda bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değildir. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler."

(İbrahim 11)

Mustafa Çavdar Meali:

Elçileri de onlara dedi ki: “Evet, bizde ancak sizin gibi birer beşeriz,(1) ama Allah kullarından layık olan kimseye elçilik vererek onurlandırır.(2) Bununla beraber Allah’ın izni olmadıkça biz size delil/mucize getiremeyiz.(3) Artık inananlar sadece Allah’a dayanıp güvensinler.(4)

Bknz: 1(18/110) - (41/6) - 2(10/107) - (42/13) - 3(13/7) - (13/27) - (20/133)»(20/134) - (29/50)»(29/51) - (40/78) - 4(3/159)»(3/160) - (5/11) - (5/23) - (9/51) - (9/129)

(İbrahim 11)

Mustafa Çevik Meali:

10-12 Peygamberleri de onlara şöyle demişti: “Gökleri yeri ve arasında olanları yaratan Allah’ın sizi karanlıklardan aydınlığa çıkaracak olan davetinden şüphe mi ediyorsunuz?” Gerçek şu ki, Rabbimiz sizi ecelinizle ilgili belirlediği gün gelmeden şirk ve küfrünüzden tevbe ederek bağışlanmaya, kurtuluşa çağırıyor fakat onlar peygamberlere hiç düşünmeden, “Siz de bizim gibi yiyip, içen ölümlü birer insansınız, bir de kalkmış peygamber olduğunuzu söyleyip, atalarımızdan bize miras kalan hayat tarzımızdan vazgeçmemizi istiyorsunuz, madem söyledikleriniz doğru, o halde mucizeler göstererek bizi inandırın da görelim.” diyorlardı. Peygamberleri de onlara şöyle dediler: “Evet, biz de sizin gibi ölümlü insanlarız. Allah kullarından layık görüp, dilediğine peygamberlik bahşeder, mucizeler ise peygamberlerin istemesiyle değil, ancak Allah’ın dilemesiyle meydana gelir. Mucizeler insanı aciz bırakan olaylardır ve hiçbir insanın istemesiyle de meydana gelmez, inanmak isteyenler bu gerçeği kabul ederek söylediklerimize inanmalı ve yalnızca da Allah’a güvenip, davetine teslim olmalıdır. Allah bizlere doğru olanı bildirmişken niçin O’na güvenip de teslim olmayalım. Hiç şüpheniz olmasın ki, bu yüzden yaptığınız eziyetler, bizi doğruları söylemekten vazgeçirmeyecektir. Allah’a güvenip iman edenler mutlaka kazanacak ve mutlu olacaklardır.”

(İbrahim 11)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Peygamberleri onlara şöyle cevap verdi: "Evet, biz de yalnızca sizin gibi ölümlü birer insanız, ama Allah kullarından dilediği kimseyi de nimetlendirir; üstelik Allah'ın izni olmaksızın size (bu konuda mucizevi) güçte bir belge sunmak da bizim üstümüze vazife değildir. Ne ki yürekten inananlar yalnızca Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.

(İbrahim 11)

Osman Okur Meali:

Resulleri onlara dedi ki: “(Evet) biz de sizin gibi sadece birer insanız. Fakat Allah (nebilik) nimetini kullarından uygun gördüğüne lütfeder. Allah'ın izni (kudreti) olmadan bizim size bir sultan (delil) getirmemize imkân yoktur. İnananlar ancak Allah'a güvenirler.”

(İbrahim 11)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Peygamberleri onlara dedi ki: «Biz sizin gibi bir beşer olmaktan başka değiliz. Velâkin Allah Teâlâ kullarından dilediği kimseye ihsan eder ve Allah Teâlâ'nın izni olmadıkça bizim size bir hüccet getirmeğe kudretimiz yoktur ve mü'minler artık Allah Teâlâ'ya tevekkül etsinler.»

(İbrahim 11)

Ömer Öngüt Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki: “Biz de sizin gibi birer insanız. Fakat Allah kullarından dilediğine nimetini lütfeder. Allah'ın izni olmadıkça bizim size delil getirmemize imkân yoktur. Müminler ancak Allah'a tevekkül etsinler. ”

(İbrahim 11)

Ömer Sevinçgül Meali:

Peygamberleri onlara, “Evet, biz de sizler gibi birer insanız” dediler, “ama Allah kimi dilerse ona nimet verir. Allah izin vermediği sürece bizim size mucize göstermeye gücümüz yetmez. İnananlar sadece Allah’a güvenmelidirler!

(İbrahim 11)

Sadık Türkmen Meali:

“Evet, biz de sizin gibi yalnızca ölümlü birer insanız. Ancak, Allah kullarından dilediği kişiye (risâlet) lütfeder. Allah’ın izni olmaksızın, (risâletten) size bir delil getirmemiz mümkün değildir. İnananlar Allah’a güvensinler.

(İbrahim 11)

Seyyid Kutub Meali:

Peygamberleri onlara dediler ki, «Evet biz de sizin gibi birer insanız, fakat Allah dilediği kuluna bağışta bulunur. Allah'ın izni olmadıkça biz size mucize gösteremeyiz. Mü'minler sırf Allah'a dayanmalıdır.

(İbrahim 11)

Suat Yıldırım Meali:

Resulleri onlara: "Evet," dediler. "Biz sizin gibi beşerden başka bir şey değiliz. Fakat Allah peygamberlik nimetini kullarından dilediğine ihsan eder. Allah'ın izni olmadıkça size mucize göstermemiz mümkün değildir. O halde müminler yalnız Allah'a dayanıp güvenmelidirler."

(İbrahim 11)

Süleyman Ateş Meali:

Elçileri onlara dediler ki: "Evet biz de sizin gibi insandan başka bir şey değiliz. Fakat Allah, kullarından dilediğine lutfeder. Allah'ın izni olmadan biz size delil getiremeyiz. İnananlar, Allah'a dayansınlar."

(İbrahim 11)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Elçileri onlara dedi ki "Doğru, biz de tıpkı sizin gibi bir insanız. Ama Allah, tercih ettiği kuluna iyilikte bulunur. Allah'ın izni olmadan size boyun eğdirecek bir delil getirmek bizim elimizde değildir. Müminler, yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.

(İbrahim 11)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Elçileri, onlara: "Evet, biz de sizin gibi birer insanız. Ancak, Allah dilediği kuluna lütufta bulunur. O'nun izni olmadıkça size hiçbir delil getiremeyiz. İman edenler ancak Allah'a güvensinler."

(İbrahim 11)

Şaban Piriş Meali:

Peygamberleri onlara dedi ki: -Biz ancak sizin gibi birer insanız ama, Allah, kullarından dilediğine iyilikte bulunur. Allah'ın izni olmadıkça biz size delil getiremeyiz. Müminler sadece Allah'a dayansınlar.

(İbrahim 11)

Talat Koçyiğit Meali:

Peygamberleri de demişlerdi ki: "Biz de şüphesiz, sizin gibi beşerden başka bir şey değiliz. Fakat Allah, kullarından dilediğine ihsanda bulunur. Allah'ın izni olmadıkça da bizim size apaçık bir delil getirmemiz mümkün değildir. Bu itibarla mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler."

(İbrahim 11)

Tefhimul Kuran Meali:

Peygamberleri onlara dedi ki: «Doğrusu biz, sizin gibi yalnızca bir beşeriz, ancak Allah kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değil. Mü'minler, ancak Allah'a tevekkül etmelidirler.»

(İbrahim 11)

Ümit Şimşek Meali:

Peygamberleri onlara dedi ki: “Biz de sizin gibi birer beşeriz; fakat Allah dilediği kuluna lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan biz size bir delil getiremeyiz. Mü'min olanlar ancak Allah'a tevekkül etsinler.

(İbrahim 11)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Resulleri onlara dediler ki: "Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler."

(İbrahim 11)