14. İbrahim Suresi / 14.ayet

“Ve onların ardından o memleketlere sizi yerleştireceğiz. İşte bu vaat, benim makamımdan korkan ve tehdidimden korkanlar içindir.”

Bknz: (10/14)(24/55)

Mustafa Çavdar Meali

İbrahim 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra da onlardan sonra sizi, yerlerine yerleştireceğiz. İşte bu, benim huzuruma gelmekten korkanlara ve azabımdan korkanlara ait bir şey.

(İbrahim 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Ve onlardan sonra sizi o Arz’a mutlaka yerleştireceğiz (size imkân ve iktidar vereceğiz) . İşte bu, makamıma saygı duyana ve tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalık ve müjdedir) .”

(İbrahim 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve onlar yok olup gittikten sonra, yeryüzüne elbette sizi yerleştireceğiz. Bu mükafatım, huzurumda durmakta saygı ve sakınma gösteren ve tehdidime uğramaktan korkanlar içindir.

(İbrahim 14)

Adem Uğur Meali:

Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.

(İbrahim 14)

Ahmet Hulusi Meali:

"Ve onlardan sonra o bölgeye sizi iskan edeceğiz... İşte bu, benim konumumdan ve tehdidimden korkanlara mahsustur. "

(İbrahim 14)

Ahmet Tekin Meali:

Ve onlardan sonra, sizi, mü'minleri mutlaka o yerde, o ülkede yerleştireceğiz. İşte bu, işlediği ameller, hak ettiği mükâfatlar, cezalar üzerindeki hükümranlığımın, her şeyi tek tek ortaya koyarak hükmümü icra edeceğimin endişesini duyan, azamet ve celâlimden, tehdidimden korkan, günahı, isyanı terkeden kimselere mahsustur.*

(İbrahim 14)

Ahmet Varol Meali

Onlardan sonra sizi o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden korkan içindir."

(İbrahim 14)

Ali Bulaç Meali:

"Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır)."

(İbrahim 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ve onlardan sonra, mutlaka sizi, o yurda yerleştireceğiz. İşte bu iş , makamımdan ve azabımdan korkana vaadimdir.”

(İbrahim 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Onlardan sonra, o toprağa kesinlikle sizi yerleştireceğiz. Erkimden ve uyarılarımdan korkanlar için, bu böyledir!"

(İbrahim 14)

Ali Ünal Meali:

“Ve sizi koruyup, mutlaka yeryüzünde yerleştirecek, (güven altına alacağız). Bu söz ve netice, Benim her şey ve her iş üzerinde mutlak hakim ve gözetici olmamdan korkan ve tehdidimden de sakınan, (dolayısıyla ona göre davranan)lar içindir.”

(İbrahim 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlardan sonra sizi yeryüzünde iskân edeceğiz. Bu, Benim makamımdan korkan, azabımdan sakınan için, (verdiğim bir sözdür)” diye vahyetti.

(İbrahim 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey inananlar! Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere aittir."

(İbrahim 14)

Bekir Sadak Meali:

(13-14) Inkar edenler, peygamberlerine: «Ya bizim dinimize donersiniz ya da sizi memleketimizden cikaririz» dediler. Rableri peygamberlere: «Biz, haksizlik edenleri yok edecegiz, onlardan sonra yeryuzune sizi yerlestirecegiz. Bu, makamimdan ve tehdidimden korkanlar icindir.» diye vahyetti.

(İbrahim 14)

Besim Atalay Meali:

Onlardan sonra, biz o yerlere sizi oturtacağız, işte bu, katında durmaktan kocunan, azabımdan korkan kişiler için» diye Allah vahiy eyledi onlara

(İbrahim 14)

Celal Yıldırım Meali:

Onların ardından sizi o yurda mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu (mutlu sonuç) makamımdan ve tehdidimden korkanlaradır.

(İbrahim 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

13,14. İnkârcılar, peygamberlerine: “Andolsun ki, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz. Ve onlardan sonra o yere sizi yerleştireceğiz. Bu (söz, hesap vermek üzere) benim karşıma çıkacağından çekinen ve benim tehdidimden sakınan kimseler içindir.”

(İbrahim 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

13,14. İnkar edenler, peygamberlerine: "Ya bizim dinimize dönersiniz ya da sizi memleketimizden çıkarırız" dediler. Rableri peygamberlere: "Biz, haksızlık edenleri yok edeceğiz, onlardan sonra yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir." diye vahyetti.

(İbrahim 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Onlardan sonra sizi elbette o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimseler içindir."

(İbrahim 14)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.  *

(İbrahim 14)

Edip Yüksel Meali:

'Onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. Bu, otoriteme saygı duyan ve tehditlerimden korkanlar içindir.'

(İbrahim 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve arkalarından sizi o Arza iskan eyliyeceğiz, bu işte makamımdan korkana, vaıydimden korkana va'dim

(İbrahim 14)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve arkalarından sizi o yere yerleştireceğiz, işte bu, makamımdan ve tehdidimden korkan için va'dimdir!"

(İbrahim 14)

Erhan Aktaş Meali:

"Ve onlardan sonra sizi mutlaka yeryüzünde yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve uyarımdan korkan kimseler içindir." diye vahyetti.

(İbrahim 14)

Gültekin Onan Meali:

"Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır)."

(İbrahim 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

(13,14) Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, elçilerine: “Ya sizi kesinlikle yurdumuzdan çıkaracağız, ya da kesinlikle bizim dinimize/ yaşam tarzımıza döneceksiniz!” dediler. Rableri de elçilerine: “Biz şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları kesinlikle değişime/ yıkıma uğratacağız ve onlardan sonra sizi kesinlikle o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkan içindir” diye vahyetti.

(İbrahim 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Onlardan sonra (onların yerine) yeryüzüne sizleri yerleştireceğiz.” Bu (müjde), benim (konum, azamet, heybet) makamımdan ve benim tehditlerimden korkanlar içindir.

(İbrahim 14)

Harun Yıldırım Meali:

Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.

(İbrahim 14)

Hasan Basri Çantay:

"Ve onlardan sonra sizi behemehal, o yurda yerleşdireceğiz. İşte bu (mükafatım), benim makaamımdan korkanlara, benim tehdidimden korkanlara haasdır".

(İbrahim 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Ve onlardan sonra sizi mutlaka o yere yerleştireceğiz.” İşte bu (va'dimiz), makamımdan (huzûrumda dikilerek hesab vermekten) korkanlar ve tehdîdimden endişe edenler içindir.

(İbrahim 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(13-14) Gerçeği örtmüş olanlar, elçilerin'e "Sizi, yerimizden [bölgemizden] mutlaka ama mutlaka çıkaracağız veya bizim dini görüşümüze mutlaka geri döneceksiniz!" dediler. Derken, RAB'leri onlara [elçilere şunu] vahiy etti: Zalimleri mutlaka ama mutlaka helak edeceğiz! O yeri [bölgeyi] onların ardından mutlaka size yurt yapacağız. İşte bu, konumumdan korkan ve tehdidimden korkan kimse içindir.

(İbrahim 14)

Hüseyin Atay Meali:

Ve andolsun, sizi onlardan sonra yeryüzüne yerleştireceğiz. Bu, makamıma saygı duyan ve tehdidimden korkan içindir."

(İbrahim 14)

İbni Kesir Meali:

Onlardan sonra da yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlara vaadimdir.

(İbrahim 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Onlardan sonra sizi bu topraklara elbette yerleştireceğiz. Bu uyarım, benim otoritemden ve vaatlerimi mutlak yerine getirdiğimi bilip korkanlar içindir” diye vahyettik.

(İbrahim 14)

İskender Ali Mihr Meali:

Sizi onlardan sonra mutlaka yeryüzünde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan ve tehdidimden (vaadimden) korkan kimse içindir.

(İbrahim 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlardan sonra da sizi ne olursa olsun o yurda yerleştireceğiz. Bu da Benim karşıma çıkmaktan korkanlar, bir de Benim söz verilen azabımdan korkanlar için yapılacaktır.»

(İbrahim 14)

Kadri Çelik Meali:

“Ve onlardan sonra sizi o yere mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu (makam, benim adalet) makamımdan korkana ve tehdidimden çekinene aittir.”

(İbrahim 14)

Mahmut Kısa Meali:

“Ve onların ardından, bu ülkede sizleri egemen kılacağız! İşte bu lütuf ve nîmetler, huzuruma çıkacakları endişesini yüreklerinde duyan ve uyarılarımdan korkan kimseler içindir.”

(İbrahim 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ardından mutlaka sizi oralara yerleştireceğiz. Bu durum özel bir ayrıcalıktır. Hakkıyla celalimden, tehdidimden, makamımdan korkan kimseler içindir.

(İbrahim 14)

Mehmet Türk Meali:

“…Ve onlardan sonra sizi o memlekete, mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu azabımdan korkana ve tehdidimden çekinene (verdiğim söz)dür.” diye vahyetti.1*

(İbrahim 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Onlardan sonra, o memlekette muhakkak sizi ikâmet ettireceğiz. Bu (söz) huzurumda durmaktan korkan ve uyarımdan (da) endişe duyan bir kimse içindir.”

(İbrahim 14)

Muhammed Esed Meali:

"Ve onlar yok olup gittikten sonra yeryüzüne elbette sizi yerleştireceğiz: bu (vaad) Benim makamıma karşı saygı ve sakınma gösteren ve tehdidimden korkan kimseler içindir!"

(İbrahim 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Onların ardından yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, benim huzurumda hesap vermekten ve tehdidimden sakınan kimse içindir."

(İbrahim 14)

Mustafa Çavdar Meali:

“Ve onların ardından o memleketlere sizi yerleştireceğiz. İşte bu vaat, benim makamımdan korkan ve tehdidimden korkanlar içindir.”

Bknz: (10/14) - (24/55)

(İbrahim 14)

Mustafa Çevik Meali:

13-14 Bunun üzerine şirk ve küfre dayalı hayatlarını terk etmek istemeyenler, peygamberlerine şöyle demişlerdi: “Siz ya bizim ilahlarımızı kabul eder bize uyarsınız ya da sizi ülkemizden sürüp çıkarırız.” Müşriklerin bu sözlerinden sonra Allah da peygamberlerine şöyle vahyetti: “Biz onları mutlaka helak edeceğiz ve yerlerine mü’minleri getireceğiz. İşte bu; Allah’ın davetine iman edip, imanın gereklerini yerine getirmek uğrunda cihat edenlere Allah’ın vaadidir.”

(İbrahim 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

onların ardından (boşalan) yere sizi yerleştireceğiz." İşte bu (son), Benim makamımdan ve tehdidimden korkan kimselere hastır.

(İbrahim 14)

Osman Okur Meali:

Ve (ey inananlar!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yere yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur.

(İbrahim 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ve elbette onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana ve vaadimden korkana mahsustur.

(İbrahim 14)

Ömer Öngüt Meali:

Onlardan sonra da sizi mutlaka o yere yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve vaadimden çekinen kimselere mahsustur.

(İbrahim 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Onlar silinip gittikten sonra, yerlerine sizi yerleştireceğiz. Bu nimet, makamıma saygı duyan, tehdidimden sakınanlara özgüdür.”

(İbrahim 14)

Sadık Türkmen Meali:

Muhakkak ki onların ardından oraya/o yere sizi yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan ve uyarımdan korkan içindir.”

(İbrahim 14)

Seyyid Kutub Meali:

Ve onların arkasından yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu müjde benim karşıma çıkacağından çekinen ve benim tehditlerimden korkanlar içindir.»

(İbrahim 14)

Suat Yıldırım Meali:

(13-14) Kafirler resullerine dediler ki: "Ya sizi yurdumuzdan kovarız, yahut bizim dinimize dönersiniz." Rab'leri de onlara vahyetti ki: "Elbette Biz o zalimleri imha edeceğiz ve onlardan sonra o ülkeye sizi yerleştireceğiz. İşte bu, huzuruma çıkmaktan ve uyardığım azaptan çekinenler içindir."

(İbrahim 14)

Süleyman Ateş Meali:

"Ve onların ardından sizi o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden korkan için(verdiğim söz)dür."

(İbrahim 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onların arkasından bu topraklara kesinlikle sizi yerleştireceğiz. Bu söz, karşıma çıkmaktan ve tehdidimden korkanla sınırlıdır."

(İbrahim 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(13-14) Kafirler, elçilerine: "Ya bizim dinimize dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan süreriz" dediler. Rableri, elçilerine: "Zalimleri yok edip, yerlerine sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir" diye vahyetti.

(İbrahim 14)

Şaban Piriş Meali:

Onlardan sonra yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkanlar ve azabımdan korkanlar içindir.

(İbrahim 14)

Talat Koçyiğit Meali:

"Ve sizi, onlardan sonra, yeryüzüne yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir."

(İbrahim 14)

Tefhimul Kuran Meali:

«Ve onlardan sonra sizi o arza mutlaka yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkana tehdidimden korkana ait (bir ayrıcalıktır).»

(İbrahim 14)

Ümit Şimşek Meali:

Onların ardından yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, Benim huzurumda hesap vermekten ve tehdidimden korkan kimse içindir.

(İbrahim 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ve onların ardından o toprağa mutlaka sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan, tehdidimden korkan için böyledir."

(İbrahim 14)