14. İbrahim Suresi / 43.ayet
- « İbrahim 42
- İbrahim 43
- İbrahim 44 »
İbrahim 43 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
O gün, başları göğe çevrilmiş, koşup dururlar, göz çevirip kendilerine bile bakmazlar ve yürekleri bomboştur.
(İbrahim 43)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Öyle bir hale geleceklerdir ki) Başlarını dikerek panikle kaçışıvereceklerdir, göz uçları kendilerine dönüp çevrilmeyecektir. (Herkes en yakınlarını bile unutup, kendi derdine düşecektir) ve gönülleri sanki bomboş kesilmiştir.
(İbrahim 43)Abdullah Parlıyan Meali:
O gün onlar, başları bir kurtarıcı ararcasına yukarı kalkık, bakışları kendilerine bile çevrilip bakamaz halde kalpleri bomboş oradan oraya koşuşup dururlar.
(İbrahim 43)Adem Uğur Meali:
Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.
(İbrahim 43)Ahmet Hulusi Meali:
(İşte o gün onlar) zillet içinde bakarak, başlarını dikerek (yardım arayışında) koşuşur haldedirler... Kendilerini göremez bir haldedirler! Ne düşüneceklerini bilemezler!
(İbrahim 43)Ahmet Tekin Meali:
O gün onlar, kalpleri, zihinleri bomboş olarak, kendilerine göz ucuyla bile bakamaz bir durumda, başları göğe dikilmiş bir vaziyette medet beklercesine davet edene doğru koşarlar.*
(İbrahim 43)Ahmet Varol Meali
(O gün) başlarını dikerek koşarlar. Gözleri hiç kendilerine doğru dönmez. Kalpleri ise bomboştur.
(İbrahim 43)Ali Bulaç Meali:
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalbleri (sanki) bomboştur.
(İbrahim 43)Ali Fikri Yavuz Meali:
Öyle ki, başlarını dikerek koşacaklar; gözleri, kendilerine bile dönüp bakamıyacak. Kalblerinin içi ise, hayır namına her şeyden boştur.
(İbrahim 43)Ali Rıza Sefa Meali:
Başları yukarı kalkmış, bakışları kendilerini bile göremeyecek denli çarpılmış ve yürekleri bomboş olarak koşacaklardır.
(İbrahim 43)Ali Ünal Meali:
O gün onlar, boyunları uzamış, başları yukarıda ve gözleri sabit bir noktaya çakılıp kalmış bir halde koşuşturup dururlar; kalbleri ise bomboş, sanki sadece hava doludur.
(İbrahim 43)Bahaeddin Sağlam Meali:
O gün başlarını kaldırarak (kendilerini çağıran çağırıcıya) koşup gelirler. (Korkudan) gözleri kapanmaz, gönülleri de bomboştur.
(İbrahim 43)Bayraktar Bayraklı Meali:
O gün başlarını dikerek koşarlar; bakışları kendilerine dönmez. Yüreklerinin içi de bomboştur.
(İbrahim 43)Bekir Sadak Meali:
O gun baslari kalkmis, gozleri kendilerine donemeyecek sekilde sabit kalmis, gonulleri bombos halde kosup duracaklardir.
(İbrahim 43)Besim Atalay Meali:
Başları kaymış, gözleri dönük; gönülleri boş koşar oldukları halde, Allah onları gözlerin karardığı bir gün için bırakmaktadır !»
(İbrahim 43)Celal Yıldırım Meali:
(O gün) başları yukarıya dikilmiş, gözlerini kendilerine (bile) çevirip bakamazlar; kalbleri de bomboş halde koşarlar.
(İbrahim 43)Cemal Külünkoğlu Meali:
(O gün onlar) havaya dikilmiş başları ve hiçbir tarafa bakamayan gözleri ile duyarlıktan yoksun bir şekilde (çağrıldıkları tarafa doğru) koşarlar.
(İbrahim 43)Diyanet İşleri Eski Meali:
O gün başları kalkmış, gözleri kendilerine dönemeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri bomboş halde koşup duracaklardır.
(İbrahim 43)Diyanet İşleri Yeni Meali:
O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.
(İbrahim 43)Diyanet Vakfı Meali:
Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.
(İbrahim 43)Edip Yüksel Meali:
Başları boyunları üstüne kaskatı dikilmiş, göz kapakları kıpırdamaksızın korkudan dolayı zihinleri bomboş bir halde koşuşurlar.
(İbrahim 43)Elmalılı Orjinal Meali:
Başlarını dikerek koşarlar, nazarları kendilerine dönmez, ve yüreklerinin içi bom boş heva kesilmiştir
(İbrahim 43)Elmalılı Yeni Meali:
Başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez ve yüreklerinin içi bomboş hava kesilir.
(İbrahim 43)Erhan Aktaş Meali:
Bakışlarını yukarı dikerek[1], bakışları sabit bir şekilde umutsuzca koşarlar.[2]
1)Bir kurtarıcı beklercesine.
2)Davet edene.
Gültekin Onan Meali:
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Yürekleri (efidetühüm) (sanki) bomboştur.
(İbrahim 43)Hakkı Yılmaz Meali:
(42,43) Sakın şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanların yaptıklarından Allah'ın duyarsız/bilgisiz olduğunu sanma! Ancak O, onları, başlarını dikerek koşacakları, gözlerin dışa fırlayacağı bir gün için erteliyor. Onların bakışları kendilerine dönmez ve onların gönülleri bomboştur.
(İbrahim 43)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Başlarını dikmiş olarak koşacaklar. Gözleri (çakılıp kaldığından) kendilerine dönmeyecek. Kalpleri ise bomboştur. (Korkudan yürekleri ağızlarına gelmiş, akılları başlarından gitmiştir.)
(İbrahim 43)Harun Yıldırım Meali:
Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.
(İbrahim 43)Hasan Basri Çantay:
(O haldeki) hepsi de başlarını dikerek koşacaklar. Gözleri kendilerine bile dönüb bakamayacak. Kalblerinin içi ise (müdhiş korkularından dolayı akıldan) bomboşdur.
(İbrahim 43)Hayrat Neşriyat Meali:
(O gün onlar, artık) başlarını (kendilerine her seslenene) korkuyla kaldıranlar olarak(çağrıldıkları yere) koşacak olan kimselerdir; (öyle ki) bakışları kendilerine (bile) dönemez. Kalbleri ise bomboştur (kapıldıkları dehşetten dolayı hiçbir şey anlamazlar).
(İbrahim 43)Hubeyb Öndeş Meali: /
Hipnoz olarak¹ koşar bir haldedirler, başları kalkmış bir haldedirler. tarafları(bakışları) kendilerine geri dönmez ve gönülleri bir boşluktur.
(İbrahim 43)Hüseyin Atay Meali:
O gün, beyinleri bomboş, başları yukarı kalkık, gözlerini kırpmadan bir yere dikilmiş olarak boyunlarını söndürüp, bön bön koşup dururlar.
(İbrahim 43)İbni Kesir Meali:
O gün; başları kalkmış, gözleri kendilerine dönmeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri bomboş olarak koşup duracaklardır.
(İbrahim 43)İlyas Yorulmaz Meali:
Başları kalkık, gözleri kendi hallerini göremeyecek durumda ve kalpleri boş bir halde koşuşturup duruyorlar.
(İbrahim 43)İskender Ali Mihr Meali:
Başlarını dik tutarak (gökyüzüne doğru devamlı bakarak) koşanlar! Onların bakışları, kendilerine dönemez. Ve onların kalpleri heva ile (nefsin afetleriyle) doludur (nefsin afetlerinden ibarettir).
(İbrahim 43)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O gün onlar başları kalkık, gözleri dikik, içleri bom boş koşup dururlar.
(İbrahim 43)Kadri Çelik Meali:
(O gün) Onlar havaya dikilmiş başları, kendilerine dönmeyen donuk gözleri ve bomboş gönülleriyle zillet içinde bakıp koşuşurlar.
(İbrahim 43)Mahmut Kısa Meali:
O dehşet gününde, başları göğe dikilmiş, bakışları bir noktaya kilitlenmiş ve yerlerinden fırlayacakmış gibi çarpan yürekleri bomboş bir hâlde, Rab’lerinin huzuruna varmak üzere nefes nefese koşacaklar. İşte Allah’ın ertelediği o dehşetli Gün budur.
(İbrahim 43)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Artık o gün başları yukarıda koşar, gözlerini kendilerine çevirmez, kalpleri bomboştur.
(İbrahim 43)Mehmet Türk Meali:
(İşte o gün) gönülleri bomboş bir şekilde, onların gözleri belerir kalır, başlarını dikerek, kendilerini (bile) görecek halleri olmadan kalakalırlar.1*
(İbrahim 43)Muhammed Celal Şems Meali:
Onlar başlarını kaldırıp (korkudan) koşuşacaklar. Onların bakışları geri dönmeyecek ve gönülleri (umutlardan) bomboş olacak.
(İbrahim 43)Muhammed Esed Meali:
O Gün onlar, başları (bir medet ararcasına) yukarı kalkık, bakışları kendi hallerini göremeyecek kadar çarpılmış, ve kalpleri bomboş, oradan oraya koşuşup dururlar.
(İbrahim 43)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Başlarını dikerek koşuşurlar. Bakışları kendilerine dönmez. Yürekleri tümüyle boşalmıştır.
(İbrahim 43)Mustafa Çavdar Meali:
O gün başlarını yukarıya dikmiş, bakışları kendilerine dönemeyecek şekilde gözleri donup kalmış, akılları başlarından gitmiş, panik bir halde çağrıldıkları yere doğru koşarlar.Bknz: (18/53) - (36/51)»(36/54) - (42/45)
(İbrahim 43)Mustafa Çevik Meali:
42-43 Sakın Allah’ı müşrik ve kâfirlerin yapıp ettiklerinden habersiz sanmayın. Allah onların hak ettikleri cezalarını, korkudan gözlerinin âdeta yuvasından fırlayacakmış gibi dehşetle bakıp kalacağı güne bırakır. İşte O Gün onlar mahşer yerinin dehşetinden panik içinde bir kurtuluş çaresi ararcasına başlarını göğe dikmiş, gözleri yuvasında dona kalmış, kendilerinden geçmiş ve kalpleri bomboş bir halde oradan oraya koşuşup dururlar.
(İbrahim 43)Mustafa İslamoğlu Meali:
(O gün) onlar arkaya kaykılmış başları, yuvalarına bir türlü dönmeyen fırlamış bakışları ve tamtakır yürekleriyle panik içinde seğirtip dururlar.
(İbrahim 43)Osman Okur Meali:
O Gün onlar, başları (bir medet ararcasına) yukarı kalkık, bakışları kendi hallerini göremeyecek kadar çarpılmış, ve idrakleri bomboş, oradan oraya koşuşup dururlar.
(İbrahim 43)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
(Öyle ki) Başlarını yukarıya dikerek koşarlar. Gözleri kendilerine dönüp bakamaz ve yürekleri ise bomboş hava kesilmiş bulunur.
(İbrahim 43)Ömer Öngüt Meali:
Başlarını dikerek koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönüp bakamayacak şekilde sabit kalmış. Gönülleri ise bomboştur.
(İbrahim 43)Ömer Sevinçgül Meali:
O gün onlar, yukarı kalkık başları, dönüp kendine bakamayan durgun gözleri, bomboş gönülleriyle oradan oraya koşuşur dururlar!
(İbrahim 43)Sadık Türkmen Meali:
O zaman başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez, yürekleri de sanki bomboştur!
(İbrahim 43)Seyyid Kutub Meali:
O gün onlar havaya dikilmiş başları ile, hiçbir tarafa bakamayan donuk gözleri ile duyarlıktan yoksun, bomboş gönülleri ile hızlı hızlı koşarlar.
(İbrahim 43)Suat Yıldırım Meali:
O gün onlar başlarını dikmiş, gözleri donup kalmış, kalpleri bomboş koşup dururlar.
(İbrahim 43)Süleyman Ateş Meali:
(O gün) başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez, (öyle donup kalmıştır sanki). Yüreklerinin içi de bomboş havadır. (Şaşkınlıktan, kafalarında düşünce adına bir şey kalmamıştır).
(İbrahim 43)Süleymaniye Vakfı Meali:
O gün kafaları ikna edilmiş, gözleri kırpılmaz halde ve gönülleri arayış içinde boyun eğmiş olurlar.
(İbrahim 43)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
O Gün onlar, başlarını dikerek, hiçbir tarafa bakmadan ve ne yaptıklarını düşünmeden sağa sola doğru koşup dururlar.
(İbrahim 43)Şaban Piriş Meali:
Gözleri, bakışları kendilerine dönemeyecek şekilde donuklaşmış ve başları dikilmiş olarak dururlar. Gönülleri ise bomboş...
(İbrahim 43)Talat Koçyiğit Meali:
O gün, başları dikilmiş, gözleri kendilerine dönmeyecek ve kalbleri bomboş bir şekilde koşturup dururlar.
(İbrahim 43)Tefhimul Kuran Meali:
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalbleri de (sanki) bomboştur.
(İbrahim 43)Ümit Şimşek Meali:
O gün onlar başlarını dikmiş, kendilerine bakacak halleri kalmamış, kalpleri havalanmış, koşuşup durmaktadırlar.
(İbrahim 43)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Başlarını dikerek koşuşurlar. Bakışları kendilerine dönmez. Yürekleri tamamen boşalmıştır.
(İbrahim 43)