94. İnşirah Suresi / 2.ayet

Ve o ağır yükü üzerinden kaldırmadık mı?

Bknz: (13/40)(18/6)(35/8)

Mustafa Çavdar Meali

İnşirah 2 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve senin yükünü kaldırıp attık.*

(İnşirah 2)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve (ağır) yükünü (hafifletip) indirip-atmadık mı?

(İnşirah 2)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve üzerinden yükünü kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Adem Uğur Meali:

Yükünü senden alıp atmadık mı?

(İnşirah 2)

Ahmet Hulusi Meali:

(Hakikati açarak beşeriyet) yükünü senden almadık mı?

(İnşirah 2)

Ahmet Tekin Meali:

Senin üzerinden, sorumluluğunun, sıkıntılarının, ümmetinin geleceği ile ilgili endişenin ağır yükünü almadık mı?

(İnşirah 2)

Ahmet Varol Meali

Üzerinden yükünü atmadık mı?

(İnşirah 2)

Ali Bulaç Meali:

Ve yükünü indirip atmadık mı?

(İnşirah 2)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Senden (peygamberliğin ağır) yükünü hafifletib kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Ali Ünal Meali:

Ve hafifletmedik mi o çok ağır yükünü,

(İnşirah 2)

Bahaeddin Sağlam Meali:

2, 3. Belini kıran o ağır yükünü senden aldık (değil mi?)

(İnşirah 2)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Biz senin için göğsünü açmadık mı? Senin sırtını çatırdatan yükünü atmadık mı?

(İnşirah 2)

Bekir Sadak Meali:

(2-3) Belini buken yukunu uzerinden almadik mi?

(İnşirah 2)

Besim Atalay Meali:

Sırtından yükünü hafifletmedik mi?

(İnşirah 2)

Celal Yıldırım Meali:

(2-3) Belini (büküp) çatırdatan yükünü senden indirmedik mi ?

(İnşirah 2)

Cemal Külünkoğlu Meali:

2,3. Senden, belini çatırdatıp bükmüş olan (peygamberliğin ağır) yükünü (“Sen sadece bir tebliğcisin” diyerek) hafifletmedik mi?

(İnşirah 2)

Diyanet İşleri Eski Meali:

2,3. Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

(İnşirah 2)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Diyanet Vakfı Meali:

2, 3. Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı?

(İnşirah 2)

Edip Yüksel Meali:

Üzerindeki yükünü indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve indirmedik mi senden o barını?

(İnşirah 2)

Elmalılı Yeni Meali:

İndirmedik mi senden o yükünü?

(İnşirah 2)

Erhan Aktaş Meali:

Yükünü üzerinden atmadık mı?[1]

1)Ne yapacağını bilmezken, sana yol gösterdik.

(İnşirah 2)

Gültekin Onan Meali:

Ve yükünü indirip atmadık mı?

(İnşirah 2)

Hakkı Yılmaz Meali:

1-4 Biz, senin için, senin göğsünü açmadık mı? Senden ağır yükünü indirmedik mi? –Ki o, senin belini çatırdatmıştı.– Senin şanını da senin için yüceltmedik mi?

(İnşirah 2)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Nübüvvet öncesi hatalarını veya nübüvvetin ağır) yükünü üzerinden indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Harun Yıldırım Meali:

Yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Hasan Basri Çantay:

Senden yükünü de (kaldırıb) atdık.

(İnşirah 2)

Hayrat Neşriyat Meali:

2,3. Ve sırtına çok ağır gelen yükünü, senden indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(1-4) Senin için göğsünü hiç yayıp açmadık mı? Sırtına ağır gelmiş olan yükü senden hiç indirmedik mi? Senin için, zikrini (hatırlatmanı) yükseltmedik mi?

(İnşirah 2)

Hüseyin Atay Meali:

2-3 Belini büken ağırlığını indirmedik mi?

(İnşirah 2)

İbni Kesir Meali:

Yükünü üzerinden atmadık mı?

(İnşirah 2)

İlyas Yorulmaz Meali:

Üzerinden yükünü.

(İnşirah 2)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve senden yükünü kaldırdık (kaldırmadık mı?).

(İnşirah 2)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Senin yükünü üzerinden atmadık mı?

(İnşirah 2)

Kadri Çelik Meali:

Ve yükünü indirip atmadık mı?

(İnşirah 2)

Mahmut Kısa Meali:

Ve insanlığın câhiliye dönemindeki o içler acısı hâlini gördükçe, sıkıntıdan yüreğin kan ağlarken, sırtındaki yükünü kaldırıp görevini kolaylaştırmadık mı?

(İnşirah 2)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(2-3) Nasıl ki belini çatırdatan, yükünü hafifletmedik mi?

(İnşirah 2)

Mehmet Türk Meali:

2,3. O, senin (Peygamberlik görevinin) belini büken yükünü, üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Muhammed Celal Şems Meali:

(2-3) Belini bükmüş olan yükünü, üzerinden (alıp) indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Muhammed Esed Meali:

ve üzerinden yükü kaldırmadık mı,

(İnşirah 2)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve o ağır yükü üzerinden kaldırmadık mı?

Bknz: (13/40) - (18/6) - (35/8)

(İnşirah 2)

Mustafa Çevik Meali:

1-3 Ey Peygamber! Sen içinde yaşadığın toplumun şirk ve küfür batağından nasıl çıkacağını bilmez halde şaşırıp bunalmış, göğsün daralmışken kâinatın ve insanın nasıl ve niçin yaratıldığının cevabını arayıp bulamamanın ağır yükü altında belin çatırdayıp bükülmüşken, Biz âyetlerimizle göğsündeki düğümü açıp seni ferahlattık, cevabını bulamadığın sorularını cevaplandırıp, yükünden kurtardık.

(İnşirah 2)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve yükünü sırtından kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Osman Okur Meali:

(2-3) Senden, belini bükmüş olan (peygamberliğin ağır) yükünü hafifletmedik mi?

(İnşirah 2)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve senden yükünü indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Ömer Öngüt Meali:

Üzerinden yükünü atmadık mı?

(İnşirah 2)

Ömer Sevinçgül Meali:

İndirmedik mi yükünü!

(İnşirah 2)

Sadık Türkmen Meali:

Üzerinden (seni zengin ederek geçim) yükünü atmadık mı?

(İnşirah 2)

Seyyid Kutub Meali:

Yükünü üzerinden almadık mı?

(İnşirah 2)

Suat Yıldırım Meali:

(2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Süleyman Ateş Meali:

Ve atmadık mı senin üzerinden yükünü?

(İnşirah 2)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yükünü de kaldırdık.

(İnşirah 2)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(1-3) Biz, belini büken yükü indirerek içini ferahlatmadık mı?

(İnşirah 2)

Şaban Piriş Meali:

Yükünü üzerinden indirmedik mi?

(İnşirah 2)

Talat Koçyiğit Meali:

2-3 Sırtına ağır gelen yükünü senden kaldırıp atmadık mı?

(İnşirah 2)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve yükünü indirip atmadık mı?

(İnşirah 2)

Ümit Şimşek Meali:

Yükünü üzerinden kaldırmadık mı?

(İnşirah 2)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İndirmedik mi üzerinden ağır yükünü!

(İnşirah 2)