54. Kamer Suresi / 15.ayet

Andolsun ki biz o gemiyi tufanın bir nişanesi olarak bıraktık. Hani var mı düşünüp ibret alan?

Bknz: (11/120)(12/111)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 15 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki bir delil olarak bıraktık onu, fakat bir ibret alan mı var?

(Kamer 15)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, Biz bunu (Nuh tufanını) bir ayet ve ibret olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

(Kamer 15)

Abdullah Parlıyan Meali:

Andolsun o geminin yapılışını veya tufan hadisesini veya geminin kalıntılarını açık bir belge, tarihi bir ibret ve ayet olarak bıraktık. Öyleyse yok mudur ondan ders almak isteyen?

(Kamer 15)

Adem Uğur Meali:

Andolsun ki onu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

(Kamer 15)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki onu (tekneyi insanlar için) bir işaret olarak (geride) bıraktık! Düşünen yok mu?

(Kamer 15)

Ahmet Tekin Meali:

Bu gemileri bir ibret, bir kalıntı olarak bıraktık. Düşünen ibret alan var mı hiç?*

(Kamer 15)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki, bunu bir ibret olarak bıraktık. Fakat öğüt alan var mı?

(Kamer 15)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, Biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

(Kamer 15)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Celâlim hakkı için, biz bu vak'ayı (veya gemiyi), bir alâmet (ve ibret dersi) olarak bıraktık; fakat düşünen mi var?

(Kamer 15)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üstelik gerçek şu ki, onu, bir kanıt olarak bıraktık. Artık, öğüt alan var mı?[472]

472)"Onu, bir kanıt olarak bıraktık." bildirimi, Nuh peygamberin gemisinin yeryüzünde bir yerlerde olması olasılığını güçlendirmektedir. 11:37-44 ayetleri arasında anlatılan öyküden, Nuh'un ailesiyle birlikte diğer inananları ve her türden birer çifti taşıyacak kapasitede ve dağ gibi dalgalara dayanacak sağlamlıkta olan Nuh'un gemisinin, çok büyük bir gemi olduğu anlaşılmaktadır. Nuh'un, hayvan türlerinden hangilerini gemisine aldığı ve yeryüzünün hangi bölgelerinin sularla kaplandığı bilinmese de yeryüzünde iki milyon ile on milyon arasında hayvan türünün yaşadığı düşünülürse, bunların çok az bir bölümünün bile bir gemiye bindirilmesi, bilinen boyutlarla açıklanabilecek bir durum değildir; evrenlerdeki boyutların açıklanamadığı gibi...

(Kamer 15)

Ali Ünal Meali:

(Nihayet dağa oturdu ve onu) gerçeğe bir alâmet, bir ibret olsun diye yerinde bırakıp koruduk. Böyle iken, ibret alacak yok mudur?

(Kamer 15)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Biz, o gemiyi bir belge olarak bıraktık. Artık ibret alan yok mudur?

(Kamer 15)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun ki, gemiyi bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

(Kamer 15)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak biraktik; ogut alan yok mudur?

(Kamer 15)

Besim Atalay Meali:

Bir belge olarak bıraktık onu, öğütlenen var mıdır?

(Kamer 15)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki biz, o gemiyi bir âyet (açık belge ve tarihî bir ibret) olarak bıraktık. Acaba öğüt ve ibret alan var mıdır?

(Kamer 15)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun, biz o (tufan olayı)nı bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan?

(Kamer 15)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık; öğüt alan yok mudur?

(Kamer 15)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan?

(Kamer 15)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun ki onu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?  *

(Kamer 15)

Edip Yüksel Meali:

Bunu bir ders olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur?

(Kamer 15)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için bıraktık ta onu bir ayet olarak, fakat düşünen mi var?

(Kamer 15)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık. Fakat düşünen mi var ki,

(Kamer 15)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki onu[1] bir ayet[2] olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur?

1)Bu kıssayı.
2)Bir ibret belgesi olarak bıraktık.

(Kamer 15)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

(Kamer 15)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve andolsun Biz, bunu bir âyet olarak bıraktık. O hâlde var mı ibret alıp düşünen?

(Kamer 15)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki biz, onu (ibret alınması gereken) bir ayet olarak bıraktık. Var mı öğüt alan?

(Kamer 15)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun ki biz onu bir ayet olarak bıraktık. O halde var mı ibret alıp düşünen?

(Kamer 15)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki biz bunu bir ayet olarak bırakmışızdır. O halde bir düşünüb ibret alan var mı?

(Kamer 15)

Hayrat Neşriyat Meali:

Celâlim hakkı için, bunu (bu gemiyi ve tûfan alâmetlerini) bir ibret olarak bıraktık; o hâlde bir ibret alan var mı?

(Kamer 15)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki, onu [o gemiyi] bir ayet [mucize] olarak bıraktık. Artık, hiçbir öğüt alan yok mudur?

(Kamer 15)

Hüseyin Atay Meali:

13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?

(Kamer 15)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki Biz, onu bir ayet olarak bıraktık. Düşünüp ibret alan var mı?

(Kamer 15)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yalanlayan Nuh toplumunu da, gelecek kuşaklara ibret olarak bıraktık. Düşünen yok mudur?

(Kamer 15)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki Biz, onu (o gemiyi) bir âyet (ibret) olarak bıraktık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?

(Kamer 15)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki Biz bu olayı bir belge, olarak bırakmışızdır. Öğütlenen nerede?

(Kamer 15)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat hatırlayıp kendine gelen var mı?

(Kamer 15)

Mahmut Kısa Meali:

İşte, bu gemiye binen müminlerin kurtuluşunu ve kâfirlerin helâk edilişini, kıyâmete kadar gelecek bütün insanlar için ibret verici bir işâret kıldık. Öyleyse, yok mu bundan öğüt almak isteyen?

(Kamer 15)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh artık o gemiyi geleceğe ibret olsun diye geriye bıraktık. Haydi ibret alan var mıdır?

(Kamer 15)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun Biz bunu,1 bir ibret olarak bıraktık. Fakat düşünen mi var? 2*

(Kamer 15)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz onu (büyük bir) alâmet olarak bıraktık. Öyleyse nasihat almak isteyen var mı?

(Kamer 15)

Muhammed Esed Meali:

Ve böyle (yüzen gemi)leri (insana rahmetimizin) ebedi bir işareti kıldık. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?

(Kamer 15)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz, onu bir ibret olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mıdır?

(Kamer 15)

Mustafa Çavdar Meali:

Andolsun ki biz o gemiyi tufanın bir nişanesi olarak bıraktık. Hani var mı düşünüp ibret alan?

Bknz: (11/120) - (12/111)

(Kamer 15)

Mustafa Çevik Meali:

Biz Nûh kavminin başına gelen bu olayı ibret alınsın diye bildirmekteyiz, öyleyse yok mu ders alacak olan?

(Kamer 15)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu Biz, bu (kıssayı) bir (ibret) belgesi olarak bıraktık: öyleyse yok mudur ders alan?

(Kamer 15)

Osman Okur Meali:

Andolsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık; öğüt alan yok mudur?

(Kamer 15)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve şanım hakkı için onu (o gemiyi) bir ibret olmak üzere bıraktık, fakat hani yâd edip ibret alan?

(Kamer 15)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz onu bir ibret olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur?

(Kamer 15)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onu bir ayet ‘bir ibret’ olarak bıraktık. Nerde düşünüp de ibret alan!

(Kamer 15)

Sadık Türkmen Meali:

Ant olsun, onu bir ibret olarak bıraktık. Düşünüp de ibret alan yok mudur?

(Kamer 15)

Seyyid Kutub Meali:

Biz onu bir ibret dersi olarak geride bıraktık. İbret alan yok mu?

(Kamer 15)

Suat Yıldırım Meali:

Biz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye bıraktık. Haydi, var mı ibret alan?

(Kamer 15)

Süleyman Ateş Meali:

Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

(Kamer 15)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Gemiyi, bir belge olarak bıraktık. Hiç öğüt alan var mı?

(Kamer 15)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Andolsun, onu bir işaret yaptık. Öğüt alan yok mu?

(Kamer 15)

Şaban Piriş Meali:

Onu bir ayet (işaret) olarak bırakmıştık. İbret alan var mı?

(Kamer 15)

Talat Koçyiğit Meali:

15-16 Gerçek şu ki, o gemiyi bir ibret kılmıştık; şimdi öğüt alacak yok mu? Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

(Kamer 15)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

(Kamer 15)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onu(3) geride bir ibret olarak bıraktık. Fakat hani ibret alacak olan?*

(Kamer 15)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, biz onu bir ibret ve işaret olarak arkaya bıraktık. Yok mu araştırıp öğüt alacak?

(Kamer 15)