54. Kamer Suresi / 46.ayet

Fakat onların asıl cezalandırılacakları gün o saat bu dünyanın sonunun geldiği gündür. O saat ne dehşetli ve ne korkunçtur! Bir bilseler.

Bknz: (40/23)»(40/50)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 46 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlara vaadedilen azabın mukadder zamanı kıyamettir ve kıyametin azabı, daha da zararlıdır ve daha da acı.

(Kamer 46)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Daha doğrusu onlara va'ad edilen (asıl azap) saati yaklaşarak (gelmektedir) . O saat ki, ‘kurtuluşu mümkün olmayan çok korkunç bir intikam’ vaktidir ve çok acı bir (akıbettir).

(Kamer 46)

Abdullah Parlıyan Meali:

Daha doğrusu onlara vaat edilen asıl azap, kıyamet saatidir. Kıyamet gününün azabı ise, daha korkunç ve daha acı olacaktır.

(Kamer 46)

Adem Uğur Meali:

Bilakis kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ahmet Hulusi Meali:

Hayır, onların azapla buluşma zamanı O Saat'tir (ölüm)! O saat, (savaş yenilgisinden) daha şiddetli ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ahmet Tekin Meali:

Asıl Kıyamet onların tehdit edildiği cezalandırma ânıdır. O vakit, daha feci ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ahmet Varol Meali

Daha doğrusu, asıl onlara vaadedilen (azab)ın geleceği vakit kıyamet saatidir. Kıyamet saati ise daha korkulu bir felakettir ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ali Bulaç Meali:

Daha doğrusu onlara va'dedilen (asıl azab) (kıyamet) saatidir. O saat, 'kurtuluş olmayan daha korkunç bir bela' ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Daha doğrusu onların asıl azab vakti, kıyamettedir. O vaktin azabı daha müdhiş, daha acıdır.

(Kamer 46)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hayır! Onlara, evrenlerin sonunun sözü verilmiştir. Evrenlerin sonu, çok korkunç ve çok acı olacaktır.

(Kamer 46)

Ali Ünal Meali:

Onları asıl bekleyen ise, Kıyamet’tir; Kıyamet’in dehşeti çok daha müthiş, çok daha acıdır.

(Kamer 46)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Asıl randevuları, kıyamet günüdür. Kıyamet, daha feci ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Doğrusu kıyamet saati onların azap vaktidir. O saat daha dehşetli ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Bekir Sadak Meali:

Kiyamet onlarin azap ile vadedildikleri gundur. O ne korkunc, ne aci bir gundur!

(Kamer 46)

Besim Atalay Meali:

Onlara söz verilen, saat işidir, saatse çok katı, çok da acıdır!

(Kamer 46)

Celal Yıldırım Meali:

Hayır, onlara va'dolunan gün Kıyâmet'tir. Kıyamet gününün (azabı) daha korkunç ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Daha doğrusu, onlara vadedilen (asıl) azap vakti o, kıyamet saatidir. Kıyamet saatinin dehşeti ise tarif edilemeyecek kadar müthiş ve acı olacaktır!

(Kamer 46)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kıyamet onların azap ile vadedildikleri gündür. O ne korkunç, ne acı bir gündür!

(Kamer 46)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Diyanet Vakfı Meali:

Bilakis kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Edip Yüksel Meali:

Saat onları beklemektedir, daha korkunç ve acıdır.

(Kamer 46)

Elmalılı Orjinal Meali:

Daha doğrusu onların asıl mev'ıdi saattir ve o saat daha acı ve daha bela ve beterdir.

(Kamer 46)

Elmalılı Yeni Meali:

Daha doğrusu onların asıl buluşma zamanları kıyamettir. Kıyamet ise daha acı ve daha bela ve beterdir.

(Kamer 46)

Erhan Aktaş Meali:

Hayır! Asıl onlara vaat edilen o Sa'at'tir.[1] Ve o Sa'at, daha korkunç daha dehşetlidir.

1)Kıyamettir.

(Kamer 46)

Gültekin Onan Meali:

Daha doğrusu onlara vaadedilen (asıl azab) (kıyamet) saatidir. O saat, 'kurtuluş olmayan daha korkunç bir bela' ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Hakkı Yılmaz Meali:

Aslında onlara vaat edilen, o saattir. O saat cidden daha feci ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Hayır, öyle değil!) Onlara vadolunan (gerçek azap) kıyamettir. Ve kıyamet, daha korkunç ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Harun Yıldırım Meali:

Asıl onlara vadedilen saattir. O saat daha büyük bir bela ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Hasan Basri Çantay:

Daha doğrusu onlara va'd olunan asıl (azabın) vakti, o saatdir. O saat (in azabı) daha belalı, daha acıdır.

(Kamer 46)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hayır! Onlara va'd olunan (asıl azab vakti) kıyâmettir; çünki kıyâmet, daha dehşetli ve daha acıdır!

(Kamer 46)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Hayır! Saat (kıyamet), onların söz verilmiş zamanlarıdır. Saat, felakettir ve acıdır.

(Kamer 46)

Hüseyin Atay Meali:

44-46 Yoksa "Biz öç alabilecek bir topluluğuz" mu diyorlar? Toplulukları dağıtılacak ve onlar arkalarına dönüp kaçacaklardır. Hayır! Onlara Saat söz verilmişti. O ne korkunç, ne acı bir Saattir!

(Kamer 46)

İbni Kesir Meali:

Daha doğrusu onlara vaadolunan asıl saattir. O saat ne belalı, ne acıdır.

(Kamer 46)

İlyas Yorulmaz Meali:

Hayır, kıyamet saati onlara vaat edilmiş ve O kıyamet saati onlar için daha belalı olarak başlarına kesinlikle gelecektir.

(Kamer 46)

İskender Ali Mihr Meali:

Hayır, onlara vaadedilen (azap), o saattir (kıyâmet vaktidir). Ve o saat, daha korkunç ve daha dehşetlidir.

(Kamer 46)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçek şu ki onlara adanan yargı günüdür. O, ne korkunç, ne acıklı gündür.

(Kamer 46)

Kadri Çelik Meali:

Daha doğrusu onlara vaat edilen (asıl azap) kıyamettir. O kıyamet, daha korkunç bir bela ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat onlara asıl vaadedilen azap, Kıyâmet Günü gerçekleşecektir! Ve Kıyâmet Gününün azâbı, dünyadakinden çok daha korkunç ve çok daha acıdır!

(Kamer 46)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

En doğrusu , asıl buluşma kıyamet saatidir. Onun vakti şiddetli, azabı çok acıdır.

(Kamer 46)

Mehmet Türk Meali:

Daha doğrusu onlar, asıl azaba kıyamet günü çarptırılacaklardır. Kıyamet günü ise çok daha korkunç ve çok daha beterdir.

(Kamer 46)

Muhammed Celal Şems Meali:

Aslında onlara (inkılâp) saati vadedildi. O saat ne çetin ve ne acı olacaktır.

(Kamer 46)

Muhammed Esed Meali:

Evet! Son Saat, onların kaderleriyle gerçekten buluşacakları andır; ve o Son Saat en korkunç ve en acı (an) olacaktır;

(Kamer 46)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Daha doğrusu, onların asıl buluşma zamanları dünyanın sonunu getirecek olan felaketin gerçekleşme anıdır. O felaketin ürkütücülüğü ise anlatılamayacak kadar korkunç ve acıdır.

(Kamer 46)

Mustafa Çavdar Meali:

Fakat onların asıl cezalandırılacakları gün o saat bu dünyanın sonunun geldiği gündür. O saat ne dehşetli ve ne korkunçtur! Bir bilseler.

Bknz: (40/23)»(40/50)

(Kamer 46)

Mustafa Çevik Meali:

46-48 Onların asıl cezası ise Kıyamet Günü ile başlayacak. O Gün onlar için korkunç dehşetli bir gün olacak. Allah’ın koyduğu sınırları tanımayıp, kendileri sı nırlar koyanlar Allah’a başkaldırmış olmanın karşılığını cehennem ateşine yüz üstü sürüklenerek görecekler.

(Kamer 46)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne var ki onların asıl randevuları Son Saat'tir; işte o Son Saat en dehşetli, en acı olanıdır.

(Kamer 46)

Osman Okur Meali:

Hayır, buluşma zamanları o (uyarıldıkları) saattir. O saat cidden çok feci ve acıdır;

(Kamer 46)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Hayır. Onların asıl mev'idleri Kıyamettir. O Kıyamet ise daha dehşetlidir ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ömer Öngüt Meali:

Kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir. O saat cidden çok feci ve çok acıdır.

(Kamer 46)

Ömer Sevinçgül Meali:

Evet, onlara asıl sözü verilen şey, kıyamettir. O kıyamet daha beter, daha acılıdır!

(Kamer 46)

Sadık Türkmen Meali:

Onlara söz verilen asıl saat ise; pek belâlı ve pek acıklı saattir.

(Kamer 46)

Seyyid Kutub Meali:

Asıl azaba kıyamet günü çarpılacaklardır. Kıyamet günü onlar için daha feci ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Suat Yıldırım Meali:

Daha doğrusu, onların asıl buluşma zamanları, kıyamet saatidir. Kıyamet saatinin dehşeti ise tarif edilemeyecek kadar müthiş ve acıdır!

(Kamer 46)

Süleyman Ateş Meali:

Hayır, buluşma zamanları o (uyarıldıkları) sa'attir. O sa'at cidden çok feci ve acıdır;

(Kamer 46)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Asıl tehdidi vakti geldiğinde yaşayacaklar. O vakit her şey, ne kadar korkunç ve ne kadar acı olacaktır.

(Kamer 46)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar asıl azabı Kıyamet Günü görecekler. O Gün ne korkunç, ne acı olacak!

(Kamer 46)

Şaban Piriş Meali:

Onlara asıl vaat edilen kıyamettir. Kıyamet daha korkunç ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Talat Koçyiğit Meali:

Onların, va'dolunan azabı asıl görecekleri vakit kıyamettir. Kıyamet azabı daha korkunç ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Tefhimul Kuran Meali:

Daha doğrusu onlara va'dedilen (asıl azab) kıyamet saatidir. O, kıyamet saati, 'kurtuluşu olmayan daha korkunç bir bela' ve daha acıdır.

(Kamer 46)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara vaad olunan asıl ceza kıyamet günüdür. Kıyamet günü ise daha büyük bir belâdır ve daha da acıdır.

(Kamer 46)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hayır, buluşma zamanları kıyamet saatidir. Ne korkunç, ne acıdır o saat!

(Kamer 46)