O gün herkes korkudan gözleri yerinden fırlamış olarak kabirlerinden çıkacak ve çekirge sürüsü gibi etrafa dağılacaklar.
Bknz: (42/45)
O gün herkes korkudan gözleri yerinden fırlamış olarak kabirlerinden çıkacak ve çekirge sürüsü gibi etrafa dağılacaklar.
Bknz: (42/45)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Gözleri yerde, kabirlerden çıkarlar, sanki onlar, dağılmış çekirgelerdir.
(Kamer 7)Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş, (bakışları baygın ve perişan) olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkacaklardır.
(Kamer 7)O gün onlar gözleri dönüp, kararmış bir halde öteye beriye dağılmış çekirgeler gibi, kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çıkarlar.
(Kamer 7)Gözleri dehşetten önlerine eğik halde, sanki yayılan çekirge sürüsü misali, cedeslerinden (kozalarından) çıkıyorlar.
(Kamer 7)Kâfirler, bakışları, hakkaniyete riayet duyguları gereği, korku ve saygıdan perişan bir halde, savrulan çekirge sürüleri gibi kabirlerden çıkacaklar.
(Kamer 7)Gözleri düşkün (zillet içinde), sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)(Korkudan) gözleri baygın olarak kabirlerden çıkacaklar; etrafa yayılan çekirgeler gibi...
(Kamer 7)Alçalmış bakışlarla, yayılan çekirgeler gibi mezarlarından çıkarlar.[470]
470)Çekirgeler, yumurtalarını toprağın içine yerleştirirler ve toprak altında uzun bir süre kaldıktan sonra, kurtçuklar yeryüzüne çıkarlar. Milyarlarca çekirgenin bir araya geldiği çekirge sürüleri, beş kilometreye dek uzayan alanlarda kapkara bir yoğunluk biçiminde görünürler.
Gözleri korku içinde ve önde, çekirgelerin birden etrafı kaplaması gibi dehşet içinde mezarlarından çıkacaklar;
(Kamer 7)(O gün) gözleri zillet içinde ufalmış olarak, yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
(Kamer 7)Gözleri korkudan perişan bir vaziyette, etrafa saçılmış çekirgeler gibi bulundukları yerden çıkarlar.
(Kamer 7)(7-8) Gozleri dalgin dalgin, cekirgeler gibi yayilmis, o cagirana kosarak kabirlerden cikarlar. Inkarcilar: «Bu, zorlu bir gundur» derler.
(Kamer 7)Gözler dönmüş olarak, —dağılmış çekirge alayı gibi— mezarlarından çıkarlar
(Kamer 7)Onlar da gözleri korkudan önlerine eğik bir halde kabirlerinden çıkarlar; tıpkı etrafa yayılan çekirge misâli.
(Kamer 7)Onlar, (rüzgârın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi ürkek bakışlarla mezarlarından çıkarlar.
(Kamer 7)7,8. Gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar. İnkarcılar: "Bu, zorlu bir gündür" derler.
(Kamer 7)(6-7) O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil'in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
(Kamer 7)7, 8. Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde ve dâvetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
(Kamer 7)Gözleri zillet içinde mezarlardan çıkarlar; tıpkı saçılmış çekirgeler gibi...
(Kamer 7)Gözleri düşgün düşgün kabirlerden çıkarlar, sanki çıvgın çekirgeler gibi
(Kamer 7)Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
(Kamer 7)Kabirlerinden baygın gözlerle çıkarlar. Etrafa dağılmış çekirgeler gibidirler.
(Kamer 7)Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)6-8 O hâlde onlardan geri dur. O günde Çağırıcı'nın, bilinmedik/ yadırganan bir şeye çağırdığı o günde gözleri düşkün düşkün, o davetçiye hızlıca koşarak kabirlerinden çıkarlar. Sanki onlar darmadağın çekirgeler gibidirler. O, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler, “Bu, zor bir gündür” derler.
(Kamer 7)Gözlerinin feri sönmüş/baygın bakışlı hâlde, yayılmış çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)Gözleri zillet ve dehşetten düşmüş olarak, sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)gözleri zelil ve hakıyr (dönüş) olarak, (hepsi de) çıvgın (ve yaygın) çekirgeler gibi, kabirler (in) den çıkacaklar,
(Kamer 7)7,8. (O gün) gözleri (korku içinde) baygın olarak kabirlerden çıkarlar; sanki onlar, yayılmış çekirgeler gibi o çağırıcıya (İsrâfîl'e) doğru koşan kimselerdir. Kâfirler (o gün) der ki: “Bu, pek zor bir gündür!”
(Kamer 7)(7-8) Onlar, bakışları düşkün bir halde, davetçiye doğru hipnoz olmuş bir halde, sanki yayılan çekirgeler gibi mezarlardan çıkarlar. Kâfirler [gerçeği örtenler] "Bu, zor bir gündür." derler.
(Kamer 7)7-8 Başlarını eğip, gözlerini çağırıcıya diken dağınık çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. İnkârcılar "Bu zorlu bir gündür" derler.
(Kamer 7)Gözleri hor ve hakir olarak, yaygın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)(Kıyamet günü) Gözleri korku içinde mezarlardan çıktıklarında, sanki yeryüzüne dağılmış çekirge sürüleri gibidirler.
(Kamer 7)Kabirlerden, gözleri dehşete düşmüş olarak çıkarlar. Sanki onlar, etrafa yayılan çekirgeler gibidir.
(Kamer 7)onlar gözleri kararmış, oraya buraya dağılmış çekirgeler gibi sinlerinden çıkacaklar,
(Kamer 7)Başlar öne eğik, sanki etrafa serpiştirilen çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)O Gün onlar, utanç, pişmanlık ve dehşetten bakışları yere çivilenmiş bir hâlde, tıpkı fırtınanın etkisiyle sağa sola saçılmış çekirgeler gibi mezarlarından fırlayıp çıkacaklar.
(Kamer 7)Korkudan gözleri dönmüş halde kabirden çıkar, sanki onlar yayılan çekirgeler gibidirler.
(Kamer 7)(İşte o gün) onlar, etrafa yayılmış çekirgeler gibi perişan bakışlarla kabirlerden çıkarlar.
(Kamer 7)(Rezillikten dolayı) gözleri (yere) inmiş olacak. Onlar (her tarafa) dağılmış çekirgeler gibi mezarlardan çıkacaklar.
(Kamer 7)onlar kederli gözlerle, (rüzgarın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi mezarlarından kalkacaklar,
(Kamer 7)Onlar ki, ürkek bakışlarla, etrafa yayılmış çekirgeler gibi mezarlarından çıkacaklardır.
(Kamer 7)Bknz: (42/45)
(Kamer 7)7-8 İşte O Gün korku ve dehşet içinde, âdeta gözleri yuvalarından fırlamışçasına kabirlerinden çıkıp çekirge sürüleri gibi etrafa dağılacaklar ve hemen ardından, kendilerini çağıran meleğe doğru koşarken, bir yandan da “Bu, çok zor bir gündür.” diyerek, sızlanıp dövünecekler.
(Kamer 7)onlar yılgın ve bitkin gözlerle, savrulmuş çekirge sürüleri gibi mevzilerinden çıkacaklar;
(Kamer 7)Onlar, (rüzgârın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi ürkek bakışlarla bulunduğu yer (topraktan) çıkarlar.
(Kamer 7)Gözlerî zeliller olarak kabirlerinden çıkacaklardır. Sanki onlar dağılmış çekirgelerdir.
(Kamer 7)Gözleri dalgın dalgın (zillet ve dehşet içinde), tıpkı etrafa yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)Gözleri baygın baygın kabirlerden çıkarlar. Sanki onlar yayılan çekirgelerdir!
(Kamer 7)Mezarlarından donuk ve ürkek bakışlarla çıkarak çekirge sürüsü gibi etrafa yayılırlar.
(Kamer 7)Gözleri korkudan önlerine eğildikçe eğilmiş, dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar.
(Kamer 7)Gözleri düşkün düşkün (zillet ve dehşet içinde) kabirlerden çıkarlar; tıpkı yayılan çekirgeler gibidirler.
(Kamer 7)Gözleri saygıyla öne eğik olarak kabirlerinden çıkar, çekirge sürüleri gibi olurlar.
(Kamer 7)Korku dolu gözlerle, çekirge süreleri gibi kabirlerinden kalkarlar.
(Kamer 7)(7-8) Gözleri yere yıkık çekirgeler gibi yayılmış o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar. Kafirler: -Bu, zor bir gün! derler.
(Kamer 7)6-8 Bu sebeple (ey Muhammed!) onlardan yüz çevir; o çağırıcının, nefislerin hoşlanmadığı bir şeye çağırdığı gün, gözleri (gördükleri şeylerin korkusu ile) zelil olarak, sanki etrafa yayılmış çekirgeler gibi çağırana koşarcasına kabirlerden çıkarlar ve o kâfirler derler ki: "Bu zor bir gün."
(Kamer 7)Gözler 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'etrafa serpilen' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(Kamer 7)Kaymış olarak gözleri, çıkarlar kabirlerden. Sanki çekirgelerdir, çıvgın mı çıvgın!
(Kamer 7)