54. Kamer Suresi / 7.ayet

O gün herkes korkudan gözleri yerinden fırlamış olarak kabirlerinden çıkacak ve çekirge sürüsü gibi etrafa dağılacaklar.

Bknz: (42/45)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 7 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gözleri yerde, kabirlerden çıkarlar, sanki onlar, dağılmış çekirgelerdir.

(Kamer 7)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş, (bakışları baygın ve perişan) olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkacaklardır.

(Kamer 7)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün onlar gözleri dönüp, kararmış bir halde öteye beriye dağılmış çekirgeler gibi, kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Adem Uğur Meali:

Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çıkarlar.

(Kamer 7)

Ahmet Hulusi Meali:

Gözleri dehşetten önlerine eğik halde, sanki yayılan çekirge sürüsü misali, cedeslerinden (kozalarından) çıkıyorlar.

(Kamer 7)

Ahmet Tekin Meali:

Kâfirler, bakışları, hakkaniyete riayet duyguları gereği, korku ve saygıdan perişan bir halde, savrulan çekirge sürüleri gibi kabirlerden çıkacaklar.

(Kamer 7)

Ahmet Varol Meali

Gözleri düşkün (zillet içinde), sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Ali Bulaç Meali:

Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Korkudan) gözleri baygın olarak kabirlerden çıkacaklar; etrafa yayılan çekirgeler gibi...

(Kamer 7)

Ali Rıza Sefa Meali:

Alçalmış bakışlarla, yayılan çekirgeler gibi mezarlarından çıkarlar.[470]

470)Çekirgeler, yumurtalarını toprağın içine yerleştirirler ve toprak altında uzun bir süre kaldıktan sonra, kurtçuklar yeryüzüne çıkarlar. Milyarlarca çekirgenin bir araya geldiği çekirge sürüleri, beş kilometreye dek uzayan alanlarda kapkara bir yoğunluk biçiminde görünürler.

(Kamer 7)

Ali Ünal Meali:

Gözleri korku içinde ve önde, çekirgelerin birden etrafı kaplaması gibi dehşet içinde mezarlarından çıkacaklar;

(Kamer 7)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(O gün) gözleri zillet içinde ufalmış olarak, yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

(Kamer 7)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Gözleri korkudan perişan bir vaziyette, etrafa saçılmış çekirgeler gibi bulundukları yerden çıkarlar.

(Kamer 7)

Bekir Sadak Meali:

(7-8) Gozleri dalgin dalgin, cekirgeler gibi yayilmis, o cagirana kosarak kabirlerden cikarlar. Inkarcilar: «Bu, zorlu bir gundur» derler.

(Kamer 7)

Besim Atalay Meali:

Gözler dönmüş olarak, —dağılmış çekirge alayı gibi— mezarlarından çıkarlar

(Kamer 7)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar da gözleri korkudan önlerine eğik bir halde kabirlerinden çıkarlar; tıpkı etrafa yayılan çekirge misâli.

(Kamer 7)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar, (rüzgârın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi ürkek bakışlarla mezarlarından çıkarlar.

(Kamer 7)

Diyanet İşleri Eski Meali:

7,8. Gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar. İnkarcılar: "Bu, zorlu bir gündür" derler.

(Kamer 7)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(6-7) O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil'in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

(Kamer 7)

Diyanet Vakfı Meali:

7, 8. Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde ve dâvetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.

(Kamer 7)

Edip Yüksel Meali:

Gözleri zillet içinde mezarlardan çıkarlar; tıpkı saçılmış çekirgeler gibi...

(Kamer 7)

Elmalılı Orjinal Meali:

Gözleri düşgün düşgün kabirlerden çıkarlar, sanki çıvgın çekirgeler gibi

(Kamer 7)

Elmalılı Yeni Meali:

Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

(Kamer 7)

Erhan Aktaş Meali:

Kabirlerinden baygın gözlerle çıkarlar. Etrafa dağılmış çekirgeler gibidirler.

(Kamer 7)

Gültekin Onan Meali:

Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Hakkı Yılmaz Meali:

6-8 O hâlde onlardan geri dur. O günde Çağırıcı'nın, bilinmedik/ yadırganan bir şeye çağırdığı o günde gözleri düşkün düşkün, o davetçiye hızlıca koşarak kabirlerinden çıkarlar. Sanki onlar darmadağın çekirgeler gibidirler. O, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler, “Bu, zor bir gündür” derler.

(Kamer 7)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Gözlerinin feri sönmüş/baygın bakışlı hâlde, yayılmış çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Harun Yıldırım Meali:

Gözleri zillet ve dehşetten düşmüş olarak, sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Hasan Basri Çantay:

gözleri zelil ve hakıyr (dönüş) olarak, (hepsi de) çıvgın (ve yaygın) çekirgeler gibi, kabirler (in) den çıkacaklar,

(Kamer 7)

Hayrat Neşriyat Meali:

7,8. (O gün) gözleri (korku içinde) baygın olarak kabirlerden çıkarlar; sanki onlar, yayılmış çekirgeler gibi o çağırıcıya (İsrâfîl'e) doğru koşan kimselerdir. Kâfirler (o gün) der ki: “Bu, pek zor bir gündür!”

(Kamer 7)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(7-8) Onlar, bakışları düşkün bir halde, davetçiye doğru hipnoz olmuş bir halde, sanki yayılan çekirgeler gibi mezarlardan çıkarlar. Kâfirler [gerçeği örtenler] "Bu, zor bir gündür." derler.

(Kamer 7)

Hüseyin Atay Meali:

7-8 Başlarını eğip, gözlerini çağırıcıya diken dağınık çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. İnkârcılar "Bu zorlu bir gündür" derler.

(Kamer 7)

İbni Kesir Meali:

Gözleri hor ve hakir olarak, yaygın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Kıyamet günü) Gözleri korku içinde mezarlardan çıktıklarında, sanki yeryüzüne dağılmış çekirge sürüleri gibidirler.

(Kamer 7)

İskender Ali Mihr Meali:

Kabirlerden, gözleri dehşete düşmüş olarak çıkarlar. Sanki onlar, etrafa yayılan çekirgeler gibidir.

(Kamer 7)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

onlar gözleri kararmış, oraya buraya dağılmış çekirgeler gibi sinlerinden çıkacaklar,

(Kamer 7)

Kadri Çelik Meali:

Başlar öne eğik, sanki etrafa serpiştirilen çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Mahmut Kısa Meali:

O Gün onlar, utanç, pişmanlık ve dehşetten bakışları yere çivilenmiş bir hâlde, tıpkı fırtınanın etkisiyle sağa sola saçılmış çekirgeler gibi mezarlarından fırlayıp çıkacaklar.

(Kamer 7)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Korkudan gözleri dönmüş halde kabirden çıkar, sanki onlar yayılan çekirgeler gibidirler.

(Kamer 7)

Mehmet Türk Meali:

(İşte o gün) onlar, etrafa yayılmış çekirgeler gibi perişan bakışlarla kabirlerden çıkarlar.

(Kamer 7)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Rezillikten dolayı) gözleri (yere) inmiş olacak. Onlar (her tarafa) dağılmış çekirgeler gibi mezarlardan çıkacaklar.

(Kamer 7)

Muhammed Esed Meali:

onlar kederli gözlerle, (rüzgarın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi mezarlarından kalkacaklar,

(Kamer 7)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, ürkek bakışlarla, etrafa yayılmış çekirgeler gibi mezarlarından çıkacaklardır.

(Kamer 7)

Mustafa Çavdar Meali:

O gün herkes korkudan gözleri yerinden fırlamış olarak kabirlerinden çıkacak ve çekirge sürüsü gibi etrafa dağılacaklar.

Bknz: (42/45)

(Kamer 7)

Mustafa Çevik Meali:

7-8 İşte O Gün korku ve dehşet içinde, âdeta gözleri yuvalarından fırlamışçasına kabirlerinden çıkıp çekirge sürüleri gibi etrafa dağılacaklar ve hemen ardından, kendilerini çağıran meleğe doğru koşarken, bir yandan da “Bu, çok zor bir gündür.” diyerek, sızlanıp dövünecekler.

(Kamer 7)

Mustafa İslamoğlu Meali:

onlar yılgın ve bitkin gözlerle, savrulmuş çekirge sürüleri gibi mevzilerinden çıkacaklar;

(Kamer 7)

Osman Okur Meali:

Onlar, (rüzgârın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi ürkek bakışlarla bulunduğu yer (topraktan) çıkarlar.

(Kamer 7)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Gözlerî zeliller olarak kabirlerinden çıkacaklardır. Sanki onlar dağılmış çekirgelerdir.

(Kamer 7)

Ömer Öngüt Meali:

Gözleri dalgın dalgın (zillet ve dehşet içinde), tıpkı etrafa yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Ömer Sevinçgül Meali:

Gözlerinde korku, yayılmış çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Sadık Türkmen Meali:

Gözleri baygın baygın kabirlerden çıkarlar. Sanki onlar yayılan çekirgelerdir!

(Kamer 7)

Seyyid Kutub Meali:

Mezarlarından donuk ve ürkek bakışlarla çıkarak çekirge sürüsü gibi etrafa yayılırlar.

(Kamer 7)

Suat Yıldırım Meali:

Gözleri korkudan önlerine eğildikçe eğilmiş, dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar.

(Kamer 7)

Süleyman Ateş Meali:

Gözleri düşkün düşkün (zillet ve dehşet içinde) kabirlerden çıkarlar; tıpkı yayılan çekirgeler gibidirler.

(Kamer 7)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Gözleri saygıyla öne eğik olarak kabirlerinden çıkar, çekirge sürüleri gibi olurlar.

(Kamer 7)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Korku dolu gözlerle, çekirge süreleri gibi kabirlerinden kalkarlar.

(Kamer 7)

Şaban Piriş Meali:

(7-8) Gözleri yere yıkık çekirgeler gibi yayılmış o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar. Kafirler: -Bu, zor bir gün! derler.

(Kamer 7)

Talat Koçyiğit Meali:

6-8 Bu sebeple (ey Muhammed!) onlardan yüz çevir; o çağırıcının, nefislerin hoşlanmadığı bir şeye çağırdığı gün, gözleri (gördükleri şeylerin korkusu ile) zelil olarak, sanki etrafa yayılmış çekirgeler gibi çağırana koşarcasına kabirlerden çıkarlar ve o kâfirler derler ki: "Bu zor bir gün."

(Kamer 7)

Tefhimul Kuran Meali:

Gözler 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'etrafa serpilen' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.

(Kamer 7)

Ümit Şimşek Meali:

Ürkek bakışlarla, yayılmış çekirgeler gibi mezarlarından çıkarlar.

(Kamer 7)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kaymış olarak gözleri, çıkarlar kabirlerden. Sanki çekirgelerdir, çıvgın mı çıvgın!

(Kamer 7)