18. Kehf Suresi / 61.ayet

O ikisi, iki denizin birleştiği yere ulaştıklarında balıklarını unuttular. O sırada balık denizde kaybolup gitti.

Mustafa Çavdar Meali

Kehf 61 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İki denizin kavuştuğu yere vardıkları zaman balıklarını unutmuşlardı; balık, denize atlamış, dalıp bir yol tutmuş gitmişti.

(Kehf 61)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Derken (yola çıkıpyürüdüler ve) iki denizin kavşağına vardıklarında (pişirmek üzere tuttukları balığı kokmasın diye, bir su birikintisine bıraktılar) . Ancak bu balığı orada unuttular ve balık (sıyrılıp bir iz bırakarak) denizde yolunu tutup (kaçmıştı).

(Kehf 61)

Abdullah Parlıyan Meali:

İki denizin kavuştuğu yere vardıkları zaman, balıklarını unutmuşlardı. Balık denize atlamış, dalıp bir yol tutmuş gitmişti.

(Kehf 61)

Adem Uğur Meali:

Her ikisi, iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık, denizde bir yol tutup gitmişti.

(Kehf 61)

Ahmet Hulusi Meali:

Vaktaki iki denizin arasının birleştiği yere vardılar, balıklarını unuttular... Bunun üzerine o (balık) da o denizde yolunu bulup gitmişti!

(Kehf 61)

Ahmet Tekin Meali:

İki denizin birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unuttular. Bu arada, balık denizde canlanarak yolunu bulup bir kanala girmişti.

(Kehf 61)

Ahmet Varol Meali

Böylece iki (deniz)in birleştiği yere vardıklarında balıklarını unuttular. O da denizde bir delik (menfez) bulup yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Ali Bulaç Meali:

Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutuverdiler; (balık) denizde bir akıntıya doğru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bunun üzerine, ikisi de iki deniz kavşağına varınca (tuzlanmış olarak getirdikleri ve canlandığı zaman Hızır ile buluşmuş olacakları) balıklarını unuttular. (Allah'ın vaadı ve izniyle balık canlanmış ve) denizde bir deliğe doğru yolunu tutmuştu.

(Kehf 61)

Ali Rıza Sefa Meali:

İki denizin birleştiği yere ulaştıklarında, balıkları akıllarından çıkmıştı. Bu arada, denizin içine doğru yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Ali Ünal Meali:

Derken, iki denizin birleştiği yere vardıklarında, yanlarına azık olarak almış bulundukları pişmiş balığı orada unuttular. Balık, denizde kendine bir yol bulup kaybolmuştu bile.

(Kehf 61)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İki denizin birleştiği yere vardıkları zaman, balıklarını unuttular. Balık deniz içinde yol alıp gitti.

(Kehf 61)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unuttular. Derken balık da yolunu bulup denize dalarak gözden kayboldu.

(Kehf 61)

Bekir Sadak Meali:

Ikisi, iki denizin birlestigi yere ulasinca, baliklarini unutmuslardi, balik bir delikten kayip denizi boyladi.

(Kehf 61)

Besim Atalay Meali:

Kavşağa vardıklarında, balıkların unuttular, gizli yol bulup balık denize gitti

(Kehf 61)

Celal Yıldırım Meali:

ikisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca balıklarını unuttular. Balık ise, denize bir delikten girip yolunu bulmuştu.

(Kehf 61)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İki denizin birleştiği yere vardıklarında yanlarındaki balığı bir kenarda unuttular, o da bir yolunu bularak denize kaçtı.

(Kehf 61)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.

(Kehf 61)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti.

(Kehf 61)

Diyanet Vakfı Meali:

Her ikisi, iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık, denizde bir yol tutup gitmişti.  *

(Kehf 61)

Edip Yüksel Meali:

İki denizin birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unuttular. Sinsice kayıp denizin yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunun üzerine ikisi bir vaktaki iki deniz arasının cemolduğu yere vardılar balıklarını unuttular o vakıt o, denizde bir deliğe yolunu tutmuştu

(Kehf 61)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunun üzerine ikisi de iki denizin birleştiği yere vardıklarında balıklarını unuttular. O zaman balık denizde bir deliğe doğru yolunu tutmuştu.

(Kehf 61)

Erhan Aktaş Meali:

İkisinin arasının[1] birleştiği yere ulaştıklarında hutlarını[2] unuttular. O da denizin derinliklerine doğru kendi yolunu tuttu.

1)İki denizin.
2)Balıklarını.

(Kehf 61)

Gültekin Onan Meali:

Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutuverdiler; (balık) denizde bir akıntıya doğru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bunun üzerine “iki bilgin kişinin toplandığı yer”e vardıklarında ikisi de bunalımlarını/sıkıntılarını 285 terk etti. O zaman bunalım/sıkıntı, bilgin kimse yardımıyla yok olup gitti.

(Kehf 61)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İki denizin buluştuğu yere ulaştıklarında, balıklarını unuttular. Balık, denizde bir yol tutup gitti.

(Kehf 61)

Harun Yıldırım Meali:

Her ikisi, iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık, denizde bir yol tutup gitmişti.

(Kehf 61)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine onlar bu iki (deniz) arasının birleşik yerine ulaşınca balıklarını unutdular. (Balık) denizde bir deliğe doğru yolunu tutmuşdu.

(Kehf 61)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet ikisi, (o iki denizin) aralarının birleştiği yere varınca, (o yerin alâmeti olarak, canlanıp orada denize atlayacak olan) balıklarını unuttular, hâlbuki (balık, atlamış da) denizde bir iz bırakarak yolunu tutmuştu.

(Kehf 61)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İkisi [Musa ve genci] iki denizin toplanma yerine ulaştıklarında, balıklarını ikisi de unuttu. [Balık], suyun içinde aşağı tarafa kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Hüseyin Atay Meali:

İkisi de denizin birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutmuşlardı. Balık bir aralıktan kayıp denizde yolunu tuttu.

(Kehf 61)

İbni Kesir Meali:

İkisi, iki denizin birleştiği yere gelince; balıklarını unuttular. O, bir delikten kayıp denizi boyladı.

(Kehf 61)

İlyas Yorulmaz Meali:

O ikisi, suyun buluşma yerine geldiklerinde balıklarını unuttular, sonrada balık denizde yol bularak gözden kayboldu.

(Kehf 61)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece ikisinin (iki denizin) birleştiği yere ulaştıkları zaman ikisi de balığı unuttu. O zaman (balık), denizin içine doğru kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık ise denize atılıp bir kovuğa doğru yollanmıştı.

(Kehf 61)

Kadri Çelik Meali:

Böylece ikisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutuverdiler; (balık da) denizde bir akıntıya doğru kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Mahmut Kısa Meali:

Ve uzun bir yolculuğun ardından, nihâyet iki denizin birleştiği yere vardıklarında, yanlarında getirdikleri ve içinde balık olan azıklarını bir kenara bırakarak, dinlenmek üzere bir kayanın gölgesine çekildiler. Bu arada, ikisi de balığı unutmuşlardı. Bu sırada balık, Yûşa’nın şaşkın bakışları altında denize atlamış ve kendisine bir yol tutup gitmişti. Mûsâ bu olup bitenleri görmemiş Yûşa da bu ilginç olayı Mûsâ’ya anlatmayı unutmuştu. Bu yüzden, burasının buluşma yeri olduğunu anlayamadan, kalkıp tekrar yola koyuldular.

(Kehf 61)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kendileri böylece iki denizin birleştiği yere ulaşınca balıklarını unuttular Ellerindeki de denizde bir akıntıya doğru bir yol tutup gitmiştir.

(Kehf 61)

Mehmet Türk Meali:

Böylece ikisi iki denizin birleştiği yere ulaşınca (yanlarındaki) balıklarını1 (bir kenarda) unuttular. (Balık da bu esnada dirildi,) denizde bir yol bularak kaybolup gitti.2*

(Kehf 61)

Muhammed Celal Şems Meali:

İkisi, bu (iki denizin) birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. O (da) bir yol bulup, hızlı bir şekilde denize kaçtı.

(Kehf 61)

Muhammed Esed Meali:

Fakat iki (denizin) birleştiği yere vardıklarında balıkları bütünüyle akıllarından çıktı ve denize dalıp gözden kayboldu.

(Kehf 61)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İki denizin kavuştuğu yere vardıkları zaman balıklarını unutmuşlardı; balık, denize atlamış, dalıp bir yol tutarak gitmişti.

(Kehf 61)

Mustafa Çavdar Meali:

O ikisi, iki denizin birleştiği yere ulaştıklarında balıklarını unuttular. O sırada balık denizde kaybolup gitti.(Kehf 61)

Mustafa Çevik Meali:

60-70 Vaktiyle Musa, Allah’ın kendisine lütufta bulunup, üstün ilim bahşettiği âlim bir zat ile iki denizin birbirine kavuştuğu yerde buluşmak ve onun bilgisinden istifade etmek amacı ile arkadaşıyla birlikte yola koyulmuş, ömrünün sonuna kadar yürüsem de oraya ulaşacağım demişti. En son dinlenmek için konakladıkları deniz kenarındaki kayalıkların yanında yemek için yanlarında bulundurdukları balıklarını unuttular, zaten balık da denize düşüp gözden kaybolmuştu. Konakladıkları o yerden uzaklaşıp da karınları acıkınca, Musa arkadaşına, “Bu yolculuk bizi epeyce yordu, getir şu balığı da yiyelim.” dedi. Arkadaşı da ona: “Ben balıkla ilgili durumu sana söylemeyi unuttum, hani en son dinlenmek için oturduğumuz kaya var ya, işte orada balık şaşılacak biçimde denize düşüp kayboldu. Bunu sana söylemeyi de galiba şeytan bana unutturdu.” dedi. Bunun üzerine Musa heyecanla, “İşte aradığımız yer, buluşma noktamız orasıydı.” diyerek hemen geldikleri o yöne doğru dönüp yürüdüler, oraya varınca da kendisine katımızdan üstün ilim bahşedip, görevler verdiğimiz kulumuzla karşılaştılar. Musa hemen ona: “Sendeki bilgilerden yararlanmak suretiyle yaşanmakta olanların gerçek mahiyetini öğrenmek ve doğru olanı yapabilmek için yanında olmak, gideceğin yerlere seninle birlikte gitmek istiyorum.” dedi. İlim verdiğimiz o kişi de Musa’ya: “Sen benimle birlikteyken, karşılaşacaklarımıza, olup biteceklere katlanamazsın. İç yüzünü, gerçek mahiyetini bilip anlayamadığın işlere nasıl katlanırsın, sen kendi işine bak.” dedi. Musa da ona: “İnşallah benim sabırlı biri olduğumu göreceksin, senin yaptığın hiçbir işine karışıp, karşı çıkıp, itiraz etmeyeceğim.” dedi. Bunun üzerine ilim verdiğimiz kulumuz da Musa’ya: “Şayet benimle birlikte geleceksen, o halde ben sana yaptığım işin mahiyetini açıklamadıkça bana hiçbir şey sormayacaksın.” dedi.

(Kehf 61)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat iki (denizin) birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unutmuşlardı bile; nitekim o (balık) da kendi yoluna koyulup denizde gözden kayboldu.

(Kehf 61)

Osman Okur Meali:

Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutuverdiler; (balık) denizde bir akıntıya doğru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, iki denizin birleştikleri yere ulaştılar, balıklarını unuttular. O vakit (o balık) denizde bir yarığa doğru yolunu tutmuştu.

(Kehf 61)

Ömer Öngüt Meali:

Her ikisi böylece iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. Balık ise denizde bir deliğe doğru yol tutup gitmişti.

(Kehf 61)

Ömer Sevinçgül Meali:

İki denizin birleştikleri yere vardılar. Orada balıklarını unuttular. Balık, denizde bir yol bulup gitti.

(Kehf 61)

Sadık Türkmen Meali:

İki denizin birleştikleri yere ulaştıkları zaman, balıklarını unuttular; o, sıyrılıp akarak denizde yolunu tutmuştu.

(Kehf 61)

Seyyid Kutub Meali:

İki denizin birleştiği yere vardıklarında yanlarındaki balığı bir kenarda unuttular, o da bir yeraltı deliğinden kayarak denize kaçtı.

(Kehf 61)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar iki denizin birleştiği yere vardıklarında balıklarını unutmuş bulundular. Balık sıyrılıp denizde bir yol tutmuştu bile.

(Kehf 61)

Süleyman Ateş Meali:

İkisi (yürüdüler), iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular, (balık) sıyrılıp denizde yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. O da kayarak denize doğru yollandı.

(Kehf 61)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İki denizin birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unuttular. O da denize girip kayboldu.

(Kehf 61)

Şaban Piriş Meali:

Onlar, iki denizin birleştiği yere ulaştıklarında balıklarını unuttular. O da denizde kaybolup gitti.

(Kehf 61)

Talat Koçyiğit Meali:

İkisi birden iki denizin birleşme yerine varınca, balıklarını unutuvermişlerdi. Balık da denizde yolunu bulup kaybolmuştu.

(Kehf 61)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca balıklarını unutuverdiler; (balık da) denizde bir akıntıya doğru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu.

(Kehf 61)

Ümit Şimşek Meali:

İki denizin birleştiği yere ulaştıklarında ise balığı unuttular. Bu arada balık denizde bir yol tutup gitmişti.(8)*

(Kehf 61)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu ikisi, iki denizin birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unuttular. Bunun üzerine balık da denizde bir deliğe doğru yola koyuldu.

(Kehf 61)