5. Maide Suresi / 103.ayet

Allah ne bahîre ne sâibe ne vasîle ve ne de hâm (Diye bazı hayvanlara) kutsallık vermedi (1). Fakat küfredenler bu sapık inançlarını Allah’a isnat ederek iftira ediyorlar (2). Onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar (3).

Bknz: 1(53/19)»(53/23) – 2(10/17)(13/33) – 3(21/10)(10/100)

Mustafa Çavdar Meali

Maide 103 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah, ne bahireyi meşru kılmıştır, ne saibeyi, ne vasilayı, ne de hamı; fakat kafir olanlar, Allah'a, yalan yere iftira ederler ve onların çoğunun da aklı ermez.*

(Maide 103)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Allah Bahire1'den, Saibe2'den, Vasiyle3'den ve Ham4'dan hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Ancak kâfirler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. (Dinde olmayan şeyi Allah'ın emri gibi gösteriyorlar veya Allah'ın emirlerini tersine çeviriyorlar.) İşte bunların çoğunluğu (yaptıkları işin kötülüğüne ve başlarına gelecek belanın büyüklüğüne) akıl erdirmez (ve vicdanına göre hareket etmez kimselerdi). 1Bahire: Putlara adanmış dişi deve.2Saibe: Dilek kabulü için putlar adına salıverilmişdeve.3Vasiyle: İkiz dünyaya gelen ve erkeği putlara kurban edilen keçi.4Ham: Cahiliyede kutsallık atfedilen ve sırtına binilmeyen deve.

(Maide 103)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bazı hayvan cinslerinin, batıl inanç ve düşüncelerle binilmemesi, kesilmemesi ve batıl ilahlara adanması şeklinde işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonması, Allah'ın emri değildir. Ama Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar ve onların çoğu akıllarını asla kullanmazlar.

(Maide 103)

Adem Uğur Meali:

Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah'a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.

(Maide 103)

Ahmet Hulusi Meali:

Allah Bahire, Saibe, Vasıyle ve Ham (isimleriyle tanımlanan bir kısım kurbanlıklar) diye bir şey hükmetmemiştir (bu bir kısım insanların uydurmacılık geleneğidir). Ne var ki, hakikat bilgisini inkar edenler, Allah üzerine yalan uyduruyorlar! Onların çoğunluğu aklını kullanmaz!

(Maide 103)

Ahmet Tekin Meali:

Beş batın yavru veren, beşinci batın yavrusu erkek olan devenin, faydalanılmaktan vazgeçilerek kulağının yarılıp salıverilmesinin; dertten kurtuluş adağı olarak bir hayvanın faydalanılmaktan vazgeçilip putlara adanarak salma gezer halde bırakılmasının; peşpeşe birkaç dişi yavru doğuran devenin (veya koyunun) doğurduğu erkek yavrunun putlara adanmasının; on batın döl veren erkek devenin sırtına yük vurulmamasının, başıboş bırakılarak yayılmasının ve su içmesinin engellenmemesinin kutsallığının meşruiyyetiyle ilgili Allah herhangi bir hüküm koymamıştır. Fakat kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler Allah adına yalan uydurarak iftira etmektedirler. Onların çoğu akıllarını kullanarak dinin hakikatini kavrayamıyorlar.

(Maide 103)

Ahmet Varol Meali

Kulağı yarılıp salıverilen, putlara adanan, erkek dişi ikizler doğuran ve on defa yavru yapmasından dolayı sırtına yük vurulmayan hayvanlarla ilgili uygulamaların hiçbirini Allah emretmemiştir. Ancak kâfirler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdiremiyor. [18]*

(Maide 103)

Ali Bulaç Meali:

Allah Bahiyre'den Saibe'den Vasiyle'den ve Ham'dan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak inkar edenler, Allah'a karşı yalan düzüp uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmez.

(Maide 103)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Allah, (câhiliyyet devrindeki âdet üzere) kulağı yarılıp salıverilen ve putlara adak yapılan develerle, putlar için kesilen erkek koyunların ve sırtı yüke haram kılınan develerin hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat, küfredenler, Allah'a yalan uydururlar. Onların çoğunun akılları ermez.

(Maide 103)

Ali Rıza Sefa Meali:

Uydurma inanışlar yüzünden, kimi hayvanlardan yararlanılmasının yasaklanması; doğurduklarının eşeylerine, sırasına ve sayısına göre bırakılması veya kurban edilmesi, Allah'ın belirlediği bir şey değildir. Fakat nankörlük edenler, Allah hakkında yalanlar söyleyerek iftira ediyorlar. Çünkü onların çoğu aklını kullanmaz.[109]

109)Bu ayet, Kur'an çevirilerinin çoğunluğunda, "Bahire, Saibe, Vasile ve Ham diye bir şeyi, Allah bildirmemiştir." olarak, Arapça biçimiyle yazılmıştır. Bunlar, Kur'an'dan önceki Arap toplumunda, kutsallaştırılmış kişilere-simgelere adak olarak sunulduğu için kullanımı ve kesimi yasaklanan hayvanlara verilmiş isimlerdir.

(Maide 103)

Ali Ünal Meali:

Allah, beşincide erkek doğuran devenin sütünü putlara bırakmayı da, adak adayıp adağı yerine gelince dişi veya erkek deveyi salıverip ondan faydalanmayı nefsine haram etmeyi de, biri erkek diğeri dişi ikiz doğuran koyun veya devenin erkek yavrusunu putlar için serbest bırakmayı da, on nesli dölleyen erkek deveyi salıp ondan istifadeyi nefsine haram kılmayı da emretmedi (insanların kendiliklerinden hükümler koyup, sonra da bunları Allah’a, Din’e atfetmelerine kesinlikle izin vermedi). Fakat o küfredenler, (Din adına) yalanlar uydurup, sanki bunları Allah emretmiş gibi O’na iftirada bulunmaktadırlar. Esasen o küfredenlerin çoğu, düşünüp akletmekte değillerdir.

(Maide 103)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah, bahire, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey yasallaştırmamıştır. Fakat o kâfirler, Allah adına yalan uyduruyorlar. Ve onların çokları da akıl etmez.*

(Maide 103)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah bahire, saibe, vasile ve ham diye bir şey yapmamıştır. Fakat inkarcılar, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar ve onların birçoğu akıllarını asla kullanmazlar.

(Maide 103)

Bekir Sadak Meali:

Allah, kulagi centilen, saliverilen, erkek disi ikizler doguran, on defa yavrulanmasindan oturu yuk vurulmayan hayvanlarin adanmasini emretmemistir; fakat inkar edenler Allah'a karsi yalan uydururlar ve cogu da akletmezler.

(Maide 103)

Besim Atalay Meali:

Allah, sütünü sağmamakçin ayrılan, putlara adanmış olan, ikiz doğuran, yük vurulmayan develer yaratmamıştır, kâfirler yalanla Allaha iftira eder, pek çokları akılsızdır

(Maide 103)

Celal Yıldırım Meali:

Allah ne bahire, ne sâibe, ne vesile, ne de hâm'dan hiç biriyle emretmemiş ve meşru' da kılmamıştır. Ama o küfredenler Allah'a karşı yalan uydurup iftirada bulunuyorlar; çoğunun da aklı ermemektedir.

(Maide 103)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah, (cahiliye devrindeki âdet üzere hayvanlar için) “bahire”, “saibe”, “vesile” ve “ham” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat inkârcılar, Allah'a yalan uydururlar. Zaten onların çoğu akıllarını kullanmazlar (körü körüne tabi olurlar). *

(Maide 103)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah, kulağı çentilen, salıverilen, erkek dişi ikizler doğuran, on defa yavrulamasından ötürü yük vurulmayan hayvanların adanmasını emretmemiştir; fakat inkar edenler Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akletmezler.

(Maide 103)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Allah, ne "Bahire", ne "Saibe", ne "Vasile", ne de "Ham" diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkar edenler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.

(Maide 103)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah'a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.  *

(Maide 103)

Edip Yüksel Meali:

Belli bir erkek ve dişi kombinezonuyla yavrulayanların, yemin sonucu salıverilenlerin, arka arkaya iki erkek doğuranların ve on kez döl veren erkek develerin haram edilişini ALLAH onaylamıyor; inkarcılar ALLAH'a iftira ediyor. Çoğu akletmez onların.

(Maide 103)

Elmalılı Orjinal Meali:

ne bahıyre, ne saibe, ne vasıyle, ne ham'dan hiç birini Allah meşru' kılmadı, lakin küfretmekte olan kimseler, Allah namına yalan söyliyerek ona iftira ediyorlar, çoklarının da aklı irmez

(Maide 103)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah, ne kulağı yarılan, ne salma bırakılan, ne erkek-dişi ikizler doğuran, ne de on defa doğurması yüzünden yük vurulamayan hayvanların (adanmasını) meşru kılmadı. Fakat küfreden kimseler, Allah adına yalan söyleyerek O'na iftira ediyorlar. Çoklarının da aklı ermez.

(Maide 103)

Erhan Aktaş Meali:

Allah, ne "Bahire" ne "Saibe" ne "Vasile" ne de "Ham"[1] diye bir şeyi meşru kılmadı. Fakat gerçeği yalanlayan nankörler, yalan söyleyerek Allah'a iftira ediyorlar. Ve onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar.

1)Bu isimler; Arapların, putlara kurban ettikleri ya da onlar adına değerlendirdikleri hayvanlara verdikleri isimlerdir.

(Maide 103)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı Bahriye'den Saibe'den, Vasiyle'den ve Ham'dan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak küfredenler, Tanrı'ya karşı yalan düzüp uyduruyorlar. Onların çoğu akletmez.

(Maide 103)

Hakkı Yılmaz Meali:

Allah, bahîre'den sâibe'den vasîle'den ve hâm'dan 403 hiç birini öngörmemiştir. Ancak kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, Allah'a karşı yalan düzüp uyduruyorlar. Ve onların pek çoğu akıl erdirmez.

(Maide 103)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah (kulağı yarılıp putlara adanan) Bahire, (bir belayı defetmek için putlar adına dokunulmaz ilan edilen) Saibe, (belirlenmiş standartlarda doğuran devenin salınması ve ona dokunulmaması gereken) Vasile, (sırtına binilmeyi haram kabul ettikleri) Ham; bunların hiçbirini meşru kılmadı. Fakat kâfirler yalan uydurup Allah’a iftira ediyorlar. Onların çoğu akletmez.

(Maide 103)

Harun Yıldırım Meali:

Allah, bahire, saibe, vasile, ham diye bir şey belirlememiştir. Halbuki kâfirler yalan söyleyerek Allah’a iftira ediyorlar. Çünkü onların pek çoğunun aklı ermez.

(Maide 103)

Hasan Basri Çantay:

Allah ne "Bahıyre den, ne "Sabibe" den, ne "Vasiyle den, ne de "Ham" dan hiç birini (meşru) kılmamışdır. Fakat o küfredenler Allaha karşı ("Bize bunları o emretmişdir" diye) yalan düzerler. Onların çoğunun (avamının) ise akılları ermez.

(Maide 103)

Hayrat Neşriyat Meali:

Allah, ne bahîre, ne sâibe, ne vasîle, ne de hâm'dan hiçbirini (meşrû')kılmamıştır;(3) fakat inkâr edenler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar! Çünki onların çoğu akıl erdiremezler.*

(Maide 103)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Allah bahire'den, saibe'den, vasile'den ve ham'dan¹ herhangi bir (kanun) yapmamıştır; fakat gerçeği örtmüş olanlar, Allah'ın üzerinden (bu) yalanı uyduruyor. Onların çoğunluğu akıl etmiyor.

(Maide 103)

Hüseyin Atay Meali:

Allah, kulağı çentilen, salıverilen, erkek ve dişi olarak ikizler doğuran, kendini koruyan diye anılan hayvanların hiçbirini ayırmamıştır. Ama inkâr edenler, Allah'a karşı yalan uyduruyorlar ve çokları da düşünmüyor.

(Maide 103)

İbni Kesir Meali:

Allah; ne Bahire'den, ne Saibe'den, ne Vasile'den, ne de Ham'dan hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat küfredenler; Allah'a karşı yalan uydurdular. Onların çoğunun ise akılları ermez.

(Maide 103)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah ne bahire'i, ne saibe'i, ne vesile'i ve nede Haam'ı[1] emretmemiş, yalnız gerçekleri inkar edenler Allah adına yalan söylemişlerdir. Onların çoğu aklını kullanmayanlardır.*

(Maide 103)

İskender Ali Mihr Meali:

Allah, ‘‘bahîre, sâibe, vasîle ve hâm” diye bir şey yapmamıştır (meşru kılmamıştır). Ama o kâfirler (inkâr edenler), Allah'a karşı yalan iftirada bulunuyorlar (uyduruyorlar). Onların çoğu aklını kullanmıyor.

(Maide 103)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Allah ne Bahıyre, ne Şaibe, ne Vasiyle, ne de Hâm denilen hayvanlara inanın diye buyurmadı. Ancak tanımıyanlar Allah'a karşı yalan uydurdular. Onların pek çoğu aklı yatmıyan kimselerdir.

(Maide 103)

Kadri Çelik Meali:

Allah, beşinci doğurduğu erkek olan kulağı çentilmiş deveyi, adak olarak adanan deveyi, dişi ve erkek olmak üzere ikiz doğuran koyunu ve dölünden on deve meydan gelmiş olan erkek deveyi (kesmemek, yememek ve binmemek üzere salıvermeyi) karar kılmamıştır. Fakat küfre sapanlar Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akıl etmezler.*

(Maide 103)

Mahmut Kısa Meali:

Allah, İslâm öncesinde putperestlerin, Allah’ın helâl kıldığı bazı hayvanları birtakım bâtıl inançlar ve saçma geleneklerle bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye nitelendirip kutsal ilan ederek bu hayvanların etinden, sütünden, sırtından, vs. kendilerini mahrum bırakmalarını emretmiş değildir. Tam aksine, bu kâfirler, Allah adına yalanlar uyduruyorlar. Çünkü onların çoğu, akıllarını kullanmazlar. Câhiliye döneminde Araplar, sonuncusu erkek olmak üzere beş kez doğum yapan deveye bahira; tutulduğu bir hastalıktan kurtulan kimsenin putlara adadığı deveye saibe derlerdi ki, artık hiç kimse bunlara ne binebilir, ne kesebilir, ne de sütünü sağabilirdi. Koyun dişi doğurursa kendilerinin, erkek doğurursa tanrılarının olurdu. Şâyet ikisini birden doğurursa, dişiden dolayı erkeği de kurban etmezlerdi ki, buna da vasile derlerdi. Bir de, kendisinden on kez döl alınan erkek deveye hâm derlerdi ki, bunun sırtına binmeyi haram sayar ve istediği yerde serbestçe otlamasına izin verirlerdi. İşte bu kâfirler, en büyük nîmetlerden biri olan düşünebilmeyi o derece ihmal etmişlerdir ki:

(Maide 103)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Allah, Bahire'yi, Saibe'yi, Vasila'yı ve Ham'ı meşru kılmamıştır. Ancak küfredenler İşte onlar yalan yere Allah'a iftira atıp uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmezler.

(Maide 103)

Mehmet Türk Meali:

Allah kulağı yarılan, adak olarak bırakılan, biri erkek biri dişi olmak üzere ikiz doğuran ve on defa doğurunca yük vurulmayan hayvanların (adanmasını) hoş görmemiştir. Fakat kâfirler çoğunun akılları ermediği halde, kendi yalan(lar)ını Allah’a yakıştırıyorlar.

(Maide 103)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah, (hayvanlardan) Bahire, Sâibe, Vasîle ve Hâm (diye bir şey yapılmasını) emretmemiştir. Ancak, kâfirlik edenler yalan söyleyip, Allah’a iftira ederler. Onların çoğu da akıl etmezler. ( Bahire: Kulaklarına çentik atılmış dişi deveye denir. Cahiliye devrinde Araplar, on kere yavru vermiş dişi devenin kulaklarını yarıp serbest bırakırlardı. Hiç kimse ona binmez, yük yüklemezdi. (Müfredat) Sâibe: Otlaklarda serbest bırakılan dişi deveye denir. Bu da cahiliye devrine ait bir adetti. Eskiden Araplar, beş kere yavru vermiş bir dişi deveyi serbest bırakırlardı. Sulaklar ile tarlalara girmekten onu alıkoymazlardı. Vasile: Bu da cahiliye dönemine ait başka bir adetti. Bir keçi, dişi ve erkek olarak ikiz doğurduğunda, Araplar o ikizleri birbirinden ayırıp kesmezlerdi ki, biri diğerinin ölümünü görüp acı çekmesin. Hâm: Dölünden on yavru doğmuş erkek hayvana denilirdi. Araplar onu da hiçbir yerde çalıştırmayıp serbest bırakırlardı.)

(Maide 103)

Muhammed Esed Meali:

Bazı hayvan cinslerinin batıl inançlarla işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonulması, Allahın emri değildir: Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendi uydurdukları yalanları Allaha yakıştırırlar. Ve onların bir çoğu akıllarını asla kullanmaz:

(Maide 103)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah, putlara adandığına nişan olsun diye kulağı yarılan,. salıverilen, erkek dişi ikizler doğuran, on defa yavrulamasından ötürü yük vurulmayan hayvanların adanmasını emretmemiştir. Ama inkarcılar Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akıllarını kullanmaz.

(Maide 103)

Mustafa Çavdar Meali:

Allah ne bahîre ne sâibe ne vasîle ve ne de hâm (Diye bazı hayvanlara) kutsallık vermedi (1). Fakat küfredenler bu sapık inançlarını Allah’a isnat ederek iftira ediyorlar (2). Onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar (3).

Bknz: 1(53/19)»(53/23) - 2(10/17) - (13/33) - 3(21/10) - (10/100)

(Maide 103)

Mustafa Çevik Meali:

103-104 Allah’ın helal kıldığı fakat müşriklerin kesilmesini, yenilmesini yahut başka şekilde yararlanılmasını, kendilerine haram saydıkları bir kısım hayvanları Bahire, Saibe, Vasile ve Ham gibi sözcüklerle isimlendirmeleri onların batıl inançlarından kaynaklanmaktadır. Allah o hayvanlardan yararlanılmasının haramlığı konusunda bir hüküm bildirmemiştir. Müşrikler Allah adına uydurdukları yalanları ile Allah’a iftira etmekteler. Zaten böyleleri akıllarını kullanmazlar! Böylelerine “Gelin şu batıl, anlamsız inançlarınızdan vazgeçip Allah’ın daveti olan gerçeklere yönelin” denildiğinde, “Biz, atalarımızdan beri gelen hayat tarzımızdan memnunuz” derler. Peki ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yolda da olmayan kimseler olarak yaşamışlarsa, yine de onların takipçileri olmayı mı sürdürecekler?

(Maide 103)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne bahira ve saibe, ne de vasile ve ham (adı altında, hayvanların batıl inançlarlar yaratılış amacı dışına çıkarılmaları) Allah'ın emri değildir. Fakat hakikati inkarda ısrar edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırıyorlar. Zira onların çoğu kafalarını kullanmıyorlar.

(Maide 103)

Osman Okur Meali:

Allah, bahîre, sâibe, vesîle ve hâmdiye (bazı hayvan cinslerinin batıl inançlarla işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonulması), Allah'ın emri değildir: Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar. Onların çoğu akletmezler.

(Maide 103)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Allah Teâlâ bahireden, saibeden, vasileden ve hâmden hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfir olanlar Allah Teâlâ'ya karşı yalan söyleyerek iftirada bulunurlar. Ve onların çokları ise akıl erdiremezler.

(Maide 103)

Ömer Öngüt Meali:

Allah bahîre, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat kâfirler Allah'a karşı yalan uydururlar. Onların çoğunun akılları ermez.

(Maide 103)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah, beşinci doğumundan sonra kulağı kertiklenen, serbestçe salıverilen, erkekli dişili ikizler doğuran, on kez dölleme görevini tamamlaması sebebiyle yük vurulmayan hayvanlar hakkında yasa koymamıştır. İnkârcılar, yalanlar söyleyerek Allah’a iftira ediyorlar. Onların çoğu, akıllarını kullanmayan kimselerdir.

(Maide 103)

Sadık Türkmen Meali:

ALLAH (cahiliyet devrindeki adet üzere); ne “Bahîre” (kulağı yarılıp salıverilen develerle), ne “Sâibe” (putlar için ayrılan hayvan), ne “Vasîle” (davarların dişisi), ne de “Hâm” (binilmesi yasak olan hayvan) diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten birçokları da ilerisini düşünmüyorlar.

(Maide 103)

Seyyid Kutub Meali:

Allah, Bahire, Saibe, Vesile ve Hami diye bir şey koymamıştır. Fakat kâfirler Allah adına yalan uydururlar. Onların çoğu düşünme yeteneğinden yoksundur.

(Maide 103)

Suat Yıldırım Meali:

Allah ne bahire, ne saibe, ne vasile, ne de ham diye bir şey bildirmemiştir. Fakat, o kafirler bu inançlarını Allah'a mal ederek O'na iftira etmişlerdir. Onların ekserisinin akılları ermez.

(Maide 103)

Süleyman Ateş Meali:

Allah, bahire, saibe, vasile ve ham diye bir şey yapmamıştır. Fakat inkar edenler, Allah'a yalan uyduruyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar.

(Maide 103)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah ne Bahire'yi ne Saibe'yi ne Vasile'yi ve ne de Hami'yi meşru kılmıştır. Fakat kafirlik edenler yalanlarını Allah'a mal ediyorlar. Onların çoğu aklını kullanmaz[1].

1) Bahire; Cahiliye Arapları tarafından sütünün içilmesinin, sırtına binilmesinin ve yük yüklenmesinin haram olduğunu göstermek için kulakları yarılan dişi develer anlamına gelmektedir. Saibe; on batın yavrulayan ve yavrularının hepsi dişi olan ve bu yüzden sahipleri tarafından ölünceye kadar etinden, sütünden ve yününden yararlanılmayan deveye denildiği gibi, bir nimete şükür olarak adanan veya bir hastalıktan kurtulan birinin adak olarak serbest bıraktığı hayvana da aynı isim verilmiştir. Cahiliye Arapları beş batında ikiz olarak toplam on dişi doğuran koyunu Vasile olarak adlandırırlardı. Eğer hayvan bundan sonra tekrar doğurursa doğan yavrular erkeklerin olur, kadınlar ondan yiyemezlerdi. Ancak bu yavru ölürse o zaman kadın erkek herkes bunun etini yiyebilirdi. Hami ise Cahiliye Araplarının, sulbünden fazlaca döl alınan ve yaşlanmış olan erkek deveye verdikleri isimdir. Bu deveyi putlarına adayarak serbest bırakırlar ve ölünceye kadar hiçbir şekilde ondan yararlanmazlardı. Buraya kadar özellikleri anlatılan hayvanların tariflerinde karışıklıklar ve hatta çelişkiler görülmektedir. Mesela bir görüşe göre bahire için verilen tanım, başka bir görüşe göre saibe veya vasile için verilebilmektedir. Tanımlardaki bu ihtilaflara tefsirinde yer veren Taberi şu açıklamayı yapmaktadır: "Cahiliye Araplarının yaptıkları bu işlerle ilgili olarak varit olan haberler ihtilaflıdır. Karışıklıktan dolayı (hangi ismin hangi hayvana tekabül ettiğini) işin iç yüzünü/keyfiyetini bilemeyebiliriz Bunun bir zararı da olmaz. Burada önemli olan, o dönemde bazı insanların şeytana uyarak Allah'ın haram kılmadığı bir takım hayvanları kendi başlarına haram kılmış olmalarıdır. Bu yüzden Allah onları kınamış / azarlamış ve bu şeylerin hepsinin helal olduğunu bildirmiştir." (Taberi, Tefsir, c: 5, s. 93) Tanımlardaki bu karışıklık, muhtemelen söz konusu hayvanlarda ortak özelliklerin çok olmasından kaynaklanmaktadır. Zira yukarıda sayılan dört tür hayvanla ilgili olarak zikredilen rivayetlerde en çok tekrarlanan hususlar; bunların bir sebepten dolayı serbest bırakılmaları, etlerinden, sütlerinden ve yünlerinden ölünceye kadar yararlanılmamaları ve bazılarının sadece erkeklere helal, kadınlara haram sayılmasıdır. Bu dört tür hayvanın özelliklerinden yola çıkarak -Muhammed Esed'in yaptığı gibi- dördüne birden "müşrik Araplar tarafından kutsanmış hayvanlar" tanımı yapılabilir. Zira dördünün de ortak özelliği kutsanmış olmalarıdır.

(Maide 103)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah, bazı hayvanların işaretlenmesini emretmemiş; kesilmesini ve kullanılmasını da yasaklamamıştır. Kafirler kendi uydurdukları yalanları Allah'a isnat ediyor. Onların çoğu aklını kullanmıyor.

(Maide 103)

Şaban Piriş Meali:

Allah, bahire, saibe, vesile ve ham (diye bir şeyler) belirlemedi. Fakat küfredenler Allah'a yalan yere iftira ediyorlar. Onların çoğu akletmezler.

(Maide 103)

Talat Koçyiğit Meali:

Allah, ne "bahire"yi, ne "şaibe" yi, ne "vasîle"yi ve ne de "hâmu meşru kılmıştır. Fakat küfredenler, (bunları Allah'ın emrettiğini ileri sürerek) Allah'a karşı yalan yere iftira etmektedirler, onların çoğunun ise, akılları ermez. (Âyette geçen "bahîre" kelimesi, beş batın yavrusu olduktan sonra kulağı yarılarak salıverilen dişi deve manâsına gelir, "Sâibe", bir dileğin gerçekleşmesi üzerine putlara adanan ve aynı şekilde salı verilen devedir ,ki, ne sütü sağılır, ne üzerine binilir, ne de yünü kesilir. "Vasîle biri erkek biri dişi ikiz doğuran koyundur. Zira câhiliye devrinde koyunun bir erkek yavrusu olursa, onu putlarına kurban ederler, dişi yavrusunu ise. Kendilerine bırakırlardı.İkiz olduğu takdirde, dişi yavru, erkek yavruyu putlara kurban edilmekten kurtarırdı. "Hâm" ise, on batın yavru doğurtan erkek devedir ki bu da âzâd edilir ve hiçbir işte kullanılmazdı.)

(Maide 103)

Tefhimul Kuran Meali:

Allah Bahiyre'den Saibe'den Vasiyle'den ve Hâm'dan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak küfredenler, Allah'a karşı yalan düzüp uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmez.

(Maide 103)

Ümit Şimşek Meali:

Bahîre, sâibe, vasîle ve hâm'ı(29) Allah size bildirmiş değildir; kâfirler Allah adına yalan uyduruyorlar. Zaten onların çoğunun aklı ermez.*

(Maide 103)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah ne bahire yapmıştır ne saibe ne vasile ne de ham. Ne var ki küfre sapanlar yalan uydurarak Allah'a iftira ediyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar.

(Maide 103)