47. Muhammed Suresi / 21.ayet

Emre itaat ve güzel söz söylemektir. Fakat savaş işi kesinleşince böyle davranmadılar. Hâlbuki Allah’a verdikleri söze sadık kalsalardı kendileri için daha hayırlı olurdu.

Bknz: (9/48)(58/8)»(58/9)

Mustafa Çavdar Meali

Muhammed 21 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İtaat etmek ve güzel söz söylemek gerekti, derken işe iyice sarılınca da Allah'ın gerçek söylediğini kabul etselerdi görürlerdi ki bu, kendilerine daha da hayırlı olmaktadır.

(Muhammed 21)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Cihad görevini) İtaat ve ma’ruf (güzel) sözle (karşılamaktı) . Böylece iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olacaktı. (Yani, lafa gelince; Allah’a, Resulüne, Hakk dava ve devlet liderine itaatten ve cihaddan bahsetmek kolaydır, ama iş ciddiye bindiği zaman sadakat gösteren pek azdır.)

(Muhammed 21)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'ın çağrısına uymak ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman, cihad işlerinde Allah'a sadık kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Adem Uğur Meali:

(Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ahmet Hulusi Meali:

(Bu konuda onlara düşen) itaat ve yerinde bir söz! Hüküm kesinleştiğinde, Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'ın ve Rasulünün emirlerine, devletin kararlarına itaat etmeleri, imanlarının gereği meşrûiyyet sınırları içinde söz söylemeleri icap eder. Plan kesin karara bağlandığı zaman, Allah'ın, emrine, hükmüne, icraatına sadâkat gösterselerdi elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ahmet Varol Meali

İtaat ve güzel sözdü. İş kesinlik kazanınca Allah'a karşı doğruluk (sadakat) gösterselerdi muhakkak kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ali Bulaç Meali:

İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Fakat bir itaat ve güzel bir söz, onlar için hayırlıdır. Sonra (cihadın farziyetine dair) emir kesinleşince, Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette haklarında daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Boyun eğmek ve güzel bir söz!" Fakat iş kesinleştiğinde, Allah'a bağlılık gösterselerdi, onlar için kesinlikle daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Ali Ünal Meali:

(Gerçekten mü’min olanlara düşen,) itaat ve (herhangi bir İlâhî buyruk karşısında) verilmesi gereken uygun cevabı vermektir. Bu bakımdan, (iman iddiasında bulunan her kim olursa olsun,) Allah’a verdikleri sözü yerine getirme zamanında Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalar, elbette haklarında hayırlı olan budur.

(Muhammed 21)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Kendilerinden istenilen, normal) bir itaat ve güzel bir söz idi. Eğer iş ciddiye bindiği zaman, Allah’a verdikleri sözde doğru çıkmış olsalardı, onlar için daha yararlı olurdu.

(Muhammed 21)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onların görevi, itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Savaşa karar verildiğinde, Allah'a verdikleri sözde dursalardı kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Bekir Sadak Meali:

(20-21) Inananlar: «Keske bir sure indirilse de cihada ciksak» derlerdi. Fakat kesin anlamli bir sure inip, orada savas zikredilince, kalblerinde hastalik olanlarin, olum korkusuyla bayilmis kimselerin bakislari gibi, sana baktiklarini gordun. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olani soylemek yarasirdi. is ciddilesince Allah'a verdikleri anda dogruluk gosterselerdi, onlarin iyiligine olurdu.

(Muhammed 21)

Besim Atalay Meali:

İnananlar diyorlar ki: «Savaş için bir sûre inmiş olaydı», berk bir sûre inip de, içersinde vuruşma da anılsa, yürekleri bozuk bulunanların, ölüm korkusundan bayılmış gibi sana baktıkların göreceksin sen, korktukları başlarına gelecek

(Muhammed 21)

Celal Yıldırım Meali:

(Onlara gereken,) itaat ve güzel bir sözdür. İş, ciddileşip kesinlik kazanınca, Allah'a sadakatlerini gösterselerdi, elbette kendileri için çok hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Cemal Külünkoğlu Meali:

20,21. İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. *

(Muhammed 21)

Diyanet İşleri Eski Meali:

20,21. İnananlar: "Keşke bir süre indirilse de cihada çıksak" derlerdi. Fakat hükmü açık bir süre inip, orada savaş zikredilince, kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla bayılmış kimselerin bakışları gibi, sana baktıklarını gördün. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a verdikleri yeminde doğruluk gösterselerdi, onların iyiliğine olurdu.

(Muhammed 21)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah'a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Diyanet Vakfı Meali:

(Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.  *

(Muhammed 21)

Edip Yüksel Meali:

İtaat etmek ve güzel konuşmaktır. İş kararlaştırılınca ALLAH'a karşı dürüst olsalar kendileri için iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Elmalılı Orjinal Meali:

Fakat bir taat ve bir güzel söz, sonra emir kat'ıyyet kesbedince Allaha sadakat etselerdi elbette kendileri için daha hayırlı olurdu

(Muhammed 21)

Elmalılı Yeni Meali:

Fakat bir itaat ve güzel bir söz(dü yapmaları gereken); sonra emir kesinleşince Allah'a karşı dürüstlük etselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Erhan Aktaş Meali:

İtaat etmek ve maruf[1] söz söylemektir. Fakat iş kesinleşince[2] Allah'a verdikleri sözde dursalardı elbette bu onlar için daha hayırlı olurdu.

1)Doğru, iyi ve yararlı kabul edilen toplumsal değer yargılarına ve vahye uygun olan.
2)Savaş işi.

(Muhammed 21)

Gültekin Onan Meali:

İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat buyruk kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Tanrı'ya sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Hakkı Yılmaz Meali:

(20,21) İman eden kimseler: “Keşke bir sûre indirilse” derler. Ama yasalarla donatılmış bir sûre indirildiği ve içerisinde savaş anıldığı zaman, kalplerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla baygınlık geçiren bir kimsenin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Artık itaat ve örfe uygun/herkesçe iyi olduğu kabul edilen söz onlara daha yakındır. Sonra iş kesinleşince artık Allah'a sadakat gösterselerdi, kesinlikle kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İtaat edip güzel söz söylemeleri (gerekirdi). İş ciddiyet kazandığında, Allah’a sadakat gösterselerdi, bu onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Harun Yıldırım Meali:

İtaat ve ma’ruf sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Hasan Basri Çantay:

(Onların vazifesi) taatdı, güzel söz söylemek (tatlı dil kullanmak) dı. Bunun için onlar, iş ciddileşince, derhal Allaha (verdikleri sözde) sadakat gösterselerdi kendileri için elbet hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlara düşen,) itâat etmek ve (böyle zamanlarda teslîmiyetini gösteren) güzel (söz)söylemektir. Öyle ki iş ciddîleştiği zaman, artık Allah'a sâdık kalsalardı, elbette kendileri için hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Emrimiz] gönülden itaat ve tanınan/güzel bir sözdür. O halde, emir kararlaştırıldığı zaman, Allah'a dürüst olsalardı, kesinlikle kendileri için daha iyi (hayırlı) olurdu.

(Muhammed 21)

Hüseyin Atay Meali:

20-21 İnananlar "Bir sure indirilmeliydi" derler. Fakat içinde savaş anlatılan kesin anlamlı bir sure inince, gönüllerinde hastalık olanların, ölgün baygın kimsenin bakışları gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa, onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a karşı doğruluk gösterselerdi, onların daha çok iyiliğine olurdu.

(Muhammed 21)

İbni Kesir Meali:

İtaat ve güzel söz. Bunun için iş ciddileşince derhal Allah'a sadakat gösterselerdi; elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

İlyas Yorulmaz Meali:

İtaat etmek ve uygun bir söz söylemektir. (Herhangi bir) İş olduğunda Allah'ı anıp doğrularlarsa, onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

İskender Ali Mihr Meali:

İtaat ve maruf sözdür. Fakat bir işe azmedildiğinde o zaman Allah’a sadık olsalardı, muhakkak ki onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlara yakışan, boyun eğmekti, uygun olanı söylemekti. İşe girişilince de Allah'a karşı verdikleri sözü tutsalardı onlar için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Kadri Çelik Meali:

(Cihad için bir sure indirilmesi temennisi bir tür) İtaat ve güzel sözdür. Fakat iş kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman şayet onlar Allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Mahmut Kısa Meali:

Allah’ın emrine gönülden itaat etmek ve O’nun yolunda mücâdeleye hazır olduğunu ifâde ederek güzel sözler söylemek! İş ciddiye bindiği ve düşman askerleriyle karşı karşıya gelindiği sırada, Allah’a verdikleri sözü yerine getirselerdi kendileri için iyi olurdu. Fakat sözlerinden dönüverdiler!

(Muhammed 21)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hayırlı olan şey onlar için; İtaat etmek ve tatlı söz söylemektir. Fakat, iş ciddi olur, Artık gerçekleşirse, Allah'a verdikleri sözde durmaları elbette ki çok daha hayırlıdır.

(Muhammed 21)

Mehmet Türk Meali:

20,21. (Ey Muhammed!) Îman edenler: “Keşke (kâfirlerle savaşmamıza izin veren) bir sûre indirilseydi.” diyorlar. Fakat (bu konuda hükmü) açık bir sûre indirilip de savaş söz konusu olunca,1 kalplerinde hastalık olanların sana, kendilerine ölüm baygınlığı gelmiş gibi baktıklarını görürsün. Aslında onlara yakışan;2 (Allah’ın emrine) itaat etmek ve uygun olanı söylemekti. İş ciddiye bindiği zaman, Allah’a verdikleri sözde dursalardı elbette kendileri için bu daha hayırlı olurdu.*

(Muhammed 21)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onlar, “Bize düşen) itaat ve güzel söz (söylemektir,” demeliydiler.) Sonunda iş kesinleşince (Yani, savaş başlayınca), Allah’a karşı doğru kimseler olsalardı, bu onlar için (çok) hayırlı olurdu. (Yani, onlar iyi niyetli ve doğru sözlü olsalardı, savaş başladığında ona katılırlardı.)

(Muhammed 21)

Muhammed Esed Meali:

(Allah'ın çağrısına) uymak ve (O'nun) rızasını kazanabilecek bir söz (söylemek)tir. Konu (O'nun indirdiği vahiy tarafından) çözümlendiği için Allah'a karşı sadık olmak onların kendi iyiliği içindir.

(Muhammed 21)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Halbuki onlara, boyun eğmek ve uygun olanı söylemek yakışırdı. İş ciddiye bindiği zaman, Allah'a bağlılık gösterselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Mustafa Çavdar Meali:

Emre itaat ve güzel söz söylemektir. Fakat savaş işi kesinleşince böyle davranmadılar. Hâlbuki Allah’a verdikleri söze sadık kalsalardı kendileri için daha hayırlı olurdu.

Bknz: (9/48) - (58/8)»(58/9)

(Muhammed 21)

Mustafa Çevik Meali:

20-24 İnananlar, “Keşke savaşa izin veren bir sûre indirilmiş olsaydı!” derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, aralarında kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Hâlbuki onların görevi, itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Savaşa karar verildiğinde, Allah’a verdikleri sözde dursalardı kendileri için daha iyi olurdu. Siz ey savaşmak istiyor gibi görünüp de emir geldiğinde samimi olmadıkları anlaşılan münafıklar! Demek ki siz ikiyüzlü, ürkek ve korkak kişiliklerinizle ülkede iş başına gelecek olsanız yeryüzünde bozgunculuk çıkarır, İslâm nizam ve ahlakını bozar, akrabalık bağlarını da koparırsınız. İşte böyleleri, Allah’ın lanetleyip rahmetinden uzaklaştırdığı, gerçeğe karşı kulakları sağır, gözleri kör olan kimselerdir. Hâlbuki onların, Allah’ın Kur’an ile bildirdikleri üzerinde düşünüp gerçeği kavrayıp da Allah’ın davetine teslim olmaları gerekmez miydi? Yoksa buna engel mi vardı?

(Muhammed 21)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(vahyi) izlemek ve (emir verilince) de olumlu bir söz söylemektir; ve iş ciddiye bindiği zaman da Allah'a verdikleri söze sadık kalırlarsa, kendileri için elbet çok iyi olur.

(Muhammed 21)

Osman Okur Meali:

(20-21) İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(Onlar için) İtaat ve güzel söz (yaraşır). Sonra (savaş) emri, kat'iyyet kesbedince eğer Allah'a sadâkatta bulunsalar idi elbette kendileri için hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ömer Öngüt Meali:

Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bir itaat, bir güzel söz! İş kesinleşince Allah’a sadık kalsalardı ‘onun emrini benimseyip gerekeni yapsalardı’ kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Sadık Türkmen Meali:

İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Seyyid Kutub Meali:

İtaat etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Suat Yıldırım Meali:

Onlara düşen: İtaat etmek ve tatlı söz söylemektir. İş ciddiye bindiğinde, Allah'a verdikleri sözde dursalardı, kendileri için elbette daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Süleyman Ateş Meali:

Onlara düşen, ita'at etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a verdikleri söze sadık kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Oysa onlara düşen, boyun eğip uygun bir söz söylemektir. İş kesinleşince Allah'a verdikleri sözü yerine getirirlerse elbette faydasını görürler.

(Muhammed 21)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(20-21) İman edenler: "Savaşmamıza izin veren bir sûre indirilse de savaşsak" derler. Savaştan bahseden açık ve kesin hükümlü bir sûre indirildiğinde, kalbinde hastalık olanların, ölüm sarhoşluğundaki kimseler gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için en iyisi Allah'ın emrine uymak ve O'nun rızasını kazanabilecek sözler söylemektir. Hüküm belli olduğunda, Allah'a verdikleri sözü yerine getirseler, onlar için iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Şaban Piriş Meali:

Bir işe azmedince itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Eğer Allah'a bağlı kalsalardı, kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)

Talat Koçyiğit Meali:

20-21 İman edenler "(cihadı emreden) sûre indirilemez miydi?" demektedirler. İçinde savaşın zikredildiği muhkem bir sûre indirildiği zaman, kalblerinde bozukluk olan kimselerin, sana, ölüm korkusundan üzerine baygınlık gelmiş kimsenin bakışıyle baktıklarını görürsün. Oysa onlara düşen itaat ve güzel sözdür. İş ciddileşip karar verilince de ona uymak. Eğer Allah'a bağlı kalsalardı bu kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Tefhimul Kuran Meali:

İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet onlar Allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Ümit Şimşek Meali:

İtaat ve güzel söz. İş ciddîleştiğinde Allah'a verdikleri sözde dursalardı, onlar için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 21)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İtaat ve güzel bir söz! İş budur. İş ciddileşince, Allah'a verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu.

(Muhammed 21)