23. Muminun Suresi / 83.ayet

– Andolsun ki bize yapılan bu vaatler geçmişte atalarımıza da yapılmıştı, bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.

Bknz: (23/25)(16/24)(83/13)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 83 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki bize de, daha önce atalarımıza da vaadedilmişti bu, fakat bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değil.

(Müminun 83)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Andolsun ki, bu tür tehditler, (Elçiler tarafından) bize ve bizden önceki atalarımıza da yapılmıştı; ama bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" (şeklinde inkâra yönelmektedirler).

(Müminun 83)

Abdullah Parlıyan Meali:

Gerçek şu ki: “Bize de, bizden önceki atalarımıza da, aynı şey vaat edilmişti. Eskilerin masallarından başka birşey değil bu” dediler.

(Müminun 83)

Adem Uğur Meali:

Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!

(Müminun 83)

Ahmet Hulusi Meali:

"Andolsun ki biz de bizden önceki atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değil. "

(Müminun 83)

Ahmet Tekin Meali:

“Hakikaten, bize de, daha önce atalarımıza da böyle bir vaatte bulunuldu. Bunlar, kesinlikle geçmiştekilerin masalları” dediler.*

(Müminun 83)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki bize de daha önce atalarımıza da bu vaad edildi. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Ali Bulaç Meali:

"Andolsun, bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yemin ederiz ki, bize de atalarımıza da bu dirilme işi bundan önce vaad olundu. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değil.”

(Müminun 83)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Gerçek şu ki, bize sözü verilen, daha önce atalarımıza da söylenmişti. Öncekilerin söylencelerinden başka bir şey değil bu!"

(Müminun 83)

Ali Ünal Meali:

“Bu va’dler, tehditler bize yapıldığı gibi, bizden önce atalarımıza da yapılmıştı. Eskilerin masallarından, hurafelerinden ibaret şeyler bunlar!” diyorlar.

(Müminun 83)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Andolsun! Bu, bize de, daha önce babalarımıza da vaadedildi. Bu, eskilerin efsanelerinden başka bir şey değildir” dediler.

(Müminun 83)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Öncekiler: "Ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? Andolsun ki, biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir" demişlerdi.

(Müminun 83)

Bekir Sadak Meali:

(82-83) Oncekiler: «Olup toprak ve bir yigin kemik oldugumuzda mi diriltilecegiz? And olsun ki biz ve daha once de babalarimiz tehdit edilmisti; bu, oncekilerin masallarindan baska birsey degildir» demislerdi.

(Müminun 83)

Besim Atalay Meali:

«Onlar bize de, bizden önce atalarımıza da vadolunmuştu, bunlar ancak eskilerin masalları!» demektedirler

(Müminun 83)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, biz de, bundan önce babalarımız da bununla va'dolunmuştuk. Bu öncekilerin masallarından başkası değildir, dediler.

(Müminun 83)

Cemal Külünkoğlu Meali:

82,83. Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz? Yemin olsun ki, bu tehdit şimdi bize yöneltildiği gibi daha önce atalarımıza da yöneltilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.”

(Müminun 83)

Diyanet İşleri Eski Meali:

82,83. Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir" demişlerdi.

(Müminun 83)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu, öncekilerin uydurduğu masallardan başka bir şey değildir.

(Müminun 83)

Diyanet Vakfı Meali:

Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!

(Müminun 83)

Edip Yüksel Meali:

'Bize ve atalarımıza daha önce aynı şey söz verilmişti. Bu, geçmişlerin efsanesinden başka bir şey değildir.'

(Müminun 83)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yemin ederiz ki bize de, atalarımıza da bu, bundan evvel va'dolundu, bu eskilerin masallarından başka bir şey değil" dediler

(Müminun 83)

Elmalılı Yeni Meali:

Yemin ederiz ki, bize de atalarımıza da bundan önce bu va'dolundu; bu eskilerin masallarından başka bir şey değil!"

(Müminun 83)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki bize yapılan bu uyarı, daha önce atalarımıza da yapılmıştı. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.

(Müminun 83)

Gültekin Onan Meali:

"Andolsun, bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Hakkı Yılmaz Meali:

(82,83) Onlar: “Biz, ölüp de bir toprak ve kemikler olunca mı, kesinlikle diriltileceğiz? Andolsun ki biz ve atalarımız bundan önce bununla korkutulmuştuk. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!” dediler.

(Müminun 83)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Andolsun ki, biz ve atalarımız daha önce bununla tehdit edilmiştik. Bu yalnızca öncekilerin masallarıdır.”

(Müminun 83)

Harun Yıldırım Meali:

Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!

(Müminun 83)

Hasan Basri Çantay:

"Andederiz ki bize de, atalarımıza da daha önce bu va'd olunmuşdur. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir".

(Müminun 83)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Yemîn olsun ki biz de, daha önce atalarımız da böyle tehdîd edilmiştik; bu(Kur'ân) evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir.”

(Müminun 83)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(82-83) "Öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı? gerçekten biz mi yeniden diriltilmiş olacağız? Elbetteki bu [bahsettiğin olay] önceden bize ve atalarımıza da söz verilmişti. Bu, öncülerin-öncekilerin satırlarından[uydurmalarından] başkası değildir." dediler.

(Müminun 83)

Hüseyin Atay Meali:

82-83 "ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda, doğrusu, biz mi diriltileceğiz? Andolsun ki, bize ve bundan önce de babalarımıza söz verilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir" dediler.

(Müminun 83)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki biz, ve daha önce de atalarımız bununla tehdit edilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.

(Müminun 83)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Bu çağrı yalnızca eskilerin masallarından başka bir şey değil” dediler.

(Müminun 83)

İskender Ali Mihr Meali:

Andolsun ki bu, bize vaadedildi ve daha önce de babalarımıza. Bu ancak evvelkilerin efsaneleridir.

(Müminun 83)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki bize de, atalarımıza da bunun için söz verilmişti. Ancak bu, olsa olsa, eskilerin masallarıdır, okadar.»

(Müminun 83)

Kadri Çelik Meali:

“Şüphesiz bu tehdit, bize de ve bizden önceki babalarımıza da yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir.”

(Müminun 83)

Mahmut Kısa Meali:

“Sadece bize değil, bizden önceki atalarımıza da böyle tehditler savrulmuştu; demek ki bunlar, öncekilerin efsanelerinden başka bir şey değil!”

(Müminun 83)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uydurma masallardır bizden önce atalarımızda da vaad edilmişti andolsun”

(Müminun 83)

Mehmet Türk Meali:

(Bunlar da): “Yemin olsun biz de daha önceki atalarımız da bununla tehdit edilmiştik. Bu kesinlikle eskilerin masallarından1 başka bir şey değildir.” (dediler.)*

(Müminun 83)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Şüphesiz bize (de,) atalarımıza (da) aynısı daha önce vadedilmişti. Bunlar geçmişlerin masallarından başka bir şey değildir.”

(Müminun 83)

Muhammed Esed Meali:

"Gerçek şu ki, bize de, bizden önce atalarımıza da aynı şey vaad edilmişti! Eskilerin masallarından başka bir şey değil bu!"

(Müminun 83)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Gerçek şu ki bundan önce de bize ve atalarımıza böyle şeyler söylenmişti. Bunlar geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Mustafa Çavdar Meali:

– Andolsun ki bize yapılan bu vaatler geçmişte atalarımıza da yapılmıştı, bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.

Bknz: (23/25) - (16/24) - (83/13)

(Müminun 83)

Mustafa Çevik Meali:

81-83 Müşrik ve kâfirler kendileri gibi inanıp yaşamış olan atalarının söylediği gibi, “Öldükten kemik yığını haline gelip toza, toprağa karıştıktan sonra mı yeniden diriltilip hesap verecekmişiz? Bunlar bizden önceki atalarımıza da söylenmişti. Demek ki bu tekrar diriltilip hesap verme tehdidi, eskilere de anlatılmış olan hikâyeden başka bir şey değil.” derler.

(Müminun 83)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu bu, bize ve bizden önceki atalarımıza da vaad edilmişti; ne ki bu eskilerin mesajlarından başka bir şey değildir!"

(Müminun 83)

Osman Okur Meali:

Andolsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu eskilerin satırlarından (yani önceki kitapların alıntısından) başka birşey değildir" demişlerdi.

(Müminun 83)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Andolsun ki, biz de ve evvelce babalarımız da bununla vaad olunmuşuzdur. Şüphe yok ki bu, evvelkilerin efsanelerinden başka değildir.

(Müminun 83)

Ömer Öngüt Meali:

“Andolsun ki bu vaad bize de bizden önce geçen atalarımıza da yapılmıştı. Bu, eskilerin efsanelerinden başka bir şey değildir. ”

(Müminun 83)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Evet, bize bu söz verildi. Bir zamanlar atalarımıza da böyle bir söz verilmiş. Eskilerin masalları, o kadar!”

(Müminun 83)

Sadık Türkmen Meali:

Ant olsun; bize de bizden önceki atalarımıza da aynı tehditte bulunulmuştu. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!”

(Müminun 83)

Seyyid Kutub Meali:

Bu tehdit şimdi bize yöneltildiği gibi daha önce atalarımıza da yöneltilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.

(Müminun 83)

Suat Yıldırım Meali:

(82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler.

(Müminun 83)

Süleyman Ateş Meali:

"Andolsun bu tehdid bize de bizden önce atalarımıza da yapıldı. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bize yapılan bu tehdit, daha önce atalarımıza da yapılmış. Bu eskilerin hikayelerinden başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(82-83) "Ölüp toz toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman yeniden mi diriltileceğiz? Daha önce atalarımız da bununla tehdit edilmişti. Bu, öncekilerin efsanelerinden başka bir şey değildir" diyorlar.

(Müminun 83)

Şaban Piriş Meali:

Bu, bize ve babalarımıza daha önce de vaat edilen eskilerin masallarından başka bir şey değildir.

(Müminun 83)

Talat Koçyiğit Meali:

"Biz ve daha önce atalarımız da bununla tehdit olunmuştuk. Oysa bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir."

(Müminun 83)

Tefhimul Kuran Meali:

«Andolsun, bu tehdit, bize de ve bizden önceki atalarımıza da yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir.»

(Müminun 83)

Ümit Şimşek Meali:

“Bundan önce de bize ve atalarımıza böyle şeyler vaad edilmişti. Bunlar eskilerin efsanelerinden başka birşey değil.”

(Müminun 83)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Yemin olsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Öncekilerin masallarından başka bir şey değil bu!"

(Müminun 83)