23. Muminun Suresi / 82.ayet

– Biz ölüp toprağa karıştıktan, kemik yığını haline geldikten sonra tekrar mı diriltileceğiz, dediler.

Bknz: (16/38)(17/97)»(17/98)(27/67)»(27/68)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 82 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Dediler ki: Öldükten ve toztoprak ve kemik kesildikten sonra mı diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik (yığını) olduğumuz zaman (hesaba çekilmek üzere), gerçekten biz (yeniden) mi diriltilecekmişiz?" diye (alay etmektedirler).

(Müminun 82)

Abdullah Parlıyan Meali:

biz ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, tekrar mı diriltileceğiz? derler.

(Müminun 82)

Adem Uğur Meali:

Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?

(Müminun 82)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Ölüp, toprak ve kemikler olduğumuzda gerçekten yeni bir yapıyla yaşama devam edecek miyiz?"

(Müminun 82)

Ahmet Tekin Meali:

“Ölüp de toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman mı, biz mi, yeniden diriltilecek mişiz?” dediler.

(Müminun 82)

Ahmet Varol Meali

Dediler ki: "Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz mi o zaman tekrar diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?"

(Müminun 82)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Şöyle demişlerdi: “- Biz ölüb de bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, cidden biz mi diriltilmiş olacağız?

(Müminun 82)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Öldüğümüz ve toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı? Gerçekten, bize yeniden yaşam mı verilecek?"

(Müminun 82)

Ali Ünal Meali:

“Şimdi biz, ölüp toprak ve kupkuru kemik yığını haline geldikten sonra, yani biz o halde iken diriltilip mezarlarımızdan çıkarılacağız, öyle mi?

(Müminun 82)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı dirilip çıkacağız?”

(Müminun 82)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Öncekiler: "Ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? Andolsun ki, biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir" demişlerdi.

(Müminun 82)

Bekir Sadak Meali:

(82-83) Oncekiler: «Olup toprak ve bir yigin kemik oldugumuzda mi diriltilecegiz? And olsun ki biz ve daha once de babalarimiz tehdit edilmisti; bu, oncekilerin masallarindan baska birsey degildir» demislerdi.

(Müminun 82)

Besim Atalay Meali:

«Biz öleceğiz, toprak olacağız, kemik olacağız da, yine mi dirileceğiz?» diyorlar

(Müminun 82)

Celal Yıldırım Meali:

Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman diriltilip kaldırılacak mıyız ?

(Müminun 82)

Cemal Külünkoğlu Meali:

82,83. Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz? Yemin olsun ki, bu tehdit şimdi bize yöneltildiği gibi daha önce atalarımıza da yöneltilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.”

(Müminun 82)

Diyanet İşleri Eski Meali:

82,83. Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir" demişlerdi.

(Müminun 82)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Dediler ki: "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?"

(Müminun 82)

Diyanet Vakfı Meali:

Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?

(Müminun 82)

Edip Yüksel Meali:

Ve şöyle dediler: 'Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirileceğiz?'

(Müminun 82)

Elmalılı Orjinal Meali:

"Öldüğümüz ve bir türab, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mı, cidden biz mi mutlak ba'solunacağız?

(Müminun 82)

Elmalılı Yeni Meali:

ki: "ölüp de bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, sahi biz mi mutlaka diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Erhan Aktaş Meali:

Dediler ki: "Ölüp de toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı diriltileceğiz?"

(Müminun 82)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?"

(Müminun 82)

Hakkı Yılmaz Meali:

(82,83) Onlar: “Biz, ölüp de bir toprak ve kemikler olunca mı, kesinlikle diriltileceğiz? Andolsun ki biz ve atalarımız bundan önce bununla korkutulmuştuk. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!” dediler.

(Müminun 82)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “Öldüğümüz, (sonra) toprak ve kemik olduğumuz zaman, biz gerçekten diriltilecek miyiz?”

(Müminun 82)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?

(Müminun 82)

Hasan Basri Çantay:

Onlar "Öldüğümüz ve bir toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?" demişlerdi.

(Müminun 82)

Hayrat Neşriyat Meali:

Dediler ki: “Öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek kimseler olacakmışız?”

(Müminun 82)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(82-83) "Öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı? gerçekten biz mi yeniden diriltilmiş olacağız? Elbetteki bu [bahsettiğin olay] önceden bize ve atalarımıza da söz verilmişti. Bu, öncülerin-öncekilerin satırlarından[uydurmalarından] başkası değildir." dediler.

(Müminun 82)

Hüseyin Atay Meali:

82-83 "ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda, doğrusu, biz mi diriltileceğiz? Andolsun ki, bize ve bundan önce de babalarımıza söz verilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir" dediler.

(Müminun 82)

İbni Kesir Meali:

Onlar demişlerdi ki: Ölüp de toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltileceğiz?

(Müminun 82)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı yeniden diriltileceğiz?”

(Müminun 82)

İskender Ali Mihr Meali:

“Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten, mutlaka biz beas mı edileceğiz (yeniden mi diriltileceğiz)?” dediler.

(Müminun 82)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Şöyle diyorlar: «Öldükten, toprak, kemik olduktan sonra gerçekten diriltilecek miyiz?

(Müminun 82)

Kadri Çelik Meali:

Dediler ki: “Öldüğümüz ve de bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, biz mutlaka diriltilmiş olacaklar mıyız?”

(Müminun 82)

Mahmut Kısa Meali:

“Ne yani, biz ölüp de bir toprak ve kemik yığınına dönüştükten sonra mı yeniden diriltilecekmişiz?” diyor ve ekliyorlar:

(Müminun 82)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

“Nasıl yani biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz sonra mı dirilecekmişiz tekrar?

(Müminun 82)

Mehmet Türk Meali:

(Öncekiler): “Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, gerçekten yeniden diriltileceğiz öyle mi?”1 demişlerdi.*

(Müminun 82)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar dediler ki: “Bizler ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten kaldırılacak mıyız?”

(Müminun 82)

Muhammed Esed Meali:

"Biz öldükten, toza toprağa, kemiğe dönüştükten sonra, yeniden diriltileceğiz, öyle mi?" derler.

(Müminun 82)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Dediler ki; "Ölüp toprak ve kemik yığını olduktan sonra gerçekten biz yeniden mi diriltilecekmişiz?"

(Müminun 82)

Mustafa Çavdar Meali:

– Biz ölüp toprağa karıştıktan, kemik yığını haline geldikten sonra tekrar mı diriltileceğiz, dediler.

Bknz: (16/38) - (17/97)»(17/98) - (27/67)»(27/68)

(Müminun 82)

Mustafa Çevik Meali:

81-83 Müşrik ve kâfirler kendileri gibi inanıp yaşamış olan atalarının söylediği gibi, “Öldükten kemik yığını haline gelip toza, toprağa karıştıktan sonra mı yeniden diriltilip hesap verecekmişiz? Bunlar bizden önceki atalarımıza da söylenmişti. Demek ki bu tekrar diriltilip hesap verme tehdidi, eskilere de anlatılmış olan hikâyeden başka bir şey değil.” derler.

(Müminun 82)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ne yani" dediler, "biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Osman Okur Meali:

Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dediler ki: «Öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı biz herhalde diriltilip kaldırılacağız?»

(Müminun 82)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: “Ölüp de toprak ve kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, biz mi diriltileceğiz?”

(Müminun 82)

Ömer Sevinçgül Meali:

Derler: “Ölüp de bir toprak, bir kemik olduktan sonra biz diriltilip kaldırılacak mıyız!

(Müminun 82)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı?! Sahi, biz mi mutlaka yeniden diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Seyyid Kutub Meali:

Biz ölüp de toprak ve kemik olduktan sonra yeniden mi diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Suat Yıldırım Meali:

(82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler.

(Müminun 82)

Süleyman Ateş Meali:

"Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz mi diriltileceğiz?" dediler.

(Müminun 82)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dediler ki; "Ölüp de toprak ve kemikler haline dönüştükten sonra gerçekten kabirden kalkacağız; öyle mi?"

(Müminun 82)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(82-83) "Ölüp toz toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman yeniden mi diriltileceğiz? Daha önce atalarımız da bununla tehdit edilmişti. Bu, öncekilerin efsanelerinden başka bir şey değildir" diyorlar.

(Müminun 82)

Şaban Piriş Meali:

-Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz yeniden diriltileceğiz? dediler.

(Müminun 82)

Talat Koçyiğit Meali:

Demektedirler ki; "Biz öldükten, toprak ve kemik olduktan sonra tekrar diriltilecek miyiz?'

(Müminun 82)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?»

(Müminun 82)

Ümit Şimşek Meali:

Dediler ki: “Ölüp de toprağa karıştıktan, kemik yığınına dönüştükten sonra mı tekrar diriltileceğiz?

(Müminun 82)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler ki: "Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, gerçekten o zaman mı diriltileceğiz?"

(Müminun 82)