77. Mürselat Suresi / 2.ayet

Ortalığı kasıp kavuranlara.

Bknz: (14/18)(18/45)

Mustafa Çavdar Meali

Mürselat 2 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şiddetle esip yelenlere.

(Mürselat 2)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Derken (sert ve çetin rüzgârlar gibi, her hayırlı hizmete koşturup, şeytani odakları ve münafıkları) kökünden koparıp savuranlara…

(Mürselat 2)

Abdullah Parlıyan Meali:

Derken kökünden koparıp savuran rüzgarlara veya şiddetle eserek batılı savurup atan mesajlara veya Allah'ın dinini yaydıkça yayanlara,

(Mürselat 2)

Adem Uğur Meali:

Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;

(Mürselat 2)

Ahmet Hulusi Meali:

Şiddetle esip de savuranlara;

(Mürselat 2)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun, şiddetle eserek, zararlıları savurup atanlara!

(Mürselat 2)

Ahmet Varol Meali

Şiddetle esip savuranlara,

(Mürselat 2)

Ali Bulaç Meali:

Derken kökünden koparıp savuranlara.

(Mürselat 2)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Şiddetli rüzgâr gibi uçan melekler hakkı için,

(Mürselat 2)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böylece, esip savuranlara![559]

559)"Esip savuranlar" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Eserek büküp devirenler" veya "Kökünden koparıp savuranlar" veya "Kasırga gibi esenler" biçiminde çevrilmiştir.

(Mürselat 2)

Ali Ünal Meali:

Gönderilip, şiddetli fırtınalar misali hızlı ve güçlü hareket edenlere;

(Mürselat 2)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Rüzgârları idare eden (meleklere,)

(Mürselat 2)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile batılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir.

(Mürselat 2)

Bekir Sadak Meali:

(1-7) Birbiri ardindan gonderilenlere ve gorevlerine kostukca kosanlara, Allah'in buyruklarini yaydikca yayanlara ve hak ile batilin arasini ayirdikca ayiranlara, kotulugu onlemek veya uyarmak, icin vahiy getiren meleklere and olsun ki, size soze verilen kiyamet suphesiz kopacaktir.

(Mürselat 2)

Celal Yıldırım Meali:

(Allah'ın dinini) yaydıkça yayanlara,

(Mürselat 2)

Cemal Külünkoğlu Meali:

1,2. Andolsun (emrimizle) iyilik için gönderilen meleklere/vahiylere, Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara,

(Mürselat 2)

Diyanet İşleri Eski Meali:

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

(Mürselat 2)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.

(Mürselat 2)

Diyanet Vakfı Meali:

Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;

(Mürselat 2)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken büküp devirenlere

(Mürselat 2)

Elmalılı Yeni Meali:

büküp devirenlere,

(Mürselat 2)

Erhan Aktaş Meali:

Ve şiddetle estikçe esenlere,

(Mürselat 2)

Gültekin Onan Meali:

Derken kökünden koparıp savuranlara.

(Mürselat 2)

Hakkı Yılmaz Meali:

1-7 Küme küme gönderilip de önüne gelenleri devirdikçe deviren, toplumları canlandırdıkça canlandıran, canlandırdıkça da hakkı bâtılı ayıran, özür veya uyarı olarak öğüt bırakan Kur’ân âyetleri kanıttır ki kesinlikle tehdit olunduğunuz, korkutulduğunuz şey, kesinlikle meydana gelecektir.

(Mürselat 2)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şiddetle ve gürültüyle esenlere,

(Mürselat 2)

Harun Yıldırım Meali:

Şiddetlice esenlere,

(Mürselat 2)

Hasan Basri Çantay:

(o emirlere) sert (ve çalak) rüzgarlar gibi hemen (imtisale) koşan,

(Mürselat 2)

Hayrat Neşriyat Meali:

1,2. Yemîn olsun (emirlerle) birbiri ardınca gönderilenlere (o mürselât'a) ve şiddetli bir şekilde estikçe esen (geçip giden melek)lere!

(Mürselat 2)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(1-7) Peş peşe gönderilenler, ardından estikçe esenler, yaydıkça yayanlar, ardından ayırdıkça ayıranlar, ardından bir özür için veya bir uyarı için¹ hatırlatmayı (zikri) atanlar delildir ki: ne vaat olunuyorsanız [size ne söz veriliyorsa] o kesinlikle ama kesinlikle gerçekleşicidir.

(Mürselat 2)

Hüseyin Atay Meali:

1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.

(Mürselat 2)

İbni Kesir Meali:

Şiddetle esip koştukça koşanlara,

(Mürselat 2)

İlyas Yorulmaz Meali:

Getirdikleri mesajlarla (ortalığı allak bullak edip) fırtına estirenlere…

(Mürselat 2)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve de şiddetle estikçe esenlere (andolsun).

(Mürselat 2)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

yeller gibi uçanlar hakkı için,

(Mürselat 2)

Kadri Çelik Meali:

Kasırga gibi esip savuranlara.

(Mürselat 2)

Mahmut Kısa Meali:

Fırtına gibi eserek inkâr, cehâlet ve zulüm karanlıklarını darmadağın eden;

(Mürselat 2)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(2-3) Üst üste esip savuranlar, onu yaydıkça yayanlar.

(Mürselat 2)

Mehmet Türk Meali:

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilen (melek)lere, her şeyi kökünden koparan (fırtına)lara, gerçekleri yayan (Kur’an âyet)lerine, hak ile bâtılı ayıran, gerek mazur kılmak, gerekse uyarmak için öğüt veren (Peygamber)lere yemin olsun ki; elbette size söz verilen kıyamet, kesinlikle1 kopacaktır.2*

(Mürselat 2)

Muhammed Celal Şems Meali:

(1-6) Yavaşça yürütülenleri, sonra hızla ilerleyenleri ve (mesajı) iyice yayanları, ardından (da hak ile batıl arasında) açıkça fark yaratanları ve (de) delilini (tamamlamak) veya uyarmak için (insanlara Allah’ın) kelâmını anlatanları, şahit olarak gösteriyoruz.

(Mürselat 2)

Muhammed Esed Meali:

ve sonra fırtına şiddetiyle patlayan!

(Mürselat 2)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Şiddetle esip savrulanlara da andolsun!

(Mürselat 2)

Mustafa Çavdar Meali:

Ortalığı kasıp kavuranlara.

Bknz: (14/18) - (18/45)

(Mürselat 2)

Mustafa Çevik Meali:

1-7 Allah’ın, yanlışı gideren, doğruyu ikame edip yayan, doğru ile yanlışı ayıran, öğüt ve uyarılar içeren kitaplarına ve onları getiren meleklere andolsun ki, size vadedilen Kıyamet günü mutlaka gelip çatacak.

(Mürselat 2)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ardından bir fırtına gibi ortalığı kasıp kavuranlar!

(Mürselat 2)

Osman Okur Meali:

(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere (vahiylere) ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak, için vahiy getiren (meleklere) and olsun ki, size vadedilen şey gerçekleşecek!

(Mürselat 2)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve pek sür'atle esmekle esenlere.

(Mürselat 2)

Ömer Öngüt Meali:

Estikçe eserek (zararlıları) savurup atanlara andolsun ki!

(Mürselat 2)

Seyyid Kutub Meali:

Kasırga gibi esip savuranlara,

(Mürselat 2)

Süleymaniye Vakfı Meali:

işleri sürükleyip götürenler[1]

1)Allah Teala şöyle buyurmuştur: "Rabbiniz tarafından bağışlanma hakkını ve genişliği göklerle yerin arası kadar olan Cenneti elde etmek için yarışın. Cennet, Allah'tan çekinerek kendini koruyanlar için hazırlanmıştır." (Al-i İmran 3/133)

(Mürselat 2)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(1-7) Peşpeşe gönderilen, fırtına gibi esen, hakikati her tarafa yayan, doğruyla yanlışı kesin olarak ayıran, mazereti ortadan kaldırmak veya uyarmak için hatırlatmada bulunan bu mesajlara andolsun ki, size söz verilen Gün, mutlaka gerçekleşecektir.

(Mürselat 2)

Şaban Piriş Meali:

Şiddetle esip savrulanlara..

(Mürselat 2)

Talat Koçyiğit Meali:

1-7 Birbiri ardınca ve iyiliklerle gönderilen, rüzgar gibi esip savuran, yaydıkça yayan, hak ile bâtılı birbirinden ayıran, kötülükleri kaldırmak ve azâb ile korkutmak için peygamberlere ilim ve hikmet getiren meleklere yemin ederim ki, size vaad olunan kıyamet mutlaka vâki olacaktır.

(Mürselat 2)

Tefhimul Kuran Meali:

Derken kökünden koparıp savuranlara.

(Mürselat 2)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Esip de büküp devirenlere,

(Mürselat 2)