83. Mutaffifin Suresi / 32.ayet

Müminleri her gördüklerinde de: -İşte bunlar sapık ve şaşırmış, diyorlardı.

Bknz: (2/212)(67/6)»(67/12)

Mustafa Çavdar Meali

Mutaffifin 32 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar.

(Mutaffifin 32)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Mü’minleri gördükleri vakit: “İşte bunlar şaşkın ve sapkın kimselerdir”, derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Abdullah Parlıyan Meali:

ve ne zaman inananları görseler onlara: “Yazık, bu insanlar doğru yoldan sapmış” derler.

(Mutaffifin 32)

Adem Uğur Meali:

Müminleri gördüklerinde: "Şüphesiz bunlar sapıtmış" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ahmet Hulusi Meali:

Onları (iman edenleri) gördüklerinde: "Muhakkak ki bunlar, elbette sapkınlardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ahmet Tekin Meali:

Mü'minleri gördükleri zaman: “İşte bunlar yanılgı içindeler.” diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Ahmet Varol Meali

Onları gördüklerinde: "Bunlar hiç şüphesiz sapıklardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ali Bulaç Meali:

Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve onları gördüklerinde; "Bunlar, doğru yoldan iyice çıkmış!" diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Ali Ünal Meali:

Onları gördükleri zaman, “Şunlar, gerçekten sapıtmış tipler!” diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onları gördükleri zaman, “gerçekten bunlar, sapıklardır” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Müminleri gördüklerinde, "Şüphesiz bunlar sapıtmışlardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Bekir Sadak Meali:

Inananlari gordukleri zaman: «Dogrusu bunlar sapik olanlardir» derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Besim Atalay Meali:

İnanlıyı görünce: «İşte bunlar, sapıtanlar!» demekteydiler

(Mutaffifin 32)

Celal Yıldırım Meali:

Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnananları gördükleri vakit: “İşte bunlar sapıklardır” diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnananları gördükleri zaman: "Doğrusu bunlar sapık olanlardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Mü'minleri gördükleri vakit, "Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir" diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Diyanet Vakfı Meali:

Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış» derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Edip Yüksel Meali:

Onları gördüklerinde, 'Bunlar sapıklardır!' derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve onları gördükleri vakıt ha, işte bunlar sapıklar diyorlardı

(Mutaffifin 32)

Elmalılı Yeni Meali:

İnananları gördüklerinde: "İşte bunlar sapıklar!" diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Erhan Aktaş Meali:

İnananları gördükleri zaman, "İşte bunlar, kesinlikle sapkın olanlardır." diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Gültekin Onan Meali:

Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve mü’minlerin bir kısmını/elçileri gördükleri zaman; “Şüphesiz işte bunlar, kesinlikle sapıklardır” diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onları gördüklerinde: “Hiç şüphesiz bunlar, sapıklardır.” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Harun Yıldırım Meali:

Onları gördüklerinde derlerdi ki: “Şüphe yok ki bunlar, sapmışlar.”

(Mutaffifin 32)

Hasan Basri Çantay:

Onları gördükleri zaman "Bunlar muhakkak sapıklardır" terlerdi.

(Mutaffifin 32)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve onları gördüklerinde: “Şübhesiz bunlar gerçekten sapıtmış kimseler!” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onları [inanmış olanları] gördükleri zaman "Gerçekten, bunlar cidden [yolu] kaybedenlerdir/şaşıranlardır." dediler.

(Mutaffifin 32)

Hüseyin Atay Meali:

Onları gördüklerinde, "Andolsun, bunlar sapkın olanlardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

İbni Kesir Meali:

Onları gördükleri vakit; muhakkak bunlar sapıklardır, derlerdi.

(Mutaffifin 32)

İlyas Yorulmaz Meali:

İnananları gördüklerinde “İşte sapıklar bunlardır” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onları gördükleri zaman: “Muhakkak ki onlar gerçekten dalâlette olanlardır.” dediler.

(Mutaffifin 32)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İnananları görünce de derlerdi: «İşte bunlar besbelli sapkın kimselerdir.»

(Mutaffifin 32)

Kadri Çelik Meali:

Onları gördükleri zaman ise, “Bunlar kuşkusuz sapıklardır” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Mahmut Kısa Meali:

Müminleri gördüklerinde, “Yazık,bunlar gerçekten de doğru yoldan iyice sapmışlar! Şu dar kafalı, gerici yobazlara bakın; sınırsız zevk ve eğlence içinde hayatı doyasıya yaşamak varken, aslı var mı yok mu belli olmayan âhiret sevabına inanarak akılsızlık ediyor; doğruluk, dürüstlük, fedâkârlık gibi safsatalarla hayatı kendilerine zindan ediyorlar!” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşte bunlar onları gördüklerinde " sapık insanalar" diyen.

(Mutaffifin 32)

Mehmet Türk Meali:

(Hattâ onlar) onları görünce, “işte bunlar, gerçekten sapıtmışlar!” diyorlardı.

(Mutaffifin 32)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Müminleri) gördüklerinde, “Şüphesiz bunlar tamamen sapık kimselerdir,” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Muhammed Esed Meali:

ve ne zaman (inananları) görseler, onlara: "Yazık, bu (insa)nlar doğru yoldan sapmış!" derler.

(Mutaffifin 32)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnananları gördüklerinde; "Bunlar sapıtmış insanlar!" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Mustafa Çavdar Meali:

Müminleri her gördüklerinde de: -İşte bunlar sapık ve şaşırmış, diyorlardı.

Bknz: (2/212) - (67/6)»(67/12)

(Mutaffifin 32)

Mustafa Çevik Meali:

29-36 Müşrikler dünya hayatlarında Allah’ın davetine iman edip, imanlarının gereklerini yerine getirenlerin yanlarından gelip geçerken onlarla alay eder, birbirlerine kaş göz işaretleri yaparak kendi aralarında da mü’minlere yaptıkları hakaret ve zulümleri de zevkle anlatırlardı. Hâlbuki onlar başkalarının inançları üzerinde gözetleyici, onları yargılayıcı ve haklarında karar vericiler olarak görevlendirilmemiş, bunun için de yaratılmamışlardı. Hesap Günü mü’minler, kendilerine böyle muamele edip, alay edenlerin hallerine bakıp gülecekler ve cennetteki tahtları üzerine kurulup birbirlerine, “Müşrik ve kâfirler Allah’a nankörlük etmenin cezasını çekiyorlar.” diyecekler.

(Mutaffifin 32)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve iman edenleri her gördüklerinde "Bunlar iyiden sapıtmış" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Osman Okur Meali:

İnananları gördükleri zaman: "Doğrusu bunlar sapık olanlardır" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»

(Mutaffifin 32)

Ömer Öngüt Meali:

İnananları gördüklerinde: "Bunlar sapık insanlar!" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnananları gördükleri zaman, “Doğrusu sapıtmış bunlar!” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Sadık Türkmen Meali:

onları gördüklerinde: “Kuşkusuz, işte bunlar sapmış olanlardır” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Seyyid Kutub Meali:

İnananları gördüklerinde «Bunlar sapıklardır» derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Suat Yıldırım Meali:

Onları gördükleri zaman: "Şunlar kaçık insanlar, anormal tipler!" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Süleyman Ateş Meali:

İnananları gördüklerinde: "Şunlar sapık insanlar" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları gördüklerinde "Bunlar tam sapık" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İman edenleri gördüklerinde: "Bunlar doğru yoldan sapmış" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Şaban Piriş Meali:

Onları gördükleri zaman: -İşte bunlar, doğru yoldan sapmış derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Talat Koçyiğit Meali:

32-33 Mü'minlere gözcü olarak gönderilmedikleri halde, onları görünce "bunlar sapık kimseler" derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Tefhimul Kuran Meali:

Onları gördükleri zaman ise: «Bunlar kuşkusuz şaşkın sapıklardır» derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Ümit Şimşek Meali:

Onları gördüklerinde ise “İşte bunlar sapıklar” derlerdi.

(Mutaffifin 32)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnananları gördüklerinde: "Şunlar var ya! Şaşkın, sapık bunlar!" derlerdi.

(Mutaffifin 32)