53. Necm Suresi / 18.ayet
Necm 18 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Andolsun ki Rabbinin pek büyük delillerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Andolsun O, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı (tecelli ve tezahürü) bizzat görmüş (hayret ve haşyete kapılmıştı).
(Necm 18)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve O gerçekten de Rabbinin, en muhteşem apaçık alametlerini gördü.
(Necm 18)Ahmet Hulusi Meali:
Andolsun ki, Rabbinin (Hakikatini var kılan Esma özelliklerinin) işaretlerinden en büyüğünü gördü!
(Necm 18)Ahmet Tekin Meali:
Andolsun ki, o, Rabbinin âyetlerinin, kudretinin delillerinin en büyüklerinden bazılarını gördü.*
(Necm 18)Ali Fikri Yavuz Meali:
And olsun ki, (Peygamber) Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Bayraktar Bayraklı Meali:
- Kalp gördüğünü yalanlamadı. O'nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail'i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü'l-münteha yanında. O ağacın yanında Me'va cenneti vardır. Sidre'yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Cemal Külünkoğlu Meali:
Andolsun ki, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Erhan Aktaş Meali:
Ant olsun, Rabb'inin ayetlerinin[1] en büyüğünü gördü.
1)Gösterge. İşaret.
* 1. Ayetten 18. Ayete kadar, gaybi alemde gerçekleşmiş bir olay olan vahyin, nasıl gerçekleştiğinin anlatımı söz konusudur. Gayba ait bir bilginin, bildiğimiz alemin diliyle anlatılmasını göz ardı ederek, sözcüklerin sözlük anlamına göre anlam verilmesi önemli yanılgılara, anlam kaymalarına neden olmaktadır. Söz konusu ayetlerde ifade edilen "yüksek ufuk, yaklaşma, sarkma, yayın iki ucu, görme, sidre vs. sözcüklerin, sözlük anlamlarını dikkate alarak ayetleri anlamaya çalışmak, vahyi ve onun verdiği mesajı göz ardı etmek demektir. O günün insanına, anlamlarını bildikleri sözcüklerle, bilinmeyen aleme ait bir konu olan "vahyin" nebimize nasıl ulaştığı anlatılmaktadır. Burada "parmağa değil, parmağın işaret ettiği şeye" bakılmalıdır.
Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Andolsun ki O, Rabbinin en büyük ayetlerinden bazısını gördü.
(Necm 18)Hüseyin Atay Meali:
18-21 Andolsun ki, o, Rabbinin en büyük belgelerinden kimini gördü. Şimdi, Lât, Uzzâ ve diğer üçüncüleri olan Menâfi gördünüz mü? Erkekler sizin de, dişiler Onun mu?
(Necm 18)Mahmut Kısa Meali:
İşte o gün o, gerçekten de Rabb’inin en büyük mûcizelerinden bir kısmını gördü. Peki ya siz ey müşrikler! Allah’ın yanı sıra hükmüne boyun eğip tapındığınız o düzmece ilâhların Hesap Günü size şefaatçi olacaklarını söylerken hangi temele, hangi delile dayanıyorsunuz?
(Necm 18)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(17-18) Esnemedi, azmadı, gözü kaymadı. O Rabbin en büyük ayetlerinden görmüştür.
(Necm 18)Muhammed Esed Meali:
ve o, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Andolsun ki o, o anda rabbinin ayetlerinden bir bölümünü gördü.
(Necm 18)Mustafa Çavdar Meali:
Böylece Rabbinin en büyük ayetlerinden birini görmüş oldu. (Necm 18)Mustafa Çevik Meali:
13-18 Peygamber, şehrin uzağındaki Sidre-i Münteha’nın yakınında bulunduğu bir sırada o meleği (Cebrail’i) bir kere daha görmüştü, o zaman da elçi melek Sidre’yi kaplamış ve apaçık bir biçimde Peygamber’e, Allah’ın büyük bir mucizesi olarak asıl şekli ve kimliği ile görünmüştü. Bu vakıa görülen bir rüya ya da bir hayal değil, gerçeğin ta kendisi idi.
(Necm 18)Osman Okur Meali:
Andolsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerinden biri (olan Cebrail'i) gördü.
(Necm 18)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Andolsun ki, Rabbinin en büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.
(Necm 18)Süleymaniye Vakfı Meali:
(Miraç yolculuğunda) gerçekten Sahibinin en büyük ayetlerini gördü[1].
1)Kulunu bir gecede Mescid-i Haram'dan alıp, çevresini bereketli kıldığı en uzak mescide (el-Mescid'ul-aksa'ya) götüren Allah, eksikliklerden uzaktır. Bu yolculuk, ona bir kısım ayetleri göstermek içindir. O (Allah) işitir ve görür. (İsra 17/1)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Andolsun, Rabbinin yüce âyetlerinden bir kısmını gördü.
(Necm 18)Talat Koçyiğit Meali:
17-18 Muhammed'in gözü, görülecek şeyden ne sapmış, ne de onu aşmıştır; fakat Rabbının varlığının en büyük delilini görmüştür.
(Necm 18)