27. Neml Suresi / 84.ayet

Hepsi de huzura geldiklerinde Allah onlara:
– Ayetlerimi bilgiyle düşünüp kavramadan onlar karşısında yalana mı sarıldınız? Değilse o zaman yaptığınız neydi? Der.

Bknz: (10/39)(46/11)

Mustafa Çavdar Meali

Neml 84 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonunda, onlar geldi mi, delillerimi bir bilgi edinip kavramadığınız halde yalanladınız mı, neydi o yaptığınız der.

(Neml 84)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Nihayet (Huzur-u İlahi’ye) geldikleri zaman (Allah onlara) : “Siz Benim ayetlerimi, bilgi bakımından (nelerle uyarıldığınızı düşünüp araştırmadığınız ve) kavramadığınız halde (hikmet ve hakikatini anlamaya çalışmadığınız ve Kur’an üzerinde yoğunlaşmadığınız için) yalanladınız (değil) mi? Yahut (söyleyin), o sizin yapmaya çalıştığınız neydi?” diye (sual edecektir).

(Neml 84)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonunda mahşer meydanına geldiklerinde, Allah onlara: “Siz ayetlerimizi anlayıp, kavramadığınız halde, yalan mı saydınız, yoksa neydi o yaptığınız?” der.

(Neml 84)

Adem Uğur Meali:

Nihayet, (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?

(Neml 84)

Ahmet Hulusi Meali:

Nihayet geldiklerinde (Allah) dedi ki: "İlminizin kapsamı dışında olduğu halde işaretlerimi yalanlamaya kalktınız? Neydi bu yaptığınız?"

(Neml 84)

Ahmet Tekin Meali:

Nihayet hesap yerine geldikleri vakit Allah: “Âyetlerimin, Kur'ân'ımın ne olduğunu kavramadan, anlama gayreti göstermeden âyetlerimi mi yalanladınız? Yalanlamadınızsa bu amelleriniz ne?” buyurur.*

(Neml 84)

Ahmet Varol Meali

Sonuçda (hesap yerine) geldiklerinde (Allah) der ki: "Siz benim ayetlerimi bilgi yönünden kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?"

(Neml 84)

Ali Bulaç Meali:

Nihayet geldikleri zaman, (Allah) der ki: "Siz benim ayetlerimi, bilgi bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?"

(Neml 84)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet hesap yerine geldikleri vakit, Allah buyurur ki: “- Siz benim âyetlerimi ilim bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?”

(Neml 84)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonunda geldiklerinde, şöyle diyecek: "Bilginizle kavrayamayınca, ayetlerimizi yalanladınız; öyle mi?" "Öyle değilse, yaptığınız neydi?"

(Neml 84)

Ali Ünal Meali:

Nihayet oraya vardıklarında (Allah) sorar: “Demek siz, haklarında tam ve kesin bir bilgiye sahip olmadığınız halde âyetlerimi yalanladınız öyle mi? Yok, değil diyorsanız, o halde ne idi yaptığınız?”

(Neml 84)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nihayet oraya geldikleri zaman, Allah: “Ayetlerim hakkında hiçbir bilgi elde etmeden mi onları yalanladınız? Yoksa başka ne iş yapmakta idiniz?” der.

(Neml 84)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Nihayet, hesap yerine geldikleri zaman Allah şöyle buyurur: "Siz benim ayetlerimi iyice anlamadan yalan saydınız, öyle mi? Değilse, yaptığınız ne idi?"

(Neml 84)

Bekir Sadak Meali:

Geldikleri zaman Allah: «Ayetlerimi anlamadiginiz halde yalanladiniz mi? Yoksa yaptiginiz neydi?» der.

(Neml 84)

Besim Atalay Meali:

Onlar geldiklerinde: «Aklınız ermemişken, benim âyetlerimi yalanladınız mıydı? Yoksa ne yapmıştınız?» denilir

(Neml 84)

Celal Yıldırım Meali:

Sonunda (Mahşer alanına) geldiklerinde, (Allah onlara) «siz âyetlerimi anlayıp kavrayamazken onları yalan mı saydınız ? Yoksa neler yapıyordunuz?» der.

(Neml 84)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Nihayet hesap yerine geldiklerinde (Allah şöyle) buyurur: “Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız, değil mi? Yoksa yaptığınız, başka neydi ki?”

(Neml 84)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Geldikleri zaman Allah: "Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?" der.

(Neml 84)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hesap yerine geldiklerinde Allah şöyle der: "Siz benim ayetlerimi, onları ilmen kavramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa ne yapıyordunuz ki?!"

(Neml 84)

Diyanet Vakfı Meali:

Nihayet, (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?

(Neml 84)

Edip Yüksel Meali:

Geldikleri zaman, 'Ayet ve mucizelerimi bilginizle kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?' der.

(Neml 84)

Elmalılı Orjinal Meali:

Nihayet geldikleri vakıt: siz benim ayetlerimi ılmen kavramadığınız halde tekzib mi ettiniz? Yoksa ne yapıyordunuz

(Neml 84)

Elmalılı Yeni Meali:

Nihayet geldikleri zaman, Allah: "Siz, Benim ayetlerimi, onları ilmen kavramadığınız halde yalanladınız mı? Değilse ne yapıyordunuz?" buyurur.

(Neml 84)

Erhan Aktaş Meali:

Ve geldikleri zaman: "Onu bilgi ile kavramadınız[1] da mı ayetlerimi yalanladınız? Yoksa başka bir neden mi var?" dedi.

1)Bir ironi olarak: "Bilginiz ve aklınız yetersiz mi kaldı." Söylenenleri gerçek dışı buldunuz da onun için mi yalanladınız? denmektedir.

(Neml 84)

Gültekin Onan Meali:

Nihayet geldikleri zaman, (Tanrı) der ki: "Siz benim ayetlerimi bilgi bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?"

(Neml 84)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve geldikleri zaman, Allah der ki: “Siz Benim âyetlerimi/ alâmetlerimi/ göstergelerimi, bilgi bakımından onu kavramadığınız hâlde yalanladınız mı? Ya da ne yapıyordunuz?

(Neml 84)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlar (huzura) geldiklerinde (Allah) diyecek ki: “Ayetlerimin hakikatini anlamadığınız hâlde onları yalanladınız öyle mi? (Ya da siz söyleyin) ne amel işliyordunuz/ne için ayetlerimi inkâr ediyordunuz?”

(Neml 84)

Harun Yıldırım Meali:

Nihayet, geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?

(Neml 84)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet (hesab yerine) geldikleri zaman (Allah) buyurur ki: "Siz benim ayetlerimi, onları hiçbir bilgi ile kavramadığınız halde (körü körüne), tekzib mi etdiniz? Ne idi o ısraar ile yapdığınız"?

(Neml 84)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet (oraya) geldikleri zaman (Allah onlara): “Kendilerini ilmen kavramadığınız hâlde, ayetlerimi yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?” buyurur.

(Neml 84)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Nihayet, geldikleri zaman, "Herhangi bir bilgi bakımından kendilerini hiç kuşatmadığınız ayetlerimi mi yalanladınız? Yoksa ne eylemde bulunuyordunuz?" dedi.

(Neml 84)

Hüseyin Atay Meali:

Geldikleri zaman, "İlkelerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?" der.

(Neml 84)

İbni Kesir Meali:

Nihayet geldikleri zaman; buyurur ki: Siz, Benim ayetlerimi anlamadığınız halde mi yalanladınız? Yoksa yaptığınız ne idi.

(Neml 84)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar huzura geldiklerinde Allah “Ayetlerimin içeriğini henüz anlamadığınız halde (daha okumadan) peşin peşin mi yalanladınız? Yoksa bu yaptığınızın anlamı nedir?” dedi.

(Neml 84)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar geldikleri zaman (Allah onlara): "Onu ilmen ihata edemediniz de mi âyetlerimi tekzip ettiniz (yalanladınız)? Yoksa yapmış olduğunuz nedir (başka bir sebep mi var)?" dedi.

(Neml 84)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar gelince Allah buyuracak: «Sizler Benim belgelerimi iyice kavramadan yalan saydınız, öyle mi? Neydi o sizin ettikleriniz?»

(Neml 84)

Kadri Çelik Meali:

Nihayet (bir araya) geldikleri zaman (Allah) der ki: “Siz benim ayetlerimi, bilgi bakımından kavramadığınız halde mi yalanladınız? Değilse ne yapıyordunuz?”

(Neml 84)

Mahmut Kısa Meali:

Nihâyet, Yüce Hâkim’in huzuruna çıktıkları vakit, Allah onlara, “Ey zâlimler!” diyecek, “Demek ayetlerimi hiç düşünüp anlamadan öyle körü körüne inkâr ettiniz, öyle mi? Evet, söyleyin bakalım, neydi o yaptıklarınız öyle?”

(Neml 84)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Layıkıyla olan hesap yerine geldiklerinde Allah: "Benim ayetlerimi kavramdanız sizler, Ne olduğunu bilmediğiniz halde yalanladınız mı? Yoksa, ne yapıyordunuz sizler?"

(Neml 84)

Mehmet Türk Meali:

Sonunda, (Allah’ın huzuruna) geldikleri zaman (Allah onlara): “Siz, Benim âyetlerimi anlamaya çalışmadan yalanladınız öyle mi? (Öyle) değilse (bugüne yarar) ne iş yaptınız?” der.

(Neml 84)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Allah’ın huzuruna) geldiklerinde, O diyecek ki: “Ayetlerimi, bilginizle tam kavramadan mı yalanladınız? Yoksa (bu) yaptığınız neydi?”

(Neml 84)

Muhammed Esed Meali:

öyle ki, (yargı önüne) çıktıkları zaman, Allah, onlara: "(Doğru düşünce ve) bilgi yoluyla üstesinden gelemeyince tutup mesajlarımızı yalanlamaya kalktınız, öyle mi? Peki, bu yaptığınız neydi öyleyse?" diyecek.

(Neml 84)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Geldikleri zaman Allah; "Ayetlerimi bilginizle kavramadığınız halde yalanladınız öyle mi? Yoksa yaptığınız başka neydi?" der.

(Neml 84)

Mustafa Çavdar Meali:

Hepsi de huzura geldiklerinde Allah onlara: – Ayetlerimi bilgiyle düşünüp kavramadan onlar karşısında yalana mı sarıldınız? Değilse o zaman yaptığınız neydi? Der.

Bknz: (10/39) - (46/11)

(Neml 84)

Mustafa Çevik Meali:

82-85 Allah’ın vaat ettiği Kıyamet’le birlikte, Azap Günü geldiğinde, yerden bir dabbe (canlı) çıkarıp insanların çoğunun davetimize gönülden inanıp, gereklerini yerine getirmedikleri için azabı hak ettiklerini duyuracağız. O Gün her ümmetten âyetlerimizi yalan sayıp, Allah adına yapılan davetten yüz çevirenleri gruplar halinde toplayıp, azap yerine sürükleyeceğiz. Oraya geldiklerinde de onlara, “Biz, size doğru olan hayat nizamı ile ahlakını anlayıp, kavrama yetenekleri bahşetmiş, peygamberler ve kitaplarla da davet etmiştik, bütün bunlara rağmen, sizler umursamayıp, düşünmeden reddettiniz ve böylece bugün için hiç hazırlık yapmadınız.” denilecek ve hak ettikleri azap karşılarına çıkarılınca da, ne söyleyecek sözleri, ne de söz söyleyecek halleri olmayacak.

(Neml 84)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ta ki (huzura) geldikleri zaman, (Allah) onlara "Aklınızın kapasitesi onları kavramaya yetmediği için ayetlerimizi yalanlamaya mı kalktınız? Eğer öyle değilse, bugüne dek ne hazırladınız?" diyecek.

(Neml 84)

Osman Okur Meali:

Öyle ki, (yargı önüne) çıktıkları zaman, Allah, onlara: "(Doğru düşünce ve) bilgi yoluyla üstesinden gelemeyince tutup ayetlerimizi yalanlamaya kalktınız, öyle mi? Peki, bu yaptığınız neydi öyleyse?" diyecek.

(Neml 84)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Nihâyet geldikleri vakit (Hak Teâlâ) buyurur ki: «Benim âyetlerimi ilmen ihata edemez olduğunuz halde onları tekzîp mi ettiniz. Yoksa sizin yapar olduğunuz şey ne idi?»

(Neml 84)

Ömer Öngüt Meali:

Nihayet (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: “Siz benim âyetlerimi ilminiz ihata etmediği (kapsamadığı) halde yalanladınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?”

(Neml 84)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonunda ‘onun huzuruna’ geldiklerinde, “Bilgi yoluyla altından kalkamayınca ayetlerimi yalanladınız öyle mi!” der.

(Neml 84)

Sadık Türkmen Meali:

Nihayet geldikleri zaman, (Allah) buyurdu ki: “Ayetlerimizi yalanladınız mı? Onları ilim olarak kavrayamadığınız halde! Yoksa yaptığınız ne idi?”

(Neml 84)

Seyyid Kutub Meali:

Hesaplaşma yerine geldiklerinde Allah, onlara der ki; «Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız, değil mi? Yoksa yaptığınız, başka neydi ki?»

(Neml 84)

Suat Yıldırım Meali:

Nihayet hesap yerine vardıklarında Allah Teala: "Demek siz ayetlerimin ne olduğunu iyice anlamadan yalan saydınız öyle mi? Yoksa ne yaptınız?"

(Neml 84)

Süleyman Ateş Meali:

(Divanına) Geldiklerinde (Allah onlara) der: "Ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yaptınız?"

(Neml 84)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Huzurumuza geldiklerinde de onlara şöyle denir: "Anlayıp dinlemeden[1] ayetlerimiz karşısında yalan mı söylediniz? Ya da neydi o yapıp ettikleriniz?"

1)Anlayıp dinlemeden olarak çevirdiğimiz kısım ‘ilmen' dir. ‘Ayetlerimiz üzerinde gerekli ilmi çalışmayı yapmadan, yeterince çalışma yapmadan, aklını ve bilgisini kullanmadan' anlamları da verilebilir.

(Neml 84)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Oraya geldiklerinde Allah onlara: "Âyetlerimizi anlamak için çaba sarfetmeden yalanlamaya mı kalktınız? Yoksa yaptığınız neydi?" diyecek.

(Neml 84)

Şaban Piriş Meali:

Hepsi geldiği zaman: -Ayetlerimi iyice kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz? der.

(Neml 84)

Talat Koçyiğit Meali:

Nihayet o yere geldikleri zaman. Allah onlara şöyle buyurur: Âyetlerimi iyice anlamadığınız halde onları yalanladınız mı; yahut yapdığınız neydi"?

(Neml 84)

Tefhimul Kuran Meali:

Nihayet geldikleri zaman, (Allah) der ki: «Siz benim ayetlerimi, bilgi bakımından kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa ne yapıyordunuz?»

(Neml 84)

Ümit Şimşek Meali:

Huzuruna geldiklerinde, Allah buyurur: “Hiçbir şeyini kavramadan Benim âyetlerimi inkâr ettiniz, öyle mi? Değilse bu yaptığınız neydi?”

(Neml 84)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkar mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der.

(Neml 84)