4. Nisa Suresi / 112.ayet

Kim de bir hata yapar veya günah işler de ardından onu suçsuz kimsenin üzerine atarsa; işte o zaman korkunç bir iftira etmiş ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

Bknz: (24/4)(24/11)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 112 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kim bir hatada bulunur, yahut suç işler de onu bir suçsuza isnat ederse iftirada bulunmuş, apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Her kim de bir hata (veya kasıtla) bir günah işler de sonra bunu bir suçsuz (insanın) üzerine (yıkıp iftira) atarsa, gerçekten o bir bühtanı ve apaçık bir günahı sırtına alıp yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, elbette o kimse bir iftira suçunu ve apaçık bir günahı da sırtına yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Adem Uğur Meali:

Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ahmet Hulusi Meali:

Kim bir kabahat veya suç işler de onu masum birinin üstüne atarsa, gerçekten açık bir iftira ile büyük bir suç yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ahmet Tekin Meali:

Kim de bir hata veya bile bile bir günah işler, sonra suçsuz birinin üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftirada bulunmuş, bilerek apaçık bir günah işlemiş olur.

(Nisa 112)

Ahmet Varol Meali

Kim bir hata yapar veya günah işler de sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa büyük bir iftira ve apaçık bir günah yükünü yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ali Bulaç Meali:

Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kim bir hata veya bir günah yapar da, sonra onu bir suçsuza atarsa, muhakkak ki o, iftira ve bir büyük günahı yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kim bir yanlış yaptıktan veya suç işledikten sonra, onu bir suçsuzun üzerine atarsa, onu karalamış ve apaçık bir suç yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ali Ünal Meali:

Ayrıca kim, günahı sadece kendisine dönük bir kötülük veya (hırsızlık, cana kıyma gibi) başkalarına yönelik bir suç işler, sonra da onu masum birinin üstüne atarsa, hiç şüphesiz bir iftira ve pek açık, pek büyük bir vebal yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kim de bir hata veya günah işlese, sonra onu bir suçsuzun üzerine atsa, o büyük bir iftira etmiş, helak edici bir günah işlemiş demektir.

(Nisa 112)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, büyük bir iftira ve iğrenç bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Bekir Sadak Meali:

Kim yanilir veya suc isler de sonra onu bir sucsuzun uzerine atarsa, suphesiz iftira etmis, apacik bir gunah yuklenmis olur. *

(Nisa 112)

Besim Atalay Meali:

Kim bir yanlış iş görürse, ya da günah işleyip de, bir suçsuza atarsa, açık bir günah ile iftira işlemiştir

(Nisa 112)

Celal Yıldırım Meali:

Kim de bir hatâ veya bir günah kazanır da sonra onu bir günahsızın üzerine atarsa, şüphesiz ki o çok çirkin bir iftira ve açık bir günah ve vebal yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kim bir kusur ya da bir suç işler de sonra onu bir masumun (suçsuzun) üzerine atarsa, elbette o, bir iftira (suçu işlemiş), ve apaçık bir günah yükünün altına girmiş olur.

(Nisa 112)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.*

(Nisa 112)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Diyanet Vakfı Meali:

Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Edip Yüksel Meali:

Kim bir hata yahut bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa şüphesiz büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Elmalılı Orjinal Meali:

Her kim de bir cinayet veya bir vebal kazanır da sonra onu bir bigünahın üzerine atarsa şüphesiz bir bühtan ve açık bir vebal daha yüklenmiş olur

(Nisa 112)

Elmalılı Yeni Meali:

Kim de bir cinayet veya bir suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz bir iftirada bulunmuş ve açık bir günah daha yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Erhan Aktaş Meali:

Kim bir hata yapar veya günah işler, sonra da onu suçsuz birinin üzerine atarsa, iftira etmiş ve apaçık bir günaha girmiş olur.

(Nisa 112)

Gültekin Onan Meali:

Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Hakkı Yılmaz Meali:

Kim de bir hata veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o zaman kesinlikle bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kim de bir hata ya da günah kazanır, sonra suçsuz olan birinin üzerine yıkarsa hiç şüphesiz, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Harun Yıldırım Meali:

Her kim bir hata veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuza atarsa muhakkak büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Hasan Basri Çantay:

Kim bir hataa veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz (un üstüne) atarsa muhakkak ki o, bir iftirayı ve apaçık bir günahı da sırtına yüklemişdir.

(Nisa 112)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kim de bir hatâ veya bir günah işler, sonra da onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o takdirde şübhesiz ki bir iftirâ ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kim bir hata veya kasıtlı suç¹ elde ederse sonra onu [o suçu] beri [masum] birine atarsa, [bilsin ki] bir iftira ve apaçık bir kasıtlı suç (günah) yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Hüseyin Atay Meali:

Kim büyük bir yanılgıya düşer veya günah kazanırsa, sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa, o, andolsun, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

İbni Kesir Meali:

Kim, bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa; şüphesiz iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kimki bir hata yapar veya günah işler, sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa, iftira suçunu ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve kim hata yaparak veya bir suç işleyerek günah kazanır sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o taktirde o, iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Herkim küçük ya da büyük bir günah işler de onu suçsuz olan başka birinin üstüne atacak olursa doğrusu o kimse başkasına kara çalmış, apaçık bir günahı da yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Kadri Çelik Meali:

Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Mahmut Kısa Meali:

Her kim de bir hatâ yâhut günah işler de onu masum birinin üzerine atarsa, gerçekten pek ağır bir iftira ve apaçık bir vebal yüklenmiş olur! O hâlde ey Peygamber, böyle bir günaha alet olmamak için çok dikkatli olmalısın, zira:

(Nisa 112)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ama kim bir hata yapar veya suç işleyip de günahsız bir başkasına isnat ederse eğer, Neticede o iftirada bulunmuş olur. Apaçık bir günahı da sırtına yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Mehmet Türk Meali:

Kim de bir hata veya bir günâh işler, sonra onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, şüphesiz apaçık bir iftirada1 bulunmuş ve apaçık bir günâh yüklenmiş olur. *

(Nisa 112)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kim bir kusur veya günah işler (de,) onu suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz o iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Muhammed Esed Meali:

Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, iftira suçu ve (hatta daha da) iğrenç bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kim bir hata ya da günah işler de sonra onunla bir suçsuzu suçlarsa hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Mustafa Çavdar Meali:

Kim de bir hata yapar veya günah işler de ardından onu suçsuz kimsenin üzerine atarsa; işte o zaman korkunç bir iftira etmiş ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

Bknz: (24/4) - (24/11)

(Nisa 112)

Mustafa Çevik Meali:

110-112 Her kim, Allah’ın davetinden yüz çevirip böylece hem kendisine hem de başkalarına zulmeder fakat sonra da bu yaptığının yanlış olduğunu anlayıp tevbe ederek Allah’a yönelirse, O’nu bağışlayıcı olarak bulacaktır. Her kim de şirkinde, küfründe, münafıklığında inatla direnip Allah’ın davetine dönmeden ölürse kendine zulüm etmiş olur. Allah kimin ne yaptığını, hayatı kime ve neye göre yaşadığını en iyi bilendir. Her kim de, küçük ya da büyük bir günah işleyip, onu da masum birinin üstüne atarsa, çok ağır suç işlemiş, büyük bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kim de bir hata yapar ya da günah işler ardından da onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, işte o zaman korkunç bir iftiranın ve aşikar bir günahın vebalini yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Osman Okur Meali:

Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve her kim bir kusur veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz kimse üzerine atarsa muhakkak ki, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ömer Öngüt Meali:

Kim bir hatâ veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kim, bir hata eder ya da suç işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa, büyük bir iftira etmiş, açık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Sadık Türkmen Meali:

Kim bir hata yapar veya bir suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Seyyid Kutub Meali:

Kim bir kusur ya da bir suç işler de onu bir masumun üzerine atarsa açık bir iftira, bir günah yükünün altına girmiş olur.

(Nisa 112)

Suat Yıldırım Meali:

Kim bir hata (küçük günah) veya büyük günah işler, sonra onu masum olan birinin üstüne atarsa, bir iftira ve pek kesin bir vebal yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Süleyman Ateş Meali:

Kim bir hata, ya da günah işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kim bir hata yapar veya günah işler de onu bir suçsuzun üzerine atarsa, bir iftira ve açık bir günah daha yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kim bir yanlışlık yapar veya günah işler de onu masum birinin üstüne atarsa, ona iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Şaban Piriş Meali:

Kim de bir hata veya günah işler sonra da onu bir suçsuza atarsa, o, iftira ve büyük bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Talat Koçyiğit Meali:

Kim de kasıtsız bir hata işler, yahut bir günâh kazanır, sonra da onu bir suçsuzun üstüne atarsa, o, elbette bir iftira ve apaçık bir günâh yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Tefhimul Kuran Meali:

Kim bir hata ya da günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan) ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.

(Nisa 112)

Ümit Şimşek Meali:

Küçük veya büyük bir günah işledikten sonra onu suçsuz birinin üzerine atan kimse ise, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.

(Nisa 112)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur.

(Nisa 112)