4. Nisa Suresi / 65.ayet

Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda, çözüm hususunda senin hakemliğine başvurmadıkça ve senin verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça mümin olmazlar.

Bknz: (4/105)(4/90)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 65 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat öyle değil; andolsun Rabbine ki onlar iman etmiş olmazlar aralarında çıkan ihtilaflarda seni hakem etmedikçe ve sonra da yüreklerinde hiçbir sıkıntı, üzüntü duymadan verdiğin hükmü kabul eylemedikçe ve tamamıyla sana teslim olmadıkça.

(Nisa 65)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Hayır (onların zannettiği gibi) değil; Senin Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde Seni hakem kılıp, sonra Senin verdiğin hükme, (hem de) içlerinde hiçbir sıkıntı (ve gizli itiraz) duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, hakkıyla iman etmiş sayılmazlar. (Çünkü iman; Ayet ve Hadisleri kutsal ölçü edinmeyi gerektirir.)

(Nisa 65)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hayır hayır, Rabbine andolsun ki onlar, aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda sen peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra senin kararına, kalplerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle tabi olmadıkça gerçekten inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Adem Uğur Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ahmet Hulusi Meali:

Öyle değil! Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem kabul edip, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı (itiraz) duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ahmet Tekin Meali:

Hayır, hayır, Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarındaki çekişmeli, ihtilâflı konularda, seni hakem yapmadıkça, senin icraatından, uygulamandan dolayı içlerinde hiçbir burukluk duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmayacaklar.

(Nisa 65)

Ahmet Varol Meali

Hayır. Rabb'ine yemin olsun, onlar aralarında çıkan meselelerde seni hakem tayin etmedikleri, senin verdiğin hüküm konusunda içlerinde bir sıkıntı duymayacak derecede tam bir teslimiyetle teslim olmadıkları sürece iman etmiş sayılamazlar.

(Nisa 65)

Ali Bulaç Meali:

Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Rabbin hakkı için, onlar, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiç bir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe, iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yok artık! Efendine yemin olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni yargıcı yapmadıkça ve sonra da verdiğin yargıya içlerinde bir burukluk duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Ali Ünal Meali:

Hayır, hayır! Rabbine and olsun ki, aralarında baş gösteren anlaşmazlıklarda seni hakem veya hakim kabul edip, sonra da senin verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı ve itiraz duymadan tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hayır, Rabbine and olsun! Onlar, seni hakem tayin edip sonra verdiğin hükme karşı içlerinde bir sıkıntı hissetmeden ve sana tam teslim olmadan inanmış olamazlar.

(Nisa 65)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan derin anlaşmazlık konusunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Bekir Sadak Meali:

Hayir; Rabb'ine and olsun ki, aralarinda cekistikleri seylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdigin hukmu iclerinde bir sikinti duymadan tamamen kabul etmedikce inanmis olmazlar.

(Nisa 65)

Besim Atalay Meali:

Öyle değil, Tanrına ant, onlar aralarında olan anlaşmazlığa, seni aracı yapıp, verdiğin hükümden sıkılma duymadıkça, büsbütün de seni dinlemedikçe, inan etmiş olmazlar

(Nisa 65)

Celal Yıldırım Meali:

Hayır, hayır! Rabbine and olsun ki, aralarında tartışıp çekiştikleri şeylerde seni hakem kabul edip sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymaksızın tam bir bağlanışla bağlanmadıkça imân etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ama hayır, Rabbine andolsun ki onlar, aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda seni hakem yapmadıkça ve sonra da senin kararına kalplerinde hiçbir burukluk duymaksızın tam bir teslimiyetle tabi olmadıkça, gerçekten iman etmiş olmazlar.*

(Nisa 65)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hayır; Rabb'ine and olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdiğin hükmü içlerinde bir sıkıntı duymadan tamamen kabul etmedikçe inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Diyanet Vakfı Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.  *

(Nisa 65)

Edip Yüksel Meali:

Hayır, Rabbine andolsun, anlaşmazlıklarında seni aralarında hakem kılmadıkça ve verdiğin kararı, kalplerinde bir burukluk duymadan kabul etmedikçe ve tam teslim olmadıkça inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yok, yok rabbına kasem ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıb sonra da verdiğin hukümden nefislerinden hiç bir darlık duymaksızın tam bir teslimiyyetle teslim olmadıkça iyman etmiş olmazlar

(Nisa 65)

Elmalılı Yeni Meali:

Yok, yok! Rabbine yemin ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Erhan Aktaş Meali:

Hayır! Rabb'ine ant olsun ki, aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda, seni hakem tayin edip, sonra da verdiğin hükme tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Gültekin Onan Meali:

Hayır öyle değil; rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Hakkı Yılmaz Meali:

Artık, hayır! Rabbine andolsun ki onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir sıkıntı duymadıkça ve tam bir güvenlikle güvenlik sağlamadıkça iman etmiş olamazlar.

(Nisa 65)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip, verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan ve tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Harun Yıldırım Meali:

Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapıncaya ve sonra senin hükmünden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim oluncaya kadar iman etmiş olmazlar!

(Nisa 65)

Hasan Basri Çantay:

Öyle değil, Rabbine andolsun ki onlar aralarında kimi oraya, kimi buraya çekdikleri (kavga etdikleri) şeylerde seni hakem yapıb sonra da verdiğin hükümden yürekleri hiç bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat hayır! Rabbine yemîn olsun ki, (onlar) aralarında çıkan karışık işler husûsunda seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden dolayı kendi (gönül)lerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslîmiyetle teslîm olmadıkça îmân etmiş olmazlar!(2)*

(Nisa 65)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık hayır! RAB'bin¹ delildir² ki, aralarında tartışma çıkaran konu ne ise onda seni hakem kabul edinceye, sonra da senin karar verdiğinden yana kendi benlikleri (nefisleri) içinde herhangi bir sıkıntı bulamayıncaya ve tam bir teslimiyet olarak teslim oluncaya kadar onlar inanmazlar.

(Nisa 65)

Hüseyin Atay Meali:

Rabbine andolsun ki, hayır! Aralarındaki çekişmelerinde seni hakem tayin edip, senin verdiğin hükme içlerinde bir burkuntu duymadan içtenlikle bağlanmadıkça inanmış sayılmazlar.

(Nisa 65)

İbni Kesir Meali:

Hayır, Rabbına andolsun ki; aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem ta'yin edip sonra haklarında verdiği hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yok yok Rabbine andolsunki, aralarında ayrılığa düştükleri konularda seni hakem olarak kabul etmedikçe ve aralarında verdiğin hükme, içlerinde sıkıntı duymadan teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şey hakkında, seni hakem tayin edip, sonra da senin verdiğin hükümden dolayı “içlerinde bir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça” îmân etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öyle değil. Çalabına and olsun ki onlar aralarında çekiştikleri işler için seni aracı yapmadıkça, bir de, bu yargıdan dolayı hiçbir sıkıntı duymadan tam bir bağlanma ile sana bağlanmadıkça, inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Kadri Çelik Meali:

Hayır! Rabbine andolsun aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin edip sonra senin verdiğin hükme içlerinde bir sıkıntı duymadan tamamen teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Mahmut Kısa Meali:

Hayır! İnanan bir insan, Allah’ın kanunlarına nasıl karşı gelebilir? Ey Muhammed! Rabb’ine yemin olsun ki, onlar, aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda seni hakem tayin edip de, verdiğin hükme karşı içlerinde en ufak bir burukluk bile duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkları sürece, iman etmiş olamazlar!

(Nisa 65)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nitekim öyle değil; Rabbine yemin olsun.İş, hiç de onların sandığı gibi değildir. İman etmiş olmaz onlar; ta ki aralarında anlaşmazlığa düşüp de seni hakem ister, Senin hakemliğine ait hükümde, hiçbir burukluk duymadan teslim olurlarsa eğer.

(Nisa 65)

Mehmet Türk Meali:

Hayır! Öyle değil. Rabbine yemin olsun ki onlar, aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda, senin hakemliğine başvurmadıkça sonra da senin vereceğin karara gönüllerinde bir sıkıntı duymaksızın kesin bir teslimiyetle uymadıkça, gerçekten îman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hayır (öyle) değil! Rabbine andolsun ki, onlar kendi aralarında çıkan kavgalarda seni hakem kılmadıkça, verdiğin hükümden dolayı, hiçbir sıkıntı duymadan sana bütün teslimiyetleriyle itaat etmedikçe, inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Muhammed Esed Meali:

Ama hayır, Rabbine andolsun ki onlar, (ey peygamber), aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda seni hakem yapmadıkça ve sonra da senin kararına kalplerinde hiçbir burukluk duymaksızın tam bir teslimiyetle tabi olmadıkça, (gerçekten) inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Hayır öyle değil; rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri konularda seni hakem kılıp sonra da senin verdiğin karara, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça onlar inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Mustafa Çavdar Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda, çözüm hususunda senin hakemliğine başvurmadıkça ve senin verdiğin hükme içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça mümin olmazlar.

Bknz: (4/105) - (4/90)

(Nisa 65)

Mustafa Çevik Meali:

64-65 Biz her peygamberi, kendisine uyulsun diye gönderdik. Şayet o tağuti nizamlardan adalet umanlar, bu davranışları ile kendilerine zulmetmiş olduklarını itiraf edip, tevbe ederek sana gelselerdi ve sen de peygamber olarak onlar hakkında Rabbinden bağışlanma dileseydin, Allah’ın şefkat ve merhamet ve affına nail olacaklardı. Rabbine andolsun ki, onlar aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda Kur’an’ın hükümlerine, senin de hakemliğine başvurmadıkça ve çıkan hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı, hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyetle uymadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ama hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında tartıştıkları her konuda seni hakem yapmadıkça, sonra da senin hükmüne içlerinde hiçbir tereddüt taşımaksızın tam bir teslimiyetle uymadıkça iman etmiş sayılmazlar.

(Nisa 65)

Osman Okur Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki, onlar aralarındaki münazaada seni hakem tayin etmedikçe, sonra da hükmedeceğin şeyden dolayı nefislerinde bir sıkıntı bulmaksızın, tam bir teslimiyet ile teslim olmadıkça imân etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ömer Öngüt Meali:

Hayır, öyle değil!. . Rabbin hakkı için! Onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden dolayı yüreklerinde hiçbir sıkıntı, bir burukluk duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ömer Sevinçgül Meali:

Hayır! Rabbine yemin ederim, onlar aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda seni hakem yapıp, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın verdiğin kararı tamamen kabul etmedikleri sürece iman etmiş sayılmazlar!

(Nisa 65)

Sadık Türkmen Meali:

Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe, iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Seyyid Kutub Meali:

Hayır, hayır! Rabbine andolsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda senin hakemliğine başvurmadıkça sonra da vereceğin karara, gönüllerinde hiçbir burukluk duymaksızın, kesin bir teslimiyetle uymadıkça mümin olamazlar.

(Nisa 65)

Suat Yıldırım Meali:

Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Süleyman Ateş Meali:

Hayır, Rabbin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyle teslim olmadıkça inanmış olmazlar.

(Nisa 65)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hayır! Rabbine yemin olsun ki bunlar inanıp güvenmezler. Ama aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapar, sonra verdiğin kararı, içlerinde bir sıkıntı duymadan kabul eder ve tam olarak teslim olurlarsa o başka.

(Nisa 65)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Hayır; Rabbine andolsun ki, çekiştikleri konularda seni hakem kabul edip, verdiğin hükme hiçbir sıkıntı duymadan teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Şaban Piriş Meali:

Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tanıyıp, senin verdiğin hükme içlerinde hiç bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Talat Koçyiğit Meali:

Fakat hayır; Rabbine yeminler olsun ki onlar, aralarında çekiştikleri şeyler hakkında seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden dolayı içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet göstermedikçe îman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Tefhimul Kuran Meali:

Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı bulmaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.

(Nisa 65)

Ümit Şimşek Meali:

Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar aralarında başgösteren meseleler için senin hükmüne başvurup, sonra da senin vermiş olduğun hükme, gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.25

(Nisa 65)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hayır, Rabbine yemin olsun ki iş, onların sandığı gibi değil. Onlar, aralarında çıkan karmaşık işlerde seni hakem yapıp verdiğin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaşmadıkça iman etmiş olamazlar.

(Nisa 65)