4. Nisa Suresi / 96.ayet

Dahası Allah, onlara yüksek dereceler verecek günahlarını bağışlayacak ve katından bir rahmete mazhar kılacaktır. Zira Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Bknz: (9/100)(46/19)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 96 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendi katından ihsan ettiği derecelerle, yarlıgamayla ve rahmetle ve Allah suçları örtüp yarlıgayan rahimdir.

(Nisa 96)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Allah cihad edenlere) Kendi katından (çok büyük) mertebeler, mağfiretler ve rahmetler (ulaştıracaktır) . Allah, Esirgeyendir, Bağışlayandır.

(Nisa 96)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kendi katından onlara büyük mertebeler bağış ve rahmet vermiştir. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Adem Uğur Meali:

Kendinden dereceler, bağışlama ve rahmet vermiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

(Nisa 96)

Ahmet Hulusi Meali:

Tarafından dereceler, mağfiret ve rahmet (bağışlamıştır). Allah Ğafur'dur, Rahıym'dir.

(Nisa 96)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara rızasının gereği, cennette derece derece yüksek makamlar vererek, bağışlama ve rahmetiyle üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.

(Nisa 96)

Ahmet Varol Meali

Kendi katından dereceler, bağışlama ve rahmet vardır. Allah çok bağışlayıcı, çok rahmet edicidir.

(Nisa 96)

Ali Bulaç Meali:

(Onlara) Kendinden dereceler, bağışlanma ve rahmet (vermiştir.) Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Nisa 96)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mücahidler için Allah katından dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.

(Nisa 96)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kendisinden, değişik konumlarla, bağışlanma ve rahmetle. Çünkü Allah, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.

(Nisa 96)

Ali Ünal Meali:

(Her bir mücahide hizmeti ve ihlâsı ölçüsünde) Kendi tarafından derece derece rütbeler (ve sürpriz mükâfatlarla yüklü) hususî bir mağfiret ve rahmet (Lûtfetmiştir). Değil mi ki Allah günahları bağışlayıverendir, (bilhassa mü’min kullarına karşı) hususî rahmet ve merhameti pek bol olandır.

(Nisa 96)

Bahaeddin Sağlam Meali:

95, 96. Özürlü olmayan müminlerin evde oturanları ile, malları ve canlarıyla Allah yolunda savaşanlar bir olamazlar. Allah, malları ve canlarıyla savaşanları, savaştan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Hepsine de Allah, güzel olan Cenneti vadetmiştir. Ve Allah mücahidleri, oturanlardan, mükâfat büyüklüğü yönünden, derece yüksekliği yönünden, bağışlama ve rahmet yönünden üstün kılmıştır. Şüphesiz Allah, Gafur ve Rahimdir.

(Nisa 96)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- İnananlardan, özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah malları ve canlarıyla cihad edenleri derece bakımından oturanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de güzellik vaad etmiştir; ama mücahitlerin ödülünü, kendi katından yüksek dereceler, bağış ve rahmet şeklinde, oturanlarınkinden üstün kılmıştır.Allah bağışlayandır; merhamet edendir.

(Nisa 96)

Bekir Sadak Meali:

(95-96) Inananlardan, ozursuz olarak yerlerinde oturanlar ile, mal ve canlariyle cihad edenleri, mertebece, oturanlardan ustun kilmistir. Allah hepsine de cenneti vadetmistir, ama Allah, cihad edenleri oturanlara, buyuk ecirler, dereceler, magfiret ve rahmetle ustun kilmistir. Allah bagislar ve merhamet eder. *

(Nisa 96)

Besim Atalay Meali:

Onlara kendi katından en büyük dereceler, bağışlanmalar, yarlıganmalar var, Allah bağışlayıcı, Allah yarlıgayıcı

(Nisa 96)

Celal Yıldırım Meali:

(95-96) Mü'minlerden —özür sahipleri dışında— (evlerinde) oturanlarla mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihâd edenler eşit değillerdir. Allah, mallarıyla canlarıyla cihâda katılanları derece bakımından, oturup kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah herbirine en güzel (yurt olan Cennet)i va'detmiştir. Allah cihâd edenleri oturup kalanlar üzerine büyük mükâfatlarla, kendi katından derecelerle, mağfiret ve rahmetle çok üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Cihat edenler için Allah katından dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Diyanet İşleri Eski Meali:

95,96. İnananlardan, özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile, mal ve canlariyle cihad edenleri, mertebece, oturanlardan üstün kılmıştır. Allah hepsine de cenneti vadetmiştir, ama Allah, cihad edenleri oturanlara, büyük ecirler, dereceler, mağfiret ve rahmetle üstün kılmıştır. Allah bağışlar ve merhamet eder.*

(Nisa 96)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(95-96) Mü'minlerden özür sahibi olmaksızın (cihattan geri kalıp) oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, cihattan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah (mü'minlerin) hepsine de en güzel olanı (cenneti) va'detmiştir. Ama mücahitleri büyük bir mükafat ile kendi katından dereceler, bağışlanma ve rahmet ile cihattan geri kalanlara üstün kılmıştır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Diyanet Vakfı Meali:

Kendinden dereceler, bağışlama ve rahmet vermiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

(Nisa 96)

Edip Yüksel Meali:

Kendi katından derecelerle, bağışlama ve rahmet ile... ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

(Nisa 96)

Elmalılı Orjinal Meali:

Tarafından derece derece rütbeler, ve bir mağfiret ve rahmet... Öyleya; Allah bir gafur, rahim bulunuyor

(Nisa 96)

Elmalılı Yeni Meali:

(95-96) Mü'minlerden özürleri olmaksızın oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşanlar eşit olamazlar. Allah mallarıyla ve canlarıyla savaşanları, oturanlardan mertebece üstün kılmıştır. Gerçi Allah her ikisine de cenneti va'd etmiştir. Bununla beraber Allah savaşanları, oturanlardan büyük bir mükafat, kendi tarafından derece derece verdiği rütbeler, mağfiret ve rahmetle üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Erhan Aktaş Meali:

Kendinden derecelerle, bağışlama ve rahmetle. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.

(Nisa 96)

Gültekin Onan Meali:

(Onlara) Kendinden dereceler, bağışlanma ve rahmet (vermiştir). Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Nisa 96)

Hakkı Yılmaz Meali:

(95,96) Mü’minlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla çaba harcayanlar eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla çaba harcayanları, derece itibariyle oturanlara fazlalıklı kıldı. Ve Allah, onların hepsine “en güzel”i vaat etmiştir. Ve Allah, gayret gösterenlere, oturanların üzerine büyük bir ecir; Kendi katından dereceler, bir bağışlama ve merhamet fazlalaştırmıştır. Ve Allah, çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

(Nisa 96)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Bu büyük ecir) Allah’tan dereceler, bağışlanma ve rahmettir. Allah (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.

(Nisa 96)

Harun Yıldırım Meali:

O’ndan dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Şüphesiz ki Allah Ğafur ve Rahim olandır.

(Nisa 96)

Hasan Basri Çantay:

Kendi (canibi) nden dereceler, mağfiret ve esirgeme (vermişdir). Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

(Nisa 96)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlara Allah) tarafından yüksek dereceler, bir mağfiret ve bir rahmet vardır. Ve Allah, Gafûr (çok bağışlayıcı)dır, Rahîm (çok merhamet edici)dir.

(Nisa 96)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(95-96) İnançlılardan, sıkıntı sahibi olmadıkları halde oturanlar ile Allah'ın yolunda mallarıyla ve canlarıyla Cihad [çaba sarf] edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla Cihad [çaba sarf] edenleri, oturanlara bir derece fazla/üstün kıldı, Allah her birine en güzeli söz verdi, Cihad [çaba sarf] edenleri oturanlara karşı yüce bir ödül olarak kendisinden dereceler, bir bağışlanma ve bir rahmet olarak fazla/üstün kıldı. Allah, [en başından beri] çokça bağışlayandı, bir rahimdi.

(Nisa 96)

Hüseyin Atay Meali:

(95-96) İnananlardan özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda üstün çaba gösterenler birbirine eşit olmazlar. Allah, canlarıyla, mallarıyla sıkı çalışanları, oturanlardan bir derece üstün kılmıştır. Gerçi, Allah hepsine de en güzeli söz vermiştir. Ancak, Allah sıkı çalışanları oturanlardan acıma, bağışlama ve kendi katından dereceler olan büyük ödülle üstün kılmıştır. Ve Allah bağışlayandır, acıyandır.

(Nisa 96)

İbni Kesir Meali:

Kendisinden dereceler, mağfiret ve rahmet. Ve Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.

(Nisa 96)

İlyas Yorulmaz Meali:

Mücadele edenlere Allah dan bağışlama ve merhametlerin en üstün dereceleri var. Çünkü Allah bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.

(Nisa 96)

İskender Ali Mihr Meali:

(Mücahitler için) O’ndan (Allah tarafından) dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Ve Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli edendir).

(Nisa 96)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Savaşanlara Allah yönünden yükselmeler, yarlıgama, esirgeme vardır. Allah yarlıgayıcı, esirgeyici olandır.

(Nisa 96)

Kadri Çelik Meali:

(Bu ecir) Kendinden (onlara) dereceler bağışlama ve rahmettir. Allah çok bağışlayıcıdır, esirgeyicidir.

(Nisa 96)

Mahmut Kısa Meali:

Kendi katından bahşettiği yüksek dereceler, bağışlama ve rahmet ile fazladan ödüllendirecek ve onları, savaşa katılmayıp evlerinde oturanlardan çok daha üstün bir makâma yüceltecektir. Hiç kuşkusuz Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Bu “savaşa katılmama” izni, bütün müminlerin cihâda çağırıldığı genel seferberlik durumu için geçerli değildir. Genel seferberlik durumunda savaşa gelmeyenler Allah’a isyan etmiş olurlar. Geçerli bir mâzeret yüzünden mücâdeleye katılamayanlara gelince, onlar bu mücâdele arzusunu yüreklerinde taşıdıkları ve doğruluktan ayrılmadıkları sürece, Allah yolunda cihâda katılan kardeşleriyle aynı sevabı alacaklardır. Öte yandan, zulüm diyarını terk ederek müminlerin safına katılmaları için kendilerine yapılan hicret çağrısına kulak tıkayıp evlerinde oturanlara gelince:

(Nisa 96)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Şüphesiz katından dereceler, mağfiret, rahmet vardır. Allah Gafur'dur, Rahimdir.

(Nisa 96)

Mehmet Türk Meali:

Ve onlara; Kendi katından yüksek dereceler, büyük bir mağfiret ve tükenmez rahmet vermiştir. Çünkü O, çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

(Nisa 96)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Bu üstünlük) Allah tarafından yüksek mertebelere, O’nun mağfireti ve rahmetine nail olmak (demektir). Allah sonsuz bağışlayan ve rahmet edendir.

(Nisa 96)

Muhammed Esed Meali:

(hesapsız) mertebelerle ve günahların bağışlanmasını ve rahmetini (vaat ederek); çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.

(Nisa 96)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar için Allah katından yüksek dereceler, bir affediliş ve bir bağış vardır. Çünkü Allah çok acıyıcı ve çok esirgeyici olandır.

(Nisa 96)

Mustafa Çavdar Meali:

Dahası Allah, onlara yüksek dereceler verecek günahlarını bağışlayacak ve katından bir rahmete mazhar kılacaktır. Zira Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Bknz: (9/100) - (46/19)

(Nisa 96)

Mustafa Çevik Meali:

95-96 Gerçek şu ki, mü’min olduklarını söyledikleri ve geçerli bir mazeretleri bulunmadığı halde size saldıranlarla savaşmak üzere sefere katılmayıp, evlerinde oturanlarla, Allah yolunda mallarını ve canlarını ortaya koyarak savaşanlar elbette bir değildir. Allah malları ve canlarıyla üstün çaba gösterenleri, evlerinde oturanlardan üstün kılmış, yüksek makamlara layık görmüştür. Yerinde oturan mü’minlerle, önde gidenlerin mükâfatı da tabii ki bir olmayacaktır. Allah’ın katında her mü’minin derecesi ve makamı farklıdır. Allah mü’minlere karşı çok merhametli, şefkatli ve bağışlayıcıdır.

(Nisa 96)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Katından yüce mertebelerle, mağfiret ve rahmetle... Zaten Allah tarifsiz bir bağışlayıcıdır, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.

(Nisa 96)

Osman Okur Meali:

Cihat edenler için Allah katından dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Târaf-ı ilâhî'den derecelerdir ve mağfiret ve rahmetir. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.

(Nisa 96)

Ömer Öngüt Meali:

Kendi katından dereceler, mağfiret ve rahmet vermiştir. Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.

(Nisa 96)

Ömer Sevinçgül Meali:

Tarafından rütbeler, bağışlama vermiş, onlara merhamet etmiştir. Allah günahları bağışlayıcıdır, merhametlidir.

(Nisa 96)

Sadık Türkmen Meali:

Tarafından derece derece rütbeler, bir mağfiret ve rahmet vermiştir... Öyle ya, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Nisa 96)

Seyyid Kutub Meali:

(Cihad edenlere) kendi katından dereceler, bağışlama ve rahmet sunmuştur. Hiç kuşkusuz Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.

(Nisa 96)

Suat Yıldırım Meali:

(95-96) Özür sahibi olmaksızın cihaddan geri kalan müminlerle, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden müminler elbette bir olmaz. Allah malları ve canları ile mücahede edenleri, derece bakımından cihada gitmeyenlerden üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzel yurt olan cenneti vad etmiştir, ama mücahede edenleri, cihada katılmayanlardan çok daha büyük mükafatlarla, tarafından derece derece rütbeler, hususi bir mağfiret ve rahmetle mümtaz kılmıştır. Değil mi ki Allah gafurdur, rahimdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).

(Nisa 96)

Süleyman Ateş Meali:

Kendi katından yüksek dereceler, bağış ve rahmet. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Nisa 96)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları, kendi katından vereceği dereceler, bağışlama ve ikramla üstün kılacaktır. Çünkü Allah bağışlar, ikramı boldur.

(Nisa 96)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(95-96) Özürleri olmadığı halde mücadeleden kaçınan müminlerle, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenler bir değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihat edenleri, mücadeleden kaçınanlara üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de güzel bir karşılık vereceğini söylemiştir ama, cihat edenleri, büyük bir ödül, hesapsız mertebeler, günahlarının bağışlanacağını ve rahmetini vaat ederek mücadeleden kaçınanlardan üstün kılmıştır. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

(Nisa 96)

Şaban Piriş Meali:

Mücahitler için Allah katından dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Allah, bağışlayandır, merhamet edendir.

(Nisa 96)

Talat Koçyiğit Meali:

(Bu büyük mükâfat), kendisinden (bir lütuf olarak) bir takım dereceler, bağışlama ve merhamettir. Zira Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir

(Nisa 96)

Tefhimul Kuran Meali:

(Onlara) Kendinden dereceler, bağışlanma ve rahmet (vermiştir.) Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Nisa 96)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar için Allah katından yüksek mertebeler, bir bağışlanma ve bir rahmet vardır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

(Nisa 96)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah katından dereceler, bir bağışlanma, bir rahmet... Allah çok affedici çok merhametlidir.

(Nisa 96)