24. Nur Suresi / 49.ayet

Ama eğer kendileri haklı olacak olursa elçinin huzuruna teslim olmuş bir eda ile koşa koşa gelirler.

Bknz: (4/61)»(4/66)(24/47)»(24/52)

Mustafa Çavdar Meali

Nur 49 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat hak kendilerindeyse ona koşakoşa gelirler.

(Nur 49)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Eğer Hakk (Kur’ani hüküm) onların lehinde (rahatlarına ve menfaatlerine uygun biçimde) ise, ona boyun eğerek gelip (teslimiyet gösterir ve takva rolüne girişir) ler.

(Nur 49)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer gerçek kendilerinden yana olursa boyun eğerek kabul ederler.

(Nur 49)

Adem Uğur Meali:

Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.

(Nur 49)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer gerçek kendi lehlerine ise, sürat ve itaat ile ona gelirler!

(Nur 49)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer lehlerine olabilecek uygulamalara, hak ve menfaate davet edilmişlerse boyun eğip koşarak gelirler.

(Nur 49)

Ahmet Varol Meali

Eğer haklı kendileri olursa hemen boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Ali Bulaç Meali:

Eğer hak lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer hak kendilerinin olursa, koşarak Peygambere gelirler.

(Nur 49)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ama gerçek kendilerinden yana olursa, boyun eğerek Ona gelirler.

(Nur 49)

Ali Ünal Meali:

Ama verilecek hüküm kendi lehlerinde gözükmeye görsün, o zaman tam bir kabullenmişlik içinde koşa koşa gelmektedirler.

(Nur 49)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer hak, kendi lehlerine olursa, Allah’ın Resulüne koşarak, boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ama, haklı çıkacaklarını bilirlerse, başlarını eğerek gelirler.

(Nur 49)

Bekir Sadak Meali:

Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatla kosa kosa gelirler.

(Nur 49)

Besim Atalay Meali:

Kendileri haklı olduğu zaman, boyun eğip koşarlar

(Nur 49)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer hakk kendilerinden yana ise, başeğerek koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ama verilen hüküm, kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.

(Nur 49)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatle koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.

(Nur 49)

Diyanet Vakfı Meali:

Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.

(Nur 49)

Edip Yüksel Meali:

Ancak karar lehlerine olursa, ona gönüllü koşarlar.

(Nur 49)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve eğer hak kendilerinin olur ise münkad olarak ona gelirler

(Nur 49)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer hak kendilerinden yana ise, baş eğerek ona gelirler.

(Nur 49)

Erhan Aktaş Meali:

Ama verilen hüküm lehlerine olursa seve seve kabul ederler.

(Nur 49)

Gültekin Onan Meali:

Eğer hak lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ama eğer hak kendi lehlerine ise, o'na, gönülden bağlı kimseler olarak gelirler.

(Nur 49)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet hak onların lehineyse koşarak gelir, (hükme) boyun eğerler.

(Nur 49)

Harun Yıldırım Meali:

Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.

(Nur 49)

Hasan Basri Çantay:

Eğer hak kendilerinin lehinde ise itaatle koşa koşa ona gelirler.

(Nur 49)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer hak, (Allah resûlünün verdiği hüküm,) kendi lehlerine olursa, ona itâat eden kimseler olarak (koşa koşa) gelirler.

(Nur 49)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Eğer Hak, kendilerinin [lehine] oluyorsa, gönüllü olarak ona [hakka] gelirler.

(Nur 49)

Hüseyin Atay Meali:

Ancak, gerçek kendilerinden yana ise boyunlarını bükerek gelirler.

(Nur 49)

İbni Kesir Meali:

Eğer hak, kendilerinden tarafa ise; boyunlarını bükerek gelirler.

(Nur 49)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer verilecek karar onların lehine çıkacaksa, o zaman koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer hak onların ise (hak sahibi iseler) ona hemen (itaat ederek) gelirler.

(Nur 49)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer haklı olanlar kendileri ise bu sefer de koşa koşa ona gelip boyun eğerler.

(Nur 49)

Kadri Çelik Meali:

Eğer hak onların lehlerinde ise, şüphesiz ona (Resul'e) boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat hak ve adâlet kendilerinden yana olunca, onu seve seve kabul ederler.

(Nur 49)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Umutlandıkları şekliyle gerçek, lehlerinde ise ona boyun eğerek gelirler

(Nur 49)

Mehmet Türk Meali:

Eğer hüküm kendilerinden tarafa ise ona boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer hak kendilerinin lehindeyse, hemen ona itaat göstererek gelirler.

(Nur 49)

Muhammed Esed Meali:

ama (bu yüz çevirenler) bir de hüküm kendilerinden yana gözükmeye görsün, hemen boyun eğerek kabul ederler!

(Nur 49)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer gerçek, kendi yararlarına olursa boyun bükerek ona gelirler.

(Nur 49)

Mustafa Çavdar Meali:

Ama eğer kendileri haklı olacak olursa elçinin huzuruna teslim olmuş bir eda ile koşa koşa gelirler.

Bknz: (4/61)»(4/66) - (24/47)»(24/52)

(Nur 49)

Mustafa Çevik Meali:

47-50 İnsanlardan bir kısmı davet edildikleri yaratılış sebepleri olan hayat nizamına iman ettik demelerine rağmen, sonra da sözlerinden dönerler, bunlar aslında yürekten inanmış geçek mü’minler değildir. Bunlar, aralarındaki sorunların çözümü için Allah’ın kitabı ile Peygamberinin hükümlerine çağırıldıklarında yüz çevirirler. Şayet dünyevi menfaatlerine uygun bir hüküm verileceğini anlarlarsa çağırıldıklarına gelirler. Anlaşılan o ki, bunların kalplerinde hastalık var. O yüzden Allah’ın ve Peygamber’in kendilerine haksızlık edeceğinden şüphe edip korkuyorlar. Aslında onlar bu tutumlarıyla kendi kendilerine haksızlık ediyorlar.

(Nur 49)

Mustafa İslamoğlu Meali:

fakat eğer kendileri haklı çıkacak olursa, teslim olmuş bir edayla koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Osman Okur Meali:

Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatla koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer hak kendilerinin lehine ise ona inkiyâd ederek geliverirler.

(Nur 49)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer hak kendilerinin lehinde ise, ona gönülden bağlı olarak koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kendi faydalarına uygun bir hüküm söz konusu oldu mu, ona boyunlarını bükerek geliverirler.

(Nur 49)

Sadık Türkmen Meali:

Ama gerçek kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.

(Nur 49)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer davanın haklı tarafı iseler, Peygamber'e tam bir teslimiyetle koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Suat Yıldırım Meali:

Ama hüküm kendilerinden yana gözükmeye görsün, tam bir itaat içinde koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer hüküm kendi lehlerine olursa ita'at ederek, gelirler.

(Nur 49)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Eğer haklı konumda olsalar, koşa koşa gelirler.

(Nur 49)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer verilen karar lehlerine olursa, onu hemen kabul ederler.

(Nur 49)

Şaban Piriş Meali:

Ama hak kendilerinden yana olursa, hemen boyun eğip gelirler.

(Nur 49)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer hak kendilerinde olursa, ona boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer hak onların lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.

(Nur 49)

Ümit Şimşek Meali:

Hak kendilerinden tarafa olduğu zaman ise verilecek hükme razı olarak gelirler.

(Nur 49)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer gerçek, kendi lehlerine olursa boyun bükerek ona gelirler.

(Nur 49)