24. Nur Suresi / 53.ayet

Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa katılacaklarına dair yemin üstüne yemin ediyorlar. De ki:
– Yemin edip durmayın yapmanız gerekeni yapın, emre itaat edin zira Allah yaptığınız her şeyden haberdardır!

Bknz: (4/81)(10/21)(11/11)(13/9)

Mustafa Çavdar Meali

Nur 53 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Emredersen onlara, savaşa çıkacaklarına dair olanca kuvvetleriyle yemin ederler elbette Allah'a de ki: Yemin etmeyin, bu, zaten adet olan, gerekli bulunan bir itaatten ibaret; şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden haberdardır.

(Nur 53)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Resulüm!) Eğer Sen onlara emrettiğin takdirde, (cihad için hemen sefere) çıkacaklarına dair yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içmektedirler. De ki: “Boşuna yemin etmeyin, (sizden istenen sadece) bilinen (örf üzere beklenen) bir itaattir. Allah, (bütün) yaptıklarınıza (en ince ayrıntılarına kadar) Habîr’dir.”

(Nur 53)

Abdullah Parlıyan Meali:

İki yüzlü kimselere gelince böyleleri, kendilerine emredersen, savaş için mutlaka çıkacaklarına ve kendilerini bu işe adayacaklarına dair var güçleriyle yemin ederler. De ki: Yemin etmeyin, sizden istenen Allah'ın mesajına güzelce boyun eğmektir. Şüphesiz Allah, ne yaparsanız hepsinden haberdardır.

(Nur 53)

Adem Uğur Meali:

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer sen onlara (münafıklara) emredersen: "Mutlaka çıkacaklar" diye en şiddetle Allah adına yemin ederler... De ki: "Yemin etmeyin! (Sizden istenen) şartların gerektirdiği bir taattır... Muhakkak ki Allah yaptıklarınızı Habiyr'dir. "

(Nur 53)

Ahmet Tekin Meali:

Münafıklar, sen, kendilerine emrettiğin takdirde, mutlaka savaşa çıkacaklarına dair peş peşe Allah'a büyük yeminler ettiler. “Yemin etmeyin, itaatiniz mâlûmdur, sizden istenen meşrû emir ve kararlara, sadakatle, samimiyetle itaattir. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır.” de.

(Nur 53)

Ahmet Varol Meali

Kendilerine emrettiğinde (cihada) mutlaka çıkacakları üzere bütün güçleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: "Yemin etmeyin. İtaat(ınız) bilinmektedir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)

Ali Bulaç Meali:

Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de münafıklar, kendilerine emrettiğin takdirde, muhakkak (savaş ve hicrete) çıkacaklarına en kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: (Yalan yere) yemin etmeyin. Sizden istenen halis bir itaattır. Şübhe yok ki Allah, bütün yaptığınız ve yapacağınız şeylerden haberdardır.

(Nur 53)

Ali Rıza Sefa Meali:

Buyruk vermiş olsaydın kesinlikle çıkacaklarına ilişkin, tüm güçleriyle, Allah'ın üzerine yemin ediyorlar. De ki: "Yemin etmeyin; güzelce boyun eğmek yeterlidir!" Kuşkusuz, Allah, yaptıklarınızdan Haberlidir.

(Nur 53)

Ali Ünal Meali:

Buna karşılık diğerleri, kendilerine emretmen halinde Allah yolunda savaşa çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin etmektedirler. Onlara de ki: “Yemin etmeye gerek yok. Sizden beklenen itaat etmenizdir. (Diğer mü’minler ne yapıyorsa siz de onu yapacak, çıkın dendiğinde çıkacaksınız.) Elbette Allah, yaptığınız her şeyden hakkıyla haberdardır.”

(Nur 53)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Var güçleriyle Allah’a yemin ettiler ki: “Eğer onlara emredersen, onlar seninle beraber çıkacaklar” diye. Sen de ki: “Yemin etmeyin. Ne kadar itaat ettiğiniz işte görünüyor. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

(Nur 53)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer, o ikiyüzlülere emredersen, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyiniz, itaatiniz bilinmektedir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)

Bekir Sadak Meali:

Eger kendilerine emredersen, o iki yuzluler, savasa cikacaklarina butun gucleriyle yemin ederler. De ki: «Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptiklarinizdan suphesiz haberdardir.»

(Nur 53)

Besim Atalay Meali:

Emredersen onlara, herhalde savaşa gideceklerin - Allahın adına - katı katı ant ederler, diyesin ki: «Ant içmeyin, beklenilen iyi başeğmedir, Allah bilir yaptığınız şeyleri!»

(Nur 53)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer kendilerine emredersen, elbette savaşa çıkacaklarına dair olanca yeminleriyle and içerler.De ki: And içmeyin, bu, bilinegelen (sahte) bir itaâtınızdır. Şüphesiz ki Allah, işleyegeldiğiniz şeylerden haberlidir.

(Nur 53)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) Senin kendilerine emretmen halinde savaşa çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! Sizden istenen münasip şekilde itaat etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

(Nur 53)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer kendilerine emredersen, o iki yüzlüler, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır."

(Nur 53)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Münafıklar, sen kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah'a yemin ettiler. De ki: "Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."

(Nur 53)

Diyanet Vakfı Meali:

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine emrettiğin taktirde çıkacaklarına dair yeminlerinin en ciddi olanıyla ALLAH'a yemin ettiler. De ki, 'Yemin etmeyin. Nasıl itaat ettiğiniz ortada. ALLAH yaptığınız her şeyden haberdardır.'

(Nur 53)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ötekiler Allaha en kuvvetli yeminleriyle kasem ettiler vallahi kendilerine emredersen behemehal bilatereddüd çıkar giderlermiş, de ki: Yemin etmeyin, ancak bir taati ma'rufe, her halde Allah bütün yaptıklarınıza ve yapacaklarınıza habirdir

(Nur 53)

Elmalılı Yeni Meali:

Ötekiler (münafıklar), kendilerine emrettiğin takdirde hemen tereddüt etmeden çıkıp gideceklermiş diye, Allah'a en kuvvetli yeminleri ile yemin ettiler. De ki: "Yemin etmeyin! Sizin ki bilinen bir itaattir! Allah, kesinlikle bütün yaptıklarınız ve yapacaklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

Erhan Aktaş Meali:

Münafıklar, kendilerinden istediğin takdirde kesinlikle savaşa çıkacaklarına dair en kuvvetli yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: "Yemin etmeyin. Bağlılık ma'ruftur[1]". Kuşkusuz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

1)Yemine bağlılık, ancak iyi insanlara, erdemli kimselere ait bir davranıştır.

(Nur 53)

Gültekin Onan Meali:

Yeminlerinin olanca gücüyle Tanrı'ya and içtiler; eğer sen onlara buyurursan (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve o münâfıklar, sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde kesinlikle savaşa çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. İtaat, örfe uygun/herkesçe iyi olduğu kabul edilen şekildir! Şüphesiz Allah, yaptıklarınıza haberdardır.”

(Nur 53)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet (savaşa) çıkmalarını emretsen kesinlikle çıkacaklarına dair, var güçleriyle yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin, maruf üzere itaat (edin). Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

(Nur 53)

Harun Yıldırım Meali:

(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

Hasan Basri Çantay:

(Münafıklar) eğer kendilerine emr edersen (cihada) behemehal çıkacaklarına, olanca hızlarıyle, yemin etdiler. (Onlara) de ki: "(Bihude) yemin etmeyin. (Bu), adet (iniz) vech ile (sade dilinizin gevelediği) bir itaatdır. Şübhesiz ki Allah, yapageldiğiniz şeylerden hakkıyle haberdardır".

(Nur 53)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bir de (o münâfıklar), kendilerine emredersen, kesinlikle (savaşa) çıkacaklarına dâir bütün güçleriyle Allah'a yemîn ettiler. De ki: “Yemîn etmeyin! (Sizden istenen) bilinen(hâlis) bir itâattir. Şübhesiz ki Allah, yapmakta olduklarınızdan hakkıyla haberdârdır.”

(Nur 53)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yeminlerinin tüm gücüyle, Allah'a ant içtiler: şayet [Allah] kendilerine emir ederse, mutlaka ama mutlaka çıkacaklarmış! "Ant içmeyin! İtaat(iniz) tanınmıştır(malumdur). Kesinlikle Allah, eylemlerinizden bir haberdardır." de.

(Nur 53)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer, onlara emredersen, çıkacaklarına bütün güçleriyle Allah'a yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin! Söz dinleme bilinir. Doğrusu, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)

İbni Kesir Meali:

Var güçleriyle Allah'a yemin ettiler ki; eğer kendilerine emredersen çıkacaklardır. De ki: Yemin etmeyin. Makul bir itaat. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer sen onlara savaş için yola çıkın diye emredersen, çıkacaklarına dair bütün güçleri ile Allah'a yemin ediyorlar. Onlara deki “(Boşu boşuna) Yemin etmeyin. Sizin nasıl itaat ettiğiniz bilinmektedir ve Allah sizin ne yaptığınızı çok iyi biliyor.

(Nur 53)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer sen onlara emretseydin (münafıklar), mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, Allah’a en kuvvetli yeminleri ile yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! (Bu), bilinen (takdir edilen) bir itaattir. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

(Nur 53)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer onları çağıracak olursan, onlar savaşa çıkacakları üzerine bütün varlıklarıyla Allah'a ant ederler. De ki: «Ant etmeyin. Söz dinlemeniz yeter. Çünkü Allah işlediklerinizin hepsinden bilgilidir.»

(Nur 53)

Kadri Çelik Meali:

Eğer kendilerine emredersen, o ikiyüzlüler, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin; (Peygamber'e) itaat, (yeminden) daha iyidir. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır.”

(Nur 53)

Mahmut Kısa Meali:

İkiyüzlülere gelince; hem Kur’an’dan yüz çevirirler, hem de büyük bir pişkinlikle, eğer kendilerine emredersen sizinle birlikte savaşa çıkacaklarına dâir var güçleriyle Allah adına yemin ederler. Onlara de ki: “Boşuna yemin etmeyin! Çünkü davranışlarınız, bu iddianızda hiç de samîmî olmadığınızı açıkça gösteriyor. Şu hâlde sizin yapmanız gereken, yaldızlı sözlerle göz boyamak değil, Allah’ın hükümlerine içtenlikle ve güzelce itaat etmektir. Hiç kuşkusuz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdârdır.”

(Nur 53)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nitekim onlar var güçleriyle Allah'a yeminler ettiler. Sen onlara emredersen eğer, Uğrunda savaşacaklar diye. De ki: " And içmeyin bu bilenen bir itaattir" (Rab olan) Allah yaptığınızdan haberdardır. Örfe uygun davranmanız yeterlidir.

(Nur 53)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Onlar, eğer sen, kendilerine emredersen; (savaşa) çıkacaklarına dâir olanca güçleriyle, Allah adına yemin ettiler. Sen de onlara: “(Yalan yere) yemin edeceğinize, emredilene itaat edin. Zâten Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” de.

(Nur 53)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlara emrettiğinde, (evlerinden) mutlaka çıkacaklarına dair kuvvetli yeminler ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. Belli (olacak şekilde) itaat edin. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan (daima) haberdardır.”

(Nur 53)

Muhammed Esed Meali:

(İki yüzlü kimselere gelince,) böyleleri, kendilerine emredersen, (savaş için) mutlaka çıkacaklarına (ve kendilerini bu işe adayacaklarına) var gücüyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin! (Sizden bütün istenen, Allah'ın mesajına) güzelce boyun eğmektir. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan bütünüyle haberdardır!"

(Nur 53)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sen emrettiğin takdirde seninle birlikte savaşa çıkacaklarına ilişkin var güçleriyle ant içtiler. De ki; "Ant içmeyin. Sizden beklenen, uygun biçimde emre uymaktır. Allah, sizin yaptıklarınızdan haberlidir."

(Nur 53)

Mustafa Çavdar Meali:

Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa katılacaklarına dair yemin üstüne yemin ediyorlar. De ki: – Yemin edip durmayın yapmanız gerekeni yapın, emre itaat edin zira Allah yaptığınız her şeyden haberdardır!

Bknz: (4/81) - (10/21) - (11/11) - (13/9)

(Nur 53)

Mustafa Çevik Meali:

53-54 Ey Peygamber! Sen münafıklara savaşa çıkmak için, hazırlanın diye bir emir verecek olsan, emrine uyacaklarına dair, yemin üstüne yemin ederler. Sen onlara de ki: “Yemin etmeyin de yapmanız gerekenleri yapın, sizden istenenler Allah’ın istedikleridir. Unutmayın ki Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır.” Ey Peygamber! Ayrıca onlara de ki: “Allah adına Peygamberinin yaptığı davete icabet edip, itaat edin. Şayet davetten yüz çevirip de itaat etmezseniz, iyi bilin ki böyle yapmakla Allah’a ve Peygamber’e hiçbir zarar vermiş olmazsınız. Peygamber tebliğ görevini yerine getirmekten sorumludur, sizin sorumluluğunuz ise O’nun davetine uymak ve dünya hayatınızı ona göre yaşamaktır. Böyle yaparsanız doğru olana kavuşmuş olursunuz. Peygamber’e düşen, Allah’ın indirdiklerini size tebliğ etmektir.”

(Nur 53)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de kendilerine emredecek olsan, mutlaka (savaş için sefere) çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin edenlere de ki: "Yemin etmeyin! İtaat (herkesçe) bilinen ortak iyiyedir: şu da bir gerçektir ki, Allah yaptıklarınızdan ayrıntısıyla haberdardır."

(Nur 53)

Osman Okur Meali:

(Ey Muhammed!) Senin kendilerine emretmen halinde savaşa çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! Sizden istenen münasip şekilde itaat etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”

(Nur 53)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Allah'a en ağır yeminleriyle kasem ederler ki, eğer onlara (cihad ile) emredersen elbette (cihada) çıkacaklardır. De ki: «Yemin etmeyin, (bu sözünüz) bilinmiş bir taattır. Şüphe yok ki, Allah yapar olduğunuz şeylerden bihakkın haberdardır.»

(Nur 53)

Ömer Öngüt Meali:

(Münâfıklar) Allah adına en ağır yeminleri ile yemin ederek; eğer kendilerine emredersen mutlaka savaşa çıkacaklarını söylediler. De ki: “Yemin etmeyin! İtaatınız mâlumdur. Hiç şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. ”

(Nur 53)

Ömer Sevinçgül Meali:

En kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler ki, kendilerine emredersen seninle birlikte savaşa gidecekler. “Yemin etmeyin! Yapmanız gerekenler bellidir. Allah, yaptıklarınızdan bütünüyle haberlidir!” de.

(Nur 53)

Sadık Türkmen Meali:

Münafıklar, sen kendilerine emrettiğin takdirde, mutlaka (saldırganlara karşı) savaşa çıkacaklarına dair, en ağır bir şekilde Allah’a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”

(Nur 53)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed, münafıklar kesin kesin bir dille yemin ederek kendilerine emir verecek olursan savaşa çıkacaklarını söylerler. Onlara de ki; «Yemin etmeyiniz. İtaatkârlığınız bellidir. Hiç kuşkusuz Allah, ne yaptığınızdan haberdardır.»

(Nur 53)

Suat Yıldırım Meali:

Senin kendilerine emretmen halinde hicret edeceklerine veya savaşa çıkacaklarına dair vargüçleriyle yemin billah ettiler. De ki: "Yemine ne hacet! Yemin etmeyin, sizden istenen makul bir itaattır. Elbette Allah yaptığınız ve yapacağınız her şeyi bilir"

(Nur 53)

Süleyman Ateş Meali:

Yeminlerinin var gücüyle Allah'a yemin ettiler: Eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "Yemin etmeyin. (Sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel ita'at etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı haber almaktadır".

(Nur 53)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Emir verirsen, mutlaka savaşa çıkacaklar" diye, olanca güçleriyle Allah'a yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin, güzel bir itaat yeter. Çünkü Allah yaptıklarınızın iç yüzünü bilir."

(Nur 53)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanların bir kısmı, emrettiğin takdirde savaşa çıkacaklarına var güçleriyle yemin ediyorlar. De ki: "Boşa yemin etmeyin, çünkü yaptığınız ortadadır. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)

Şaban Piriş Meali:

Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa çıkacaklarına var güçleriyle Allah'a yemin ettiler. De ki: -Yemin etmeyin! İtaatiniz malumdur, Allah ise sizin yaptıklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Kendilerine emrettiğin takdirde, savaşa mutlaka çıkacaklarına dâir bütün güçleriyle Allah'a yemin etmektedirler. Onlara de ki: "Yemin etmeyin, itaatiniz (bizce) malumdur. Allah, elbette yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."

(Nur 53)

Tefhimul Kuran Meali:

Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: «And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.»

(Nur 53)

Ümit Şimşek Meali:

Sen emrettiğin takdirde seninle birlikte çıkacaklarına dair var güçleriyle yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. Sizden beklenen, münasip şekilde itaat etmektir. Allah ise sizin yaptıklarınızdan haberdardır.

(Nur 53)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a ant içtiler ki, sen onlara emredersen mutlaka savaşa çıkacaklar. De ki: "Ant içmeyin! Örfe uygun bir itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır."

(Nur 53)