30. Rum Suresi / 36.ayet

Biz insanlara ne zaman bir nimet tattırsak onunla sevinip şımarırlar ve eğer kendi yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelecek olsa bir de bakmışsın ki ümitsizliğe düşüvermişler.

Bknz: (11/9)»(11/10)(17/83)(22/11)»(22/15)

Mustafa Çavdar Meali

Rum 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdık mı onunla sevinir, övünürler ve onlara, elleriyle yapıp hazırladıkları bir kötülük gelip çatınca da hemen ümitlerini keserler.

(Rum 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız (bir nimet ve fazilete ulaştırdığımız) zaman, onunla sevinip ferahlanırlar; şayet kendi ellerinin takdim ettiği (günahlar) dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde ise, hemen (hepsi) umutsuzluğa kapılmaktadır.

(Rum 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

İnsanlara rahmetimizi tattırdığımız zaman buna sevinirler; fakat kendi yapıp ettikleri şeylerden dolayı, başlarına bir bela gelince de, bütün ümitlerini yitirirler.

(Rum 36)

Adem Uğur Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler. Şayet yaptıklarından ötürü başlarına bir fenalık gelse hemen ümitsizlige düşüverirler.

(Rum 36)

Ahmet Hulusi Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla sevinirler... Kendi elleriyle yaptıkları sonucu olarak bir kötülük yaşarlarsa, hemen onlar ümitsizliğe düşerler!

(Rum 36)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler, şayet geçmişte yaptıkları kötülükler, işledikleri günahlar dolayısıyla başlarına bir belâ, bir musibet gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler.*

(Rum 36)

Ahmet Varol Meali

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda onunla rahatlayıp şımarırlar. Elleriyle yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük geldiğinde de hemen ümitsizliğe kapılırlar.

(Rum 36)

Ali Bulaç Meali:

Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar.

(Rum 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de insanlara bir nimet taddırdığımız zaman, şımarıb ferahlanırlar. Kendi ellerinin yaptığı günahlar yüzünden onlara bir fenalık isabet edince de hemen (Allah'ın rahmetinden) ümidlerini keserler.

(Rum 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda onunla sevinirler. Yaptıklarından dolayı kendilerine bir kötülük geldiğinde ise hemen umutlarını yitirirler.

(Rum 36)

Ali Ünal Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda onunla sevinir, şımarırlar. Bizzat işleyip, elleriyle (gelecek hayatları adına) gönderdikleri günahlar sebebiyle başlarına bir musibet gelince, bu defa da hemen ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hâlbuki Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla seviniyorlar. Eğer yaptıklarından dolayı bir kötülük başlarına gelirse, hemen ümitsiz olmaya başlarlar. (Demek, Allah’a eş koştukları şeyler bir fayda vermez.)

(Rum 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnsanlara katımızdan bir bolluk tattırdığımızda buna sevinirler. Fakat yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük geldiğinde hemen ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Bekir Sadak Meali:

Insanlara bir rahmet tattirdigimiz zaman ona sevinirler, ama yaptiklarindan oturu baslarina bir kotuluk gelirse hemen umitlerini kaybediverirler.

(Rum 36)

Besim Atalay Meali:

İnsanlara rahmet tattıracak olursak, onunla sevinmekteler, yaptıkları iş yüzünden bir kötülük gelince umutlarını keserler

(Rum 36)

Celal Yıldırım Meali:

İnsanlara bir rahmet (ferahlık ve genişlik) tattırdığımız zaman, onunla sevinirler. Kendilerine ellerinin kazanıp öne sürdüğü bir kötülük dokununca bir de bakarsın ümitsizliğe kapılırlar.

(Rum 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Fakat kendi işledikleri (günahlar) yüzünden başlarına bir kötülük gelince de (Allah'ı unutup) ümitsizliğe düşerler. *

(Rum 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler, ama yaptıklarından ötürü başlarına bir kötülük gelirse hemen ümitlerini kaybediverirler.

(Rum 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Diyanet Vakfı Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler. Şayet yaptıklarından ötürü başlarına bir fenalık gelse hemen ümitsizliğe düşüverirler.

(Rum 36)

Edip Yüksel Meali:

Halka bir rahmet tattırdığımız vakit onunla sevinirler. Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerine bir kötülük dokunsa derhal umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir de biz insanlara bir rahmet tattırdığımız vakıt ona güveniyorlar da ellerinin takdim ettiği bir sebeble başlarına bir fenalık gelirse her ümidi kesiveriyorlar

(Rum 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar; ellerinin yaptığı birşey sebebiyle başlarına bir kötülük gelince de (hemen) her ümidi kesiveriyorlar.

(Rum 36)

Erhan Aktaş Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla şımarırlar. Kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse, o zaman hemen umutsuzluğa kapılırlar.

(Rum 36)

Gültekin Onan Meali:

Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar.

(Rum 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman da, onunla şımarırlar. Ellerinin önceden yaptığı şeyler sebebiyle kendilerine bir kötülük isabet ederse, hemen onlar umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla sevinip (şımarırlar). Elleriyle (yapıp) takdim ettikleri nedeniyle başlarına bir musibet geldiğindeyse, hemen ümitsizliğe kapılırlar.

(Rum 36)

Harun Yıldırım Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler. Şayet yaptıklarından ötürü başlarına bir fenalık gelse hemen ümitsizliğe düşüverirler.

(Rum 36)

Hasan Basri Çantay:

Ne zaman insanlara bir rahmet tatdırdı isek onunla şımarmışlardır. Kendi ellerinin öne sürdükleri (günahlar) yüzünden onlara bir fenalık isaabet edince de hemen onlar ümidlerini kesiverirler.

(Rum 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki insanlara bir rahmet (ni'met) tattırdığımız zaman, onunla sevinirler. Fakat ellerinin takdîm ettiği şeyler (işlediği günahlar) yüzünden başlarına bir kötülük isâbet etse, onlar hemen ümidsizliğe düşerler!

(Rum 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnsan[lar'a]¹ bir rahmeti tattırdığımız zaman, onunla seviniyor. Eğer, elleriyle önden hazırladıkları sebebiyle kendilerine bir çirkinlik [kötülük] isabet ederse, bir bakarsın ki umutlarını kaybederler.

(Rum 36)

Hüseyin Atay Meali:

İnsanlara bir acıma tattırdığımız zaman, ona sevinirler, ama yaptıklarından ötürü başlarına bir kötülük gelirse hemen umutsuz oluverirler.

(Rum 36)

İbni Kesir Meali:

Ne zaman da insanlara bir rahmet tattırdık ise; onunla sevinirler. Ama yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse; hemen ümidlerini kesiverirler.

(Rum 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

İnsana bir rahmet tattırdığımızda, ona sevinir. Sonra elleriyle yaptıklarının karşılığı olarak, bir musibet başlarına geldiğinde, hemen ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve insanlara rahmet tattırdığımız zaman onunla ferahlarlar (şımarırlar). Ve eğer, elleri ile takdim ettiklerinden dolayı onlara bir kötülük isabet ederse o zaman onlar, ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz insanlara esirgeyiciliğimizi tattırdık mı, onlar bundan dolayı sevinirler. Kendi işledikleri işlerden dolayı da onlara bir kötülük erişti mi bu sefer de umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Kadri Çelik Meali:

Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiklerinden dolayı onlara bir kötülük isabet ettiğinde de hemen umutsuzluğa kapılıverirler.

(Rum 36)

Mahmut Kısa Meali:

Bu tür nankör insanlara, ne zaman katımızdan azıcık bir nimet, bir rahmet tattıracak olsak, bununla övünüp şımarırlar. Fakatkendi elleriyle yaptıkları çirkin işler yüzünden başlarınabir belâ gelince de, Allah’ın rahmetinden büsbütün ümitlerini keserler. Nimetlere kavuşunca kibre kapılıp azgınlaşır, musibetle yüz yüze gelince isyankârlık ederler.

(Rum 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rahmet tattırdığımız zaman insanlara, onunla sevinirler; kendi elleriyle hazırladıkları işler Üzerinden bir kötülük gelip de kendilerine çatarsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Mehmet Türk Meali:

Biz insanlara bir rahmet (bereket) tattırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi elleriyle yaptıkları sebebiyle onlara bir sıkıntı isabet ettiğinde ise hemen (Allah’ın rahmetinden) ümit kesiverirler.1*

(Rum 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz insanlara rahmeti tattırınca, onunla övünürler. Ama (geçmişte) ellerinin yaptıkları yüzünden kendilerine bir sıkıntı gelse, hemen umutsuzluğa kapılırlar.

(Rum 36)

Muhammed Esed Meali:

(Her zaman olduğu gibi,) insanlara rahmetimizi tattırdığımız zaman buna sevinirler; fakat kendi yapıp ettikleri sonucunda başlarına bir bela gelince de bütün ümitlerini yitirirler!

(Rum 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda seviniverirler. Kendi elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden başlarına bir kötülük gelince de umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz insanlara ne zaman bir nimet tattırsak onunla sevinip şımarırlar ve eğer kendi yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelecek olsa bir de bakmışsın ki ümitsizliğe düşüvermişler.

Bknz: (11/9)»(11/10) - (17/83) - (22/11)»(22/15)

(Rum 36)

Mustafa Çevik Meali:

33-36 Müşrik ve kâfirler başlarına bir sıkıntı geldiğinde hemen Allah’a dönüp, yalnız O’na yalvarıp yakarmaya başlarlar. Sonra da Allah onları sıkıntılarından kurtarınca, bir de bakarsın ki içlerinden bir kısmı tekrar müşrikçe bir hayata dönerler. Onlar böylece Allah’a nankörlük etmeye devam ederek, dünya nimetlerinden istifade etsinler bakalım, nasıl olsa günü geldiğinde bu yaptıklarının karşılığı olarak hak ettikleri azap ile cezalandırılacaklar. Biz onların ellerine, Allah’la birlikte başka Rab ve ilahlar edinmeleri için bir belge mi verdik ki, ona istinaden müşrik ve kâfirliği seçiyorlar? Bunlara ne zaman bolluk içinde bir hayat sürmeyi nasip etsek, Rablerine şükretmek yerine O’nun bahşettikleriyle sevinip şımarırlar. Nankörlükleri, şirk ve küfürleri sebebi ile de başlarına bir musibet, bir sıkıntı geldiğinde ise hemen umutsuzluğa kapılıp yıkılır, yalvarıp yakarmaya başlarlar.

(Rum 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Evet, ne zaman insanlara bir rahmet tattıracak olsak onunla sevince gark olurlar; ama elleriyle işledikleri yüzünden başlarına bir kötülük gelse, o zaman da hemen umutsuzluğa kapılıverirler.

(Rum 36)

Osman Okur Meali:

Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. Kendi elleriyle yaptıklarından dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve nâsa ne zaman bir rahmet tattırdı isek onunla sevinivermişlerdir. Ve ellerinin takdim ettigi şey sebebiyle kendilerine bir kötülük isabet edecek olursa o vakit de onlar ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Ömer Öngüt Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırırsak buna sevinirler. Şayet yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse, hemen ümitsizliğe kapılırlar.

(Rum 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ne zaman insanlara bir rahmet tattırsak, onunla sevinirler. Fakat, yapıp ettikleri yüzünden kendilerine bir kötülük dokundu mu, hemen ümidi keserler.

(Rum 36)

Sadık Türkmen Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, hemen onunla sevinirler. Onlara kendi elleriyle yapıp öne sürdüklerinden dolayı, bir kötülük dokununca da derhal umutsuzluğa düşerler!

(Rum 36)

Seyyid Kutub Meali:

Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman sevinirler. Şayet yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse hemen ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Suat Yıldırım Meali:

İnsanlara bir nimet, bir bolluk tattırdığımızda onunla sevinip şımarırlar.Şayet kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Süleyman Ateş Meali:

Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. Elleriyle yapıp öne sürdükleri(işleri)nden dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara ikramımızdan tattırdığımızda sevinirler. Ama elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına kötülük gelse hemen umutsuzluğa düşerler.

(Rum 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanlara rahmetimizi tattırdığımız zaman buna sevinirler; ama kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir bela gelince bütün umutlarını kaybederler.

(Rum 36)

Şaban Piriş Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, ona sevinirler; ve eğer kendi yaptıkları yüzünden bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Talat Koçyiğit Meali:

İnsanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinirler; fakat kendi yaptıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelirse, hemen ümidsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde de, hemen umutsuzluğa kapılıverirler.

(Rum 36)

Ümit Şimşek Meali:

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda seviniverirler. Elleriyle işledikleri şeyler yüzünden başlarına bir kötülük gelince de ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla ferahlar, şımarırlar. Kendi ellerinin hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler.

(Rum 36)