30. Rum Suresi / 38.ayet

Öyleyse siz akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını vermeye bakın. Bilin ki, Allah’ın rızasını kazanmayı dileyenler için en hayırlı yol budur. İşte bunlar kurtuluşa erecek olanların ta kendileridir.

Bknz: (2/177)»(2/267)(4/36)(16/71)

Mustafa Çavdar Meali

Rum 38 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık yakınlara, yoksula ve yolda kalana hakkını ver, Allah'ın rızasını dileyenlere bu, daha hayırlıdır ve onlardır kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri.

(Rum 38)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da (zekât ve infak payını ayır) . Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır.

(Rum 38)

Abdullah Parlıyan Meali:

Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin. Bu Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için, en hayırlı yoldur. Çünkü mutluluğa erecek olanlar onlardır.

(Rum 38)

Adem Uğur Meali:

O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Ahmet Hulusi Meali:

Yakınlarınıza hakkını verin; yoksullara ve yolcuya da... Bu, Vechullahı isteyenler için daha hayırlıdır! İşte onlar şartları zorlayarak kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!

(Rum 38)

Ahmet Tekin Meali:

O halde sen, akrabaya, yoksula, yolcuya Allah'ın tanıdığı, belirlediği sorumluluğu yerine getir, onların hakkını ver. Bu, Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler, işte onlar kurtuluşa ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.*

(Rum 38)

Ahmet Varol Meali

Yakına, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bu Allah'ın rızasını isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Ali Bulaç Meali:

Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır.

(Rum 38)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O halde (sılâ yapmak, iyilik etmek, nafaka vermek suretiyle) akrabaya hakkını ver; yoksula ve yolcuya da... Bunlara hakkını vermek, Allah'ın rızasını istiyenler için daha hayırlıdır. Azabdan kurtulanlar da işte onlardır.

(Rum 38)

Ali Rıza Sefa Meali:

Artık, yakınlara haklarını ver; yoksula ve yolda kalana da. İşte bu, Allah'ın hoşnutluğunu dileyenler için daha iyidir. Kurtuluşa erişenler, işte onlardır.

(Rum 38)

Ali Ünal Meali:

Madem öyle, o halde yakınlarına (malındaki) haklarını ver, yeterli geçimlikten mahrum düşküne ve yolda kalmış yolcuya da. Böyle yapmak, Allah’ı ve rızasını dileyenler için hayırlı olan davranıştır ve bunu yapanlar gerçek mazhariyet sahipleri ve gerçekten kurtuluşa ermiş olanlardır.

(Rum 38)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık akrabaya, yoksula ve yolda kalmışlara haklarını verin. Bu, Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte gerçek kurtuluşa erenler onlardır.

(Rum 38)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yakın akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da! Bu, Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için daha iyidir. Onlar kurtuluşa ereceklerdir.

(Rum 38)

Bekir Sadak Meali:

Yakinligi olana, yoksula, yolda kalmisa hakkini ver. Allah'in rizasini dileyenler icin bu daha hayirlidir. Iste onlar saadete erenlerdir.

(Rum 38)

Besim Atalay Meali:

Hısımlara, yoksullara, yolda kalmış olanlara haklarını veresin, Allahın hoşnutluğun dileyen kimse için, hayır bundadır, işte bunlar kurtulurlar

(Rum 38)

Celal Yıldırım Meali:

O halde hısımlara, yoksula, yolda kalmışa (zekât ve sadaka) hakkını ver. Bu. Allah'ın hoşnudluğunu dileyenler için hayırlıdır. Ve işte korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşanlar da onlardır.

(Rum 38)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Öyle ise akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yakınlığı olana, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını dileyenler için bu daha hayırlıdır. İşte onlar saadete erenlerdir.

(Rum 38)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Diyanet Vakfı Meali:

O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.  *

(Rum 38)

Edip Yüksel Meali:

Öyleyse yakınlığı bulunanlara haklarını ver, yoksula ve yolcuya da... ALLAH'ın rızasını dileyenler için bu daha iyidir; onlar başarıya ulaşanlardır.

(Rum 38)

Elmalılı Orjinal Meali:

O halde yakınlığı olana da hakkını ver, miskine de yolcuya da, Allah yüzünü murad edenler için o daha hayırlıdır, felah bulanlar da işte onlardır

(Rum 38)

Elmalılı Yeni Meali:

O halde yakınlığı olana da hakkını ver, yoksula da yolcuya da... Allah'ın yüzünü isteyenler için o daha hayırlıdır; kurtuluşa erenler de işte onlardır.

(Rum 38)

Erhan Aktaş Meali:

Öyleyse; yakınlara, miskine[1] ve "sebilin oğluna"[2] hakkını ver. Bu, Allah'ın yüzünü[3] dileyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

1)Yoksul, düşkün.
2)Sebil, "yol" demek değildir. Sebil: "İki şey arasından birini seçmek suretiyle tercih edilen şey/yol." demektir. Yani Hakk veya Batıl yoldan "birini tercih etmek" anlamına gelmektedir. Çeviriler bu sözcüğe, "yolda kalanlar" olarak anlam vermektedirler. Oysaki bu deyimle kast edilen şey, kendilerini Allah yolunda mücadeleye adamış olanlardır.
3)Allah'ın yönü. Diğer bir deyimle, " bütün varlığı ile Allah'a yönelme.

(Rum 38)

Gültekin Onan Meali:

Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Tanrı'nın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır.

(Rum 38)

Hakkı Yılmaz Meali:

Öyleyse, yakınlık sahibine; yurtlarından çıkarılan fakirlere, miskine ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır. Ve bunlar durumunu koruyan, zafer kazanan kimselerin ta kendileridir.

(Rum 38)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yakın akrabalara, miskine/ihtiyaç sahibi yoksula ve yolda kalmış kimseye hakkını ver. Bu, Allah’ın rızasını umanlar için daha hayırlıdır. Kurtuluşa erenler bunlardır işte.

(Rum 38)

Harun Yıldırım Meali:

O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Hasan Basri Çantay:

Haydi akrıbaya, yoksula, yol oğluna (yolcuya) hakkını ver. Bu, Allahın cemalini (rızaasını) dilemekde olanlar için (her şeyden) hayırlıdır ye onlar korkduklarından emin, umduklarına nail olanların ta kendileridir.

(Rum 38)

Hayrat Neşriyat Meali:

Öyle ise akrabâya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver! Allah'ın rızâsını isteyenler için bu pek hayırlıdır. İşte onlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Hubeyb Öndeş Meali: /

O halde, yakınlık sahibine, yoksula ve yolcuya kendisinin hakkını ver! İşte bu, Allah'ın yüzünü [kendisini] isteyenler için daha iyidir (hayırlıdır). İşte onlar, başarılı olanların ta kendileridir.

(Rum 38)

Hüseyin Atay Meali:

Yakınlığı olana, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını dileyenler için bu daha hayırlıdır. İşte, bunlar başarıya ulaşanlardır.

(Rum 38)

İbni Kesir Meali:

Akrabaya, yoksula ve yoloğluna hakkını ver. Bu; Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır ve işte onlar; kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yakın akrabaya, çalışamayacak durumda olan fakirlere (senin üzerine düşen) vermen gerekeni ver. Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için (ihtiyaç sahiplerine vermek) daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

İskender Ali Mihr Meali:

Öyleyse akrabalara, miskinlere ve yolculara haklarını ver. Bu, Allah’ın vechi’ni (Allah’a ulaşmayı) dileyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar, onlar felâha erenlerdir.

(Rum 38)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yakınlara, düşkünlere, yolda kalanlara hakkını ver. Böylesi Allah'a kavuşmayı diliyenler için yeydir. İşte onanlar bunlardır.

(Rum 38)

Kadri Çelik Meali:

Öyleyse yakınlara hakkını ver; yoksula da, yolcuya da. Allah'ın yüzünü (rızasını) istemekte olanlar için bu daha hayırlıdır ve kurtuluşa erenler de onlardır.

(Rum 38)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ey inanan kişi; sen yakın akraba ve komşulara, yoksullara ve yolda kalmış olanlara hakları olan zekât ve sadakalarını ver! Allah’ın sevgisini kazanmak isteyenler için en doğru davranış budur, ebedî kurtuluşa erecek olanlar da, yalnızca bunlardır. Bunun için, fakiri iyice fakirleştiren, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı felce uğratan fâizden, tefecilikten uzak durun! Unutmayın ki:

(Rum 38)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uygulama olarak yakınlarına hakkını ver, yoksula da. Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler Mümkün oldukça böyle yapsın onlar için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır.

(Rum 38)

Mehmet Türk Meali:

Akrabaya, yoksula ve yolda kalan kimseye1 hakkını2 ver. Bu, Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır ve işte bunlar da gerçekten kurtuluşa erenlerdir.*

(Rum 38)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onun için (sana) yakınlığı olana, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Bu (amel) Allah’ın rızasını (elde etmek) isteyenler için (çok) hayırlıdır. Başarıya kavuşanlar (da,) işte onlardır.

(Rum 38)

Muhammed Esed Meali:

Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin; bu, Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için en doğrusudur: çünkü, mutluluğa erecekler onlardır!

(Rum 38)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O halde akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Allah'ın sevgisini isteyenler için bu daha hayırlıdır. Kurtuluşa erenler de işte onlardır.

(Rum 38)

Mustafa Çavdar Meali:

Öyleyse siz akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını vermeye bakın. Bilin ki, Allah’ın rızasını kazanmayı dileyenler için en hayırlı yol budur. İşte bunlar kurtuluşa erecek olanların ta kendileridir.

Bknz: (2/177)»(2/267) - (4/36) - (16/71)

(Rum 38)

Mustafa Çevik Meali:

37-38 Allah dilediğine, dilediği zaman rızkı bollaştırır, dilediğinin de rızkını daraltır. Fakat insanların çoğu, bunun Allah’ın bir sınaması olduğunu anlamak istemezler. Yalnız Allah’ı ilah edinip, O’nun âyetlerine iman edenlerin bundan çıkaracakları dersler vardır. Ey mü’minler! Yakınlarınızdan yoksul olanlara ve diğer yoksullara, yolda kalmış olanlara haklarını verip, ihtiyaçlarını giderin. Allah böyle davrananlardan razı olur ve yaptıklarının kat kat fazlasıyla ödüllendirir.

(Rum 38)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şu halde yakınlara, yoksullara ve yolda kalmışlara haklarını verin; bu Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır; zira onlar, mutluluğa erecek olanların ta kendileridir.

(Rum 38)

Osman Okur Meali:

Akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu daha hayırlıdır. işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık karabet sahibine hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Bu Allah'ın cemalini dileyenler için pek hayırlıdır ve işte felâha nâil olacak olanlar da onlardır.

(Rum 38)

Ömer Öngüt Meali:

Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızâsını dileyenler için bu daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Ömer Sevinçgül Meali:

İmdi, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa haklarını ver. Allah’ın rızasını isteyenler için hayırlısı budur. İşte onlardır murada erenler!

(Rum 38)

Sadık Türkmen Meali:

O HALDE sen, akrabaya/yakınlarına/yakınında olana hakkını ver, yoksula da yolcuya da!.. Bu Allah’ın rızasını isteyen kimseler için daha hayırlıdır. Başarılı olanlar/kurtulanlar, işte onlardır.

(Rum 38)

Seyyid Kutub Meali:

Akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu daha hayırlıdır. işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rum 38)

Suat Yıldırım Meali:

O halde yakınlarına, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Allah'ın rızasına nail olmak isteyenler için böyle yapmak daha hayırlıdır. Felaha erenler de işte onlardır.

(Rum 38)

Süleyman Ateş Meali:

Akrabaya, yoksula, yolcuya (zekat ve sadakadan) hakkını ver. Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu, daha hayırlıdır ve onlar başarıya erenlerdir.

(Rum 38)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yakınlara, çaresizlere ve yolda kalanlara hakkını ver. Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için iyi olan budur. Umduklarına kavuşacak olanlar bunlardır.

(Rum 38)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yakınların, yoksulların ve yolda kalanların hakkını verin. Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için bu daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa ereceklerdir.

(Rum 38)

Şaban Piriş Meali:

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bu, Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır. Kurtuluşa erenler işte onlardır.

(Rum 38)

Talat Koçyiğit Meali:

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın rızasını isteyenler için daha hayırlıdır.

(Rum 38)

Tefhimul Kuran Meali:

Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah'ın yüzünü (rızasını) istemekte olanlar için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler de onlardır.

(Rum 38)

Ümit Şimşek Meali:

Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu daha hayırlıdır. Kurtuluşa erenler de işte onlardır.

(Rum 38)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O halde, akrabaya hakkını ver. Yoksula, yolda kalmışa da. Allah'ın yüzünü isteyenler için bu daha hayırlıdır. İşte böyleleridir, kurtuluşa erenler.

(Rum 38)