38. Sad Suresi / 16.ayet

Ve alay ederek diyorlar ki:
– Rabbimiz, bizim payımıza düşen şu cezayı hesap gününden önce hemen ver!

Bknz: (26/135)»(26/139)

Mustafa Çavdar Meali

Sad 16 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve Rabbimiz derler, soru gününden önce tez ver azabımızı.

(Sad 16)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Baksana) “Rabbimiz (bu elçilerin haber verdiği) hesap gününden önce azaptan payımızı çabuklaştır” diyerek (alaya almışlardı. Veya dünyayı ahirete tercih ederek) : “Rabbimiz hesap gününden önce (nimetlerden) payımızı bize (burada) acilen (peşinen) verip çabuklaştır” diyen bunlardı.

(Sad 16)

Abdullah Parlıyan Meali:

İnkarcılar alaylı bir şekilde: “Ey Rabbimiz!” derler. “Hesap gününden önce, payımıza düşen cezayı bize hemen ver!

(Sad 16)

Adem Uğur Meali:

Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.

(Sad 16)

Ahmet Hulusi Meali:

(Alayla) dediler ki: "Rabbimiz! Hak ettiğimizi, yapılanların sonuçlarının açıkça görüleceği süreçten önce, hemen ver!"

(Sad 16)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey Rabbimiz! Bizi tehdit ettiğin azâbı, hesap gününden önce âcilen ver.” dediler.

(Sad 16)

Ahmet Varol Meali

(Alayla): "Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim payımızı çabucak ver" derler.

(Sad 16)

Ali Bulaç Meali:

(Alaylı alaylı) Dediler ki: "Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver."

(Sad 16)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(O Mekke kâfirleri) bir de şöyle dediler: “- Ey Rabbimiz! Hesab gününden evvel amel defterimizi ver (de görelim neymiş o)!”

(Sad 16)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dediler ki: "Efendimiz! Hesap Günü'nden önce payımızı hemen ver!"

(Sad 16)

Ali Ünal Meali:

Böyle iken, alaylı alaylı, “Rabbimiz, Hesap Günü gelmeden önce azaptaki payımızı hemen veriver!” diyorlar.

(Sad 16)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar dediler ki: “Ey Rabbimiz nimetlerden payımızı, ne varsa hesap gününden evvel ver.” (Yani onlar senin va’dlerini alaya alıyorlar.)

(Sad 16)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver!" dediler.

(Sad 16)

Bekir Sadak Meali:

Onlar ise «Rabbimiz! Bizim payimizi hesap gununden once ver» derler.

(Sad 16)

Besim Atalay Meali:

Onlar diyecekler ki: «Ey Tanrımız! Hesap gününden önce ivetle bizlerin defterimizi»!

(Sad 16)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar ise, «ey Rabbimiz! Hesap günü gelmeden payımızı hemen ver» derler. (Bununla hesap ve ceza konusunu alaya alırlar).

(Sad 16)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Müşrikler alay ederek:) “Rabbimiz! Bizim azap payımızı hesap gününden önce ver” dediler.

(Sad 16)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar ise "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver" derler.

(Sad 16)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!"

(Sad 16)

Diyanet Vakfı Meali:

Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.  *

(Sad 16)

Edip Yüksel Meali:

Ve, 'Rabbimiz, Hesap Gününden önce acele olarak payımızı ver,' diye meydan okudular.

(Sad 16)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir de ya rabbena bizim pusulamızı hisab gününden evvel acele ver, dediler

(Sad 16)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de: "Ey Rabbimiz, hesap gününden önce bizim pusulamızı (payımızı) acele ver!" dediler.

(Sad 16)

Erhan Aktaş Meali:

Ve: "Rabb'imiz, Hesap Günü'nden önce[1] azaptan payımıza düşeni hemen ver." dediler.

1)Hesap Günü'ne inanmadıklarını ifade edercesine, alayımsı bir tutumla; beklemeye gerek yok, eğer doğruysa azabımızı hemen ver.

(Sad 16)

Gültekin Onan Meali:

(Alaylı alaylı) Dediler ki: "Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver."

(Sad 16)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve dediler ki: “Rabbimiz! Hesap gününden önce bizim azaptan payımızı acele ver bize!”

(Sad 16)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “Rabbimiz! Azaptan payımıza düşeni, Hesap Günü gelmeden hemen ver.”

(Sad 16)

Harun Yıldırım Meali:

Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.

(Sad 16)

Hasan Basri Çantay:

(Şöyle) dediler: "Ey Rabbimiz, hesab gününden evvel bizim amel defterimizi acele ver (de görelim)".

(Sad 16)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bir de (alay ederek) dediler ki: “Rabbimiz! Bize (azabdan) payımızı, hesab gününden önce hemen ver!”

(Sad 16)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"RAB'bimiz! Defterimizi[hakkımızı] hesap gününden önce bizim için acele ettir [çabucak ver]" dediler.

(Sad 16)

Hüseyin Atay Meali:

Ve bunlar "Rabbimiz! Payımızı hesaplaşma gününden önce acele ver" derlerdi.

(Sad 16)

İbni Kesir Meali:

Ve dediler ki: Rabbımız; hesab gününden önce bizim payımızı çabuklaştırıver.

(Sad 16)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar “Rabbimiz! Hesap gününden önce, bizim payımıza düşen azabı acil olarak başımıza ver” dediler.

(Sad 16)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve: "Rabbimiz, hesap gününden önce bizim payımızı, bize acele ver." dediler.

(Sad 16)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dediler: «Ey çalabımız! Hesap günü gelmeden bizim defterimizi çarçabuk ver!»

(Sad 16)

Kadri Çelik Meali:

(Alay edercesine) Dediler ki: “Rabbimiz! Hesap gününden önce (azaptan bize vaat ettiğin) payımızı çabuklaştırıver.”

(Sad 16)

Mahmut Kısa Meali:

İnkârcılar, küstahça meydan okuyarak, “Ey Rabb’imiz!” diyorlar, “Eğer yeniden dirilme ve yargılanma iddiası gerçekse, Hesap Günü gelmeden önce payımıza düşen cezayı hemen ver bize!” Onlar böyle diye dursunlar.. Gündem oluşturmaya tek yetkili yani zikir sahibi Kur’an konuyu belirliyor:

(Sad 16)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Dediler ki: "Rabbimiz! hesap gününden önce vaad ettiğin payımızı bize önceden ver."

(Sad 16)

Mehmet Türk Meali:

(Bir de kalkmış): “Ey Rabbimiz! Hesap gününden önce bize (azaptan) payımızı çabuklaştırıver.”1 diyorlar.*

(Sad 16)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, “Ey Rabbimiz! Bize payımızı, Hesap Günü (gelmeden) acele olarak ver,” derler.

(Sad 16)

Muhammed Esed Meali:

Onlar (alaylı bir şekilde): "Ey Rabbimiz!" derler, "Hesap Günü'nden önce payımıza düşen (cezayı) hemen ver bize!"

(Sad 16)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bir de; "Rabbimiz, cezadan payımıza düşeni hesap gününden önce hemen ver!" derler.

(Sad 16)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve alay ederek diyorlar ki: – Rabbimiz, bizim payımıza düşen şu cezayı hesap gününden önce hemen ver!

Bknz: (26/135)»(26/139)

(Sad 16)

Mustafa Çevik Meali:

11-16 Bu kendini bilmez, yaratılışına dönüp bir bakmaz ve Allah’ı yeterince tanımayan nankör, azgın, başıbozukların bir araya gelmesinin hiçbir önemi, değeri ve gücü de yoktur, onların gücü ancak birbirlerine yetecek kadardır. Onlar Allah’ın azabına uğramaya, mağlup olup yok olmaya mahkûmdurlar. Bunlardan önce de, Allah’ın ilahlığının üstünü örtmeye çalışıp davetine ve davetçilerine savaş açan Nûh ve Âd kavmi, yüksek sütunlar (piramitler) sahibi Firavun, Semûd, Lût kavmi ve Eykeliler de peygamberlerini yalancılıkla suçladılar, bu yüzden hak ettikleri azaba çarptırıldılar. Şimdi de bu müşrikler, Allah’ın azabını üzerlerine çekmeye çalışıyorlar. İyi bilin ki vakti geldiğinde Allah’ın azabı asla ertelenmez, bir bela çığlığı onları da yakalayıp yok eder. İşte bu gerçeği yeterince kavrayamadıkları için alaylı alaylı, “Rabbimiz Hesap Gününden önce azaptan payımıza düşeni şimdi göster de görelim.” diyorlar.

(Sad 16)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte onlar, "Rabbimiz! Bizim hesabımızı Hesap Günü'nden önce, hemen şimdi kes!" diye (alay ederler).

(Sad 16)

Osman Okur Meali:

Onlar (alaylı bir şekilde): "Ey Rabbimiz!" derler, "Hesap Günü'nden önce payımıza düşen (cezayı) hemen ver bize!" (de görelim bakalım nasılmış).

(Sad 16)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve dediler ki: «Ey Rabbimiz! Bizim için amel defterimizi hesap gününden evvel çabucak ver.»

(Sad 16)

Ömer Öngüt Meali:

Ve dediler ki: "Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce hemen ver!"

(Sad 16)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Alay edercesine’ “Rabbimiz!” dediler, “Bizim payımızı hesap gününden önce versene!”

(Sad 16)

Sadık Türkmen Meali:

Alaylı bir şekilde dediler ki: “Rabbimiz, bizim azap payımızı çabuklaştır. Hesap gününden önce (ver).”

(Sad 16)

Seyyid Kutub Meali:

İnkârcılar ise dediler ki; «Rabb'imiz! Bizim azab payımızı hesap gününden önce ver.»

(Sad 16)

Suat Yıldırım Meali:

Bir de o kafirler alayla şöyle dediler: "Ey bizim Rabbimiz, bizim azap payımızı hesap günü gelmeden çabuklaştır."

(Sad 16)

Süleyman Ateş Meali:

(Alay ederek) Dediler ki: "Rabbimiz, bizim (azab) payımızı hesap gününden önce, hemen ver."

(Sad 16)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunlar şöyle derler: "Sahibimiz! Hesap gününü beklemeden payımıza düşeni hemen ver!"

(Sad 16)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Rabbimiz! Bizim hak ettiğimizi Hesap Günü'nden önce ver" diyorlar.

(Sad 16)

Şaban Piriş Meali:

Ve diyorlardı ki: -Rabb'imiz, bize düşeni hesap gününden önce acele ver!..

(Sad 16)

Talat Koçyiğit Meali:

(Alay ederek) demektedirler ki: "Rabbımız! Hesab gününden önce nasibimizi bize çabucak ver.

(Sad 16)

Tefhimul Kuran Meali:

(Alaylı alaylı) Dediler ki: «Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver.»

(Sad 16)

Ümit Şimşek Meali:

Yine de “Rabbimiz, bizim azaptan payımızı hesap gününden önce hemen ver” dediler.

(Sad 16)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle dediler: "Rabbimiz, bizim payımızı/hesap defterimizi, hesap gününden önce çabucak ver!"

(Sad 16)