38. Sad Suresi / 3.ayet

Hâlbuki biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Tam bu sırada feryat ediyorlardı ama nafile vakit kurtuluş zamanı değildi, iş işten geçmişti.

Bknz: (14/9)»(14/10)(22/42)»(22/44)

Mustafa Çavdar Meali

Sad 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlardan önce nice ümmetleri helak ettik de bağrışıp çığrıştılar ama kurtuluş vakti çoktan geçmişti.

(Sad 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz kendilerinden önce, nice kuşakları helak edip yıkıma uğrattık da, onlar (çaresizce yalvarıp) feryat etmişlerdi; ancak (artık) kurtulma (zamanı) değildi.

(Sad 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlardan önce nice toplumları helak ettik, kurtulmak için vakitleri kalmamışken nasıl yalvarıyorlardı bize.

(Sad 3)

Adem Uğur Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlardan önce, nice nesilleri feryat figan içinde helak ettik! Artık kurtulmaları mümkün değildi!

(Sad 3)

Ahmet Tekin Meali:

Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat etmişlerdi. Artık kurtulma zamanı geçmişti.*

(Sad 3)

Ahmet Varol Meali

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş vakti değildi.

(Sad 3)

Ali Bulaç Meali:

Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kendilerinden evvel nice ümmetleri helâk ettik! Çığrıştılar, fakat kurtulmak vakti değildi.

(Sad 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlardan önceki nice kuşakları yıkıma uğrattık. Haykırışlara başladıklarında, artık kurtuluş zamanı geçmişti.

(Sad 3)

Ali Ünal Meali:

Ama Biz, onlardan önce (inkâr ve muhalefette direnen) nice nesilleri helâk ettik. (Azabımız başlarına inince) pişmanlık içinde ne çığlıklar kopardılar ama, artık cezamızı tehir zamanı değildi.

(Sad 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlardan önce nice çağları helak ettik. Kurtulmak için bağırıp çağırdılar. Heyhat, nerede o kurtuluş anı!?

(Sad 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helak ettik. O zaman yalvardılar, ama kurtuluş zamanı değildi.

(Sad 3)

Bekir Sadak Meali:

Onlardan once nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardi; oysa artik kurtulma zamani degildi.

(Sad 3)

Besim Atalay Meali:

Biz onlardan önce nice nice nesilleri yok ettik, çağrıştılarsa dahi kurtuluş çağı geçmiş bulunuyordu !

(Sad 3)

Celal Yıldırım Meali:

Onlardan önce nice nesilleri yok ettik ki çığlık atıp yardım istiyorlardı. Ama artık kurtulma vakti değildi.

(Sad 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlardan önce nice milletleri (isyanlarından olayı) helak ettik. Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (bize nasıl) yalvarıyorlardı!

(Sad 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardı; oysa artık kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.

(Sad 3)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.  *

(Sad 3)

Edip Yüksel Meali:

Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ettiler, ancak artık kurtuluş zamanı değildi.

(Sad 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Kendilerinden evvel nicelerini helak ettik! Çığırıştılar: Değildi fakat vaktı halas

(Sad 3)

Elmalılı Yeni Meali:

Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Çığrıştılar; fakat kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Erhan Aktaş Meali:

Onlardan önce nice kuşakları yok ettik. O zaman feryat ettiler, ama artık kurtuluş vakti geçmişti.

(Sad 3)

Gültekin Onan Meali:

Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

1-3-2 Sâd/90. Öğüt/şeref sahibi Kur’ân kanıttır ki, onlardan önce nice kuşakları değişime, yıkıma uğrattık Biz. Onlar da çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi. Aksine o kâfirler; Allah´ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimseler bir gurur ve bölünme içindedirler.

(Sad 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlardan önce nice nesilleri helak etmişizdir. Onlar (kurtulmak için) çığlıklar atmışlardı/seslenmişlerdi. (Fakat) kurtuluş zamanı değildi/iş işten geçmişti.

(Sad 3)

Harun Yıldırım Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Hasan Basri Çantay:

Biz kendilerinden evvel nice ümmet (ler) i helak etdik. O zaman (ne) çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azabdan kaçıb) kurtulma vakti değildi...

(Sad 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlardan önce nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk ettik; o zaman feryâd ettiler; (ama) artık kurtuluş zamânı değildir!

(Sad 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerinden önce bir nesil[türünden] kaç tanesini helak ettik. Ardından seslendiler, (ama artık) sığınmanın sırası değildi.

(Sad 3)

Hüseyin Atay Meali:

Oysa, onlardan önce, kurtuluş olmayacağı bir zamanda ünleyen nice nesilleri yok ettik.

(Sad 3)

İbni Kesir Meali:

Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik de onlar, çığlıklar kopardılar. Halbuki kurtulmak vakti değildi.

(Sad 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlardan önce nice kasabaları helak ettik. Azap onlara gelince, bağırıp çağırdılar, ama kaçacak zamanları yok.

(Sad 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler, fakat kurtuluş vakti geçmişti.

(Sad 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onlardan önce nice soyları yoketmiştik. Onlar da çağrışıp durmuşlardı. Oysaki artık kurtulma sırası değildi.

(Sad 3)

Kadri Çelik Meali:

Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryat ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Mahmut Kısa Meali:

Oysa bilmiyorlar mı ki, kendilerinden önce nice toplumları helâk ettik!Öyle ki, zâlimler azâbımızı gördüklerinde, son anda pişmanlık duyup feryât etmişlerdi; ne var ki, kurtuluş vakti çoktan geçmişti! Şimdiki inkârcılara gelince:

(Sad 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Daha onlardan nice nesilleri helak ettik. Feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildir

(Sad 3)

Mehmet Türk Meali:

Bizim kendilerinden önce helâk ettiğimiz nice nesiller, (o helâk esnasında) feryat ettiler ama (artık) kurtulma zamanı çoktan geçmişti.1*

(Sad 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz kendilerinden önce nice kavimleri helâk ettik. Bunun üzerine onlar, (yardım için) feryat ettiler. Ancak, artık kurtuluş vakti değildi.

(Sad 3)

Muhammed Esed Meali:

Onlardan önce kaç nesli (bu günahlarından dolayı) yok ettik! Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (nasıl) yalvarıyorlardı (Bize)!

(Sad 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz onlardan önce nice kuşakları yok ettik. Bağırıştılar ancak artık kurtuluş zamanı değildi.

(Sad 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Hâlbuki biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Tam bu sırada feryat ediyorlardı ama nafile vakit kurtuluş zamanı değildi, iş işten geçmişti.

Bknz: (14/9)»(14/10) - (22/42)»(22/44)

(Sad 3)

Mustafa Çevik Meali:

Biz onlardan önce de bu saplantıları, nefretleri sebebi ile nice kuşakları azabımızla helak edip, yıkıma uğrattık. Başlarına gelenler karşısında son anda feryat edip imdat dilediler fakat işe yaramadı çünkü kurtulabilmenin vakti çoktan geçmişti.

(Sad 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kendilerinden önce nice kuşakları helak ettik; tam bu sırada imdat dilediler, fakat kurtuluşun vakti çoktan geçmişti.

(Sad 3)

Osman Okur Meali:

Kendilerinden önce nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk ettik; o zaman feryâd ettiler; (ama) artık kurtuluş zamânı değildi!

(Sad 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlardan evvel nice kavimleri helâk ettik, çağırışmaya başladılar. Artık kurtuluş vakti değildi.

(Sad 3)

Ömer Öngüt Meali:

Onlardan önce nice nesiller helâk ettik. Feryat ettiler ve fakat artık kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlardan önce nice nesilleri yerle bir ettik. Çığlıklar kopardılar ama ne fayda! Kurtuluş zamanı geçip gitmişti.

(Sad 3)

Sadık Türkmen Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik/imha ettik. Feryat ettiler fakat kurtulmak vakti geçmişti.

(Sad 3)

Seyyid Kutub Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler. Oysa artık kurtuluş zamanı değildi.

(Sad 3)

Suat Yıldırım Meali:

Biz onlardan önce nice nesilleri silip süpürdük. O zaman ne çığlıklar, ne feryatlar kopardılar! Ama kurtuluş zamanı çoktan geçmişti!

(Sad 3)

Süleyman Ateş Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler; fakat artık kurtuluş zamanı geçmişti.

(Sad 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan önce nice nesiller, etkisizleştirdiğimiz sırada yalvarıp yakardılar ama artık iş işten geçmişti.

(Sad 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlardan önce nice nesli yok ettik. Kurtulmalarının mümkün olmadığını anladıklarında Bize yalvarıp yakarmaya başladılar.

(Sad 3)

Şaban Piriş Meali:

Onlardan önceki nesillerden nicelerini helak ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş/kaçış vakti geçmişti.

(Sad 3)

Talat Koçyiğit Meali:

Oysa kendilerinden önce, bu yüzden nice nesiller helak etmiştik de feryadı basıp yardım istemişlerdi; fakat artık kaçıp kurtulma zamanı değildi ki.

(Sad 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.

(Sad 3)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryad edip durdularsa da kurtuluş vakti geçmişti.

(Sad 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlardan önce nice nesilleri helak ettik biz, bağrıştılar onlar, fakat kurtuluş yoktu; geçmişti zaman.

(Sad 3)