38. Sad Suresi / 34.ayet

And olsun ki biz Süleyman’ı hükümdarlık gücünü zayıflatarak sınamıştık sonra toparlanıp eski gücüne kavuşmuştu.

Bknz: (38/26)

Mustafa Çavdar Meali

Sad 34 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki biz Süleyman'ı sınamıştık ve tahtının üstüne bir ölü koymuştuk, sonra o da tövbe edip Rabbine dönmüştü.

(Sad 34)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, Biz Süleyman'ı imtihana uğratmış, (bir hastalıktan ötürü) tahtının üstünde bir ceset (haline getirip) bırakmıştık. Sonra (Rabbine yönelip yalvarmış ve eski durumuna) ulaşmıştı.

(Sad 34)

Abdullah Parlıyan Meali:

Andolsun biz, Süleyman'ı bir imtihandan geçirdik ve tahtının üzerine bir ceset bırakıverdik. Tefsirlerde mecazi anlamda iki yorum yapılır, biri: Süleyman'ın genişleyen ülkesine ihtilal çetesinin kısa bir müddet memleket idaresine el koyması, Süleyman'ın cansız ceset gibi kalmasına işarettir. İkincisi: Süleyman peygamber yine böyle bir kargaşada nüfuzunu kaybetmiş ve tahtının üstüne, ilahlaştırılan bir heykel oturtulmuştu, bu da tahta ceset atılması demektir. Bunun üzerine O bize yönelmiş ve

(Sad 34)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.

(Sad 34)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki Süleyman'ı imtihan ettik ve Onun tahtına ölü bir beden bıraktık (tahtına varis olacak olan imansız kişiyi. A. H. )... Sonra tövbe edip yöneldi.

(Sad 34)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun, Süleyman'ı da hastalığa maruz bırakarak ağır bir imtihandan geçirdik. Onu tahtının üstüne adeta ceset halinde bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü.

(Sad 34)

Ahmet Varol Meali

Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik ve onun tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra (bize) yöneldi.

(Sad 34)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.

(Sad 34)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Gerçekten biz Süleyman'ı imtihan ettik: (Yaptığı bir hata yüzünden) biz onun saltanat tahtına (muvakkat bir zaman için) bir cin oturttuk. Bir müddet sonra (eski) mülk ve tahtına döndü.

(Sad 34)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, tahtının üzerine bir ceset bırakarak, Süleyman'ı sınadık; sonra, yöneldi.[388]

388)Varlıklarını ve güçlerini yitiren kişiler, Arap dilinde ceset olarak tanımlanır. Süleyman peygamberin tahtının üzerine ceset konulması, krallık gücünün yok edildiği anlamına gelir. Bu ayet, kimi Kur'an çevirilerinde, "Tahtının üzerine bir ölü koyduk." veya "Tahtının üzerinde ceset haline getirdik." veya "Yaptığı bir hata yüzünden saltanat tahtına bir cin oturttuk." veya "Egemenliğini güçsüz düşürdük." veya "Egemenliğine maddi zenginlik kattık." biçiminde, birbirinden çok değişik anlamlar verilerek çevrilmiştir.

(Sad 34)

Ali Ünal Meali:

Hiç şüphesiz Biz Süleyman’ı da imtihan ettik ve tahtının üzerine cansız bir beden bırakıverdik. O, (bundaki manâyı anlayarak) hemen Allah’a yöneldi.

(Sad 34)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz Süleyman’ı da denedik. Onun makamına boş bir ceset (kafası çalışmayan birisini) attık. Sonra dönüş yaptı (makamına kavuştu.)

(Sad 34)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun, biz Süleyman'ı sınayıp tahtının üstüne bir ceset attık. Sonra Allah'a yöneldi.

(Sad 34)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki Suleyman'i denedik, hukumranligini zayif dusurduk; sonra eski haline dondu.

(Sad 34)

Besim Atalay Meali:

Süleyman'ı sınadık, tahtının üstüne bir ten bıraktık, sonra da tövbe etti

(Sad 34)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki biz Süleyman'ı bir imtihandan geçirdik; tahtının üstüne bir cesed atıverdik, o da Allah'a yönelip O'na gönül bağlılığını devam ettirdi.

(Sad 34)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve andolsun ki, biz Süleyman'ı imtihan ettik. (Şiddetli hastalığı sırasında onu) tahtının üstüne bir ceset (gibi) bıraktık. Sonra tevbe edip bize yöneldi (ve böylece eski sağlığına kavuştu).

(Sad 34)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki Süleyman'ı denedik, hükümranlığını zayıf düşürdük; sonra eski haline döndü.

(Sad 34)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık. Sonra tövbe edip bize yöneldi.

(Sad 34)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.  *

(Sad 34)

Edip Yüksel Meali:

Süleyman'ı böylece sınadık; onun hükümranlığına maddi zenginlik kattık; ancak o tümüyle (Tanrı'ya) yöneldi.

(Sad 34)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için Süleymana bir fitne de verdik ve tahtının üstüne bir cesed bıraktık sonra tevbe ile rücu' etti

(Sad 34)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki Süleyman'ı fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü

(Sad 34)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki Süleyman'ı fitnelendirdik.[1] Kürsüsünün[2] üzerine bir ceset bıraktık.[3] Sonra o Bize yöneldi.[4]

1)Çeşitli olaylarla arı duru hale getirdik, olgunlaştırdık, saflaştırdık.
2)İktidarının, yönetiminin.
3)İktidarını çökerttik. Gücünü yok edip, ikktidarını yaşayan bir ölüye çevirdik.
4)Bize sığındı, Bizden bağışlanma diledi. (Bkz. Bir sonraki ayet)

(Sad 34)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.

(Sad 34)

Hakkı Yılmaz Meali:

34-35 Andolsun ki Biz Süleymân'ı da çeşitli badirelerden, sıkıntılardan geçirerek saflaştırmıştık/ olgunlaştırmıştık. Ve tahtının üzerine bir ceset bırakmıştık. Sonra o, döndü; “Ey Rabbim! Beni koru/bana maddî ve manevî pislik bulaştırma ve bana, benden sonra hiç kimseye yaraşmayan bir mülk hibe et/ bağışla! Şüphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/ bağışlayansın” dedi.

(Sad 34)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki Süleyman’ı imtihan etmiş ve onun tahtı üzerine (hareketsiz) bir ceset atmıştık. Sonra o, (Allah’a) yönelmişti.

(Sad 34)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.

(Sad 34)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun biz, Süleymanı imtihan da etdik: Tahtının üstüne bir cesed bırakıverdik. (Nice günlerden) sonra o, yine (eski haaline) döndü.

(Sad 34)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki Süleymân'ı (bir rahatsızlıkla) imtihân ettik ve tahtının üstüne(kendisini) bir cesed olarak (o hâlsizlikte) bıraktık; sonra (o, sıhhate) yöneldi (şifâ buldu).

(Sad 34)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki, Süleymanı fitneledik[sınadık] ve onun tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra, samimi bir şekilde yöneldi.

(Sad 34)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun Süleyman'ı denedik, hükümranlığını güçsüz düşürerek onu denedik. Sonra toparladı.

(Sad 34)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; Biz, Süleyman'ı denemiştik. Tahtının üstüne bir ceset attık. Sonra eski haline döndü.

(Sad 34)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz Süleyman'ı, oturduğu tahtının üzerine bir ceset bırakarak denedik. Sonra Rabbine yöneldi.

(Sad 34)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki Biz, Süleyman (A.S)’ı imtihan ettik. Ve onun kürsüsü (tahtı) üzerine ceset olarak ulaştırdık. Sonra yöneldi (ayrıldı).

(Sad 34)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten Biz Süleyman'ı sınadık. Tahtının üzerine bir ölü gövdesi bıraktık. Sonra Süleyman Allah'ına döndü.

(Sad 34)

Kadri Çelik Meali:

Biz Süleyman'ı (evlat sevgisiyle de) denemeden geçirdik. Tahtının üstüne (sevdiği oğlu olan) bir ceset bıraktık. Böylece (çocuğunu fazla sevmemesi gerektiğini anlayarak tümüyle Allah'a) döndü.

(Sad 34)

Mahmut Kısa Meali:

Ama kendisine verilen bütün bu imkanlarla Süleyman da imtihanda idi. Bu saltanat tahtının üzerinde kendisine ait olan sadece bir ceset di. O cesede insanlara, cinlere, kuşlara hatta rüzgara kadar hükmetme imkanı vererek Süleyman’ı imtihan etmiştik. Nitekim Allah’ın yasası da buydu. Kimine vererek kiminden alarak imtihan ederdi. Fakat bu benzersiz saltanat onu şımartmadı. Aksine o her nimetin ardından Allah’a sığınıp yöneldi. Zaten hep O’na yalvarıyordu.

(Sad 34)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Süleyman'ı andolsun ki imtihan ettik. Tahtın üstüne bir ceset bıraktık. Sonra eskiye dönmüştür.

(Sad 34)

Mehmet Türk Meali:

34,35. Yemin olsun Biz Süleyman’ı tahtının üstüne bir ceset bırakarak (bir şekilde) imtihan ettik.1 Sonra o, (Rabbine) hakkıyla yönelerek: “Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir hükümdarlık ver. Şüphesiz tek karşılıksız veren, sensin.” dedi.2*

(Sad 34)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, Süleyman’ı sınadık. Onun tahtına cansız bir cesedi oturttuk. Sonra o, (Allah’a) yöneldi. (Bknz. 34:14)

(Sad 34)

Muhammed Esed Meali:

Fakat (daha önce) Süleyman'ı tahtının üzerine bir ceset koymak suretiyle denemiştik; bunun üzerine (Bize) yönelmiş (ve)

(Sad 34)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerçek şu ki, biz Süleyman'ı da sınadık ve onu tahtına bir ceset halinde bıraktık; sonra o yine eski haline döndü.

(Sad 34)

Mustafa Çavdar Meali:

And olsun ki biz Süleyman’ı hükümdarlık gücünü zayıflatarak sınamıştık sonra toparlanıp eski gücüne kavuşmuştu.

Bknz: (38/26)

(Sad 34)

Mustafa Çevik Meali:

Biz Süleyman’ın tahtının üzerine bir ceset bırakıp, ölümü unutmaması ge rektiği konusunda kendisini uyarmış, dünyadaki saltanatın, servetin, güzelliklerin gelip geçici birer imtihan vesilesi olduğunu göstermiştik.

(Sad 34)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu Biz Süleyman'ı, vaktiyle tahtının üzerine bir ceset koymakla sınamıştık; bunun ardından o da Bize yönelmiş (ve)

(Sad 34)

Osman Okur Meali:

Andolsun Süleymân'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra (bize) yöneldi.

(Sad 34)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Andolsun ki, Süleyman'ı bir fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset olarak bıraktık. Sonra tekrar (tahtına) dönüverdi.

(Sad 34)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz Süleyman'ı imtihandan geçirdik ve tahtının üstüne bir ceset atıverdik. Sonra o yine eski haline döndü.

(Sad 34)

Ömer Sevinçgül Meali:

Tahtının üzerine bir ceset bırakarak Süleyman’ı sınadık. Bunun üzerine bize yöneldi.

(Sad 34)

Sadık Türkmen Meali:

Ant olsun Süleyman’a, yaptığının (zikrimizden uzak kalmasının) karşılığını sunduk. Tahtının üzerinde bir ceset (kımıldayamaz) durumuna getirdik. Sonra, yöneldi.

(Sad 34)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun, Süleyman'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra O, yine eski haline döndü.

(Sad 34)

Suat Yıldırım Meali:

Biz Süleyman'ı denemeye tabi tuttuk ve tahtının üzerine bir cesed bıraktık. Sonra o, Allah'a sığınıp tekrar tahtına döndü.

(Sad 34)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun Süleyman'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra (bize) yöneldi.

(Sad 34)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Tahtının üzerine bir ceset bırakarak Süleyman'ı zor bir imtihandan[1] geçirdik, sonra gerçeği gördü.

1)Tahtın üzerindeki ceset ölümü ve ahireti hatırlatır. En büyük günahlardan olan kafirliğin temelinde dünyanın güzelliklerini ahirete tercih etmek yatar. Bu nedenle o ceset, Süleyman (a.s.)'a bir an için unutmuş olduğu bu tehlikeyi hatırlatan bir imtihandır. Kendisindeki mal sevgisinin aşırıya kaçtığını fark eden Süleyman (a.s.) sonraki ayetten anlaşılacağı üzere hem af dilemiş (istiğfar) hem de dönüş yapmıştır (tevbe).

(Sad 34)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(34-35) Ama daha önce otoritesini zayıflatarak Süleyman'ı denemiştik. Bunun üzerine o, Bize yönelmiş ve: "Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir egemenlik ver. Çünkü Sen, çok bağışlayıcısın" demişti.

(Sad 34)

Şaban Piriş Meali:

Süleyman'ı bir imtihana tabi tutmuştuk. Tahtının üzerinde ceset haline getirmiştik. Sonra da eski haline dönmüştü.

(Sad 34)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz, Süleyman'ı, bir imtihana da tâbi tutmuştuk: Onu, tahtı üzerine (bir hastalık yüzünden) cesed haline getirmiştik; sonra yine eski haline dönmüştü.

(Sad 34)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz Süleyman'ı denemeden geçirdik. Tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.

(Sad 34)

Ümit Şimşek Meali:

Biz Süleyman'ı da sınadık ve onu tahtına bir ceset halinde bıraktık; sonra yine eski haline döndü.

(Sad 34)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki biz, Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstüne bir ceset bıraktık da o, tövbe ile Allah'a yöneldi.

(Sad 34)