38. Sad Suresi / 36.ayet

Bunun üzerine rüzgârı onun istifadesine sunduk böylece rüzgârlar emriyle onun istediği yere kolayca esip giderdi.

Bknz: (34/12)

Mustafa Çavdar Meali

Sad 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve ona rüzgarı ram etmiştik de emriyle dilediği yere hafif hafif esip giderdi.

(Sad 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylece Biz, onun emriyle istediği yere (havada) kolayca akıp giden rüzgârı (özel olarak yaptığı hava araçlarını taşımak, Hz. Süleyman’ı ve yakın adamlarını kısa zamanda hedefine ulaştırmak üzere) onun buyruğu altına verdik (Hava gücünü ve akımını ona tâbi kıldık).

(Sad 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bunun üzerine rüzgarı O'nun emrine verdik ki, O'nun emriyle istediği yöne doğru, tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Adem Uğur Meali:

Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.

(Sad 36)

Ahmet Hulusi Meali:

Bunun üzerine rüzgarı (gibi akıp gideni) Onun hizmetine verdik; Onun emriyle, dilediği yere, hiçbir şeyi sarsmadan - yıkmadan akıp giderdi.

(Sad 36)

Ahmet Tekin Meali:

Bunun üzerine, biz rüzgârı onun faydalanması için koyduğumuz kurala boyun eğdirdik. Onun yaptığı plan dahilinde, ulaşması gereken hedefe doğru kolayca akar giderdi.

(Sad 36)

Ahmet Varol Meali

Böylece biz de rüzgârı onun buyruğuna verdik. Onun emriyle dilediği tarafa yumuşak bir şekilde akıp gidiyordu.

(Sad 36)

Ali Bulaç Meali:

Böylece rüzgarı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.

(Sad 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bunun üzerine rüzgârı onun emrine bağlı kıldık; emriyle istediği yere rahatça akar giderdi.

(Sad 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bunun üzerine, güçlü bir rüzgarı buyruğuna verdik. Onun buyruğuyla, istediği yöne kolayca eserdi.

(Sad 36)

Ali Ünal Meali:

Biz de (duasını kabul buyurduk ve) rüzgârı hizmetine sunduk; rüzgâr, O’nun emri altında ve dilediği yere tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bunun üzerine ona rüzgârı musahhar kıldık. Nereye gitmek istese, onun emriyle rüzgâr o tarafa eserdi.

(Sad 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bunun üzerine biz,rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yöne doğru tatlı tatlı esiyordu.

(Sad 36)

Bekir Sadak Meali:

(36-38) Bunun uzerine Biz de, istedigi yere onun buyrugu ile kolayca giden ruzgari, bina kuran ve dalgiclik yapan seytanlari, demir halkalarla bagli digerlerini onun buyrugu altina verdik.

(Sad 36)

Besim Atalay Meali:

Yeli, buyrumuna verdik, istediği yerde onun dilemesiyle, yumuşak eserdi !

(Sad 36)

Celal Yıldırım Meali:

Rüzgârı onun emrine verdik. Rüzgâr Onun emriyle tatlı tatlı istediği yana eserdi.

(Sad 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Böylece rüzgârı onun emrine verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.

(Sad 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

36,37,38. Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.

(Sad 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz de rüzgarı onun buyruğuna verdik. Rüzgar, onun emriyle dilediği yere hafif hafif eserdi.

(Sad 36)

Diyanet Vakfı Meali:

36, 37, 38. Bunun üzerine biz de, istediği yere onun emriyle kolayca giden rüzgârı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğer yaratıkları onun emrine verdik.

(Sad 36)

Edip Yüksel Meali:

Bunun üzerine komutuyla hareket eden rüzgarı onun emrine verdik. Dilediği yere yağmur yağdırırdı.

(Sad 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunun üzerine ona rüzgarı müsahhar ettik, emriyle istediği yere yumuşacık cereyan ederdi

(Sad 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunun üzerine Biz rüzgarı onun emrine verdik. Emriyle istediği yere yumuşacık akardı.

(Sad 36)

Erhan Aktaş Meali:

Bunun üzerine rüzgarı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.

(Sad 36)

Gültekin Onan Meali:

Böylece rüzgarı onun kullanımına / boyunduruğuna verdik. Onun buyruğuyla dilediği yöne yumuşakça eserdi.

(Sad 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

36-38 Bunun üzerine Biz de, o'nun emriyle istediği yere yumuşacık akıp giden rüzgârı, şeytânları; tüm dalgıç ve yapı ustalarını ve zincirlere bağlanmış olan diğerlerini o'nun emrine verdik.

(Sad 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Rüzgârı onun hizmetine verdik. Onun emriyle istediği yere akıp giderdi.

(Sad 36)

Harun Yıldırım Meali:

Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik.Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.

(Sad 36)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine biz de ona rüzgarı müsahhar etdik ki bu, onun emriyle, onun dilediği yere yumuşacık akar giderdi.

(Sad 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bunun üzerine rüzgârı ona boyun eğdirdik; onun emriyle istediği yere yumuşak olarak akıp giderdi.

(Sad 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(36-37-38) Onun emriyle kendisinin isabet ettiği yere rahatça akıp giden rüzgarı; şeytanları yani her bir bina ustasını ve dalgıçları ve zincirler içinde yaklaştırılmış diğerlerini, [Süleyman] için hizmete sunduk.

(Sad 36)

Hüseyin Atay Meali:

36-40 Bunun üzerine, Biz de istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve dalgıçlık yapan hünerlileri, demir halkalarla bağlı olan diğerlerini onun emrine verdik. "İşte bizim bağışımız budur; ister ver, ister tut, hesapsızdır" dedik. Doğrusu, onun katımızda bir yaklaşımı ve güzel bir dönüşü vardır.

(Sad 36)

İbni Kesir Meali:

Bunun üzerine Biz de rüzgarı emrine verdik. Emri ile istediği yere kolayca giderdi.

(Sad 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

Uğradığı yerlerin uzaklığı bir ay olan rüzgarı, Süleyman'ın emrine verdik.

(Sad 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Bunun üzerine rüzgârı ona musahhar (emre amade) kıldık. Onun emri ile dilediği yere hafif hafif eserek giderdi.

(Sad 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine Biz de yele onun için boyun eğdirdik. Yel de onun buyruğu ile onun dilediği yere tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Kadri Çelik Meali:

Böylece biz, rüzgârı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.

(Sad 36)

Mahmut Kısa Meali:

Biz de buna karşılık, emrettiği yöne doğru yumuşacık eserek dilediği yere bolluk ve bereket götüren rüzgarları onun hizmetine verdik.

(Sad 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sonunda böylece rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle dilediği tarafa yumuşakça eser.

(Sad 36)

Mehmet Türk Meali:

36,37,38. Bunun üzerine Biz, emriyle dilediği yöne tatlı tatlı esen rüzgârı, yapı ustası ve dalgıçlık yapan şeytanları ve diğerlerini, (ihanet etmemeleri için) demir halkalarla bağlı olarak onun emrine verdik.

(Sad 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, onun hizmetine emriyle hafifçe esen rüzgârı vermiştik. (O da) onun gitmek istediği yere (doğru eserdi).

(Sad 36)

Muhammed Esed Meali:

Bunun üzerine rüzgarı o'nun emrine verdik ki o'nun direktifi ile istediği yöne doğru kolayca essin;

(Sad 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz, rüzgarı da ona boyun eğdirdik. Onun buyruğuyla, onun istediği yere tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Bunun üzerine rüzgârı onun istifadesine sunduk böylece rüzgârlar emriyle onun istediği yere kolayca esip giderdi.

Bknz: (34/12)

(Sad 36)

Mustafa Çevik Meali:

Biz de onun duasını kabul edip ülkesindeki rüzgârı hizmetine musahhar kıl dık ki Süleyman emrindeki gemileri istediği yere doğru yüzdürebilsin.

(Sad 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bunun ardından rüzgarı ona amade kıldık ki, onun emriyle (çalışan gemileri) istediği yöne doğru kolayca yüzdürebilsin;

(Sad 36)

Osman Okur Meali:

Bunun üzerine rüzgârı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.

(Sad 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık onun için rüzgarı musahhar kıldık, O'nun emriyle dilediği yere mülâyemetle akar giderdi.

(Sad 36)

Ömer Öngüt Meali:

Biz rüzgârı onun emrine verdik, onun emri ile istediği yere akıp gidiyordu.

(Sad 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

Rüzgârı emrine verdik. O nereye gitmek isterse, rüzgâr oraya doğru eserdi.

(Sad 36)

Sadık Türkmen Meali:

Biz de onun emrine, istediği yere emri ile yumuşakça akıp giden rüzgârı verdik.

(Sad 36)

Seyyid Kutub Meali:

Bunun üzerine Süleyman'ın buyruğu ile istediği yere kolayca giden rüzgârı emrine verdik.

(Sad 36)

Suat Yıldırım Meali:

Biz rüzgarı onun emrine verdik. Rüzgar, onun emriyle istediği yere tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Süleyman Ateş Meali:

Biz, rüzgarı ona boyun eğdirdik. Onun buyruğuyla, onun istediği yere tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunun üzerine rüzgarı emrine verdik; onun belirlediği tarafa tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bunun üzerine, gemiyle dilediği yere kolayca gidebilmesi için rüzgardan istifade etmesini sağladık.

(Sad 36)

Şaban Piriş Meali:

Rüzgarı ona boyun eğdirmiştik. Emri ile dilediği yere yumuşak bir şekilde eserdi.

(Sad 36)

Talat Koçyiğit Meali:

36-38 Emriyle istediği yere yumuşak bir şekilde esip giden rüzgârı, bina yapan ve dalgıçlık eden şeytanları ve yine şeytanlardan zincire vurulmuş diğerlerini ona tâbi kılmıştık.

(Sad 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylece biz, rüzgârı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.

(Sad 36)

Ümit Şimşek Meali:

Biz de rüzgârı ona boyun eğdirdik ki, onun emriyle istediği yöne doğru tatlı tatlı eserdi.

(Sad 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun üzerine, rüzgarı onun emrine verdik; onun emriyle onun istediği yere uysal uysal/tatlı tatlı akıp giderdi.

(Sad 36)