37. Saffat Suresi / 10.ayet

Ancak, onlardan biri oradan bir bilgi kırıntısı kapacak olursa yakıcı bir alev topu yetişip onu hemen yok eder.

Bknz: (26/210)»(26/212)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 10 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ancak hırsızlama bir söz duyan olursa hemen onun ardından da aydınlatıcı ve delip geçen bir ateştir atılır, onu yakar.

(Saffat 10)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ancak (yüce makamlarda konuşulan sözün ve kader bölüşümünün bir kısmını hırsızlama) çalıp-kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izleyip (uzaklaştırmaktadır).

(Saffat 10)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ancak meleklerin konuşmalarından hırsızlama bir söz kapan olursa, hemen onun ardından da delici ve yakıcı bir ateş, ona peşinden yetişir ve onu yakar.

(Saffat 10)

Adem Uğur Meali:

Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.

(Saffat 10)

Ahmet Hulusi Meali:

Ancak bir söz kapan olursa, bu yüzden onu yakıcı bir alev takip eder.

(Saffat 10)

Ahmet Tekin Meali:

Ancak bilgi sızdıranlar, uzaya kulak verip bilgi hırsızlığı yapanlar var. Bu sebeple hiç fırsat vermeden, göğü yere doğru yırtarak akan kor halindeki alev yalımları onların peşlerini takip eder, işlerini bitirir.*

(Saffat 10)

Ahmet Varol Meali

Ancak bir (söz) çalıp kapan olursa onu da parlak bir ateş izler.

(Saffat 10)

Ali Bulaç Meali:

Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).

(Saffat 10)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ancak (o şeytanlar içinden, meleklerin sözünü) bir çalıb kapan olur. Onu da yakan parlak bir yıldız tâkib eder.

(Saffat 10)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ancak, bir söz çalan olursa, delip geçen bir alev onu izler.

(Saffat 10)

Ali Ünal Meali:

Şu kadar ki, içlerinden biri bir söz kırıntısı hırsızlayacak olsa, onu da derhal yakıcı ve delici bir meteor kovalar (ve yok eder).

(Saffat 10)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Meğer o meclisten bir söz kapan olursa, peşini delici bir alev takip eder.

(Saffat 10)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yüce konseyden/topluluktan bir söz kapan olursa, onu da delice bir alev izler.

(Saffat 10)

Bekir Sadak Meali:

Hele bir tek soz kapan olsun; delici bir alev onun pesine dusuverir.

(Saffat 10)

Besim Atalay Meali:

Çalıp alan bulunursa, hemen düşen yıldızlar da onu kovalar

(Saffat 10)

Celal Yıldırım Meali:

Ancak bir söz dinleyip kapan olursa, peşine çok parlak bir kıvılcım takılır.

(Saffat 10)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).

(Saffat 10)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüverir.

(Saffat 10)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).

(Saffat 10)

Diyanet Vakfı Meali:

Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.

(Saffat 10)

Edip Yüksel Meali:

Bir söz kapan olursa, onu, delici bir ışın izler.

(Saffat 10)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihabı sakıb takılır

(Saffat 10)

Elmalılı Yeni Meali:

Ancak bir çalıp çarpan (olursa), onunda peşine delip geçen bir ateş takılır.

(Saffat 10)

Erhan Aktaş Meali:

Ancak oradan bir söz kapan olursa, kayıp giden parlak bir alev ona yetişir ve onu yakar.

(Saffat 10)

Gültekin Onan Meali:

Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).

(Saffat 10)

Hakkı Yılmaz Meali:

(7-10) Kur’ân'dan, az da olsa yararlanan ve –roketle uzaya çıkanlar hariç– sürekli gayret içinde olan, herkesçe dışlanan ve Kur’ân'a kulak vermeyen tüm düşünce yetilerinden koruduk; bunlar uzayda işe yaramaz, faaliyet gösteremez.

(Saffat 10)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ancak (kulak verip) hızlıca söz kaçıran olursa, onun peşine alev topu takılır.

(Saffat 10)

Harun Yıldırım Meali:

Ancak bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.

(Saffat 10)

Hasan Basri Çantay:

Meğer ki (içlerinden) bir çalıb çarpan (ı) olsun. Fakat onu da delib geçen bir alev ta'kıyb etmişdir.

(Saffat 10)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ancak bir söz kapan olursa, onu da delici, alevli bir yıldız ta'kib eder.(2)*

(Saffat 10)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ancak, bir kapış kapıp kaçan müstesna, artık delip geçen bir meteor onu takip eder.

(Saffat 10)

Hüseyin Atay Meali:

6-10 Doğrusu Biz, en yakın göğü süs olan yıldızlarla donattık. Başkaldıran her türlü şeytandan koruduk. Onlar en yüce toplumu asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır. Hele bir tek söz kapan olsun; delici ve yakıcı bir alev onun peşine düşüverir.

(Saffat 10)

İbni Kesir Meali:

Ancak çalıp çırpan olursa; onu da hemen delip geçen yakıcı bir alev takib eder.

(Saffat 10)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ancak kim bir bilgi aldığını iddia ederse, parlak bir alev onun peşindedir (cehenneme adaydır).

(Saffat 10)

İskender Ali Mihr Meali:

Ancak kim bir söz kapıp kaçarsa, o taktirde kayıp giden yakıcı bir alev onu takip eder (ona ulaşır, yok eder).

(Saffat 10)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Hele bu şeytanlardan biri bir söz kapacak olsun, hemen ardından parlak bir alev yetişir de onu yakıverir.

(Saffat 10)

Kadri Çelik Meali:

Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.

(Saffat 10)

Mahmut Kısa Meali:

Demek ki cinler, göklerde diledikleri gibi gezemez, fizik âlemin sınırlarını aşarak gelecek hakkındaki bilgilere ulaşamazlar. Ancak melekler arasında geçen konuşmalardan bir kırıntı kapan olursa, onun da peşine derhal yakıcı bir alev olarak bir yıldız takılır ve onu yakıp küle çevirir. Şu hâlde: Geleceği bildiğini iddia eden kahinler, medyumlar, falcılar kesinlikle yalan söylüyorlar. Bu Kur’an, hiçbir cin veya şeytanın müdâhalesine maruz kalmadan, orijinal şekliyle insanlığa ulaştırılmıştır.

(Saffat 10)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Söz kırıntısını içlerinden biri kapmayı başarırsa, derhal yakıcı delici bir ışın onu kovar.

(Saffat 10)

Mehmet Türk Meali:

Ancak söz hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir ateş izler. 1*

(Saffat 10)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak onlardan biri, (kötülük niyetiyle) bir sözü kapıp götürürse, onun peşine parlak bir alev (Bknz. 15:18) takılır.

(Saffat 10)

Muhammed Esed Meali:

ama eğer birisi (bu bilgiden) bir kırıntı koparmayı başarırsa, (bundan dolayı) yakıcı bir alevin pençesine düşsün.

(Saffat 10)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ancak kulak hırsızlığıyla bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir ışın izler.

(Saffat 10)

Mustafa Çavdar Meali:

Ancak, onlardan biri oradan bir bilgi kırıntısı kapacak olursa yakıcı bir alev topu yetişip onu hemen yok eder.

Bknz: (26/210)»(26/212)

(Saffat 10)

Mustafa Çevik Meali:

6-10 Biz yeryüzüne en yakın olan göğü, yıldızlarla bezeyip döşedik. Gökyüzü bir kısım müşriklerin inandığı gibi cin şeytanlarının yeryüzünde olacakları ve insanların başlarına gelecekleri, meleklerin konuşmalarından duyup da insanlardan bazılarına ulaştırdığı bir yer değildir. Gönderdiğimiz âyetlerle mü’minleri, müşriklerin bu gibi asılsız inançlarından koruruz. Böylesi hurafeler, âyetlerimiz ve onlara iman edenler tarafından kovulmaktalar. Bu gerçeklere rağmen, göklerden bir haber aldık diyeni ve onun kırıntısına bile inananı cehennem ateşi beklemektedir. Orası böylelerinin ebedî azap yurdu olacaktır.

(Saffat 10)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ancak bir (bilgi) kırıntısı kapanlar olursa, onlar da delik deşik eden bir ateş korunun pençesine düşsünler.

(Saffat 10)

Osman Okur Meali:

Hele bir tek söz kapan olsun; delice bir alev onun peşine düşüverir.

(Saffat 10)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ancak bir çalıp çarpan müstesna. Ona da hemen bir parça ateş parçası ulaşıverir.

(Saffat 10)

Ömer Öngüt Meali:

Hele bir tek söz kapan olursa delici bir alev onun peşine düşüverir.

(Saffat 10)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ancak, ‘melekler katından’ bir kırıntı ‘küçük bir bilgi’ hırsızlayan olursa, onu da yakıcı bir alev topu ‘şihab’ izler.

(Saffat 10)

Sadık Türkmen Meali:

Ancak, (bir söz) kapan olursa, derhal peşine delip geçen yakıcı bir alev topu takılır.

(Saffat 10)

Seyyid Kutub Meali:

Ancak meleklerin konuşmalarından bir sözü kapan olursa, onu da delen ve yakan alevli yıldızlar takip eder.

(Saffat 10)

Suat Yıldırım Meali:

Ne var ki içlerinden birisi bir söz kırıntısı kapmayı başarırsa, derhal yakıcı ve delici bir ışın onu kovalar.

(Saffat 10)

Süleyman Ateş Meali:

Yalnız (yüce topluluktan) bir söz kapan olursa, onu da delici bir şihab (ışın) izler.

(Saffat 10)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan kim bilgi hırsızlığı yaparsa, delici bir ateş parçası hemen onun peşine düşer.

(Saffat 10)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer biri bu âlemden küçük bir bilgi koparmayı başarırsa, bundan dolayı yakıcı bir aleve düşsün.

(Saffat 10)

Şaban Piriş Meali:

Ancak, tek bir söz kapan olursa, hemen onu delip geçen bir alev takip eder.

(Saffat 10)

Talat Koçyiğit Meali:

Ancak kim bir haber kapacak olursa, onu da delici bir alev takip eder.

(Saffat 10)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).

(Saffat 10)

Ümit Şimşek Meali:

Ancak kulak hırsızlığıyla birşey kapan olursa, onu da delip geçen bir alev izler.(6)*

(Saffat 10)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır.

(Saffat 10)