34. Sebe Suresi / 35.ayet

– Hem bizim malımız mülkümüz ve evladımız sizinkinden çok, dolayısıyla biz azap falan görmeyiz, derler.

Bknz: (18/46)(68/14)

Mustafa Çavdar Meali

Sebe 35 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve biz demişlerdi, mal bakımından da daha fazla mala sahibiz, evlat bakımından da topluluğumuz daha çok ve bize azap edilemez.

(Sebe 35)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Üstelik onlar:) “Hem biz mal ve evlatlar (servet ve sayı) bakımından (sizden) daha çoğuz (ve etkiniz). (Hiç kimse ve hiçbir şekilde bizim kurulu düzenimizi değiştiremeyecektir.) Asla azaba uğratılacak da değiliz” diyerek (sapıtıvermişlerdir).

(Sebe 35)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hem diyorlar ki: “Servet ve soy sop olarak biz, sizden daha güçlüyüz ve bu gücümüzden dolayı da, azaba uğratılmayacağız!”

(Sebe 35)

Adem Uğur Meali:

Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.

(Sebe 35)

Ahmet Hulusi Meali:

Dahi dediler ki: "Biz hem servetimiz hem de evlatlarımız yönünden daha güçlüyüz... Biz azaba uğramayız!"

(Sebe 35)

Ahmet Tekin Meali:

“Bizim çok paramız, servetimiz, çocuklarımız, gücümüz var. Bizim gibiler cezalandırılmazlar.” dediler.

(Sebe 35)

Ahmet Varol Meali

Yine: "Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çok. Biz azaplandırılacak da değiliz" dediler.

(Sebe 35)

Ali Bulaç Meali:

Ve: "Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz" de demişlerdir.

(Sebe 35)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de (o refah düşkünleri) dediler ki: “- (Ey Peygamberler), biz mallar ve çocuklar bakımından (sizden) daha fazlayız. (Allah dünyada bize bu kadar mal ihsan ettikten sonra artık ahirette) biz azaba uğratılmayız.”

(Sebe 35)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bir de şöyle dediler: "Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çok. Zaten bize ceza verilmeyecek!"

(Sebe 35)

Ali Ünal Meali:

Üstelik, “Bizim malımız da evlâdımız da sizinkinden daha fazla, sizden daha güçlüyüz. Biz, öyle azap falan da görecek değiliz!” demişlerdir.

(Sebe 35)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve “Malımız ve evlatlarımız, sizinkinden daha çoktur. Biz azap görecek de değiliz.” dediler.

(Sebe 35)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yine dediler ki: "Mallarımız ve çocuklarımız daha fazladır; biz azaba uğratılacak değiliz."

(Sebe 35)

Bekir Sadak Meali:

«Mallari ve cocuklari en cok olan bizleriz, azaba ugratilacak da degiliz» derlerdi.

(Sebe 35)

Besim Atalay Meali:

Yine derler ki: «Bizler malca, oğulca da çokluğuz, bize azap gelemez!»

(Sebe 35)

Celal Yıldırım Meali:

Hem diyorlar ki, «biz malca da, evlâdca da daha çoğuz ve biz azaba da uğratılacak değiliz.»

(Sebe 35)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve yine dediler ki “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz.”

(Sebe 35)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ve dediler ki: "Malları ve çocukları en çok olan bizleriz, azaba uğratılacak da değiliz"

(Sebe 35)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yine, "Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çoktur. Bize azap edilmeyecektir" demişlerdi.

(Sebe 35)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.

(Sebe 35)

Edip Yüksel Meali:

Hatta, 'Bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız,' dediler.

(Sebe 35)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve dediler ki "biz emvalce de daha çoğuz evladca da ve biz ta'zib olunmayız"

(Sebe 35)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve dediler ki: "Biz malca da daha çoğuz, evlatça da ve bize azap edilmez."

(Sebe 35)

Erhan Aktaş Meali:

"Biz, varlık ve evlat olarak çok daha fazlayız. Ve biz, azap görecek de değiliz." dediler.

(Sebe 35)

Gültekin Onan Meali:

Ve: "Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz" de demişlerdir.

(Sebe 35)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve yine dediler ki: “Biz malca ve evlatça daha çoğuz ve biz azaba uğrayacaklardan değiliz.”

(Sebe 35)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “Bizim mallarımız ve evlatlarımız daha fazladır. Biz azap görecek de değiliz.”

(Sebe 35)

Harun Yıldırım Meali:

Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.

(Sebe 35)

Hasan Basri Çantay:

Ve: "Biz, dediler, mallarca da, evladca da daha çoğuz. Biz azab edileceklerden değiliz".

(Sebe 35)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bir de: “Biz mallar ve çocuklar cihetiyle (mü'minlerden) daha fazlayız ve biz azâba uğratılacak kimseler değiliz” dediler.

(Sebe 35)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Biz, sizden mallar ve çocuklar bakımından daha fazlayız. Hâlbuki biz, azap edilmiş değiliz." dediler.

(Sebe 35)

Hüseyin Atay Meali:

"Malları ve çocukları en çok olan bizleriz, azaba uğratılacak da değiliz" derlerdi.

(Sebe 35)

İbni Kesir Meali:

Ve dediler ki: Biz, malca ve evladca daha çoğuz. Hem biz, azab edilecekler değiliz.

(Sebe 35)

İlyas Yorulmaz Meali:

O seçkinler “Biz sizden mal ve evlat sayısı bakımından daha çoğunluktayız (güçlüyüz) ve bize azap ta dokunmayacak” dediler.

(Sebe 35)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve: "Biz, mal ve evlât olarak daha çoğuz. Ve biz, azap edilecek olanlar değiliz." dediler.

(Sebe 35)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bir de derler: «Bizim malımız, çocuğumuz çok. Biz azap görecek kimseler değiliz.»

(Sebe 35)

Kadri Çelik Meali:

Ve “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz” demişlerdir.

(Sebe 35)

Mahmut Kısa Meali:

İşte, çağdaş kâfirler de, “Biz ekonomik ve sosyal açıdan sizden daha ileriyiz ve servet ve nüfus bakımından sizden daha öndeyiz! Bu da bizim doğru yolda olduğumuzun ispatıdır. Madem dünyada bu kadar nîmete nâil olduk, öyleyse âhirette de azâba uğratılacak değiliz!” diyorlar.

(Sebe 35)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ek olarak: " Biz mallar ve evlatlar bakımından çoğuz ve azaba uğratılmayacağız" dediler.

(Sebe 35)

Mehmet Türk Meali:

Ve: “Biz mal ve çocuklar bakımından sizden daha güçlüyüz ve biz zâten azaba da uğratılmayacağız.” dediler.

(Sebe 35)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yine onlar, “Biz malca (da,) evlatça (da) fazlayız. Bize azap (da) verilmeyecek,” dediler.

(Sebe 35)

Muhammed Esed Meali:

ve sonra eklerler, "Servet ve soy olarak biz (sizden daha) güçlüyüz ve (bu gücümüz sayesinde) azaba uğratılmayacağız!"

(Sebe 35)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Şunu da söylemişlerdir; "Biz, malca da evlatça da çoğuz. Azaba uğratılacak değiliz."

(Sebe 35)

Mustafa Çavdar Meali:

– Hem bizim malımız mülkümüz ve evladımız sizinkinden çok, dolayısıyla biz azap falan görmeyiz, derler.

Bknz: (18/46) - (68/14)

(Sebe 35)

Mustafa Çevik Meali:

34-36 Biz ne zaman bir topluma, yaratılış sebepleri olan hayat nizamına davet eden bir peygamber göndersek, onların refahla şımarmış, safahata dalmış ileri gelenleri, ona karşı çıkmakla birlikte, Peygamber ve onunla birlikte olanlara: “Biz mal-mülk, evlat ve itibar bakımından sizlerden çok üstün ve değerliyiz. Bu bakımdan azaba uğratılacağımızı da düşünmüyoruz.” derler. Sen onlara de ki: “Benim Rabbim dilediğine bol rızık verip, dilediğine rızkını sınırlı tutarak kullarını deneyip açığa çıkarır, fakat insanların çoğu bunu anlamak istemez.”

(Sebe 35)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine, "Biz servet soy açısından sizden daha güçlüyüz: bu durumda bizim cezaya çarptırılmamız söz konusu olamaz" derler.

(Sebe 35)

Osman Okur Meali:

"Malları ve çocukları en çok olan bizleriz, azaba uğratılacak da değiliz" derlerdi.

(Sebe 35)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve dediler ki: «Biz emvâlce ve evlatca daha çoğuz ve biz azap görecek kimseler değiliz.»

(Sebe 35)

Ömer Öngüt Meali:

"Biz malca ve evlatça da çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz. " derlerdi.

(Sebe 35)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Biz, mal bakımından da, evlat bakımından da daha zenginiz. Bize azap yok” demişlerdir.

(Sebe 35)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, bizler azaba uğratılacak değiliz.”

(Sebe 35)

Seyyid Kutub Meali:

Bizim herkesten çok servetimiz ve evlâdımız vardır, bizim azaba çarptırılmamız söz konusu değildir.

(Sebe 35)

Suat Yıldırım Meali:

Ve ilave ettiler: "Bizim malımız da, evladımız da sizinkinden daha fazla, sizden daha güçlüyüz. Biz öyle iddia ettiğiniz gibi azaba falan da uğrayacak değiliz!"

(Sebe 35)

Süleyman Ateş Meali:

Ve dediler ki: "Biz malca ve evlatça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak değiliz."

(Sebe 35)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bir de şunu derler: "Malları çok olanlar biziz, evladı çok olan da. Biz azap görecek de değiliz".

(Sebe 35)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(34-35) Biz hangi topluma bir uyarıcı gönderdiysek, o toplumun zevki sefaya dalmış varlıklı kesimi mutlaka: "Sizin getirdiğinizi tanımıyoruz. Bizim servetimiz ve adamlarımız sizinkinden daha çok. Bundan dolayı azaba uğrayacak da değiliz" demişlerdir.

(Sebe 35)

Şaban Piriş Meali:

-Bizim malımız ve evladımız daha çok. Biz, azap görecek de değiliz, dediler.

(Sebe 35)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve yine demişlerdir ki: "Biz, gerek mal yönünden ve gerekse evlâd yönünden daha çoğuz; bu itibarla azâb görecek kimseler değiliz."

(Sebe 35)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve: «Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz» de demişlerdir.

(Sebe 35)

Ümit Şimşek Meali:

Ve dediler ki: “Bizim malımız da, evlâdımız da sizden çok; biz azaba uğratılmayız.”

(Sebe 35)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şunu da söylemişlerdir: "Biz, malca da evlatça da çoğuz. Azaba uğratılacak olanlar, bizler değiliz."

(Sebe 35)