26. Şuara Suresi / 173.ayet

Üzerlerine de yağmur gibi taş yağdırdık. Uyarıldıkları halde kulak asmayanların yağmuru ne kötüdür.

Bknz: (37/133)»(37/138)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 173 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Üstlerine öylesine bir yağmur yağdırdık ki, ne de kötüdür korkutulanlara yağdırılan yağmur.

(Şuara 173)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve üzerlerine (öylesine şiddetli ve dehşetli) bir yağmur yağdırdık; ki uyarılıp-korkutulanların (azap) yağmuru ne kötü (olduğunu sonunda görmüşlerdi).

(Şuara 173)

Abdullah Parlıyan Meali:

Üzerlerine pişirilmiş taşlardan, felaket yağmuru yağdırdık. Uyarıldıkları halde, uslanmayanların maruz kaldığı yağmur, gerçekten de ne kötüydü.

(Şuara 173)

Adem Uğur Meali:

Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!

(Şuara 173)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Uyarılanların yağmuru ne kötüdür!

(Şuara 173)

Ahmet Tekin Meali:

Üzerlerine dehşetli bir yağmur, taş yağdırdık. Sorumluluk hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılanların yağmuru ne berbat bir yağmurdu.

(Şuara 173)

Ahmet Varol Meali

Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların [4] yağmurları ne kötü idi!*

(Şuara 173)

Ali Bulaç Meali:

Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kötü.

(Şuara 173)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Üzerlerine (kızgın lâvlardan ibaret) taş yağmuru yağdırdık. İşte bak, azabla korkutulanların yağmuru ne kötüdür!...

(Şuara 173)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve onların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.

(Şuara 173)

Ali Ünal Meali:

Üzerlerine öyle bir yağmur indirdik ki!! Uyarılan, fakat uyarıya kulak asmayanların yağmuru ne fena bir yağmur oldu!

(Şuara 173)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve onların başına (bir bela) yağdırdık. İşte, uyarılanlara yağan bela ne kötü bir şeydir!

(Şuara 173)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Sonra diğerlerini yerle bir ettik. Üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Ne kötü bir yağmurdu, o uyarılanların yağmuru!

(Şuara 173)

Bekir Sadak Meali:

Uzerlerine de yagmur yagdirdik. Uyarilan fakat yola gelmeyenlerin yagmuru ne kotu idi!

(Şuara 173)

Besim Atalay Meali:

Biz onlara sağanaklar yağdırdık, ne kötüdür kocundurulmuş olanların yağmuru

(Şuara 173)

Celal Yıldırım Meali:

Ve üzerlerine (taştan topraktan bir felâket) yağmuru yağdırdık. O uyarılanların yağmuru ne de kötü !

(Şuara 173)

Cemal Külünkoğlu Meali:

172,173. Sonra (Lut'un karısıyla) diğerlerini helâk ettik. Üzerlerine (dehşetli) bir yağmur yağdırdık. Uyarıldığı halde yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötüdür.

(Şuara 173)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Üzerlerine de yağmur yağdırdık. Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!

(Şuara 173)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!

(Şuara 173)

Diyanet Vakfı Meali:

Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!

(Şuara 173)

Edip Yüksel Meali:

Üzerlerine bir çeşit yağmur yağdırdık; uyarılanların yağmuru ne felaketli bir yağmurdur.

(Şuara 173)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerin yağmuru

(Şuara 173)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, ne kötü idi O uyarılanların yağmuru!

(Şuara 173)

Erhan Aktaş Meali:

Ve üzerlerine taştan[1] yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür!

1)11/Hud, 82.

(Şuara 173)

Gültekin Onan Meali:

Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kötü.

(Şuara 173)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Bak işte uyarılanların yağmuru ne kötüdür!

(Şuara 173)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Üzerlerine (taş) yağmurları yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.

(Şuara 173)

Harun Yıldırım Meali:

Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların yağmuru ne de kötü!

(Şuara 173)

Hasan Basri Çantay:

Üstlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki. (Bak) inzar edilenlerin yağmuru ne kötüdür!

(Şuara 173)

Hayrat Neşriyat Meali:

Üzerlerine (taştan) bir yağmur yağdırdık! Artık o korkutulanların (Lût kavminin)yağmuru ne kötüdür!

(Şuara 173)

Hubeyb Öndeş Meali: /

üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık, (yasaklardan) korkutulanların yağmuru ne kötüdür!

(Şuara 173)

Hüseyin Atay Meali:

Üzerlerine de yağmur yağdırdık. Uyarılan, fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!

(Şuara 173)

İbni Kesir Meali:

Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.

(Şuara 173)

İlyas Yorulmaz Meali:

Üzerlerine yağmur yağdırdık, ama uyarılanlar için ne kötü yağmur.

(Şuara 173)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onların üzerine yağmur yağdırdık. İşte bu uyarılanların yağmuru, çok kötü idi.

(Şuara 173)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Üzerlerine yağmur yağdırdık. Uyarılanların üzerine yağan yağmur ne kötü bir yağmurdu.

(Şuara 173)

Kadri Çelik Meali:

Ve üzerlerine özel bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru pek de kötü idi!

(Şuara 173)

Mahmut Kısa Meali:

Öyle ki, üzerlerine sağanak sağanak taş yağmuru yağdırdık; zamanında uyarılan, fakat yine de azgınlıktan vazgeçmeyen bu inkârcılara yağdırılan yağmur, gerçekten ne kötü bir yağmurdur!”

(Şuara 173)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Akabinde, üzerlerine yağmur yağdırdık. Korkutulanların yağmuru ne kötüdür.

(Şuara 173)

Mehmet Türk Meali:

Ve üzerlerine çok şiddetli bir (azap) yağmuru yağdırdık. (Uyarılanların) yağmuru gerçekten ne kötü bir yağmurdur!1*

(Şuara 173)

Muhammed Celal Şems Meali:

Üzerlerine bir (taş) yağmuru yağdırdık. Uyarılanların (üzerine indirilen) yağmur ne kötü idi!

(Şuara 173)

Muhammed Esed Meali:

üzerlerine (helak edici) yağmurlar yağdırdık; uyarıl(dıkları halde uslanmay)anların maruz kaldığı yağmur, gerçekten, ne korkunçtur!

(Şuara 173)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırdık. Uyarılmışların yağmuru ne kötüdür.

(Şuara 173)

Mustafa Çavdar Meali:

Üzerlerine de yağmur gibi taş yağdırdık. Uyarıldıkları halde kulak asmayanların yağmuru ne kötüdür.

Bknz: (37/133)»(37/138)

(Şuara 173)

Mustafa Çevik Meali:

170-173 Biz de Lût’u ve ailesini kurtardık, geri de kalmayı tercih eden yaşlı karısı da içlerinde olmak üzere o müşrik, kâfir, sapık kavmin üzerine yağmur gibi taş yağdırıp hepsini kırıp geçirdik ve uyarıldıkları halde doğru yolu seçmeyenlerin başına gelen felaket, işte böyle korkunç oldu.

(Şuara 173)

Mustafa İslamoğlu Meali:

sonunda (bela) sağanağını üzerlerine boca ettik: gör ki, uyarılan (fakat uslanmayan) kimselerin maruz kaldığı sağanak ne berbattır.

(Şuara 173)

Osman Okur Meali:

Üzerlerinede yağmur yağdırdık. Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!

(Şuara 173)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onların üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık ne fena oldu o korkutulmuşların yağmuru!

(Şuara 173)

Ömer Öngüt Meali:

Üzerlerine öyle bir yağmur indirdik ki! Ne kötü idi azapla korkutulanların yağmuru!

(Şuara 173)

Ömer Sevinçgül Meali:

Üzerlerine bir azap yağmuru yağdırdık. Ne kötüdür uyarılanların yağmuru!

(Şuara 173)

Sadık Türkmen Meali:

üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötü oldu!

(Şuara 173)

Seyyid Kutub Meali:

Onların başlarına müthiş bir yağmur yağdırdık. Uyarıcıları umursamayanların başlarına yağan yağmur ne fenadır.

(Şuara 173)

Suat Yıldırım Meali:

Üzerlerine öyle helak eden bir yağmur yağdırdık ki sorma! Uyarılanların başına yağan musibet ne fena idi!

(Şuara 173)

Süleyman Ateş Meali:

Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık, uyarıl(ıp da yola gelmey)enlerin yağmuru hakikaten çok kötü oldu!

(Şuara 173)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Üzerlerine bir yağmur (taş yağmuru[1]) yağdırdık; uyarılmış kişilerin yağmuru ne kötüydü.

1)."Üzerlerine (pişmiş) balçıktan taş yağdırmak için görevlendirildik."(Zariyat 51/33)

(Şuara 173)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(172-173) Üzerlerine taş yağdırarak, diğerlerini kırıp geçirdik. Uyarıldıkları halde yola gelmeyenlerin cezası ne kötü oldu!

(Şuara 173)

Şaban Piriş Meali:

Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırdık. Uyarılmışların yağmuru ne kötüdür..

(Şuara 173)

Talat Koçyiğit Meali:

Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırmıştık. Uyarılmış olanların yağmuru da ne kötüdür.

(Şuara 173)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kadar da kötü.

(Şuara 173)

Ümit Şimşek Meali:

Üzerlerine bir azap yağmuru indirdik. Uyarılmış olanlar için ne kötü bir yağmurdu o!

(Şuara 173)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Üzerlerine bir de yağmur yağdırdık. Ne de kötüymüş uyarılanların yağmuru!

(Şuara 173)