26. Şuara Suresi / 173.ayet
Şuara 173 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Üstlerine öylesine bir yağmur yağdırdık ki, ne de kötüdür korkutulanlara yağdırılan yağmur.
(Şuara 173)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Ve üzerlerine (öylesine şiddetli ve dehşetli) bir yağmur yağdırdık; ki uyarılıp-korkutulanların (azap) yağmuru ne kötü (olduğunu sonunda görmüşlerdi).
(Şuara 173)Abdullah Parlıyan Meali:
Üzerlerine pişirilmiş taşlardan, felaket yağmuru yağdırdık. Uyarıldıkları halde, uslanmayanların maruz kaldığı yağmur, gerçekten de ne kötüydü.
(Şuara 173)Adem Uğur Meali:
Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!
(Şuara 173)Ahmet Hulusi Meali:
Onların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Uyarılanların yağmuru ne kötüdür!
(Şuara 173)Ahmet Tekin Meali:
Üzerlerine dehşetli bir yağmur, taş yağdırdık. Sorumluluk hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılanların yağmuru ne berbat bir yağmurdu.
(Şuara 173)Ahmet Varol Meali
Üzerlerine de bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların [4] yağmurları ne kötü idi!*
(Şuara 173)Ali Bulaç Meali:
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kötü.
(Şuara 173)Ali Fikri Yavuz Meali:
Üzerlerine (kızgın lâvlardan ibaret) taş yağmuru yağdırdık. İşte bak, azabla korkutulanların yağmuru ne kötüdür!...
(Şuara 173)Ali Rıza Sefa Meali:
Ve onların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
(Şuara 173)Ali Ünal Meali:
Üzerlerine öyle bir yağmur indirdik ki!! Uyarılan, fakat uyarıya kulak asmayanların yağmuru ne fena bir yağmur oldu!
(Şuara 173)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ve onların başına (bir bela) yağdırdık. İşte, uyarılanlara yağan bela ne kötü bir şeydir!
(Şuara 173)Bayraktar Bayraklı Meali:
- Sonra diğerlerini yerle bir ettik. Üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Ne kötü bir yağmurdu, o uyarılanların yağmuru!
(Şuara 173)Bekir Sadak Meali:
Uzerlerine de yagmur yagdirdik. Uyarilan fakat yola gelmeyenlerin yagmuru ne kotu idi!
(Şuara 173)Besim Atalay Meali:
Biz onlara sağanaklar yağdırdık, ne kötüdür kocundurulmuş olanların yağmuru
(Şuara 173)Celal Yıldırım Meali:
Ve üzerlerine (taştan topraktan bir felâket) yağmuru yağdırdık. O uyarılanların yağmuru ne de kötü !
(Şuara 173)Cemal Külünkoğlu Meali:
172,173. Sonra (Lut'un karısıyla) diğerlerini helâk ettik. Üzerlerine (dehşetli) bir yağmur yağdırdık. Uyarıldığı halde yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötüdür.
(Şuara 173)Diyanet İşleri Eski Meali:
Üzerlerine de yağmur yağdırdık. Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!
(Şuara 173)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!
(Şuara 173)Diyanet Vakfı Meali:
Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!
(Şuara 173)Edip Yüksel Meali:
Üzerlerine bir çeşit yağmur yağdırdık; uyarılanların yağmuru ne felaketli bir yağmurdur.
(Şuara 173)Elmalılı Orjinal Meali:
Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerin yağmuru
(Şuara 173)Elmalılı Yeni Meali:
Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, ne kötü idi O uyarılanların yağmuru!
(Şuara 173)Erhan Aktaş Meali:
Ve üzerlerine taştan[1] yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür!
1)11/Hud, 82.
Gültekin Onan Meali:
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kötü.
(Şuara 173)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Bak işte uyarılanların yağmuru ne kötüdür!
(Şuara 173)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Üzerlerine (taş) yağmurları yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
(Şuara 173)Harun Yıldırım Meali:
Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların yağmuru ne de kötü!
(Şuara 173)Hasan Basri Çantay:
Üstlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki. (Bak) inzar edilenlerin yağmuru ne kötüdür!
(Şuara 173)Hayrat Neşriyat Meali:
Üzerlerine (taştan) bir yağmur yağdırdık! Artık o korkutulanların (Lût kavminin)yağmuru ne kötüdür!
(Şuara 173)Hubeyb Öndeş Meali: /
üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık, (yasaklardan) korkutulanların yağmuru ne kötüdür!
(Şuara 173)Hüseyin Atay Meali:
Üzerlerine de yağmur yağdırdık. Uyarılan, fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!
(Şuara 173)İskender Ali Mihr Meali:
Ve onların üzerine yağmur yağdırdık. İşte bu uyarılanların yağmuru, çok kötü idi.
(Şuara 173)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Üzerlerine yağmur yağdırdık. Uyarılanların üzerine yağan yağmur ne kötü bir yağmurdu.
(Şuara 173)Kadri Çelik Meali:
Ve üzerlerine özel bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru pek de kötü idi!
(Şuara 173)Mahmut Kısa Meali:
Öyle ki, üzerlerine sağanak sağanak taş yağmuru yağdırdık; zamanında uyarılan, fakat yine de azgınlıktan vazgeçmeyen bu inkârcılara yağdırılan yağmur, gerçekten ne kötü bir yağmurdur!”
(Şuara 173)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Akabinde, üzerlerine yağmur yağdırdık. Korkutulanların yağmuru ne kötüdür.
(Şuara 173)Mehmet Türk Meali:
Ve üzerlerine çok şiddetli bir (azap) yağmuru yağdırdık. (Uyarılanların) yağmuru gerçekten ne kötü bir yağmurdur!1*
(Şuara 173)Muhammed Celal Şems Meali:
Üzerlerine bir (taş) yağmuru yağdırdık. Uyarılanların (üzerine indirilen) yağmur ne kötü idi!
(Şuara 173)Muhammed Esed Meali:
üzerlerine (helak edici) yağmurlar yağdırdık; uyarıl(dıkları halde uslanmay)anların maruz kaldığı yağmur, gerçekten, ne korkunçtur!
(Şuara 173)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırdık. Uyarılmışların yağmuru ne kötüdür.
(Şuara 173)Mustafa Çavdar Meali:
Üzerlerine de yağmur gibi taş yağdırdık. Uyarıldıkları halde kulak asmayanların yağmuru ne kötüdür. (Şuara 173)Mustafa Çevik Meali:
170-173 Biz de Lût’u ve ailesini kurtardık, geri de kalmayı tercih eden yaşlı karısı da içlerinde olmak üzere o müşrik, kâfir, sapık kavmin üzerine yağmur gibi taş yağdırıp hepsini kırıp geçirdik ve uyarıldıkları halde doğru yolu seçmeyenlerin başına gelen felaket, işte böyle korkunç oldu.
(Şuara 173)Mustafa İslamoğlu Meali:
sonunda (bela) sağanağını üzerlerine boca ettik: gör ki, uyarılan (fakat uslanmayan) kimselerin maruz kaldığı sağanak ne berbattır.
(Şuara 173)Osman Okur Meali:
Üzerlerinede yağmur yağdırdık. Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin yağmuru ne kötü idi!
(Şuara 173)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve onların üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Artık ne fena oldu o korkutulmuşların yağmuru!
(Şuara 173)Ömer Öngüt Meali:
Üzerlerine öyle bir yağmur indirdik ki! Ne kötü idi azapla korkutulanların yağmuru!
(Şuara 173)Ömer Sevinçgül Meali:
Üzerlerine bir azap yağmuru yağdırdık. Ne kötüdür uyarılanların yağmuru!
(Şuara 173)Sadık Türkmen Meali:
üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötü oldu!
(Şuara 173)Seyyid Kutub Meali:
Onların başlarına müthiş bir yağmur yağdırdık. Uyarıcıları umursamayanların başlarına yağan yağmur ne fenadır.
(Şuara 173)Suat Yıldırım Meali:
Üzerlerine öyle helak eden bir yağmur yağdırdık ki sorma! Uyarılanların başına yağan musibet ne fena idi!
(Şuara 173)Süleyman Ateş Meali:
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık, uyarıl(ıp da yola gelmey)enlerin yağmuru hakikaten çok kötü oldu!
(Şuara 173)Süleymaniye Vakfı Meali:
Üzerlerine bir yağmur (taş yağmuru[1]) yağdırdık; uyarılmış kişilerin yağmuru ne kötüydü.
1)."Üzerlerine (pişmiş) balçıktan taş yağdırmak için görevlendirildik."(Zariyat 51/33)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(172-173) Üzerlerine taş yağdırarak, diğerlerini kırıp geçirdik. Uyarıldıkları halde yola gelmeyenlerin cezası ne kötü oldu!
(Şuara 173)Şaban Piriş Meali:
Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırdık. Uyarılmışların yağmuru ne kötüdür..
(Şuara 173)Talat Koçyiğit Meali:
Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırmıştık. Uyarılmış olanların yağmuru da ne kötüdür.
(Şuara 173)Tefhimul Kuran Meali:
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp korkutulanların yağmuru ne kadar da kötü.
(Şuara 173)Ümit Şimşek Meali:
Üzerlerine bir azap yağmuru indirdik. Uyarılmış olanlar için ne kötü bir yağmurdu o!
(Şuara 173)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Üzerlerine bir de yağmur yağdırdık. Ne de kötüymüş uyarılanların yağmuru!
(Şuara 173)