26. Şuara Suresi / 209.ayet

Gerçekleri hatırlatan bir uyarıcı. Yoksa biz kimseye zulmederek haksızlık edecek değiliz.

Bknz: (9/115)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 209 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Öğüt vermesinler ve biz zulmetmeyiz hiç.

(Şuara 209)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ve onlara gerekli zikri) İkaz ve ihtarı yapmışlardı. (Buna rağmen dinlemeyip belalarını buldular.) Biz asla zulmetmiş değilizdir.

(Şuara 209)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden, çünkü biz, hiç kimseye asla haksızlık etmeyiz.

(Şuara 209)

Adem Uğur Meali:

(Onlar) ihtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir.

(Şuara 209)

Ahmet Hulusi Meali:

(Önce) hatırlatma olur! Biz haksızlık etmeyiz!

(Şuara 209)

Ahmet Tekin Meali:

İkazda bulunmadan, öğüt vermeden de helâk etmedik. Biz zâlim değiliz.

(Şuara 209)

Ahmet Varol Meali

Hatırlatma yapılmıştır. Biz zalimler değiliz.

(Şuara 209)

Ali Bulaç Meali:

(Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.

(Şuara 209)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Onlara) öğüd verilmiştir. Biz (onları helâk etmekle) zulmetmiş değilizdir.

(Şuara 209)

Ali Rıza Sefa Meali:

Öğretiyi verdik. Çünkü Biz, haksızlık yapmayız.

(Şuara 209)

Ali Ünal Meali:

Onlara sürekli öğüt verilmiş, hatırlatmalarda bulunulmuştur. Biz, kimseye haksızlık yapmadık, (yapmayız da).

(Şuara 209)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bu helak edişimiz, başkaları için bir ikaz oldu. Ve Biz, zulmedenler olmadık. [Onlar helak olmayı hak ettikleri için helak oldular.]

(Şuara 209)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bu, bir uyarıdır. Biz, asla hiçbir kimseye haksızlık yapmayız.

(Şuara 209)

Bekir Sadak Meali:

(208-209) Hicbir kasaba halkini kendilerine ogut veren uyaricilar gelmeden yok etmedik. Biz zalim degiliz.*

(Şuara 209)

Besim Atalay Meali:

208,209. Kocunduranlarla, bir öğüt göndermedikçe, yok etmedik bir kenti, zalimlerden değiliz

(Şuara 209)

Celal Yıldırım Meali:

Öğüt ve hatırlatmada bulunulmuştur ; ve biz onlara zulmediciler olmadık.

(Şuara 209)

Cemal Külünkoğlu Meali:

208,209. Biz, hiçbir memleketi uyarıcılar göndermedikçe helâk etmedik. Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Diyanet İşleri Eski Meali:

208,209. Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.*

(Şuara 209)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Diyanet Vakfı Meali:

208, 209. Biz hiçbir memleketi, öğüt vermek üzere (gönderdiğimiz) uyarıcıları (peygamberleri) olmadan yok etmemişizdir. Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Edip Yüksel Meali:

Bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.

(Şuara 209)

Elmalılı Orjinal Meali:

İhtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir

(Şuara 209)

Elmalılı Yeni Meali:

(Onlara) ihtar edilmiştir ve Biz haksızlık etmiş değilizdir.

(Şuara 209)

Erhan Aktaş Meali:

Bu öğüttür[1]. Biz, haksızlık yapanlardan olmadık.[2]

1)Doğru yolu gösteren bir uyarıdır.
2)Uyarmadan hiçbir toplumu cezalandırmadık.

(Şuara 209)

Gültekin Onan Meali:

(Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.

(Şuara 209)

Hakkı Yılmaz Meali:

Öğüt! Ve Biz, haksızlık edenler değiliz.

(Şuara 209)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Bu) bir hatırlatma, bir öğüttür. Biz (asla) zulmedenler(den) olmadık.

(Şuara 209)

Harun Yıldırım Meali:

(Onlar)ihtar edilmiştir ve biz zülmetmiş değilizdir.

(Şuara 209)

Hasan Basri Çantay:

(208-209) Biz hiçbir memleketi, ona (halkına) öğüd vermek üzere inzar edici (peygamber) ler (göndermiş) olmadıkça helak etmedik. Biz zulmedenler değiliz.

(Şuara 209)

Hayrat Neşriyat Meali:

208,209. Hâlbuki (biz) hiçbir memleketi, (halkına) nasîhat vermek üzere kendisine(gönderilen) korkutucuları (peygamberleri) olmadan helâk etmedik. Ve (aslâ) zâlimler olmadık.

(Şuara 209)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(208-209) Bir hatırlatma olarak kendisine ait uyarıcılar olanlardan başka hiçbir kenti helak etmedik. Zalimler değildik.

(Şuara 209)

Hüseyin Atay Meali:

208-209 Hiçbir kent halkını, onlara öğüt veren uyarıcılar olmadan yok etmedik. Biz haksızlık eden değiliz.

(Şuara 209)

İbni Kesir Meali:

Öğüt olarak. Ve Biz, zalimler olmadık

(Şuara 209)

İlyas Yorulmaz Meali:

O (kitap) öğüttür. Biz zulmedici değiliz.

(Şuara 209)

İskender Ali Mihr Meali:

Hatırla ki Biz, zalimler (zulmedenler) olmadık.

(Şuara 209)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Öğütlemek için bu! Biz hiç kıyıcılık etmedik.

(Şuara 209)

Kadri Çelik Meali:

(Onlara bir) Hatırlatma (idi); biz zulmedenler değiliz.

(Şuara 209)

Mahmut Kısa Meali:

En azgın zâlimleri bile, cezalandırmadan önce güzelce öğüt verip uyarmışızdır; çünkü Biz, hiç kimseye asla haksızlık etmeyiz. İşte bu yüzdendir ki, sizleri uyarmak için bu son kitabı gönderdik:

(Şuara 209)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(208-209) Şüphesiz Biz zalim değiliz, uyarıcısı olmayan hiçbir ülkeyi yok etmedik. Uyarı vardır.

(Şuara 209)

Mehmet Türk Meali:

(Onlar) mutlaka uyarıldılar ve Biz asla zulmetmedik.1*

(Şuara 209)

Muhammed Celal Şems Meali:

Nasihat (kendilerine ulaşsın diye, böyle davrandık.) Biz, asla zalim değiliz.

(Şuara 209)

Muhammed Esed Meali:

ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden; çünkü Biz (hiç kimseye) asla zulmetmeyiz.

(Şuara 209)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlara uyarıda bulunulmuştur. Yoksa biz zulmedicilerden değiliz.

(Şuara 209)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçekleri hatırlatan bir uyarıcı. Yoksa biz kimseye zulmederek haksızlık edecek değiliz.

Bknz: (9/115)

(Şuara 209)

Mustafa Çevik Meali:

208-209 Biz hiçbir beldenin halkını, yaratılış sebepleri olan hayat nizamına davet eden peygamberler göndermedikçe, helak etmeyiz. Çünkü Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Mustafa İslamoğlu Meali:

hatırlatmışızdır; zira Biz, asla zulmeden biri değiliz.

(Şuara 209)

Osman Okur Meali:

(208-209) Hiçbir kasaba halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Azîm bir tenbih yapılmıştır ve Biz zulmedenler olmadık.

(Şuara 209)

Ömer Öngüt Meali:

Öğüt vermek üzere. Biz zâlim değiliz.

(Şuara 209)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlara gerekli hatırlatmalar mutlaka yapılmıştır! Biz asla haksızlık etmemişizdir!

(Şuara 209)

Sadık Türkmen Meali:

O (Kur’an) bir uyarı[cı]dır ve Biz zulmetmiş değiliz.

(Şuara 209)

Seyyid Kutub Meali:

Amaç başlarına gelecekleri kendilerine önceden haber vermektir. Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Suat Yıldırım Meali:

Öğüt verilip hatırlatma yapılmıştır. Biz hiçbir zaman zalim olmadık.

(Şuara 209)

Süleyman Ateş Meali:

(Uyarıcılar) uyarırlardı. Biz zulmediciler değildik.

(Şuara 209)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bu bilgileri olsun diyedir; yoksa biz yanlış yapmayız.

(Şuara 209)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(208-209) Biz hiçbir toplumu uyarıp öğüt vermeden yok etmeyiz. Çünkü Biz zalim değiliz.

(Şuara 209)

Şaban Piriş Meali:

(208-209) Uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik. Hiçbir zaman zulmedici olmadık.

(Şuara 209)

Talat Koçyiğit Meali:

208-209 Biz, hiçbir kasabayı, oraya uyarıcılar göndermeden ibret olmak üzere helak etmemişizdir. Biz. hiçbir sûrette zâlim olmamışızdır.

(Şuara 209)

Tefhimul Kuran Meali:

(Onlara) hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedenler değiliz.

(Şuara 209)

Ümit Şimşek Meali:

Onlara öğüt verilmiş, hatırlatma yapılmıştır. Yoksa Biz haksızlık edici değiliz.

(Şuara 209)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Uyarı/hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz.

(Şuara 209)