20. Taha Suresi / 11.ayet

Nihayet ateşin yanına geldiğinde kendisine:
Ey Musa! Diye seslenildi.

Bknz: (27/7)»(27/13)(28/29)»(28/36)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 11 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ateşe doğru gidince ona seslenildi: Ey Musa.

(Taha 11)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Nitekim ona (ateşin yanına) gidince, kendisine "Ey Musa!" diye nida edildi;

(Taha 11)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat ateşe yaklaşınca, bir ses O'na: “Ey Musa!” diye seslendi.

(Taha 11)

Adem Uğur Meali:

Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:

(Taha 11)

Ahmet Hulusi Meali:

Ona (ateşe) yaklaştığında: "Ya Musa" diye sesleniş algıladı.

(Taha 11)

Ahmet Tekin Meali:

Ateşin yanına vardığı zaman: “Ey Mûsâ!” diye seslenildi.

(Taha 11)

Ahmet Varol Meali

Onun yanına gelince: "Ey Musa!" diye seslenildi.

(Taha 11)

Ali Bulaç Meali:

Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa."

(Taha 11)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ateşe vardığı zaman, şöyle çağrıldı: “Ey Musa!

(Taha 11)

Ali Rıza Sefa Meali:

Oraya geldiğinde, seslenildi: "Ey Musa!"

(Taha 11)

Ali Ünal Meali:

Ateşin yanına varınca kendisine seslenildiğini işitti: “Ey Musa,” (diyordu ses):

(Taha 11)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Musa ateşe yaklaşınca: “Ey Musa!” diye ona seslenildi:

(Taha 11)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Musa ateşin yanına gelince, "Ey Musa!" diye seslenildi.

(Taha 11)

Bekir Sadak Meali:

Musa atesin yanina gelince: «Ey Musa!» diye seslenildi:

(Taha 11)

Besim Atalay Meali:

11,12. Oraya vardığında, «Ben senin Tanrınım, çıkar ayakkaplarını, Kutsal Tuvâ deresinde bulunuyorsun!» diye hemen bir ses geldi Musa'ya

(Taha 11)

Celal Yıldırım Meali:

(11-12) Musâ ateşe varınca, «Ey Musâ !» diye seslenildi: «Şüphesiz ki ben senin Rabbinim; ayakkaplarını çıkar, çünkü sen gerçekten kutsal vadi Tûr'da bulunuyorsun.

(Taha 11)

Cemal Külünkoğlu Meali:

11,12. Musa ateşin yanına varınca, ona (şöyle) seslenildi: “Ey Musa! Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva'dasın.” *

(Taha 11)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Musa ateşin yanına gelince: "Ey Musa!" diye seslenildi:

(Taha 11)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: "Ey Musa!"

(Taha 11)

Diyanet Vakfı Meali:

Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:

(Taha 11)

Edip Yüksel Meali:

Oraya varınca, 'Ey Musa!,' diye seslenildi.

(Taha 11)

Elmalılı Orjinal Meali:

Vaktaki ona vardı kendine şöyle nida olundu

(Taha 11)

Elmalılı Yeni Meali:

Ona vardığı zaman, kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa!

(Taha 11)

Erhan Aktaş Meali:

Oraya varınca, "Ey Musa!" diye seslenildi.

(Taha 11)

Gültekin Onan Meali:

Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa."

(Taha 11)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra onun yanına geldiğinde seslenildi: “Mûsâ!

(Taha 11)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Oraya varınca kendisine: “Ey Musa!” diye seslenilmişti.

(Taha 11)

Harun Yıldırım Meali:

Oraya vardığında kendisine: Ey Musa! diye seslenildi:

(Taha 11)

Hasan Basri Çantay:

İşte (Musa) ona gidince kendisine (şöyle) nida olundu: "Ey Musa".

(Taha 11)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet ona gelince kendisine: “Ey Mûsâ!” diye seslenildi.

(Taha 11)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(11-14) Ona [ateşe] gelince, kendisine seslenildi: Ey Musa! Gerçekten ben (evet!) ben RAB'binim. Artık, ayakkabılarını¹ çıkar, gerçekten sen, kutsanmış vadi olan Tuva'dasın. Ben seni özel olarak seçtim. Artık, vahiy edilene kulak ver. Gerçekten ben, benden başka hiçbir Tanrı olmayan Allah'ım. O halde bana kulluk et ve hatırlatmam(zikrim) için namazı sürekli olarak gereğince kıl.

(Taha 11)

Hüseyin Atay Meali:

11-12 Ateşin yanına gelince, seslenildi: "Ey Musa! Şüphesiz, Ben senin Rabbinim, ayağındakileri çıkar. Çünkü kutsala bürünmüş bir deredesin.

(Taha 11)

İbni Kesir Meali:

Ateşin yanına gelince; kendisine: Ey Musa, diye seslenildi.

(Taha 11)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa ateşin yanına gelince “Ya Musa!” diye seslenildi.

(Taha 11)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece oraya (ateşin (nurun) yanına) geldiği zaman “Ya Musa!” diye nida olundu.

(Taha 11)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Musa ateşin yanına varınca ona şöyle ünlendi:

(Taha 11)

Kadri Çelik Meali:

Nitekim ona gidince, “Ey Musa!” diye kendisine seslenildi.

(Taha 11)

Mahmut Kısa Meali:

Ve ateşe yaklaşınca, “Ey Mûsâ!” diye bir ses duyuldu:

(Taha 11)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ateşe doğru gidip ona yaklaşınca, orada kendisine " Ey Musa" diye seslenilmiştir.

(Taha 11)

Mehmet Türk Meali:

(Mûsa) ateşin yanına varınca (ona): “Ey Mûsa!” diye seslenildi.

(Taha 11)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onun yanına varınca (kendisine,) “Ey Musa!” diye seslenildi.

(Taha 11)

Muhammed Esed Meali:

Fakat ateşe yaklaşınca bir ses ona "Ey Musa!" diye seslendi,

(Taha 11)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onun yanma geldiğinde kendisine; "Ey Musa!" diye seslenildi.

(Taha 11)

Mustafa Çavdar Meali:

Nihayet ateşin yanına geldiğinde kendisine: Ey Musa! Diye seslenildi.

Bknz: (27/7)»(27/13) - (28/29)»(28/36)

(Taha 11)

Mustafa Çevik Meali:

11-20 Musa ateşe yaklaşınca ona şöyle seslenildi: “Ey Musa! Ben senin Rabbinim, ayakkabılarını çıkar, çünkü kutsal kılınmış Tuva Vadisi’nde bulunuyorsun. Seni peygamber olarak seçtim. Şimdi sana vahyedilecek olanları dikkatlice dinle. Kâinatı ve içindekileri yaratan, nizamlarını kurup yasalarını oluşturan gerçek İlah Benim, o itibarla sen de Bana itaat et, bu gerçeğe uygun yaşamak için de namaz kıl. Gerçek şu ki Son Saat gelip kâinat yok edilecek ve ardından da insanlar yeniden diriltilip, dünya hayatlarını kime ve neye göre yaşamış olduklarından hesaba çekilecek, hak ettiklerinin karşılığını görecekler. Son Saat’in vaktini kimseye bildirmedim. Onun geleceğine inanmayan, kendi boş arzu ve isteklerinin peşinden koşanlar, sakın seni bu konuda yanıltıp, aldatmasın. Yoksa sen de hüsrana uğrayanlardan olursun.” dedikten sonra da Allah sözlerine şöyle devam etti. “Ey Musa! O sağ elindeki nedir?” Musa da “O benim asamdır. Yorulunca buna dayanırım, onunla hayvanlarım için ağaçlardan yaprak çırpar ve yine onunla başka işler de yaparım.” dedi. Sonra da Allah Musa’ya, “Şimdi onu yere bırak, ey Musa!” dedi. Musa da elindeki asasını yere bırakınca, asa hızla hareket eden bir yılana dönüştü.

(Taha 11)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat ateşe yaklaşınca ona (gaipten) "Ey Musa!" diye seslenildi;

(Taha 11)

Osman Okur Meali:

Nitekim ona (ateşin yanına) gidince, kendisine (Allah tarafından) seslenildi: "Ey Musa."

(Taha 11)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, ateşin yanına geldi. «Ya Mûsa!» Diye nidâ olundu.

(Taha 11)

Ömer Öngüt Meali:

Oraya vardığında: “Ey Musa!” diye nidâ edildi.

(Taha 11)

Ömer Sevinçgül Meali:

Oraya varınca, kendisine, “Ey Musa!” diye seslenildi,

(Taha 11)

Sadık Türkmen Meali:

O, ateşin yanına geldiği zaman; “Ey Musa!” diye seslenildi:

(Taha 11)

Seyyid Kutub Meali:

Ateşin yanına gelince kendisine şöyle seslenildi; «Ey Musa!»

(Taha 11)

Suat Yıldırım Meali:

Ateşin yanına varınca birden: "Musa!" diye nida edildi.

(Taha 11)

Süleyman Ateş Meali:

(Musa), o(ateşin yanı)na gelince kendisine "Ey Musa!" diye seslenildi.

(Taha 11)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ateşin yanına varınca "Musa!" diye bir ses yükseldi.

(Taha 11)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(11-12) Oraya vardığında ona şöyle seslenildi: "Ey Musa! Ben senin Rabbinim. Ayağındakileri çıkar. Çünkü sen, kutsal vadide, Tuvâ'dasın."

(Taha 11)

Şaban Piriş Meali:

Ateşin yanına geldiği zaman: -Ey Musa! diye seslenildi.

(Taha 11)

Talat Koçyiğit Meali:

Ateşin yanına geldiği zaman kendisine seslenilmişti: "Ey Mûsâ!"

(Taha 11)

Tefhimul Kuran Meali:

Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: «Ey Musa.»

(Taha 11)

Ümit Şimşek Meali:

Ateşin yanına geldiğinde, “Ey Musa!” diye seslenildi.

(Taha 11)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onun yanına geldiğinde kendisine "Musa!" diye seslenildi.

(Taha 11)