9. Tevbe Suresi / 50.ayet

Eğer sana bir zafer gelirse bu onların canını sıkar onlar fenalık geçirirler. Ama size bir mağlubiyet gelirse “İyi ki biz tedbirimizi önceden almıştık.” deyip sevinerek dönüp giderler.

Bknz: (3/118)(4/78)»(4/79)(57/22)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 50 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sana bir iyilik geldi mi kötüleşir onlar; bir musibete uğrarsan biz derler, daha önce tedbir aldık, ihtiyata riayet ettik ve güvenle, gururla yüz çevirip giderler.

(Tevbe 50)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(O dönek ve ödlek münafıklar var ya) Sana bir hasene (iyilik ve izzet) ulaşsa, bu onları kötüleştirir (ve kederlendirir.Ama) Sana bir musibet dokunsa “Oh, iyi ki biz önceden tedbirimizi alıp (bunlardan ayrılmıştık) ” diye ferahlanarak dönüp gideceklerdir.

(Tevbe 50)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey peygamber! Senin başına iyi bir hal gelse, onları üzüp tasalandırır. Ama sana bir kötülük ulaşsa, kendi kendilerine, “Biz önceden kendimiz için, savaşa katılmamakla gerekli tedbirleri almıştık” derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Adem Uğur Meali:

Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, "İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız" derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer... Şayet sana nahoş bir olay isabet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer sana bir iyilik dokunur, zafere ulaşır, ganimet elde edersen bu onları üzer. Başına bir belâ gelirse de, “Biz, zaten planımızı önceden yapmış, tedbirimizi almıştık” derler. Sevine sevine sırtlarını dönerek halkı yönlendirmeye devam ederler.

(Tevbe 50)

Ahmet Varol Meali

Sana bir iyilik ulaşsa onları rahatsız eder. Sana bir kötülük dokunduğunda da: "Biz önceden işimizi sağlama bağlamıştık" der ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ali Bulaç Meali:

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sana bir iyilik (ganimet ve zafer) gelirse, fenalarına gider ve eğer sana bir musibet gelirse derler ki, biz tedbirimizi önceden almıştık; ve sana isabet eden musibetten dolayı sevine sevine döner giderler.

(Tevbe 50)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Sana bir kötülük gelirse; "Önceden önlem almıştık!" derler ve sevinçle dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ali Ünal Meali:

Bir iyilikle karşılaşsan, bu onları üzer; bir musibete maruz kalsan, bu defa kendi akıllarını beğenmişlik içinde, “İyi ki biz tedbirimizi önceden almıştık!” der ve çalımlı çalımlı döner giderler.

(Tevbe 50)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sana bir iyilik geldiğinde, onların zoruna gider. Eğer başına bir kötülük gelse; “biz, daha önce tedbirimizi aldık” der ve sevinerek sırt çevirip giderler.

(Tevbe 50)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sana bir iyilik gelirse, onların ağırına gider. Eğer sana bir kötülük gelse, "Biz önceden önlemimizi aldık" deyip, sevinerek geri dönerler.

(Tevbe 50)

Bekir Sadak Meali:

Sana bir iyilik gelince onlarin fenasina gider; bir kotuluk gelse, «Biz onceden ihtiyatli davrandik» derler, sevinerek donup giderler.

(Tevbe 50)

Besim Atalay Meali:

Sana bir iyilik gelecek olsa, onları kayırtmakta sana kötülük gelse, «İşimizi önceden yoluna koymuştuk» demektedirler, sevinerek dönerler

(Tevbe 50)

Celal Yıldırım Meali:

Sana bir iyilik dokunursa, onları üzüp tasalandırır. Sana bir musîbet (kötülük) dokunursa. «Biz işimizi önceden yoluna koyup önlem aldık» derler ve buna sevindikleri halde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse: “Biz, (savaşa katılmayarak) daha önceden tedbirimizi almıştık (bizi ilgilendirmez)” derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, "Biz önceden ihtiyatlı davrandık" derler, sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musibet gelirse, "Biz tedbirimizi önceden almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, «İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız» derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Edip Yüksel Meali:

Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, 'Biz önceden önlem almıştık,' derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sana bir güzellik kısmet olursa fenalarına gider ve eğer bir musibet gelirse biz tedbirimizi önceden almıştık derler ve sevine sevine döner giderler

(Tevbe 50)

Elmalılı Yeni Meali:

Sana bir güzellik kısmet olursa, bu onların zoruna gider ve eğer sana bir kötülük dokunursa: "Biz tedbirimizi önceden almıştık!" derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer sana bir iyilik isabet ederse, bu onları üzer. Fakat sana bir kötülük dokunursa, "Biz daha önceden önlemimizi almıştık." derler ve sevinç içinde arkalarına dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Gültekin Onan Meali:

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden buyruğumuzu almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Hakkı Yılmaz Meali:

Eğer sana bir iyilik dokunursa fenalarına gider. Eğer sana bir musibet dokunursa, “Biz kesinlikle tedbirimizi önceden almıştık” derler. Ve onlar, sevinenler olarak yan çizip giderler.

(Tevbe 50)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sana bir güzellik/iyilik isabet etse, onların hoşuna gitmez. Başına bir musibet gelecek olsa: “Biz önceden tedbirimizi almıştık.” der ve sevinç içinde arkalarına dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Harun Yıldırım Meali:

Sana iyilik isabet ederse, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: “Biz önceden tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinç içerisinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Hasan Basri Çantay:

Eğer sana bir iyilik isaabet ederse bu, (müdhiş hasedlerinden dolayı) onların fenasına gider. Şayed sana bir musiybet erişirse "Biz derler, daha önceden (ihtiyat) tedbirimizi almışızdır" ve onlar böbürlene böbürlene dönüb giderler.

(Tevbe 50)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer sana bir iyilik isâbet ederse, (bu) onları üzer. Fakat sana bir musîbet gelirse: “Doğrusu (biz) önceden tedbîrimizi almıştık” derler ve onlar sevinçli kimseler olarak dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sana bir iyilik isabet etse, onlar [ikiyüzlüler] üzülür; sana bir felaket isabet ederse, "Biz önceden işimizi (tedbirimizi) almıştık" derler ve mutlu bir halde yüz çevirirler.

(Tevbe 50)

Hüseyin Atay Meali:

Sana bir iyilik gelirse, onların ağrına gider. Eğer, sana bir kötülük gelse, "Biz önceden işimizi tuttuk" derler ve sevinerek geri dönerler.

(Tevbe 50)

İbni Kesir Meali:

Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse de derler ki: Biz, daha önceden tedbirimizi almışızdır. Ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sana bir iyilik isabet ederse, bu onları çok üzer. Eğer senin başına kötü bir şey gelirse, “Biz önceden tedbirimizi aldık” diyerek, (onun için kötülük başımıza gelmedi diye) sevinerek çekip giderler.

(Tevbe 50)

İskender Ali Mihr Meali:

Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer sana bir iyilik gelecek olursa onlar tasalanırlar. Eğer senin başına bir kötülük gelecek olursa «Doğrusu biz erkenden işimizi yoluna koymuş bulunuyoruz» derler, sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Kadri Çelik Meali:

Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, “Biz önceden tedbirimizi almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Mahmut Kısa Meali:

Sana bir zafer, ganîmet veya başarı gibi bir iyilik ulaşacak olsa, bu durum, iflah olmaz kıskançlıkları yüzünden onları üzer; eğer başına bir kötülük gelse, içlerinden, “İyi ki bunlarla savaşa katılmayıp baştan tedbirimizi almışız!” diyerek sizi sıkıntılarla baş başa bırakıp keyif içerisinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eğer sana iyilik gelir zafere ulaşırsan bu haber onlara dokunur. Tam da bir musibet isabet ederse sana: "Biz tedbirimizi almıştık" derler. En duygusal sevinçlerini göstere göstere oradan çekilip giderler.

(Tevbe 50)

Mehmet Türk Meali:

Eğer sana bir iyilik dokunursa,1 onların ağırına gider. Yok, eğer sana bir kötülük dokunursa: “İyi ki biz, önceden tedbirimizi almışız.” derler ve sevinerek (kâfirlerin tarafına) dönüverirler.*

(Tevbe 50)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sana bir iyilik gelirse, (bu) onları üzüntüye sokar. Eğer sana bir sıkıntı gelirse, “Şüphesiz biz önceden tedbirimizi almıştık,” der ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Muhammed Esed Meali:

Senin başına iyi bir hal gelse, (Ey Peygamber), bu onları eseflendirir; ama başına bir musibet gelse, (kendi kendilerine): "Biz önceden bizim (için gerekli) tedbirleri almıştık!" derler; ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sana bir iyilik gelirse onlar üzülürler. Sana bir musibet gelirse de, "Biz önlemimizi önceden aldık," deyip sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer sana bir zafer gelirse bu onların canını sıkar onlar fenalık geçirirler. Ama size bir mağlubiyet gelirse "İyi ki biz tedbirimizi önceden almıştık." deyip sevinerek dönüp giderler.

Bknz: (3/118) - (4/78)»(4/79) - (57/22)

(Tevbe 50)

Mustafa Çevik Meali:

50-51 Ey Peygamber! Kazanacağınız zafer, elde edeceğiniz ganimetler ve size dokunan her iyilik, müşrik ve kâfirlerle birlikte bu münafıkları da rahatsız eder, ama bir yenilgi yahut bir sıkıntı ile karşılaşsanız bu defa da “İyi ki biz daha önce tedbirimizi almış, onlarla aramıza mesafe koymuşuz, yoksa musibetler bize de dokunacaktı” diye sevinip yanınızdan uzaklaşırlar. De ki: “Bizim başımıza, Allah’ın bizi imtihan etmek için takdir ettiğinden başkası gelmez. O, bizim mevlamız, yar ve yardımcımız, koruyup gözetenimizdir. Mü’minlere düşen ise yalnız O’na güvenmektir.”

(Tevbe 50)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer sana bir iyilik dokunsa onların canı sıkılır. Ama başına bir kötülük gelse; "İyi ki biz daha önceden önlemlerimizi almıştık" derler ve şen şakrak dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Osman Okur Meali:

Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, «İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız» derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sana bir güzellik nâsip olunca onları mahzun eder. Ve eğer sana bir musibet dokunsa, «Biz muhakkak ki, tedbirimizi evvelce almış bulunduk» derler. Ve onlar sevinir bir halde geri dönerler.

(Tevbe 50)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer sana bir iyilik dokunursa, fenalarına gider, sana bir kötülük erişirse de: “Biz daha önceden işimizi sağlama almıştık. ” derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sana bir iyilik geldi mi onlar buna üzülürler. Başına kötü bir hâl geldi mi, “Biz daha önce önlemimizi almıştık” der, sevinerek döner giderler.

(Tevbe 50)

Sadık Türkmen Meali:

Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musibet gelirse; “Biz tedbirimizi önceden almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer karşına bir iyilik çıkarsa fenalarına gider. Eğer başına bir musibet gelirse, «Biz savaşa katılmayarak önceden tedbirimizi aldık» diyerek sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Suat Yıldırım Meali:

Sana bir iyilik gelirse onlar üzülürler ve eğer başına bir musibet gelirse içlerinden, "Neyse ki biz daha önce tedbirimizi almıştık. Sorununuzu nasıl çözerseniz çözünüz!" deyip senin başına gelen felaketten dolayı keyifli keyifli arkalarını döner giderler.

(Tevbe 50)

Süleyman Ateş Meali:

Sana bir iyilik ulaşsa (bu,) onların hoşuna gitmez ve eğer sana bir kötülük ulaşsa: "Biz önceden (sefere katılmamakla) başımızın çaresine bakmışız" derler, sevinerek döner(gider)ler.

(Tevbe 50)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Elinize bir iyilik geçse, bu onları üzer; kötü bir durumla karşılaşsanız "İyi ki önceden tedbirimizi almışız" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bir nimete eriştiğinde, buna üzülürler. Bir musibete uğradığında ise: "Biz baştan tedbirimizi almıştık" diyerek sevinç içinde uzaklaşırlar.

(Tevbe 50)

Şaban Piriş Meali:

Sana bir iyilik gelirse onlar fenalık geçirirler. Sana bir musibet gelirse 'Biz tedbirimizi önceden aldık." deyip sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Talat Koçyiğit Meali:

Sana bir iyilik isabet etse, onlara kötü gelir: fakat sana bir musibet gelirse, "biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Tefhimul Kuran Meali:

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, sana bir musibet isabet edince ise: «Biz önceden tedbirimizi almıştık» derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

(Tevbe 50)

Ümit Şimşek Meali:

Sana bir iyilik erişirse bu onları üzer. Başına bir kötülük gelirse, “İyi ki tedbirimizi önceden almışız” diye, sevinerek döner giderler.

(Tevbe 50)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sana bir iyilik isabet etse bu onları üzer. Sana bir musibet dokunsa: "İşimizi önceden sağlam tutmuşuz." derler ve kibirli bir sevinçle dönüp giderler.

(Tevbe 50)