56. Vakıa Suresi / 25.ayet

Orada ne kötü bir söz işitecekler ne de günaha sokan bir söz.

Bknz: (52/23)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 25 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Orada boş ve çirkin bir söz de duymazlar, günaha ait bir söz de.

(Vakıa 25)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Cennet yurdunda) Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' duyacaklar, ne günaha sokacak (ve huzur bozacak davranışlar olacaktır).

(Vakıa 25)

Abdullah Parlıyan Meali:

Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelen bir çağrı.

(Vakıa 25)

Adem Uğur Meali:

Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

(Vakıa 25)

Ahmet Hulusi Meali:

Orada ne boş laf duyarlar ve ne de suç kavramı!

(Vakıa 25)

Ahmet Tekin Meali:

Orada, bâtıl, yalan, taahhüde sadakatsizlik, boş, manasız, çirkin söz ve birbirlerine günah işletecek davet işitmezler.

(Vakıa 25)

Ahmet Varol Meali

Orada ne boş bir söz ne de günâha götürücü söz duyarlar.

(Vakıa 25)

Ali Bulaç Meali:

Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.

(Vakıa 25)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar cennetde ne bir boş lâf işitirler, ne de bir hezeyan.

(Vakıa 25)

Ali Rıza Sefa Meali:

Orada, ne boş bir söz ne de suç olan bir şey duymazlar.

(Vakıa 25)

Ali Ünal Meali:

Orada ne bir boş, manâsız söz işitirler, ne de günaha girmelerine sebep olacak bir söz.

(Vakıa 25)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Orada ne boş bir söz işitirler ne de günaha sokan bir iş yaparlar.(*)*

(Vakıa 25)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Karşılıklı selamlaşmadan başka, orada boş ve günah söz duymazlar.

(Vakıa 25)

Bekir Sadak Meali:

Orada anlamsız bir söz işitmezler, günaha sokan bir söz de,

(Vakıa 25)

Besim Atalay Meali:

25,26. Ne bir boş söz, ne de günah işitirler orada, ancak, bir söz, selâmdır, selâm !

(Vakıa 25)

Celal Yıldırım Meali:

Orada boş-anlamsız söz işitmezler ;

(Vakıa 25)

Cemal Külünkoğlu Meali:

25,26. Orada ne boş konuşmalar duyarlar, ne de günaha yönelten bir çağrı. Sadece “selâm!”, “selâm!” sözünü işitirler.

(Vakıa 25)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.

(Vakıa 25)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.

(Vakıa 25)

Diyanet Vakfı Meali:

Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

(Vakıa 25)

Edip Yüksel Meali:

Orada ne bir saçmalık, ne de günaha sokan bir söz işitmezler.

(Vakıa 25)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ne bir boş laf işidirler orada ne de bir te'sim

(Vakıa 25)

Elmalılı Yeni Meali:

Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz.

(Vakıa 25)

Erhan Aktaş Meali:

Orada boş, anlamsız ve günaha sokan şeyler duymazlar.

(Vakıa 25)

Gültekin Onan Meali:

Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.

(Vakıa 25)

Hakkı Yılmaz Meali:

Orada boş söz, saçmalama ve günaha sokan şeyleri işitmezler.

(Vakıa 25)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Orada, boş/faydasız ve günah olacak bir söz işitmezler.

(Vakıa 25)

Harun Yıldırım Meali:

Orada ne batıl ne de günahı gerektiren bir söz işitirler.

(Vakıa 25)

Hasan Basri Çantay:

Onlar orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak bir şey işitmezler.

(Vakıa 25)

Hayrat Neşriyat Meali:

Orada ne boş bir söz, ne de günâhı gerektiren bir şey işitirler!

(Vakıa 25)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(25-26) Onda [cennette] 'boş' hiçbir [şey] ve kasıtlı suça sevk eden hiçbir [şey] işitmezler. Ancak, bir söz yani tamam Esenlik olan bir Esenlik [sözü işitirler].

(Vakıa 25)

İbni Kesir Meali:

Orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak birşey işitmezler.

(Vakıa 25)

İlyas Yorulmaz Meali:

Orada asla boş ve yanlış çirkin sözler duymazlar.

(Vakıa 25)

İskender Ali Mihr Meali:

Orada boş bir söz işitmezler ve günaha girmezler.

(Vakıa 25)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Orada ne boş, ne de kışkırtıcı bir söz işitmezler,

(Vakıa 25)

Kadri Çelik Meali:

Orada ne saçma ve boş bir söz işitirler, ne de kimseye günah isnat edilir.

(Vakıa 25)

Mahmut Kısa Meali:

Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir söz!

(Vakıa 25)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(25-26) İşitilmez orada boş söz, günah ait bir laf. Söylenen sadece "selam, selam" dır.

(Vakıa 25)

Mehmet Türk Meali:

(Onlar) orada boş söz işitmedikleri gibi (eski) günâh(ların)a dair bir söz de duymazlar.

(Vakıa 25)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, orada ne saçma, ne (de) günaha götüren bir söz duyacaklar.

(Vakıa 25)

Muhammed Esed Meali:

Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir çağrı,

(Vakıa 25)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar orada boş ve günaha düşürecek bir söz işitmezler.

(Vakıa 25)

Mustafa Çavdar Meali:

Orada ne kötü bir söz işitecekler ne de günaha sokan bir söz.

Bknz: (52/23)

(Vakıa 25)

Mustafa Çevik Meali:

4-26 O Gün yeryüzü şiddetle sarsılacak, dağlar un ufak olup savrulacak ve insanlar üç sınıfa ayrılacaklar. Bir sınıf, davet edildiklerine iman edip, onu yaşama gayreti içinde orta yolu izleyen, amel defterleri sağ taraflarından verilecek mutlu kimseler; başka bir sınıf da, Allah adına davet edildikleri hayat nizamını reddedip, şirk ve küfür bataklığı içinde yaşamayı seçenlerdir. Bunlara amel defterleri sol taraflarından verilecek ve hak ettiklerini görünce hüsrana uğrayıp mutsuz olacaklar. Bir de davet edildikleri, sınırlarını da Allah’ın belirlediği hayatı yaşamak ve yaşatmak uğrunda malları ve canları ile cihat edenler var. Bunlar da yarışta öne geçenler ve Allah’a en çok yakınlık sağlayanlardır. İşte bu en önde koşarak öncülük edenler, cennetin kendileri için hazırlanmış olan en güzel yerlerinde nimetler içinde yaşayacaklardır. Bunların birçoğu önceki ümmetlerden, az bir kısmı da sonraki ümmetlerden olacak. Onlar o cennetlerde mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerinde, karşılıklı oturup, tarifsiz mutluluklar paylaşacaklar, orada ölümsüz ve daima genç olarak kalacak, tertemiz kaynaklardan ibriklere doldurulmuş içecekler ikram edilecek, içtiklerinde ne başları döner ne de sarhoş olurlar. Beğendikleri her türlü meyve, canlarının çektiği kuş etleri ve âdeta sedefler içindeki inciler gibi tertemiz, kusursuz bakışlı eşlerle de ödüllendirilecekler. Orada ne bir boş laf, ne de günaha yöneltecek hiçbir söz de duymazlar, yalnızca cennete kavuşmanın iç huzurunu yaşarlar.

(Vakıa 25)

Mustafa İslamoğlu Meali:

orada ne bir boş laf ne de kınanma duyacaklar;

(Vakıa 25)

Osman Okur Meali:

Orada boş bir kötü söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

(Vakıa 25)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Orada ne bir boş lâf ve ne de günaha sokacak bir şey işitmezler.

(Vakıa 25)

Ömer Öngüt Meali:

Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.

(Vakıa 25)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ne bir boş söz, ne de günaha sokan bir laf işitirler.

(Vakıa 25)

Sadık Türkmen Meali:

Orada duymazlar; ne boş, ne de günaha yol açan bir söz!

(Vakıa 25)

Seyyid Kutub Meali:

Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler.

(Vakıa 25)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar cennette ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir laf işitmezler.

(Vakıa 25)

Süleyman Ateş Meali:

Orada ne boş bir söz ve ne de günaha sokan bir laf işitirler.

(Vakıa 25)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Orada boş söz ve kendilerini rahatsız eden bir şey de işitmezler,

(Vakıa 25)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha sokan bir söz...

(Vakıa 25)

Şaban Piriş Meali:

Orada boş ve günaha sokacak bir söz işitmezler

(Vakıa 25)

Talat Koçyiğit Meali:

25-26 Orada "selâm, selâm" sözünden başka ne boş ve ne de günâha sokacak bir söz işitirler.

(Vakıa 25)

Tefhimul Kuran Meali:

Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne de günaha sokma.

(Vakıa 25)

Ümit Şimşek Meali:

Orada boş veya günah bir söz işitmezler.

(Vakıa 25)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey.

(Vakıa 25)