36. Yasin Suresi / 19.ayet

Elçiler:
– Uğursuzluğunuz size bağlıdır. Size öğüt verilmesini uğursuzluk mu sayıyorsunuz? Gerçekte siz haddi aşmış müsrif bir toplumsunuz, dediler.

Bknz: (5/2)(7/55)

Mustafa Çavdar Meali

Yasin 19 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar da, uğursuzluğunuz demişlerdi, kendinizden; öğüt verilirse de mi yapacaksınız bunu? Hayır, siz, haddi aşmış bir topluluksunuz.

(Yasin 19)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Elçiler) Dediler ki: "Uğursuzluğunuz sizinle beraberdir (huysuzluğunuz ve huzursuzluğunuz kendi küfrünüz ve kötülükleriniz sebebiyledir) . Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradığınızı zannetmektesiniz) ? Hayır, siz ölçüyü taşıran (israfa ve isyana kayan) bir kavimsiniz."

(Yasin 19)

Abdullah Parlıyan Meali:

Buna karşı peygamberler şöyle cevap verdiler: “Bir uğursuzluk, bir huzursuzluk, bir yanlışlık varsa, bu sizdendir. Size öğüt verildi diye mi uğursuzluğa uğradınız? Hayır, siz kendilerine yazık eden bir toplumsunuz.”

(Yasin 19)

Adem Uğur Meali:

Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.

(Yasin 19)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Sizin uğursuzluğunuz sizinledir... Eğer (hakikatinizle) hatırlatılıyorsanız bu mu (uğursuzluk)? Hayır, siz israf eden bir toplumsunuz. "

(Yasin 19)

Ahmet Tekin Meali:

Peygamberler: “- Sizin uğurlu ve uğursuz saydıklarınız, hayırdan ve şerden payınz, rızkınız, nerede olursanız olun kendi iradî tercihlerinizden kaynaklanmaktadır. Size tebliğ yapıldı, öğüt verildi diye mi, uğursuzluğa, kıtlığa uğradınız? Doğrusu siz, meşruiyet sınırlarını aşan, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyup uygulayan, cahilce davranan bir toplumsunuz.” dediler.

(Yasin 19)

Ahmet Varol Meali

(Elçiler) dediler ki: "Sizin uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz çok ileri giden bir topluluksunuz".

(Yasin 19)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Uğursuzluğunuz, sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."

(Yasin 19)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Elçiler) dediler ki: “- Uğursuzluğunuz yanınızdadır. Nasihat edilirseniz mi (bunu uğursuzluğa yoruyorsunuz ve bizi tehdit ediyorsunuz)? Doğrusu siz, haddi aşmış bir kavimsiniz.”

(Yasin 19)

Ali Rıza Sefa Meali:

Şöyle dediler: "Sizin uğursuzluğunuz, kendi yüzünüzdendir. Size öğreti verildiği için mi böyle oldu? Hayır, siz, ölçüyü aşan bir toplumsunuz!"

(Yasin 19)

Ali Ünal Meali:

Elçiler, “Uğursuzluk dediğiniz şey, size ancak sizden gelir. Gerçek size hatırlatıldı ve uyarıldınız diye mi böyle tepki gösteriyorsunuz? Siz, sınır tanımaz ve Allah’ın verdiği duygu, meleke ve kabiliyetleri boşa sarfeden bir topluluksunuz.”

(Yasin 19)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Uğursuzluk sizin içinizdedir. (Hak ve hakikat) mesajının size gelmesinden uğursuzluk mu gelir? (Fakat siz gerçekleri gören bir toplum değil) belki israf içinde yuvarlanıyorsunuz.”

(Yasin 19)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Peygamberler dediler ki: "Uğursuzluk şüphesiz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa ve aşırılığa sapmış bir topluluksunuz."

(Yasin 19)

Bekir Sadak Meali:

Elciler: «Ugursuzlugunuz kendinizdendir. Bu ugursuzluk size ogut verildigi icin mi? Hayir; siz, asiri giden bir milletsiniz» demislerdi.

(Yasin 19)

Besim Atalay Meali:

Peygamberler dediler ki: «Öğüt almışsanız da, uğursuzluk sizdedir; sizler taşkın ulussunuz»

(Yasin 19)

Celal Yıldırım Meali:

Elçiler dediler ki: «Sizin uğursuzluğunuz beraberinizdedir; size öğüt verilse de mi ? Hayır, siz (inkâr ve sapıklıkta, inat ve azgınlıkta) aşırı giden bir milletsiniz.»

(Yasin 19)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Elçiler de: “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz!” dediler.

(Yasin 19)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Elçiler: "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Bu uğursuzluk size öğüt verildiği için mi? Hayır; siz, aşırı giden bir milletsiniz" demişlerdi.

(Yasin 19)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.

(Yasin 19)

Diyanet Vakfı Meali:

Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.

(Yasin 19)

Edip Yüksel Meali:

Dediler ki, 'Uğursuzluğunuz sizden kaynaklanmaktadır. Size uyarıda bulunulduğu için mi? Siz gerçekten sınırı aşan bir topluluksunuz.'

(Yasin 19)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dediler: sizin şum kuşunuz beraberinizde, ya... nasıhat edilirseniz öyle mi? Doğrusu siz israfı adet etmiş bir kavmsınız

(Yasin 19)

Elmalılı Yeni Meali:

Elçiler: "Sizin uğursuzluk kuşunuz beraberinizdedir. Size öğüt verilse de öyle mi? Doğrusu siz israfı adet etmiş bir topluluksunuz." dediler.

(Yasin 19)

Erhan Aktaş Meali:

"Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi?[1] Hayır! Siz haddi aşan bir kavimsiniz." dediler.

1)Size gerçekleri iletmemizi mi uğursuzluk sayıyorsunuz?

(Yasin 19)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Uğursuzluğunuz sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz."

(Yasin 19)

Hakkı Yılmaz Meali:

Elçiler: “Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi? Aslında siz sınır tanımayan bir toplumsunuz” dediler.

(Yasin 19)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Demişlerdi ki: “Uğursuzluğunuz sizin yanınızdadır. Size öğüt verildi diye mi (bizi uğursuz saydınız)? Bilakis siz, haddi aşan, taşkın bir toplumsunuz.”

(Yasin 19)

Harun Yıldırım Meali:

Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.

(Yasin 19)

Hasan Basri Çantay:

(Onlar da): "Sizin uğursuzluğunuz, dediler, kendi beraberinizdedir. Size nasıyhat edilirse mi? Hayır, siz haddi aşıb taşanlar güruhusunuz".

(Yasin 19)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Elçiler:) “Uğursuzluğunuz sizinle berâberdir. Size nasîhat verildiği için mi(uğursuzluk sayıyorsunuz)? Hayır! Siz haddi aşan bir kimseler topluluğusunuz” dediler.

(Yasin 19)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Elçiler] "Şansınız, sizinle birliktedir. Hatırlatıldınız [uyarıldınız] diye mi¹ [şanssızlaştığınızı iddia ediyorsunuz]? Hayır! Siz, İsrafçı bir milletsiniz." dediler.

(Yasin 19)

Hüseyin Atay Meali:

"Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Bu uğursuzluk size hatırlatma yapıldığı için mi? Hayır! Siz savurgan bir ulussunuz" demişlerdi.

(Yasin 19)

İbni Kesir Meali:

Dediler ki: Uğursuzluğunuz sizinledir. Size öğüt verildi diye mi? Hayır, siz; çok aşırı giden bir kavimsiniz.

(Yasin 19)

İlyas Yorulmaz Meali:

Elçiler “Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraber (kendi tutumunuzdan). Gerçekler size hatırlatıldı diye mi? (taşlayacaksınız) Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz.

(Yasin 19)

İskender Ali Mihr Meali:

"Uğursuzluğunuz sizinle beraberdir (kendinizdendir). Size zikir hatırlatılınca mı (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır, siz müsrif (haddi aşan) bir kavimsiniz." dediler.

(Yasin 19)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Elçiler dediler: «Uğursuzluk sizde! Sizi öğütlediğimiz için mi böyle yapıyorsunuz? Doğrusu, sizler hep taşkın kimselersiniz.»

(Yasin 19)

Kadri Çelik Meali:

Dediler ki: “Uğursuzluğunuz, sizinle birliktedir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz.”

(Yasin 19)

Mahmut Kısa Meali:

Buna karşı elçilerimiz, “Sizin uğursuzluğunuz, sizinle beraberdir! Başınıza gelen kötülükler, bizzat sizden kaynaklanıyor!” diye cevap verdiler, “Size güzelce öğüt verildi diye mi siyasi, ekonomik, toplumsal, ekolojik… buhranlara, felaketlere uğradınız? Hayır; gerçekte siz, ilâhî buyrukları reddeden, hak hukuk tanımayan ve her türlü ahlâkî sınırı aşan azgın bir toplum olduğunuz için bunca felaketlere uğruyorsunuz!”

(Yasin 19)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

“Nice uğursuzluk sizinledir. Size öğüt verildi diye mi? Bilakis haddi aşan kavimsinizdir.

(Yasin 19)

Mehmet Türk Meali:

(O elçiler de): “Uğursuzluğunuz sizin kendinizdedir. (Siz) uyarıldığınızdan dolayı mı (uğursuzluğa uğradığınızı zannediyorsunuz?) Hayır, bilakis siz, ölçüyü kaçıran bir toplum olduğunuzdan dolayı (uğursuzluğa uğradınız.)” dediler.

(Yasin 19)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, “Ameliniz size aittir. (Bknz. 17:13) Eğer size iyice nasihat edilirse (yine de inkar edecek misiniz?) Aslında sizler haddi aşan bir kavimsiniz” dediler.

(Yasin 19)

Muhammed Esed Meali:

(Elçiler) şöyle cevap verdiler: "Kaderiniz, iyi de kötü de olsa, sizinle birlikte (olacak)tır! (Hakikati) can kulağıyla dinlemeniz isteniyorsa (bu sizce kötü bir şey mi?) Hayır, fakat siz kendinize yazık etmiş bir toplumsunuz!"

(Yasin 19)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bunun üzerine elçiler; "Sizin uğursuzluğunuz kendinizdendir. Yoksa size öğüt verilmesini mi uğursuzluk sayıyorsunuz? Gerçekten siz sınırı aşmış bir toplumsunuz!" demişlerdi.

(Yasin 19)

Mustafa Çavdar Meali:

Elçiler: – Uğursuzluğunuz size bağlıdır. Size öğüt verilmesini uğursuzluk mu sayıyorsunuz? Gerçekte siz haddi aşmış müsrif bir toplumsunuz, dediler.

Bknz: (5/2) - (7/55)

(Yasin 19)

Mustafa Çevik Meali:

18-19 Halk da şöyle karşılık verdi: “Bize uğursuzluk getirdiniz. Şayet bizim hayat tarzımızı değiştirmeye kalkmaktan vazgeçmezseniz, sizi öldüresiye taşa tutar, hakaretler eder ve canınızı yakarız.” Elçiler de dönüp onlara dediler ki: “Sizin uğursuzluğunuz, seçmiş olduğunuz hayat tarzınızdan kaynaklanıyor. Sizi doğru olana davet edip, öğüt vererek uyardığımız için mi bizi suçluyorsunuz? Maalesef siz haddi aşıp azgınlaşmış nankör bir topluluksunuz.”

(Yasin 19)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Elçiler dediler ki: "Uğurunuz/uğursuzluğunuz size bağlıdır. Ne yani, size öğüt verildi diye mi (böyle oldu)? Hayır, asıl siz haddi aşmış bir toplumsunuz."

(Yasin 19)

Osman Okur Meali:

(Elçiler)dediler ki: "Uğurunuz/uğursuzluğunuz size bağlıdır. Ne yani, size öğüt verildi diye mi (böyle oldu)? Hayır, asıl siz haddi aşmış bir toplumsunuz."

(Yasin 19)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(Elçiler de) Dediler ki: «Sizin şeametiniz sizinle beraberdir. Siz öğüt verildiğiniz halde de mi öyle şeamette bulunuyorsunuz? Hayır. Siz müsrifler olan bir kavimsiniz.»

(Yasin 19)

Ömer Öngüt Meali:

Elçiler şöyle cevap verdi: "Uğursuzluğunuz sizin kendinizdendir. Size nasihat ediliyorsa, bu uğursuzluk mudur? Hayır! Siz aşırı giden bir kavimsiniz. "

(Yasin 19)

Ömer Sevinçgül Meali:

Elçiler, “Sizin uğursuzluk kuşunuz yanınızda ‘uğursuzluğunuz kendinizden kaynaklanıyor’. ‘Bu uğursuzluk size’ uyarıldınız diye mi ‘verildi sanıyorsunuz’! Hayır, siz ilahi sınırları aşan azgın kimselersiniz!” dediler.

(Yasin 19)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Sizin uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi? Aksine, siz aşırı giden bir toplumsunuz.”

(Yasin 19)

Seyyid Kutub Meali:

Elçiler dediler ki; «uğursuzluk kendinizdendir. Bu uğursuzluk size öğüt verildiği için mi oldu? Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz.»

(Yasin 19)

Suat Yıldırım Meali:

Resuller cevap verdiler: "Uğursuzluğunuz sizinle beraber, çünkü siz imansızsınız, irşad edildiniz diye mi böyle söylüyorsunuz? Haddi aşan toplumun tekisiniz siz!"

(Yasin 19)

Süleyman Ateş Meali:

(Elçiler) Dediler ki: "Uğursuzluğunuz sizin kendinizdedir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır siz aşırı giden bir kavimsiniz."

(Yasin 19)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Elçiler dediler ki, "sizi parçalayan sizde olandır. Doğrular hatırlatıldı diye paramparça oldunuz öyle mi[1]? Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz."

1)Bir topluma Allah'ın bir elçisi geldiği zaman çözülme ve parçalanma kaçınılmaz olur. Allah Teala şöyle buyurur: "İnsanlar tek bir topluluktu; Allah onlara, müjde veren ve uyarıda bulunan nebiler gönderdi. Onlarla birlikte gerçeği içeren kitap da indirdi ki, ayrılığa düştükleri konularda insanlar arasında hakemlik yapsın. Kitapta ayrılığa düşenler kendilerine Kitap verilenlerden başkası olmadı. O açık belgeler geldikten sonra birbirlerinin haklarına göz diktikleri için böyle oldu. Sonra Allah inanmış olanları, anlaşamadıkları konuda, kendi izniyle doğruya ulaştırdı. Allah düzenine uyanı doğruya yöneltir." (Bakara 2/213).

(Yasin 19)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Elçiler: "Başınıza uğursuzluk geldiyse bu kendi yaptıklarınızdan dolayıdır. Size öğüt verildiği için mi böyle söylüyorsunuz? Hayır; siz, kendinize yazık ediyorsunuz" dedi.

(Yasin 19)

Şaban Piriş Meali:

-Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Sizi uyardık diye mi? Hayır, siz aşırı giden bir toplumsunuz, dediler.

(Yasin 19)

Talat Koçyiğit Meali:

Elçiler de demişlerdi ki: "Sizin uğursuzluğunuz, sizin kendinizdendir, size öğüt verildiği için mi? Hayır, aslında siz, isyanda aşırı giden bir kavimsiniz."

(Yasin 19)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Uğursuzluğunuz, sizinle birliktedir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz.»

(Yasin 19)

Ümit Şimşek Meali:

Elçiler dediler ki: “Sizin uğursuzluğunuz kendinizdendir. Yoksa size öğüt verilmesini mi uğursuzluk sayıyorsunuz? Aslında siz haddini aşmış bir toplumsunuz.”

(Yasin 19)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler: "Uğursuzluk kuşunuz sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa, aşırılığa sapmış bir topluluksunuz."

(Yasin 19)