36. Yasin Suresi / 43.ayet

Eğer biz istersek onları suda boğarız. Hiç kimse onların imdadına yetişemez ve kendi kendilerini de kurtaramazlar.

Bknz: (6/63)»(6/64)(10/107)(39/38)

Mustafa Çavdar Meali

Yasin 43 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Dilersek sulara boğarız onları da ne bir imdatlarına yeten olur, ne de kurtarılır onlar.

(Yasin 43)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Eğer dilersek onları (derin sularda) batırır-boğarız da; bu durumda ne onların imdat çığlıklarına yetişen olabilirdi, ne de kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer dilersek, onları suda boğarız da, kimse de yardımlarına gelemez. İşte o zaman onlar için bir kurtuluş da yoktur.

(Yasin 43)

Adem Uğur Meali:

Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer dilesek onları suda boğarız da, ne imdatlarına yetişen olur ve ne de kurtarılırlar!

(Yasin 43)

Ahmet Tekin Meali:

Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa onları denizde boğarız. O zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne onlar kurtulur, ne de kurtarılır.

(Yasin 43)

Ahmet Varol Meali

Dilesek onları (suda) boğarız. Bu durumda ne onların imdatlarına yetişen olur, ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Ali Bulaç Meali:

Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Dilersek onları (denizde) boğarız da, o takdirde kendilerine ne bir imdatçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Ali Rıza Sefa Meali:

Eğer dilersek, onları boğarız. Artık, ne çığlıklarına yetişen olur ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Ali Ünal Meali:

Eğer dilesek hepsini boğarız da, ne feryatlarına koşan bir kimse bulunur, ne de bir yolunu bulup boğulmaktan kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İstesek onları batırırız (suyun kaldırma kuvvetini kaldırırız veya başka bir sebeple;) o zaman ne yardıma çağrılacak kimse bulurlar ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Dilersek onları suda boğarız. Hiçbir kimse de onlara yardım edemez ve kurtarılamazlar da.

(Yasin 43)

Bekir Sadak Meali:

Dilesek, onlari suda bogardik; ne yardimlarina kosan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

Besim Atalay Meali:

Dileseydik batırırdık onları, ne onlara bir yardımcı bulunurdu, ne de onlar kurtarılırdı

(Yasin 43)

Celal Yıldırım Meali:

Dilersek onları (suda) boğarız da artık ne çığlıklarına koşan bulunur, ne de kurtarılma şansları olur.

(Yasin 43)

Cemal Külünkoğlu Meali:

43,44. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha yaşasınlar diye (hayatta kalırlar).

(Yasin 43)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Diyanet Vakfı Meali:

Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Edip Yüksel Meali:

Dileseydik onları boğardık; ne bir çığlıklarına yetişen olurdu, ne de kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dilersek onları gark da ederiz o vakıt ne onlara feryadcı vardır, ne de onlar kurtarılırlar

(Yasin 43)

Elmalılı Yeni Meali:

Dilersek onları (suda) boğarız da o zaman onlara ne feryatçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Erhan Aktaş Meali:

Dilersek onları batırırız. Ne onlara yardım eden bulunur ne de onlar kurtulabilir.

(Yasin 43)

Gültekin Onan Meali:

Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Hakkı Yılmaz Meali:

43-44 Ve Biz dilersek –Bizden bir rahmet ve bir zamana kadar yararlanma; süre tanınması dışında– onları suda boğarız da o zaman onların çığlığına hiç yetişen olmaz. Onlar kurtarılamazlar da.

(Yasin 43)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dilesek (gemileri suda yüzdürmez ve) onları boğarız. Ne kimse yardımlarına yetişebilir ne de kurtarılabilirler.

(Yasin 43)

Harun Yıldırım Meali:

Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Hasan Basri Çantay:

Eğer dilersek onları (suda) boğarız. O suretde kendileri için bir imdadcı da yokdur, onlar kurtarılamazlar da.

(Yasin 43)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki dilersek onları suda boğarız; o zaman ne kendilerine imdâd eden olur, ne de onlar kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Tercih edersek kendilerini batırırız, böylece kendileri kurtarılamaz bir haldeyken kendileri için imdada yetişen hiçbir [kimse] olmaz.

(Yasin 43)

Hüseyin Atay Meali:

Dilesek, onları suda boğardık, ne çığlıklarını duyan olurdu, ne de kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

İbni Kesir Meali:

Dilesek; onları suda boğardık da ne kurtaran bulunurdu, ne de kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer biz dileseydik onları suda boğardık, sonra yardım çığlıklarına cevap veren olmazdı ve onlar kurtarılamazdı da.

(Yasin 43)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve dilersek onları boğarız, o zaman onlara yardım edilmez ve onlar kurtarılmaz.

(Yasin 43)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer Biz dilersek onları boğarız da. Artık ne yardımlarına koşan olur, ne de onları kurtaran.

(Yasin 43)

Kadri Çelik Meali:

Eğer dilersek onları batırır da boğarız. Bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de onlar kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer dilesek, onları sulara batırıp boğabiliriz de işte o zaman ne imdatlarına koşan olur, ne de azâbımızdan kurtulabilirlerdi!

(Yasin 43)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yahut dilersek onları boğarız. Haliyle, onların ne kimse imdadına gelir, ne de kurtarır.

(Yasin 43)

Mehmet Türk Meali:

Eğer dilersek onları batırıveririz de onların imdadına kimse yetişemez ve kimse de onları (yok olmaktan) kurtaramaz. 1*

(Yasin 43)

Muhammed Celal Şems Meali:

Dilersek, onları boğarız. O zaman yalvarmalarına, ne cevap veren olur, ne (de) başka bir yolla kurtarılabilirler.

(Yasin 43)

Muhammed Esed Meali:

dilersek onları suda boğabiliriz, kimse de yardımlarına gelemez, işte (o zaman) onlar için bir kurtuluş yoktur,

(Yasin 43)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Dilersek onları suda boğarız da ne yardımlarına koşan olur, ne de başka bir yolla kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer biz istersek onları suda boğarız. Hiç kimse onların imdadına yetişemez ve kendi kendilerini de kurtaramazlar.

Bknz: (6/63)»(6/64) - (10/107) - (39/38)

(Yasin 43)

Mustafa Çevik Meali:

41-44 Denizlerde kurduğumuz nizam sayesinde, nesillerinizi ve yüklerinizi gemilerle taşımanızda ve benzer araçlar yapma kabiliyetleri ile sizleri yaratmış olmamızda da aklını kullananlar için dersler vardır. Biz dilersek, gemileri de içindekilerle birlikte sulara gömeriz, kimse yardımlarına gelemez ve kimse de buna mani olamaz. Onları yalnız Biz dilediğimiz süreye kadar yaşatırız.

(Yasin 43)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Dilersek onları suda boğabiliriz; bu takdirde imdatlarına kimse yetişemez ve onlar kurtarılamazlar da;

(Yasin 43)

Osman Okur Meali:

Uygun bulsaydık, onları suda boğardık da; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.

(Yasin 43)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer dilersek onları garkederiz, artık onlar için ne bir hâlâskar vardır ve ne de onlar kurtarılabilirler.

(Yasin 43)

Ömer Öngüt Meali:

Dilersek onları suda boğarız. Ne kendilerine bir yardımcı bulunur, ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Ömer Sevinçgül Meali:

Dilersek onları sulara gömeriz. O zaman ne yardıma gelen bulunur, ne de onlar kendilerini kurtarabilirler.

(Yasin 43)

Sadık Türkmen Meali:

Dilesek, onları batırır boğarız; kendilerinin imdadına koşan bulunmaz ve kurtulamazlar.

(Yasin 43)

Seyyid Kutub Meali:

Dilersek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirdi.

(Yasin 43)

Suat Yıldırım Meali:

Şayet dileseydik onları boğardık. Ne feryatlarına koşan bir kimse bulabilir, ne de başka türlü kurtarılırlardı.

(Yasin 43)

Süleyman Ateş Meali:

Dilesek onları (suda) boğarız, ne kendilerine imdad (eden) olur, ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Batma şartlarının oluştuğunu görsek[1] onları batırırız. Ne yardımlarına koşan olur, ne de kurtarılırlar.

1)"إِن نَّشَأْ  şey etsek" demektir. Buradaki şey Allah'ın kanunudur. Batmaktan söz edildiği için o şey geminin batma kanunun olur. O kanunun şartları oluşursa gemi batar ve içindekiler boğulur.

(Yasin 43)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Dilersek onları suda boğarız; onlara ne yardım eden bulunur, ne de kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Şaban Piriş Meali:

Eğer istersek onları suda boğarız. Onlara bir yardımcı da bulunmaz, kendi kendilerine de kurtulamazlar.

(Yasin 43)

Talat Koçyiğit Meali:

Dilesek, onları suda boğarız da, ne kendileri için bir koruyucu bulunur: ne de kendileri kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de onlar kurtulabilirler.

(Yasin 43)

Ümit Şimşek Meali:

Dilesek onları boğarız da ne yardımlarına koşan olur, ne bir kurtuluş yolu bulunur.

(Yasin 43)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer dilersek onları boğarız. Bu durumda ne kendileri için feryat eden olur ne de kurtarılırlar.

(Yasin 43)