10. Yunus Suresi / 11.ayet

Eğer Allah, insanların dünya nimetlerini elde etmede acele ettikleri gibi hak ettikleri cezayı vermede de acele etseydi işleri bitirilirdi. Onun için biz, bizimle buluşmayı hesaba katmayanları taşkınlıkları içinde bocalamaya terk ederiz.

Bknz: (16/61)(18/58)»(18/59)(35/45)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 11 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah, insanların, hayrın çarçabuk oluvermesini istedikleri gibi şerri çarçabuk veriverseydi ecellerinin gelip çatmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Fakat biz, bize kavuşmayı ummayanları, azgınlıklarında sersem bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şayet insanların hayrı istemelerinde acele ettikleri gibi, Allah da onlara, şerri (ve cezalarını) vermekte acele etseydi, ecel süreleri hemen bitirilmiş olurdu. Ama Biz huzurumuza çıkacağına (ve ettiklerine kavuşacağına) inanmayanları (bir zaman kendi haline) bırakırız, böyle azgınlık ve şaşkınlık içinde bocalayıp duracaklardır (ve sonunda hak ettiklerini bulacaklardır.)

(Yunus 11)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer Allah, insanlara, hayrı hemen acele istedikleri gibi, günahları yüzünden hakettikleri şerri çabucak verseydi, onların sonu çarçabuk gelmiş olurdu. Ne var ki, bize kavuşmayı arzu etmeyenleri, azgınlıkları içinde, bocalar bir halde bırakıveririz.

(Yunus 11)

Adem Uğur Meali:

Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de acele verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Fakat bize kavuşmayı beklemeyenleri biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde (kendi başlarına) bırakırız.

(Yunus 11)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer Allah insanlara, onların hayrı dilemedeki acelelerine göre, şerri hak etmelerine cevap verseydi; onların ömürleri çoktan bitmiş olurdu! Rücu ederek hakikati olan Esma'nın farkındalığına ermeyeceklerini sananları, kendi taşkınlıkları içinde kör ve şaşkın, bocalar halde bırakırız.

(Yunus 11)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer Allah, insanların hayırla ilgili taleplerinin çabucak yerine getirilmesini istedikleri gibi, şerri de alelacele insanlara vermiş olsa idi, elbette onlara, ecellerinin, ömürlerinin erken sona erdirileceği bildirilmiş olurdu. Fakat bizim huzurumuzda hesaba çekilmeyi, mükâfatı ummayanları, cezalandırılma endişesi duymayanları biz azgınlıkları içinde kendi başlarına bocalar bir halde bırakırız.*

(Yunus 11)

Ahmet Varol Meali

Allah eğer, insanların iyiliği acele istemeleri gibi onlara kötülüğü de acele verseydi süreleri hemen bitmiş olurdu. Ancak böyle, bize kavuşmayı ummayanları taşkınlıkları içinde böyle bocalar bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Ali Bulaç Meali:

Eğer Allah, onların hayra ulaşmak için çarçabuk davrandıkları gibi, insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi. İşte bize kavuşmayı ummayanları biz böylece taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakırız.

(Yunus 11)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer Allah, insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, fenalığı da hemen acele olarak verseydi, muhakkak ecelleri son bulur biterdi. Fakat karşımıza çıkıp hesap vermeyi ummayanları, azgınlıklarında bırakırız, körü körüne giderler.

(Yunus 11)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah, insanların iyiliği ivedi olarak istedikleri gibi, kötülüğü de ivedi olarak verseydi, süreleri sona erdirilmiş olurdu. Bize kavuşacaklarını düşünmeyenleri, azgınlıkları içinde şaşkın bırakırız.

(Yunus 11)

Ali Ünal Meali:

Eğer Allah insanlara müstahak oldukları cezayı, onların faydalarına olan şeyleri hemen elde etmek istedikleri hız ve çabuklukta hiç tehir etmeden verseydi, derhal sonları gelir ve helâk edilirlerdi. Fakat Bize kavuşma arzusu, ümidi ve beklentisi içinde olmayanları (imtihan ve adaletimiz gereği) belli bir süre kendi hallerine bırakırız da, taşkınlıkları içinde gayesiz ve başıboş sürüklenmeye devam ederler.

(Yunus 11)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnsanların mala olan acele istekleri gibi, Allah aceleden onlara musibet verseydi, ecelleri hemen yerine getirilmiş olacaktı. Fakat Biz, bizimle karşılaşmayı ummayanları azgınlıkları içinde şaşkın bırakırız.

(Yunus 11)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Fakat bize kavuşmayı beklemeyenleri biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Bekir Sadak Meali:

Iyiligi acele isteyen kimselere Allah fenaligi da carcabuk verseydi, sureleri hemen bitmis olurdu. Bizimle karsilasmayi ummayanlari, azginliklari icinde bocalayip dururlarken birakiriz.

(Yunus 11)

Besim Atalay Meali:

Onların iyiyi ivdiği gibi, Allah da insanlara kötülüğü ivseydi, ecelleri tükenirdi, bize kavuşmayı ummayanları, azgınlıkları içre şaşırmış bırakırız

(Yunus 11)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer Allah insanlara, hayrı hemen acele istedikleri gibi, şerri de onlara çabuklaştırsaydı, ecelleri hemen yerine gelip (her şey) bitmiş olurdu. Ne var ki, bize kavuşmayı arzu etmeyenleri azgınlıkları içinde bocaladıkları bir halde bırakıveririz.

(Yunus 11)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Fakat biz, huzurumuza çıkmayı arzu edip ummayanları, kendi hallerine bırakırız da azgınlıkları içinde bocalar dururlar.*

(Yunus 11)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İyiliği acele isteyen kimselere Allah fenalığı da çarçabuk verseydi, süreleri hemen bitmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken bırakırız.

(Yunus 11)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer Allah, insanlara onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları, kendi azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız.

(Yunus 11)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de acele verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Fakat bize kavuşmayı beklemeyenleri biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde (kendi başlarına) bırakırız.*

(Yunus 11)

Edip Yüksel Meali:

İnsanların iyiliği acele istemeleri gibi, ALLAH da onlara azabı acele verse idi, süreleri bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde şaşkın durumda bırakırız.

(Yunus 11)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer Allah, insanlara şerri onların hayır ivercesine ivdikleri gibi ivecek olsa idi ecellerini kendilerine yetiriverir idi fakat likamızı arzu etmiyenleri bırakırız tuğyanlarında körkörüne giderler

(Yunus 11)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer Allah, insanlara şerri, hayrın gelmesini istemekte acele ettikleri gibi, çabuklaştırsaydı, ecellerini kendilerine getiriverirdi. Fakat Bize kavuşmayı arzu etmeyenleri bırakırız, azgınlıkları içinde körü körüne giderler.

(Yunus 11)

Erhan Aktaş Meali:

İnsanların, hayrı acele istedikleri gibi, Allah da şerri onlara acele verseydi, muhakkak süreleri bitirilirdi. Ama Biz, Bizimle karşılaşmayı ummayanları, kendi hallerine bırakırız. Azgınlıkları içinde bocalar dururlar.

(Yunus 11)

Gültekin Onan Meali:

Eğer Tanrı, onların hayra ulaşmak için çarçabuk davrandıkları gibi, insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi. İşte bize kavuşmayı ummayanları biz böylece taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakırız.

(Yunus 11)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve eğer Allah, insanlara, onların hayrı çarçabuk istedikleri gibi, kötülüğü alelacele verseydi, onlara, kesinlikle kendi sürelerinin sonunu gerçekleştirirdi. Fakat Biz, Bize kavuşmayı ummayanları azgınlıkları içinde bocalayanlar olarak terk ederiz.

(Yunus 11)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet Allah, insanlar hayır istediklerinde çarçabuk verdiği gibi (öfke hâlinde yaptıkları beddualar ya da masiyetlerle hakettikleri) şerri de çabucak verseydi, onların ecellerine hükmedilir (işleri bitiriliverirdi). Bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde bocalar hâlde bırakırız.

(Yunus 11)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer Allah, onların hayra ulaşmak için çar çabucak davrandıkları gibi insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi. İşte bize kavuşmayı ummayanları biz böylece azgınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakırız.

(Yunus 11)

Hasan Basri Çantay:

Eğer Allah, insanlara hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de alel'acele verseydi elbette onlara ecelleri hükmedilir, (hepsi helak olub gider) di. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları böyle azgınlıkları içinde serseri serseri dolaşmalarına meydan veriyoruz.

(Yunus 11)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer Allah, insanlara hayrı acele istemeleri (sebebiyle verdiği) gibi şerri de hemen verseydi, elbette onların ecellerine (çabucak) hükmedilirdi. Artık bize kavuşmayıummayanları, azgınlıkları içinde bırakırız da bocalayıp dururlar.(1)*

(Yunus 11)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Allah, insanlara, onların iyiyi (hayrı) istemesi şeklinde şerri acele ettirseydi mutlaka onların süre sonlarına (ölümlerine) karar verilirdi.¹ Artık, kavuşmamızı (ahireti) beklemeyenleri kendi taşkınlıkları içinde şaşkın bir halde bırakıyoruz.

(Yunus 11)

Hüseyin Atay Meali:

İnsanların iyiliği acele istemeleri gibi Allah da fenalığı onlara ivedilikle verseydi, süreleri hemen bitirilmiş olurdu. Ama, Bize kavuşmayı arzulamayanları, azgınlıkları içinde bocalamaya bırakırız.

(Yunus 11)

İbni Kesir Meali:

Eğer Allah insanlara hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de süratle verseydi, süreleri hemen bitmiş olurdu. İşte Biz, Bize kavuşmayı ummayanları böyle azgınlıkları içinde bocalamaya terkederiz.

(Yunus 11)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah, insanların hayrı acilen istedikleri gibi, şerri de acilen vermiş olsaydı, onların vakitlerinin bitip yok olmalarına hükmederdi. Fakat biz, yeniden diriltilip de, bize dönüp hesap vermeyeceklerine inananları, içinde bulundukları azgınlıklar içerisinde bir süre bırakırız.

(Yunus 11)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer Allah onların hayrı acele istemeleri gibi insanlara şer için acele etseydi, elbette onların ecelleri yerine getirilirdi (kaza edilirdi). Fakat (hayatta iken) Bize ulaşmayı dilemeyen kimseleri, isyanları içinde şaşkın bırakırız.

(Yunus 11)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onların iyiliğin çarçabuk gelmesini istemeleri gibi Allah da kötülüğü çarçabuk gönderseydi onları sonlarına eriştirmiş olurdu. Ancak Biz, Bize kavuşmayı ummıyanları kendi taşkınlıkları içinde bocalar bırakırız.

(Yunus 11)

Kadri Çelik Meali:

Eğer Allah, insanlara hayrı çarçabuk istedikleri gibi (beddua ettiklerinde veya günah işlediklerinde) şerri de (beddua veya azabı da) çarçabuk verseydi, hemen ecellerine hükmedilirdi (helak edilirlerdi). Bizimle buluşmayı ümit etmeyenleri azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Mahmut Kısa Meali:

İnsanların iyiliği sabırsızlıkla ve aceleyle istedikleri gibi, Allah da onları suç işler işlemez derhâl cezalandırmış olsaydı, çoktan işleri bitirilmiş olurdu. Fakatonları cezalandırmakta acele etmeyiz. Hesap vermek üzere huzurumuza çıkacaklarını ummayan o inkârcıları, bir süre daha azgınlıkları içinde bocalar bir hâlde bırakırız. Böylece, tövbe edip imana gelmeleri için onlara bir fırsat daha veririz. Fakat pek çokları, bu fırsatı doğru değerlendiremez:

(Yunus 11)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl ki hayrı hemen istedikleri gibi Allah şerri de çabuklaştırsaydı eğer, Üzerlerine gelecek olan ecel hükmü mutlaka çarçabuk verilirdi. Fakat biz Şüphe dahi etmeyip bize kavuşmayı ummayanları, bocalar halde bırakırız.

(Yunus 11)

Mehmet Türk Meali:

Eğer, insanların hayra1 ulaşmakta acele ettikleri gibi, Allah da onlara şerri2 vermekte acele etseydi elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Bu yüzden Bize kavuşacaklarını ummayanları, kendi azgınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakırız.3*

(Yunus 11)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnsanların hayrı çabuk istedikleri gibi, Allah (da) onların kötülüklerinin karşılığını vermekte acele etseydi, yaşamları için verilen mühletin sonu (hakkındaki) karar kendilerine bildirilmiş olurdu. (Ancak) Bize kavuşmayı ümit etmeyenleri, azgınlıklarında şaşkın bırakırız.

(Yunus 11)

Muhammed Esed Meali:

(İmdi), eğer, onların iyilik (olarak gördükleri şeyin kendilerine) ulaşmasını aceleyle istedikleri gibi, Allah da insanlara (günahları yüzünden hak ettikleri) şerri tezelden verseydi, onların sonu çarçabuk gelmiş olurdu! Ama Biz, Bizimle ergeç karşılaşacaklarına inanmayanları o kurumlu azgınlıkları içinde körcesine bocalayıp dururlarken kendi hallerine bırakırız.

(Yunus 11)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnsanların iyiliği hemen istemeleri gibi Allah onlar için kötülüğü de çabuklaştırsaydı, ecelleri başlarına geliverirdi. Oysa bize kavuşmayı ummayanları biz, azgınlıkları içinde bırakırız da öylece bocalar dururlar.

(Yunus 11)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer Allah, insanların dünya nimetlerini elde etmede acele ettikleri gibi hak ettikleri cezayı vermede de acele etseydi işleri bitirilirdi. Onun için biz, bizimle buluşmayı hesaba katmayanları taşkınlıkları içinde bocalamaya terk ederiz.

Bknz: (16/61) - (18/58)»(18/59) - (35/45)

(Yunus 11)

Mustafa Çevik Meali:

Âhiret Günü’ne ve Peygamber’in Allah adına yaptığı çağrıya inanmayanların tehdit edildikleri azabın bir an önce başlarına gelmesini istedikleri gibi, Allah da onlara hak ettikleri cezayı vermekte acele etseydi, hemen helak edilip, sonları getirilirdi. Biz böylelerini huzurumuza çıkarılacakları o Hesap Günü’ne kadar kibirli, azgınlıkları içinde körce, bataklıklarında debelenir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer onların nimeti istemede acele ettikleri gibi Allah da insanlar için (hak ettikleri) cezayı vermede acele etseydi, onların sonunu getirecek hüküm hemen infaz edilirdi. Şu halde, bizim huzurumuza çıkmaya yüzü olmayanları küstahça taşkınlıkları içerisinde debelenmeye terkederiz.

(Yunus 11)

Osman Okur Meali:

Eğer Allah insanlara, hayrı hemen acele istedikleri gibi, şerri de onlara çabuklaştırsaydı, ecelleri hemen yerine gelip (her şey) bitmiş olurdu. Ne var ki, bize kavuşmayı arzu etmeyenleri azgınlıkları içinde bocaladıkları bir halde bırakıveririz.

(Yunus 11)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer Allah Teâlâ, nâsa, hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de alelacele verecek olsa idi elbette onlara ecellerini yitirivermiş olurdu. Artık Bize kavuşmalarını ummayanları, kendi azgınlıkları içinde şaşkın bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer Allah, insanlara hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de acele verseydi, süreleri hemen bitmiş olurdu. Fakat biz, bize kavuşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde şaşkın bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah, acele iyilik isteyen kimselere, kötülüğü de acele verseydi, onların yaşama süreleri hemen bitmiş olurdu. ‘Sonunda ister istemez’ bizimle karşılaşacaklarını ummayan kimseleri azgınlıkları içinde bırakırız, debelenir dururlar.

(Yunus 11)

Sadık Türkmen Meali:

ŞAYET Allah; şerri insanlar için, onların hayrı acele istemeleri gibi çabuklaştırsaydı, mutlaka süreleri hemen bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayan kimseleri, bırakırız azgınlıkları içinde, şaşkın bir halde bocalayıp dururlar!

(Yunus 11)

Seyyid Kutub Meali:

Allah, insanlara iyiliği istedikleri çabuklukta kötülüğü verseydi, süreleri hemen bitirilirdi. Oysa biz, bizimle karşılaşacaklarını beklemeyenleri azgınlıkları içinde debelenmeye bırakırız.

(Yunus 11)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer Allah insanların faydalarına olan şeyleri çabucak elde etmek istemelerinde verdiği gibi, müstehak oldukları şerri de çarçabuk verseydi derhal sonları gelir, helak edilirlerdi. Fakat Biz, huzurumuza çıkmayı arzu edip ummayanları, kendi hallerine bırakırız, azgınlıkları içinde bocalar, dururlar.

(Yunus 11)

Süleyman Ateş Meali:

İnsanların, hayrı acele istemeleri gibi, Allah da onlara şerri acele verseydi, süreleri hemen bitirilmiş olurdu. Ama biz, bizimle buluşmayı ummayanları bırakırız, azgınlıkları içinde bocalar, dururlar.

(Yunus 11)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Eğer Allah, insanlara hayrı verdiği çabuklukta şerri de verseydi onların sonları gelirdi. Bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde bırakırız, bocalar dururlar[1]

1)...

(Yunus 11)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanların iyi olarak gördükleri şeylere kavuşmak için acele ettikleri gibi, Allah da hak ettikleri belayı hemen verseydi, işleri çarçabuk bitirilirdi. Bizim huzurumuza çıkacaklarına inanmayanları, azgınlık içinde bocalar durumda bırakırız.

(Yunus 11)

Şaban Piriş Meali:

Eğer Allah, insanlara hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de çarçabuk verseydi, hemen ecellerine hükmedilirdi (helak edilirlerdi.) Bizimle buluşmayı ümit etmeyenleri azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.

(Yunus 11)

Talat Koçyiğit Meali:

İnsanların hayra acelecilikleri gibi, Allah da onlara şerri vermekte acele etseydi, hemen ecellerine hükmolunurdu. Oysa biz, bize kavuşmayı ummayanları azgınlıkları içinde bırakırız da, bocalayıp dururlar.

(Yunus 11)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer Allah, onların hayra ulaşmak için çarçabuk davrandıkları gibi, insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi. İşte bize kavuşmayı ummayanları biz böylece tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakırız.

(Yunus 11)

Ümit Şimşek Meali:

İnsanların iyiliği hemen istemeleri gibi Allah onlar için kötülüğü de çabuklaştırsaydı, ecelleri başlarına geliverirdi. Oysa Bize kavuşmayı ummayanları Biz azgınlıkları içinde bırakırız da öylece bocalar dururlar.

(Yunus 11)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.

(Yunus 11)