51. Zariyat Suresi / 59.ayet

Hiç şüphen olmasın ki Allah’a başkaldıran zalimlerin de geçmişteki yoldaşlarının suçlarına benzer suçları vardır. Öyleyse acele etmelerine gerek yok.

Bknz: (10/13)»(10/14)(29/40)

Mustafa Çavdar Meali

Zariyat 59 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendilerine zulmedenlere, arkadaşlarının payı, gibi bir azap payı var, artık acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Artık şüphesiz zulmedenler için, (geçmişteki) yoldaşlarının kötülüklerine benzer bir günah (ve akıbet) vardır. Şu halde (belalarını bulmak için) acele etmesinler. (Allah onları ve yaptıklarını asla unutmayacaktır.)

(Zariyat 59)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şüphesiz yaratılış gayesi dışında yaşamaya devam edenler, geçmişteki arkadaşları gibi azaptan paylarını alacaklardır. Öyleyse onu acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Adem Uğur Meali:

Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmişlerinin payı gibi (azaptan) bir payları vardır! O halde acele etmesinler!

(Zariyat 59)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki zalim olanlar, (kendilerinden önceki geçmiş) arkadaşlarının payları benzeri (azaptan) paylarını alacaklardır! Acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ahmet Tekin Meali:

Baskı, zulüm ve işkenceyle, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyenlerin hakka riayet etmeyenlerin, haksızlık edenlerin, şirke girenlerin isyan ve inkârda ısrar edenlerin geçmişteki yandaşlarının payı gibi, azaptan dolgun bir payları vardır. Onu, benden küstahça acele vermemi istemesinler.

(Zariyat 59)

Ahmet Varol Meali

Muhakkak ki, o zulmedenlerin (geçmişteki) arkadaşlarının payları gibi (azaptan) payları vardır. Şu halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ali Bulaç Meali:

Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onun için, muhakkak o zulmedenlere (Mekke kâfirlerine, kendilerinden önceki) arkadaşlarının (azab) payı gibi, bir pay vardır. Şimdi o azabı acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, haksızlık yapanlar, yoldaşları gibi paylarını alacaklar; artık acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ali Ünal Meali:

Öyleyse, (iman ve ibadette O’na şirk koşarak veya O’na ibadet etmekten kaçınarak) zulüm işleyenlerin azapta, elbette (helâk edilen) yoldaşlarının payı gibi bir payları olacaktır. O bakımdan, o azabı bir an önce göndermemi istemelerine hiç gerek yok.

(Zariyat 59)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte bu zalimler, bilsinler ki; geçmiş benzerlerinin başına ceza ve musibet geldiği gibi, aynısı bunlara da olacaktır. Artık benden o cezanın aceleden gelmesini istemesinler.

(Zariyat 59)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bu haksızlığı yapanların, benzerleri gibi elbette azaptan payları vardır. Artık onun acele gelmesini istemesinler.

(Zariyat 59)

Bekir Sadak Meali:

Zulmedenlerin, gecmis arkadaslarinin suclarina benzer suclari vardir; cezalarini Benden acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Besim Atalay Meali:

İmdi, zulmedenlerin —arkadaşlarının günahı gibi— günahları var, bana acelecilik etmiyeler

(Zariyat 59)

Celal Yıldırım Meali:

Doğrusu o zulmedenlerin (önceki) arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. Artık acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmiş arkadaşlarının payı gibi bir azap payı vardır. O halde (o azabın gelmesi için) acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır; cezalarını Benden acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Diyanet Vakfı Meali:

Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmişlerinin payı gibi (azaptan) bir payları vardır! O halde acele etmesinler!  *

(Zariyat 59)

Edip Yüksel Meali:

Elbette, bu zulmedenlerin de (geçmiş) yoldaşlarının payına benzer bir payları vardır.

(Zariyat 59)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onun için muhakkak ki o zulm edenlere arkadaşlarının payı gibi dolgun bir pay vardır, şimdi onu acele etmesinler

(Zariyat 59)

Elmalılı Yeni Meali:

Onun için muhakkak o zulmedenlere arkadaşlarının payı gibi, dolgun bir pay vardır, şimdi onu acele istemesinler!

(Zariyat 59)

Erhan Aktaş Meali:

Zulmedenlerin azaptan payı, arkadaşlarının payı gibidir. Artık acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Gültekin Onan Meali:

Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Hakkı Yılmaz Meali:

Artık şüphesiz, şirk koşarak yanlış, kendi zararlarına iş yapan kimseler için arkadaşlarının payı gibi bir pay vardır. Artık acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Gerçek şu ki; zulmedenlerin (kendilerinden önceki) arkadaşları gibi günahları vardır. Acele etmesinler. (Öncekiler günahları sebebiyle azaba uğradıkları gibi, bunlarda uğrayacaktır.)

(Zariyat 59)

Harun Yıldırım Meali:

Artık gerçekten, zulmedenler için, arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Hasan Basri Çantay:

Artık muhakkak ki o zulmedenler için (geçmiş) arkadaşlarının (azab) hissesi gibi bir nasıyb (-i hüsran) vardır. Şimdi (onu) acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onun için muhakkak ki o zulmedenlerin (geçmiş) arkadaşlarının nasîbi gibi(azabdan) bir nasibleri vardır; artık benden (onu) acele istemesinler!

(Zariyat 59)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, zalimler için, dostlarının (ceza) payı gibi bir (ceza) payı vardır. Artık, beni acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu haksızlık edenlerin, arkadaşlarının payları kadar payları vardır; Benden ivedilik istemesinler.

(Zariyat 59)

İbni Kesir Meali:

Muhakkak ki zulmedenlerin, arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır. Acele etmesinler.

(Zariyat 59)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şüphesiz ki, haksızlık yapanların işledikleri suç, kendileri gibi zulmedenlerin yaptıkları suçun aynısıdır. O halde benden (bu suçların karşılığını) acilen istemesinler.

(Zariyat 59)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte muhakkak ki zulmedenlerin (azaptan) nasibi, arkadaşlarının nasibi (azabı) gibidir. Artık Benden (azabı) acele istemesinler.

(Zariyat 59)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten o kimseler ki kıyıcılık ederler, onlara kendilerinden Önceki yoldaşlarına ayrılan azap payı kadar bir pay vardır. Öyleyse onu çarçabuk istemesinler.

(Zariyat 59)

Kadri Çelik Meali:

Zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları (cezaları) vardır. O halde (cezasını) benden acele istemesinler.

(Zariyat 59)

Mahmut Kısa Meali:

Hiç kuşkusuz bugünkü zâlimler de, geçmişte helâk edilmiş olan yoldaşları gibi azaptan paylarına düşeni zamanı gelince mutlaka alacaklardır; o hâlde Benden azâbı çabucak istemesinler! Zira:

(Zariyat 59)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Referansı olan önceki zalimler gibi şimdikilerin de muhakkak payı vardır. İşte onlar da azaptan pay alacaklardır. Hiç aceleye gerek yoktur. Yakında nasıl olsa onlarda elim olan bir azaba kavuşacaklardır.

(Zariyat 59)

Mehmet Türk Meali:

Bu zâlimler de (geçmişteki) arkadaşlarının payı gibi (azaptan) paylarını kesinlikle alacaklar! O halde onu Benden, acele istemesinler!

(Zariyat 59)

Muhammed Celal Şems Meali:

Benzerlerinin, (yaptıkları zulümden nasıl) payları (olduysa,) aynı şekilde zulmedenlerin kesinlikle (zulümden) payları olacaktır. Onun için (Benden,) onu istemekte acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Muhammed Esed Meali:

Gerçek şu ki, zulüm işleyenler, (geçmişteki) arkadaşları gibi (kötülükten) paylarını alacaklardır. Öyleyse (akibetlerini) çabuklaştırmayı benden istemesinler!

(Zariyat 59)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Şu bir gerçek ki, bu zulmedenlerin, tıpkı önceki arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. O halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Mustafa Çavdar Meali:

Hiç şüphen olmasın ki Allah’a başkaldıran zalimlerin de geçmişteki yoldaşlarının suçlarına benzer suçları vardır. Öyleyse acele etmelerine gerek yok.

Bknz: (10/13)»(10/14) - (29/40)

(Zariyat 59)

Mustafa Çevik Meali:

59-60 Şüphesiz Allah’ın belirlediği sınırları tanımayıp kendileri sınırlar koymaya kalkanlar da öncekiler gibi, azaptan paylarına düşeni mutlaka alacaklar. O itibarla kendilerine vaat edilen azabın başlarına bir an önce gelmesi için acele etmesinler. Yasa ile belirlenmiş O Gün gelince onunla mutlaka karşılaşacaklar. O Gün geldiğinde vay o müşrik, kâfir, zalim ve nankörlerin haline!

(Zariyat 59)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bakın, elbette kendilerine kıyanların payına düşen, (seleflerinin) payına düşenin aynısı olacaktır: şu halde, (bu payı) acele istemelerine gerek yoktur.

(Zariyat 59)

Osman Okur Meali:

Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmiş arkadaşlarının payı gibi bir azap payı vardır. O halde (o azabın gelmesi için) acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şimdi şüphe yok ki, zulmeden kimseler için arkadaşlarının nâsibleri gibi birçok nâsip vardır, artık acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ömer Öngüt Meali:

Muhakkak ki bu (zamanda) zulmedenlerin de (geçmişteki zâlim) arkadaşlarının paylarına benzer (azaptan) payları vardır. O halde acele etmesinler!

(Zariyat 59)

Ömer Sevinçgül Meali:

O zulmedenlerin, geçmiş arkadaşlarının suçlarına benzer suçları vardır. Cezalarını benden acele istemesinler!

(Zariyat 59)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz ki bu zulmeden/hain kimselere, arkadaşlarının azap payı gibi bir pay vardır. Acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Seyyid Kutub Meali:

Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmiş arkadaşlarının payı gibi bir azab payı vardır. Acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Suat Yıldırım Meali:

Muhakkak ki şimdiki zalimlerin de, daha önceki meslekdaşlarının payı gibi, bir azap payı vardır. Acele etmelerine hiç gerek yok, nasılsa ona kavuşacaklar!

(Zariyat 59)

Süleyman Ateş Meali:

Muhakkak ki, bu zulmedenlerin de (geçmiş) arkadaşlarının payı gibi bir azab payı vardır, (ötekilerin başına gelen azab gibi bir azab bunların da başına gelecektir), acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yanlış yapanların cezası (aynı suçu işleyen) arkadaşlarının cezasına denk ceza olacaktır ; acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bu zalimler de, diğerleri gibi, yaptıklarının karşılığını mutlaka alacaklar. Acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Şaban Piriş Meali:

Zalimlik edenlerin de (kendilerinden önceki) arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. Acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Talat Koçyiğit Meali:

Zulmedenlerin, geçmiş kavimlerdeki benzerlerinin günâhları gibi günâhları vardır. Bu itibarla benden cezalarını istemekte acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Tefhimul Kuran Meali:

Artık gerçekten, zulmedenler için, (geçmişteki) arkadaşlarının günahlarına benzer bir günah vardır. Şu halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Ümit Şimşek Meali:

O zulmedenlerin de, tıpkı gelip geçmiş arkadaşlarının payına benzer şekilde, azaptan birer payı vardır; onun için acele etmesinler.

(Zariyat 59)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şu bir gerçek ki, zulmedenlerin, tıpkı arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. O halde acele etmesinler.

(Zariyat 59)