9. Tevbe Suresi / 49.ayet

Onlardan:
– Bana izin ver, beni fitneye/günaha düşürme, diyenler vardır. Haberiniz olsun ki onlar zaten fitne çukuruna düşmüş durumdalar. Cehennem işte bu kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

Bknz: (3/131)(18/29)(35/36)(38/55)»(38/56)(78/21)»(78/22)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 49 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlardan bana izin ver de bir muhalefete, bir fitneye düşürme beni diyenler de var. Bil ki onlar, muhalefetin tam içine düşmüşlerdir ve şüphe yok ki cehennem, kafirleri muhakkak surette tamamıyla kavramış, kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu uyarılarımıza rağmen, kalbi hastalıklı takımdan) Onlardan öylesi var ki: “(Ben ticaret ve memuriyet ehliyim. Çoluk çocuk sahibiyim. Beni deşifre etmeyin) Bana müsaade edip, (izin verin.) Beni fitneye düşürmeyin. (Siyasi kavga ve kargaşanın içine çekmeyin) ” derler: Oysa bilesiniz ki onlar, (iman zayıflıkları ve Allah’a itimatsızlıkları yüzünden, hizmet ve mesuliyetten kaçıp kaytarmaları sebebiyle) zaten fitneye kapılmış (ve şeytanın tuzağına takılmış) lardır. (Ahirette de) Cehennem, bu tür inkârcıları (ve münafıkları) mutlaka kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve onlardan kimi de: “Evde kalmam için bana izin ver, beni böylesine çetin bir sınava sokma” diyecektir. Haberiniz olsun ki, böyle bir istekte bulunmakla, zaten sınavı başından kaybetmiş ve kötülüğe yenik düşmüş oldular. Ve bunun bir sonucu olarak ta bilin ki, cehennem Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeye devam edenlerin hepsini, ergeç kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Adem Uğur Meali:

Onlardan öylesi de var ki: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" der. Bilesiniz ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem, kâfirleri mutlaka kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlardan bazısı: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" der... Dikkat edin, fitnenin ta içindedirler zaten! Muhakkak ki Cehennem (yanma şartları), hakikat bilgisini inkar edenleri (Esma'sıyla onların hakikati olarak) ihata eder!

(Tevbe 49)

Ahmet Tekin Meali:

İçlerinden: “Aman bana izin ver. Başımı derde sokma” diyen de var. Asıl şimdi onların başları dertte. Sıkıntının, felâketin gayyasına düştüler. Cehennem kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri abluka altına almıştır.

(Tevbe 49)

Ahmet Varol Meali

Onlardan bir de: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" diyen var. İyi bilin ki, onlar zaten fitnenin içine düşmüşlerdir. Cehennem de kâfirleri kuşatacaktır.*

(Tevbe 49)

Ali Bulaç Meali:

Onlardan bir kısmı: "Bana izin ver ve beni fitneye katma" der. Haberin olsun, onlar fitnenin (ta) içine düşmüşlerdir. Hiç şüphesiz cehennem, o inkar edenleri mutlaka çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O münafıklardan kimi de şöyle diyecektir: “-Bana izin ver, (bu savaştan geri kalayım), beni fitne ve isyana düşürme. “ Bilmiş ol ki fitneye onlar düşmüşlerdir. Şüphe yok ki, cehennem, kâfirleri kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aralarından kimileri, "Bana izin ver ve beni sıkıntıya sokma!" derler. İyi bilmelisin ki, sıkıntının içine düşmüşlerdir. Kuşkusuz, nankörlük edenleri, kesinlikle cehennem kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Ali Ünal Meali:

İçlerinde, “Bana izin ver de şu sefere katılmayayım; gel benim başıma bir belâ, bir fitne açma!” diyenler de var. Oysa fitnenin, belânın tam içine düşmüş durumdalar. Hiç şüphesiz Cehennem, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlardan bazıları var: “Bana izin ver, beni fitneye sokma,” derler. İşte gerçekten, onlar asıl fitneye düşmüşlerdir. Ve şüphesiz Cehennem, kâfirleri kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlardan, "Bana izin ver, beni denemeye kalkma!" diyenler vardır. Dikkat ediniz ki, onlar zaten denenmektedirler. Cehennem, inkarcıları kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Bekir Sadak Meali:

Onlardan, «Bana izin ver, beni fitneye dusurme» diyen vardir. Bilin ki onlar zaten fitneye dusmuslerdi. Cehennem, inkar edenleri suphesiz kusatacaktir.

(Tevbe 49)

Besim Atalay Meali:

Onların arasından «Bana izin ver, beni kargaşaya düşürmeyesin» diyenler vardır, biliniz ki onlar kargaşaya düştüler, kâfirleri cehennem kaplıyacaktır

(Tevbe 49)

Celal Yıldırım Meali:

Onlardan bir kısmı «Bana izin ver de beni fitneye düşürme» diyordu. Haberiniz olsun ki kendileri fitneye düşmüşlerdir ve şüphesiz ki Cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlardan bazıları da: “Bana izin ver (bu savaştan geri kalayım), beni fitneye (günaha) düşürme!” der. Haberiniz olsun ki, onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Şüphe yok ki cehennem inkârcıları mutlaka kuşatacaktır.*

(Tevbe 49)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlardan, "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" diyen vardır. Bilin ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdi. Cehennem, inkar edenleri şüphesiz kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlardan "Bana izin ver, beni fitneye (isyana) sevk etme" diyen de vardır. Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem, kafirleri elbette kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlardan öylesi de var ki: «Bana izin ver, beni fitneye düşürme» der. Bilesiniz ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem, kâfirleri mutlaka kuşatacaktır.  *

(Tevbe 49)

Edip Yüksel Meali:

Onlardan bazıları, 'Bana izin ver, beni sıkıntıya sokma,' diyor. Onlar zaten bu tavırlarıyla sıkıntının içine düşmüşlerdir; kafirleri cehennem kuşatmaktadır.

(Tevbe 49)

Elmalılı Orjinal Meali:

İçlerinden "aman bana izin ver, başımı derde sokma" diyen de var. Bilmiş ol ki derde asıl kendileri düştüler ve her halde Cehennem kaplar elbette kafirleri

(Tevbe 49)

Elmalılı Yeni Meali:

İçlerinden: "Aman bize izin ver, başımı derde sokma!" diyen de var. Bilmiş ol ki, asıl kendileri derde düştüler ve kesinlikle cehennem kafirleri kaplayacaktır.

(Tevbe 49)

Erhan Aktaş Meali:

Onlardan kimi de: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme.[1]" der. İyi bilmiş ol ki, onlar, fitneye düşmüşlerdir. Cehennem onları kuşatacaktır.

1)Sıkıntı ve belayla yüzleştirme.

(Tevbe 49)

Gültekin Onan Meali:

Onlardan bir kısmı: "Bana izin ver ve beni fitneye katma" der. Haberin olsun, onlar fitnenin (ta) içine düşmüşlerdir. Hiç şüphesiz cehennem, o kafirleri mutlaka çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlardan bazı kimseler, “Bana izin ver, beni sosyal yangına düşürme/başımı belaya sokma!” derler. Gözünüzü açın! Onlar sosyal yangının içine düştüler. Cehennem de kâfirleri; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimseleri çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlardan kimisi: “(Savaşa çıkmama) konusunda bana izin ver, beni (Rum kadınlarının) fitnesine düşürme.” der. Dikkat edin! (Onlar Allah’ın ve Resûl’ünün emrine uymamak için bahaneler üreterek) fitneye düştüler bile. Şüphesiz ki cehennem, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Harun Yıldırım Meali:

Onlardan bir kısmı: “Bana izin ver, beni fitneye düşürme!” derler. Bilin ki onlar zaten fitnenin ortasına düşmüşlerdir. Hiç şüphesiz cehennem, kâfirleri mutlaka çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Hasan Basri Çantay:

Onlardan kimi de: "Bana izin ver, beni fitneye (isyana ve muhaalefete) düşürme" diyeceklerdir. Haberin olsun ki onlar zaten fitne çukuruna düşmüşlerdir. Cehennem ise o kafirleri her halde ve her halde çepçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlardan öylesi de vardır ki: “Bana izin ver de beni fitneye düşürme!” der. Dikkat edin, (onlar zâten) fitneye düşmüşlerdir! Muhakkak ki Cehennem, kâfirleri elbette çepeçevre kuşatıcıdır.(1)*

(Tevbe 49)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlardan "Bana izin ver ve fitneleme[belaya çekme]¹" diyen kimseler vardır. Dikkat! Onlar fitnenin [belanın] içine düştü. Kesinlikle cehennem, kâfirleri [gerçeği örten kimseleri] mutlaka bir kuşatandır.

(Tevbe 49)

Hüseyin Atay Meali:

Onlardan "Bana izin ver, beni sınamaya kalkma" diyen vardır. Dikkat edin ki, onlar zaten sınavda yenik düştüler. Doğrusu, cehennem nankörleri kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

İbni Kesir Meali:

Onlardan kimi de: Bana izin ver, beni fitneye düşürme, der. İyi bilin ki; onlar fitne içine düşmüşlerdir. Ve muhakkak ki cehennem, kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onların içinden “Bana izin ver, beni savaşla sınama” diyenler var. Böyle bir şey istemekle bir çelişki (fitne) içine düşmüyorlar mı? Elbette ki cehennem, gerçeklere karşı çıkanları çepeçevre kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlardan biri: “Bana izin ver ve beni fitneye düşürme.” der. Onlar fitneye düşmüş değiller mi? Ve muhakkak ki; cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).

(Tevbe 49)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İçlerinde öylesi de vardır ki: «Bırak beni, bu karışıklığa sokma» diyecektir. Bilin ki, ilk önce karışıklığın içine düşenler kendileridir. Ne olursa olsun Cehennem tanımazları kaplıyacaktır.

(Tevbe 49)

Kadri Çelik Meali:

Onlardan, “Bana (geride kalmam için) izin ver, beni fitneye düşürme” diyen vardır. İyi bilin ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Şüphesiz Cehennem, kâfirleri çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Mahmut Kısa Meali:

İçlerinden öyleleri de vardı ki, “Herkes bilir ki, ben kadınlara düşkün bir insanım. Bizans kadınlarından birine vurulup kendimi kaybetmekten korkuyorum. O hâlde, lütfen evimde kalmam için bana izin ver de, beni fitneye düşürme!” diyecek kadar küstahlıkta ileri gidiyordu. Aslında onlar, asıl bu sözleri söylemekle fitnenin tam ortasına tepe taklak düşmüş oluyorlardı. Fakat şunu iyi bilin; elbette cehennem, bu davranışlarından dolayı inkârcıları çepeçevre kuşatacaktır! O ikiyüzlü kâfirler ki:

(Tevbe 49)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh onlardan kimi de: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" derler. Vardıkları yer zaten fitnenin içidir. Öyle ki, bunlardan ol haberdar. Böyle inkar edenleri, şüphesiz ki cehennem çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Mehmet Türk Meali:

İçlerinden bir kısmı: “Bana izin ver, başımı derde sokma.”1 diyordu. Böylece başlarını asıl kendileri derde soktular. Oysa cehennem, o kâfirleri elbet bir gün mutlaka kuşatacaktır.*

(Tevbe 49)

Muhammed Celal Şems Meali:

Aralarından biri der ki: “(Geride kalmam için) bana izin ver ve beni fitne (sınavına) sokma.” İyi bilin ki, onlar zaten fitnenin içine düşmüşlerdir. Şüphesiz Cehennem, kâfirleri her taraftan kuşatandır.

(Tevbe 49)

Muhammed Esed Meali:

Ve onların arasında, "(Evde kalmam için) bana izin ver; beni böylesine çetin bir sınava sokma!" diyen (niceleri) vardı. Ama işte (tam da böyle bir istekte bulunmakla sınavı zaten başından kaybetmiş ve) kötülüğün ayartısına yenik düşmüş oldular; ve (bunun bir sonucu olarak da) bilin ki, cehennem, hakkı tanımaktan kaçınanların hepsini er geç kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İçlerinden öylesi var ki; "Bana izin ver, beni fitneye düşürme!" der. İyi bilin ki, onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem, inkarcıları elbette ki kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlardan: – Bana izin ver, beni fitneye/günaha düşürme, diyenler vardır. Haberiniz olsun ki onlar zaten fitne çukuruna düşmüş durumdalar. Cehennem işte bu kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.

Bknz: (3/131) - (18/29) - (35/36) - (38/55)»(38/56) - (78/21)»(78/22)

(Tevbe 49)

Mustafa Çevik Meali:

43-49 Allah seni affetsin ey Peygamber! Kimlerin doğru, kimlerin yalan söylediklerini iyice araştırmadan savaşa katılmak istemeyenlere neden müsaade ettin? Allah’ın davetine ve Âhiret Günü’ne yürekten inanıp iman edenler savaşa malları ve canlarıyla katılırlar, geride kalmak için senden izin istemezler. Allah, imanlarının gereklerini yerine getirmek için elinden geleni yapanları çok iyi bilmektedir. Allah’a ve âhirete iman konusunda kalplerindeki şüphe hastalığına yenik düşenler, Allah yolunda savaşmaktan kaçmanın yollarını arayıp bahaneler uydurur ve kararsızlık içinde bocalayıp dururlar. Kalplerinde hastalık olan bu kimseler hiçbir zaman göründükleri, söyledikleri gibi samimi olmadılar. Allah yolunda savaşmak için ne içten bir istek duydular ne de bir gayret gösterdiler. Allah da bu tutumlarını bildiği için onları savaştan alıkoydu ve âdeta “Kadınlar ve çocuklar gibi evlerinizde oturun” denildi. Şayet onlar sizinle birlikte savaşa katılmış olsalardı mutlaka aranızda fitne ve kargaşa çıkarmaktan başka hiçbir iş de yapmaz, ayrıca düşman hesabına da casusluk yaparlardı. Allah bu ikiyüzlü zalimleri çok iyi bilmektedir. Ey Peygamber! Onlar daha önce de mü’minler arasında fitne fesat çıkarmaya ve sana karşı da tuzaklar kurmaya çalışmışlardı. Onlar istemese de gerçekleşecek olan Allah’ın hükümleridir. Bu münafıklardan bir kısmı savaşa katılmamak için akla hayale gelmeyen bahaneler uyduruyorlardı. Tıpkı “Ben kendimi kontrol edemeyen biriyim, savaş sırasında kontrolümü kaybedip günaha girebilirim” diyenler gibi... Bunların hepsi kaypak, korkak, fitneci ve ikiyüzlü tutumları sebebiyle baştan aşağı küfre saplanmış, cehennemin yolunu tutmuşlardır.

(Tevbe 49)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlardan kimileri de "İzin ver bana, beni günaha sokma!" der. Şu işe bakın ki, baştan ayağa günaha gömüldüler: Üstelik, nankörlükte ısrar edenler bir de cehennem tarafından kuşatılacaktır.

(Tevbe 49)

Osman Okur Meali:

Onlardan (münafıklardan) bazıları, "Bana izin ver, beni sıkıntıya sokma," diyor. Onlar zaten bu tavırlarıyla sıkıntının içine düşmüşlerdir; (zaten) kafirleri cehennem kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlardan, «Bana izin ver ve beni fitneye düşürme,» diyen de vardır. Haberiniz olsun ki, onlar fitnenin içine düşmüşlerdir. Ve şüphesiz ki cehennem, kâfirleri elbette kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Ömer Öngüt Meali:

İçlerinde öylesi de var ki: “Bana izin ver, beni fitneye düşürme!” der. İyi bilin ki onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem kâfirleri kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlardan kimileri de, “Bana ‘evde kalmam için’ izin ver. Başımı belaya sokma!” derler. Dikkat edin! Onlar, bela uçurumlarına yuvarlanmış oldular! Cehennem, inkârcıları çepeçevre kuşatacaktır!

(Tevbe 49)

Sadık Türkmen Meali:

ONLARDAN: “Bana izin ver, beni fitneye (isyana) sevketme” diyen de vardır. Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem kâfirleri elbette kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Seyyid Kutub Meali:

Onlardan bazıları, «Bana savaşa katılmama izni ver de beni fitneye düşürme» derler. Haberiniz olsun ki, onlar fitnenin içine düşmüşlerdir ve cehennem kâfirleri kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Suat Yıldırım Meali:

İçlerinden bazıları: "Bana izin ver, beni fitneye ve isyana düşürme, başımı derde sokma!" der. Bilmiş ol ki, fitneye zaten kendileri düşmüşlerdir. Cehennem elbette kafirleri her taraftan kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Süleyman Ateş Meali:

İçlerinden öylesi var ki: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" der. İyi bilin ki, onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem de kafirleri kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan kimi de "Bana müsaade et de başım belaya girmesin" der. Bil ki, onlar belanın içine zaten düşmüşlerdir. Alevli ateş, görmezlik eden o kafirleri elbette kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İçlerinde: "Bana izin ver, beni bu çetin sınava sokma" diyenler var. Onlar bu sınavı baştan kaybetmişlerdir. Cehennem, kafirleri kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Şaban Piriş Meali:

Onlardan: -Bana izin ver, beni fitneye düşürme, diyenler vardır. Haberiniz olsun ki onlar zaten fitne çukuruna düşmüşlerdir. Cehennem ise o kafirleri çepeçevre kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlardan bir kısmı da "(savaşa katılmamak için) bana izin ver ve beni fitneye düşürme" diyen kimselerdir. Oysa bilesin ki, onlar, zaten fitnenin içindedirler; ve cehennem de kâfirleri mutlaka çepeçevre kuşatacaktır.

(Tevbe 49)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlardan bir kısmı: «Bana izin ver ve beni fitneye katma» der. Haberin olsun, onlar fitnenin (ta) içine düşmüşlerdir. Hiç şüphesiz cehennem, o küfre sapanları mutlaka çepeçevre kuşatıcıdır.

(Tevbe 49)

Ümit Şimşek Meali:

Onlardan “İzin ver de beni fitneye düşürme” diyenler var. Heyhat! Onlar fitnenin tâ içine düştüler. Cehennem ise o kâfirleri kuşatmıştır.

(Tevbe 49)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İçlerinden bazısı: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme." der. Dikkat edin, fitnenin ta içine kendileri düşmüşlerdir. Ve cehennem o nankörleri elbette çepeçevre kuşatacaktır.

(Tevbe 49)