16. Nahl Suresi / 82.ayet

Bunlara rağmen yine de yüz çevirecek olurlarsa, unutma ki sana düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Bknz: (3/20)(5/92)(5/99)(13/40)(16/35)(24/54)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 82 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bütün bunlara rağmen yüz çevirirlerse şüphe yok ki sana düşen vazife, açıkça tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Fakat (buna rağmen) onlar (hâlâ) yüz çevirirlerse, (aldırma ve yolundan geri durma); Sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bütün bunlara rağmen ey peygamber! Hâlâ senden ve mesajından yüz çevirirlerse, şüphe yok ki sana düşen, açıkça bir bildirimdir.

(Nahl 82)

Adem Uğur Meali:

(Ey Resûlüm!) Yine de yüz çevirirlerse, artık sana düşen ancak açık bir tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Ahmet Hulusi Meali:

(Rasulüm) eğer yüz çevirirlerse senden, sana düşen sadece apaçık tebliğdir!

(Nahl 82)

Ahmet Tekin Meali:

Yine de İslâm'a sırtlarını çevirirler, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendirmeyi sürdürürlerse Allah'ın azâbından kurtulamazlar. Senin açık seçik tebliğden başka bir sorumluluğun yok.

(Nahl 82)

Ahmet Varol Meali

Ancak onlar yüz çevirirlerse artık senin üzerine düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Ali Bulaç Meali:

Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer buna karşı yine yüz çevirirlerse (islâmı kabul etmezlerse), ey Rasûlüm, senin üzerine düşen ancak açık bir tebliğdir. (Bu âyet-i kerime kıtal âyetinden önce nâzil olmuştur).

(Nahl 82)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yine de yüz çevirirlerse, artık senin görevin, yalnızca apaçık bildirmektir.

(Nahl 82)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm,) bütün bu nimetlere rağmen onlar yine de yüz çevirir (ve inkârda, şirkte diretir)lerse, (biliyorsun ki) sana düşen, gerçeği apaçık anlatmak ve iletmektir.

(Nahl 82)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık, eğer arka verip kaçarlarsa, sana düşen ancak apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer yüz çevirirlerse, sana, "ancak açıkça bildirmek" düşer.

(Nahl 82)

Bekir Sadak Meali:

Eger yuz cevirirlerse, sana dusenin sadece acikca teblig oldugunu bil.

(Nahl 82)

Besim Atalay Meali:

Onlar yüz dönerse de, ancak sana düşen, açıkçana eriştirmek

(Nahl 82)

Celal Yıldırım Meali:

Bunca nimetlere rağmen yüzçevirirlerse, sana düşen (ancak) açık teblîğdir.

(Nahl 82)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Bütün bunlara rağmen yüz çevirirlerse şüphe yok ki sana düşen açıkça tebliğ etmektir.

(Nahl 82)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer yüz çevirirlerse, sana düşenin sadece açıkça tebliğ olduğunu bil.

(Nahl 82)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ey Muhammed! Eğer yüz çevirirlerse, artık sana düşen açık bir tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Diyanet Vakfı Meali:

(Ey Resûlüm!) Yine de yüz çevirirlerse, artık sana düşen ancak açık bir tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Edip Yüksel Meali:

Yüz çevirirlerse, sana düşen, yalnızca (mesajı) açık bir biçimde iletmektir.

(Nahl 82)

Elmalılı Orjinal Meali:

Buna karşı eğer yüz çevirirlerse artık senin üzerine düşen ancak tebliğ-i beliğdir

(Nahl 82)

Elmalılı Yeni Meali:

Buna karşı eğer yüz çevirirlerse, artık senin üzerine düşen ancak açık tebliğdir.

(Nahl 82)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen sadece açık bir şekilde tebliğ[1] etmektir.

1)Davet etmek, bildirmek, duyurmak, anlatmak.

(Nahl 82)

Gültekin Onan Meali:

Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Hakkı Yılmaz Meali:

Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse, artık sana düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet yüz çevirirlerse sana düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Harun Yıldırım Meali:

(Ey Resûlüm!) Yine de yüz çevirirlerse, artık sana düşen ancak açık bir tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Hasan Basri Çantay:

Eğer yine yüz çevirirlerse artık senin üzerine düşen ancak apaçık bir tebliğden ibaretdir.

(Nahl 82)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Habîbim, yâ Muhammed!) Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse, artık sana düşen ancak apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık yüz çevirirlerse [bil ki] sana sadece apaçık bir duyurma [görevi] vardır.

(Nahl 82)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer yüz çevirirlerse, sana ancak açıkça bildirmek düşer.

(Nahl 82)

İbni Kesir Meali:

Eğer yüz çevirirlerse; sana düşen, ancak açıkça tebliğdir.

(Nahl 82)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'ın (senin elçiliğinle bildirdiği) bu mesajlarından yüz çevirirlerse, yalnızca sana düşen açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmaktır.

(Nahl 82)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık yüz çevirirlerse, bundan sonra sana düşen, sadece açık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer onlar yine de yüz çevirecek olurlarsa, artık sana düşen, yalnız apaçık bir bildirmedir, o kadar.

(Nahl 82)

Kadri Çelik Meali:

Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Müslüman! Bütün bunlara rağmen, yine de Allah’a kulluk etmekten yüz çevirirlerse, üzülme, bundan sen sorumlu değilsin. Çünkü sana düşen, yalnızca, onlara hakîkati açıkça duyurmaktan ibarettir. İnkârcılar, hakikati gösteren yeterli delil bulamadıklarından inkârı tercih ediyor değiller:

(Nahl 82)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Her şeye rağmen onlar yüz çevirirse, sana düşen sadece apaçık tebliğdir.

(Nahl 82)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Eğer o (kâfirler hâlâ) yüz çevirirlerse sana düşen, sadece apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar gene de yüz çevirirlerse, senin görevin yalnız mesajı apaçık olarak ulaştırmaktır.

(Nahl 82)

Muhammed Esed Meali:

Fakat, (ey Peygamber, eğer senden) yüz çevirirlerse, unutma ki, senin görevin sadece, (sana vahyolunan) mesajı açıkça duyurmaktan ibarettir.

(Nahl 82)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yine de yüz çevirirlerse artık sana düşen, açık bir uyarmadan ibarettir.

(Nahl 82)

Mustafa Çavdar Meali:

Bunlara rağmen yine de yüz çevirecek olurlarsa, unutma ki sana düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Bknz: (3/20) - (5/92) - (5/99) - (13/40) - (16/35) - (24/54)

(Nahl 82)

Mustafa Çevik Meali:

80-82 Sizlere içinde oturacağınız evleri yapabilme, hayvanların derilerinden kolayca taşıyabileceğiniz çadırlar kurma kabiliyet ve imkânlarını bahşeden de Allah’tır. Ayrıca Allah size, hayvanların yünlerinden, kıllarından kısa ve uzun vadeli faydalanacağınız döşemelik kumaşlar, ev eşyaları ile ticaret malları yapma becerileri de bahşetmiştir. Bunlarla birlikte Allah’ın size bahşettiği akıl ve kabiliyetler sayesinde kendinizi sıcaktan, soğuktan ve savaşların verebileceği zararlardan koruyacak elbiseler, zırhlar yaparsınız. Güneşin sıcağından korunacağınız gölgelikleri, dağlarda sığınılacak mağaraları yaratan Allah’tır. Dünya hayatınızda ihtiyacınız olan her türlü nimeti bahşeden Rabbiniz, bu nimetlerden doğru yararlanabilmeniz ve kendisine şükretmeniz için de peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Ey Peygamber! Bunca nimete rağmen Rabbinin davetinden yüz çevirenleri sen zorla doğruya yöneltemezsin. Senin görevin vahyedilen âyetler ile insanları Allah adına doğru olana davet etmektir.

(Nahl 82)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Buna rağmen yüz çevirirlerse unutma ki sana düşen açık ve net olarak (mesajı) tebliğ etmektir.

(Nahl 82)

Osman Okur Meali:

(Resülüm) Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer onlar yine yüz çevirirlerse artık senin üzerine olan, apaçık bir tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Yine de yüz çevirirlerse, sana düşen ancak açık bir tebliğden ibarettir.

(Nahl 82)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Bu gerçeklere inanmaz da’ yüz çevirirlerse, sana düşen açıkça bildirmekten ibarettir.

(Nahl 82)

Sadık Türkmen Meali:

FAKAT, bundan sonra senden yüz çevirirlerse sana düşen, yalnızca açık bir şekilde tebliğdir/duyurmaktır.

(Nahl 82)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer onlar sana sırt çevirirlerse senin görevin, buyruklarımızı onlara açıkça duyurmaktan ibarettir.

(Nahl 82)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer bunca nimetlere rağmen yüz çevirirlerse sen sorumlu değilsin.Çünkü senin açık tebliğden başka bir görevin yoktur.

(Nahl 82)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer yine yüz çevirirlerse, artık senin üzerine düşen sadece açık bir şekilde duyurmaktır.

(Nahl 82)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yüz çevirirlerse sana düşen sadece her şeyi açıklayan bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer yüz çevirirlerse bil ki, senin görevin ancak açıkça duyurmaktır.

(Nahl 82)

Şaban Piriş Meali:

Buna rağmen yine de yüz çevirirlerse, O zaman sana düşen açıkça tebliğdir.

(Nahl 82)

Talat Koçyiğit Meali:

Buna rağmen yine de yüz çevirirlerse, bu takdirde (Ey Muhammed!) senin üzerine düşen, sadece, açık bir şekilde tebliğ etmektir.

(Nahl 82)

Tefhimul Kuran Meali:

Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.

(Nahl 82)

Ümit Şimşek Meali:

Eğer yüz çevirirlerse, zaten sana düşen açıkça tebliğ etmekten ibarettir.

(Nahl 82)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yine de yüz çevirirlerse artık sana düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir.

(Nahl 82)