45. Casiye Suresi / 13.ayet

Evet göklerde ve yerde bulunan şeyleri de, hepsini sizin istifadenize O sunmuştur. İşte bunda derinlemesine düşünebilen bir toplum için nice mesajlar vardır.

Bknz: (14/32)»(14/34)(31/20)

Mustafa Çavdar Meali

Casiye 13 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve ram etmiştir size, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, hepsi de onun rahmetindendir; şüphe yok ki bunda da deliller var düşünen topluluğa.

(Casiye 13)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Kendinden (bir nimet olarak), göklerde ve yerde olanların tümüne (Allah) sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten (sayısız) ayetler (ve alâmetler bulunmaktadır).

(Casiye 13)

Abdullah Parlıyan Meali:

O göklerde ve yerde olan herşeyi, kendinden bir bağış olarak emrinize vermiştir. Bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.

(Casiye 13)

Adem Uğur Meali:

O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.

(Casiye 13)

Ahmet Hulusi Meali:

Semalarda (beyindeki bilinç mertebelerinde) ve arzda (bedensel yaşamda) ne varsa, O'ndan tümünü, size (şuurunuza) hizmetle işlevlendirmiştir! Gerçektir ki, bu olayda tefekkür eden topluluk için elbette (önemli) işaretler vardır.

(Casiye 13)

Ahmet Tekin Meali:

Allah, göklerdeki varlıkların ve imkânların, yerdeki varlıkların ve imkânların hepsini, kendi katından bir lütuf olmak üzere kurduğu düzen gereğince sizin faydalanmanız için kanunlarına boyun eğdirendir. Gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah'ın birliğini, kudretini, kurduğu düzeni gösteren deliller, birçok konunun çözümüne işaretler vardır.*

(Casiye 13)

Ahmet Varol Meali

Gökte ve yerde ne varsa hepsini kendinden (bir nimet olarak) sizin hizmetinize sundu. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.

(Casiye 13)

Ali Bulaç Meali:

Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

(Casiye 13)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini (Allah) kendi katından sizin hizmetinize bağladı. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için ibretler var.

(Casiye 13)

Ali Rıza Sefa Meali:

Göklerde ve yeryüzünde olan her şeyi, Kendi katından size boyun eğdirmiştir. Aslında, işte bunda, düşünen bir toplum için kesinlikle kanıtlar vardır.

(Casiye 13)

Ali Ünal Meali:

Hem göklerde ve yerde ne varsa hepsini tarafından bir lütuf olarak yine emri altında hizmetinize veren de O’dur. Elbette bunda derin ve sistemli düşünebilen bir topluluk için âyetler vardır.

(Casiye 13)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Göklerde ve yerde ne varsa, hepsini kendisinden bir ikram olarak size musahhar etmiştir. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için önemli ayetler vardır.

(Casiye 13)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Göklerde ve yerde bulunan şeyleri, kendisinden bir lütuf olarak size boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için dersler vardır.

(Casiye 13)

Bekir Sadak Meali:

Goklerde olanlari, yerde olanlari, hepsini sizin buyrugunuz altina vermistir. Dogrusu bunlarda, dusunen kimseler icin dersler vardir.

(Casiye 13)

Besim Atalay Meali:

Kendi katından, göklerle yerde bulunanların, hepsini size itaat ettirdi; düşünen bir ulusçün, bunda ibretler vardır

(Casiye 13)

Celal Yıldırım Meali:

Göklerde ve yerde ne varsa, hepsini kendi tarafından sizin emrinize vermiştir. Şüphesiz ki, bunda iyice düşünen bir millet için açık belgeler vardır.

(Casiye 13)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O, göklerde ve yerde olan her şeyi, kendinden (bir bağış olarak) emrinize vermiştir. Bunda düşünen bir toplum için (alınması gereken önemli) ibretler vardır.

(Casiye 13)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.

(Casiye 13)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.

(Casiye 13)

Diyanet Vakfı Meali:

O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.

(Casiye 13)

Edip Yüksel Meali:

Göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından buyruğunuza vermiştir. Düşünen bir topluluk için elbette bunda ibretler vardır.

(Casiye 13)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem Göklerde ne var Yerde ne varsa hepsini kendinden olarak sizin için musahhar kıldı, şübhesiz ki bunda düşünecek bir kavm için ayetler var

(Casiye 13)

Elmalılı Yeni Meali:

Göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden bir lütuf olarak size amade kıldı. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır.

(Casiye 13)

Erhan Aktaş Meali:

Göklerde ve yeryüzünde bulunan her şeyi Kendi lütfundan sizin yararlanmanıza sunmuştur. Bunda düşünen bir toplum için ayetler[1] vardır.

1)Göstergeler, kanıtlar.

(Casiye 13)

Gültekin Onan Meali:

Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda düşünen (yetefekkerun) bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

(Casiye 13)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve O, göklerde ve yeryüzünde bulunan her şeyi Kendinden sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için alâmetler/ göstergeler vardır.

(Casiye 13)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendisinden (bir lütuf olarak) göklerde ve yerde olanların tamamını hizmetinize sundu. Şüphesiz ki bunda, düşünen bir topluluk için ayetler vardır.

(Casiye 13)

Harun Yıldırım Meali:

Kendisinden göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

(Casiye 13)

Hasan Basri Çantay:

O, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini, kendi (canibi) nden size ram etdi. Şübhe yok ki bunda, iyi düşünecek bir kavm için, kat'i ayetler (delaletler, ibretler) vardır.

(Casiye 13)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi. Doğrusu bunda, düşünecek bir topluluk için gerçekten deliller vardır.

(Casiye 13)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Göklerde ne varsa, yerde ne varsa [hepsini] topluca kendisinden (bir rahmet olarak) size hizmet ettirdi. Evet! Kavramaya çalışan bir millet için işte bunlarda mutlaka ayetler [mucizeler] vardır.

(Casiye 13)

Hüseyin Atay Meali:

Göklerde olanların, yerde olanların hepsini size boyun eğdirmiştir. Doğrusu, bunlarda düşünen kimselere dersler vardır.

(Casiye 13)

İbni Kesir Meali:

Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini size musahhar kılmıştır. Elbette ki düşünen bir kavim için bunda ayetler vardır.

(Casiye 13)

İlyas Yorulmaz Meali:

Göklerde ve yerde olan ne varsa tümünü sizin kullanımınıza veren de O dur. Bunlarda düşünen bir toplum için ibret alınacak işaretler var.

(Casiye 13)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.

(Casiye 13)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O, yerlerde, göklerde ne varsa hepsine, kendiliğinden sizin için boyun eğdirdi. İşte bütün bunlarla düşünenler takımı için belgeler vardır.

(Casiye 13)

Kadri Çelik Meali:

Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

(Casiye 13)

Mahmut Kısa Meali:

Allah, göklerde ve yerde ne varsa hepsini katından bir lütuf olaraksizin hizmetinize vermiştir. Hiç kuşkusuz bunda, düşünen bir toplum için nice ibretler, nice deliller vardır.

(Casiye 13)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Canlı cansız göklerde ve yerde ne varsa, hepsini O lütfederek hizmetinize vermiştir. Aleni olarak var olan bu şeylerde, elbette düşünen kimseler için ibretler vardır.

(Casiye 13)

Mehmet Türk Meali:

(O Allah) Kendinden1 (bir nîmet olarak) göklerde ve yerdekilerin tümüne sizin için2 boyun eğdirdi.3 Şüphesiz bunda, dü-şünen bir topluluk için gerçekten mûcizeler vardır.*

(Casiye 13)

Muhammed Celal Şems Meali:

Göklerde ve yerde bulunanların hepsini hizmetinize, O vermiştir. Şüphesiz bunda, düşünen bir kavim için birçok alâmetler vardır.

(Casiye 13)

Muhammed Esed Meali:

O, göklerde ve yerde olan her şeyi, Kendinden (bir bağış olarak) emrinize vermiştir: bunda düşünen bir topluluk için mesajlar vardır!

(Casiye 13)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Göklerde bulunan şeyleri de, yerde bulunan şeylerin hepsini de sizin hizmetinize sunmuştur. İşte bunda da düşünen bir toplum için dersler vardır.

(Casiye 13)

Mustafa Çavdar Meali:

Evet göklerde ve yerde bulunan şeyleri de, hepsini sizin istifadenize O sunmuştur. İşte bunda derinlemesine düşünebilen bir toplum için nice mesajlar vardır.

Bknz: (14/32)»(14/34) - (31/20)

(Casiye 13)

Mustafa Çevik Meali:

12-13 Denize koyduğu yasalarla gemileri yüzdürüp sizin faydanıza sunan da Allah’tır. Sizden beklenen ise, O’nun bahşettiği nimetlere şükredip davetine icabet etmektir. Allah göklerde ve yerde yarattıklarının hepsini, sizin yararlanmanız için cömertçe önünüze sermiştir. Aklını kullanıp da düşünenler bu gerçeği görür ve Allah’a karşı sorumluluklarının bilincine ulaşırlar.

(Casiye 13)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından (bir bağış olarak) emrinize amade kılmıştır. Elbet bütün bunlarda da düşünen bir toplum için sayısız mesajlar vardır.

(Casiye 13)

Osman Okur Meali:

Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin emriniz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için ayetler (dersler) vardır.

(Casiye 13)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsini sizin için, tarafından musahhar kıldı. Şüphe yok ki, bunda düşünecekler olan bir kavim için elbette alâmetler vardır.

(Casiye 13)

Ömer Öngüt Meali:

Göklerde olanları, yerde olanları hepsini size musahhar kılmıştır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir topluluk için âyetler (deliller) vardır.

(Casiye 13)

Ömer Sevinçgül Meali:

Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini sizin emrinize vermiştir. Bunda düşünen kimseler için ayetler vardır.

(Casiye 13)

Sadık Türkmen Meali:

Göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsini, kendisinden bir lütuf olarak istifadenize sundu. Şüphesiz bunda düşünen bir kavim için işâretler vardır.

(Casiye 13)

Seyyid Kutub Meali:

Gökte olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.

(Casiye 13)

Suat Yıldırım Meali:

Hem göklerde ve yerde ne varsa, hepsini Kendi tarafından bir lütuf olarak hizmetinize veren de O'dur. Elbette bunda düşünecek kimseler için ibretler vardır.

(Casiye 13)

Süleyman Ateş Meali:

Göklerde ve yerde bulunan şeyleri kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun eğdirdi. Elbette bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.

(Casiye 13)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O göklerde ve yerde olan her şeyi, onayı dahilinde hizmetinize vermiştir[1]. Bunda, düşünen bir topluluk için göstergeler (ayetler) vardır.

1)إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ
2)[يس : 82]

(Casiye 13)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O, göklerde ve yerde ne varsa, katından bir bağış olarak istifadenize sunmuştur. Doğrusu bunda, düşünen kimseler için ayetler vardır.

(Casiye 13)

Şaban Piriş Meali:

Göklerde bulunan şeyleri de, yerde bulunan şeylerin hepsini de sizin hizmetinize sunmuştur. İşte bunda da düşünen bir toplum için ayetler vardır.

(Casiye 13)

Talat Koçyiğit Meali:

Keza göklerde ve yerde bulunan şeylerin hepsini yine O, sizin emrinize âmâde kılmıştır. Düşünen kimseler için bunlarda muhakkak ibretler vardır.

(Casiye 13)

Tefhimul Kuran Meali:

Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

(Casiye 13)

Ümit Şimşek Meali:

Göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsini O kendi tarafından bir lütuf olarak sizin hizmetinize verdi. Tefekkür eden bir topluluk için bunda nice âyetler vardır.

(Casiye 13)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır.

(Casiye 13)