54. Kamer Suresi / 36.ayet

Lut, bizim şiddetli bir şekilde cezalandıracağımız hususunda onları uyarmıştı. Ama onlar, uyarıları şüphe ile karşıladılar ve dikkate almadılar.

Bknz: (7/179)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki o, bizim helakimizle korkutmuştu onları da onlar, bu korkutuşlardan şüpheye düşmüşlerdi.

(Kamer 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Oysa andolsun (Hz. Lut), zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla ve kafa tutmakla karşılayıp (yalanlamakta diretmişlerdi).

(Kamer 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Andolsun ki Lût onları, bizim şiddetli azabımızla uyardı, ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle baktılar.

(Kamer 36)

Adem Uğur Meali:

Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki (Lut) onları şiddetle yakalamamız konusunda uyardı da, onlar uyarıcıları kuşkuyla karşıladılar!

(Kamer 36)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun ki, Lût, bizim, kendilerini şiddetle sarsarak yakalayıp, cezalandıracağımız konusunda uyarmıştı. Fakat sorumluluk, hesap ve ceza konusundaki uyarılara kuşku ile baktılar.

(Kamer 36)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki (Lut) onları, bizim zorlu yakalamamıza karşı uyarmıştı. Ama onlar uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanladılar.

(Kamer 36)

Ali Bulaç Meali:

Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanlamakta direttiler.

(Kamer 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

And olsun ki, Lût, azabımızla onları korkutmuştu; fakat o ihtarları, şübhelenerek inkâr ettiler;

(Kamer 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

Oysa gerçek şu ki, bu yakalayışımıza ilişkin onları uyarmıştı. Ama bu uyarılardan kuşku duydular.

(Kamer 36)

Ali Ünal Meali:

Lût onları, günahkârları tutup yakalamamızın pek şiddetli olacağını söyleyerek uyarmıştı. Ama onlar, uyarılara kulak vermeyip, sürekli mücadeleye giriştiler.

(Kamer 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O, onları bizim şiddetli azabımız ile korkuttu. Fakat onlar, peygamberler hakkında şüphe ettiler.

(Kamer 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun ki, Lut, onları bu yakalayışımıza karşı uyardı. Onlar bu uyarıları şüphe ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Bekir Sadak Meali:

Lut, and olsun ki, onlari Bizim yakalamamizla uyarmisti, ama onlar uyarmalari suphe ile karsiliyarak dinlemediler.

(Kamer 36)

Besim Atalay Meali:

Bizim şiddetimiz de onları korkutmuştu, onlar bu korkutmalardan şüphelenmiş idiler

(Kamer 36)

Celal Yıldırım Meali:

Ve and olsun ki, Lût, onları bizim şiddetli tutup kahretmemize karşı uyardı; ama onlar, bu uyarılarda şüphe edip inâdlarını sürdürdüler.

(Kamer 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki, (Lut) bizim cezalandırma gücümüz konusunda onları uyarmıştı, ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle bakmışlardı.

(Kamer 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Lut, and olsun ki, onları Bizim yakalamamızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları şüphe ile karşılayarak dinlemediler.

(Kamer 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, Lut onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Edip Yüksel Meali:

Onları bu yakalayışımıza karşı uyarmıştı; ancak onlar uyarıları kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için satvetimizin şiddetini kendilerine ıhtar da etmiş idi, fakat o ıhtarları cidal ile karşıladılar

(Kamer 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki (Lut) tutuşumuzun şiddetini kendilerine ihtar da etmişti. Fakat o ihtarları kavga ve şüphe ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki yakalayıp tutuşumuza karşı onları uyarmıştı. Ne var ki onlar bu uyarıları kuşku ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Gültekin Onan Meali:

Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanlamakta direttiler.

(Kamer 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

Andolsun Lût, onları Bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı. Fakat onlar uyarıları kuşku ile karşıladılar

(Kamer 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki (Lut), (şiddetli) yakalayışımızla onları uyarmıştı. Onlarsa uyarılara şüpheyle yaklaşmışlardı.

(Kamer 36)

Harun Yıldırım Meali:

Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşku ile karşılamışlardı.

(Kamer 36)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki (Lut) onlara (kendilerini) azab ile yakalayacağımızı da haber vermişdi. Fakat onlar bu korkutmaları şübhe ile tekzib etdiler.

(Kamer 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki (Lût) onları (azabla) yakalamamıza karşı korkutmuştu; fakat (onlar) o korkutmalara karşı şübheye düştüler.

(Kamer 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki [Lut], yakalayıp cezalandırmamız[a karşı] onları uyarmıştı. Ardından, uyarıcılar hakkında şüpheli tartışmaya girdiler.

(Kamer 36)

Hüseyin Atay Meali:

33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!

(Kamer 36)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; onlara, azab ile yakalayacağımızı da haber vermişti. Ama onlar bu uyarıları kuşku ile karşılayarak yalanladılar.

(Kamer 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

Daha önce (yaptıkları kötülüklerden vazgeçmezlerse) azabımızla onları yakalayacağımızı elçiler duyurmuştu. Sonra uyarıldıkları şeyleri tartıştılar.

(Kamer 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki, Lut (A.S), onları “şiddetli azabımızla yakalamamız” konusunda uyardı. Fakat onlar, bu uyarılardan şüphe ettiler.

(Kamer 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki Lut azaba çarpacağımızı söyleyip onları uyarmıştı. Ancak, onlar bütün bu uyarmaları yalan saymışlardı.

(Kamer 36)

Kadri Çelik Meali:

Oysa (Lut) şüphesiz zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Mahmut Kısa Meali:

Lut, azâbımızın dehşeti konusunda onları zamanında uyarmıştı fakat onlar uyarıları şiddetle reddettiler ve Peygamberin sözlerini hep kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mahvedici azabımıza karşı Lut onları uyarmıştı, Fakat kuşku ve inkarda direttiler.

(Kamer 36)

Mehmet Türk Meali:

Oysa (Lût) onları, şiddetli azabımız konusunda uyarmıştı. Onlar da bu uyarıları kavga ve şüphe ile karşılamışlardı.

(Kamer 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz (Lût,) kendilerini yakalayışımızla korkutmuştu. Ancak onlar, uyarılar hakkında tartışmaya başladılar.

(Kamer 36)

Muhammed Esed Meali:

Aslında o, Bizim cezalandırma gücümüz konusunda onları uyarmıştı; ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle baktılar,

(Kamer 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Lut, onları şiddetli azabımız konusunda uyarmıştı. Ama onlar, uyarıları kuşku ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Lut, bizim şiddetli bir şekilde cezalandıracağımız hususunda onları uyarmıştı. Ama onlar, uyarıları şüphe ile karşıladılar ve dikkate almadılar.

Bknz: (7/179)

(Kamer 36)

Mustafa Çevik Meali:

Hâlbuki Lût onları defalarca yaratılış sebepleri olan ilâhî nizam ve ahlak ile yaşamaya davet edip uyarmış, Allah’ın azabından ancak bu şekilde korunabileceklerini bildirmişti.

(Kamer 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu (Lut) Bizim kıskıvrak yakalama gücümüze karşı onları uyarmıştı; fakat onlar bu uyarılara hep kuşkuyla yaklaştılar.

(Kamer 36)

Osman Okur Meali:

Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.

(Kamer 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Celâlim hakkı için onları satvetimizin şiddetiye korkutmuş idi. Fakat onlar bu korkutuş ile şekk ve şüphede bulundular (onu tasdik etmediler).

(Kamer 36)

Ömer Öngüt Meali:

Lut andolsun ki bizim yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar bu uyarıları şüphe ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

Oysa, onları şiddetli azabımızla uyarmıştı, ama onlar bu uyarıları kuşkuyla karşılayarak yalanladılar.

(Kamer 36)

Sadık Türkmen Meali:

Oysa ant olsun, Bizim yakalamamıza karşı (Lut) onları uyarmıştı. Fakat uyarıları sürekli şüphe ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Seyyid Kutub Meali:

Lut onları bizim sillemiz konusunda uyarmıştı. Fakat, onlar bu uyarıları kuşku ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Suat Yıldırım Meali:

Lut onları Bizim yakalarından tutup azaba çarptıracağımızı söyleyerek tehdit etmişti. Ama onlar uyarmalara karşı şüpheye düştüler.

(Kamer 36)

Süleyman Ateş Meali:

Lut, onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı, fakat uyarılara karşı kuşku duydular.

(Kamer 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Lut, kıskıvrak yakalayacağımız konusunda onları uyarmıştı ama uyarıları ciddiye almadılar.

(Kamer 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Lût onları Bizim azabımıza karşı uyarmıştı. Ama onlar bu uyanlara kuşkuyla yaklaştılar.

(Kamer 36)

Şaban Piriş Meali:

Lut, onları şiddetli azabımız hakkında uyarmıştı. Ama onlar, uyarıları şüphe ile karşıladılar.

(Kamer 36)

Talat Koçyiğit Meali:

Lût onları, şiddetli azabımızı haber vererek uyarmıştı; fakat onlar, uyarılardan şüphe etmişlerdi

(Kamer 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanlamakta direttiler.

(Kamer 36)

Ümit Şimşek Meali:

Lût onları şiddetli azabımız hakkında uyarmıştı; fakat onlar uyarıları şüpheyle karşıladılar.

(Kamer 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, Lut onları bizim yakalayışımız hakkında uyarmıştı da onlar, uyarılarla ilgili olarak kuşkulanıp çekişmişlerdi.

(Kamer 36)