56. Vakıa Suresi / 46.ayet
Vakıa 46 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ahmet Hulusi Meali:
O büyük suçta (Hakikatlerini inkar ederek onu yaşama yolunda çalışma yapmamakta) ısrar ederlerdi.
(Vakıa 46)Ali Fikri Yavuz Meali:
Ve en büyük günah (Allah'a ortak koşmak) üzerinde ısrar ediyorlardı...
(Vakıa 46)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ve onlar, büyük günahı yapmada ısrar ediyorlardı. (Küfürde devam ediyorlardı.)
(Vakıa 46)Bayraktar Bayraklı Meali:
- İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.
(Vakıa 46)Bekir Sadak Meali:
(45-46) Cunku onlar, bundan once, dunyada, nimet icinde bulunurlar iken, buyuk gunah islemekte direnir dururlardi.
(Vakıa 46)Diyanet İşleri Eski Meali:
45,46. Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
(Vakıa 46)Hakkı Yılmaz Meali:
(42-48) Onlar içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içindedirler, serin olmayan, sevimli olmayan kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Şüphesiz solun ashâbı bundan önce varlık içinde zevk ve eğlenceye dalanlar idiler. Ve büyük günah; Allah'a ortak kabul etme üzerine ısrar ediyorlardı. Ve “Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı, biz gerçekten kaldırılacağız? Önceki atalarımız da mı?” diyorlardı.
(Vakıa 46)Hubeyb Öndeş Meali: /
(45-48) Gerçekten onlar, işte bunlardan önce zengin şımarıklardı, en büyük suç üzerinde ısrar ediyorlardı ve "öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz mi yeniden diriltilmiş [olacağız]? Öncü-önceki atalarımız da mı [yeniden diriltilmiş olacak]?" diyorlardı.
(Vakıa 46)Mahmut Kısa Meali:
Ve Allah’a ortak koşma, adam öldürme, hırsızlık, yalana şâhitlik, ana babaya isyan, dolandırıcılık, zina, fuhuş, içki, kumar ve benzeri büyük günah işlemekte inat ederlerdi.
(Vakıa 46)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(45-46) Keyf içinde şımarırlardı dünyadayken. En büyük şirkte ederlerdi ısrar
(Vakıa 46)Mustafa Çevik Meali:
41-48 Amel defterleri sol taraflarından verilen bedbahtlara gelince, o nankör ve inatçılar cehennemin kavurucu sıcağı ile kavrulurken, bir yandan da kaynar su içirilecekler, boğucu, simsiyah bir duman içinde yaşayacak, yürekleri dağlayan bir umutsuzluk içinde yanıp duracaklar. Çünkü onlar dünyada iken, Allah’ın kendilerine bahşettiği nimetleri, yalnızca dünya hayatı için ölçüsüzce kullanmış, Allah’a karşı nankörlük edip azgınlaşmış, O’nun sınırlarını tanımayıp, kendileri nizamlar kurup hükümler koyup, sınırlar oluşturmuşlardı. Ayrıca öldükten sonra Allah’ın insanları tekrar diriltip hesap soracağı günü ve gerçeğini de yalan sayıp, inkâr etmiş, “Ne yani, ölüp kemiklerimiz çürüyüp de toprağa karıştıktan sonra, yeniden mi diriltileceğiz, bizden önceki atalarımız da mı diriltilecek?” diye alay etmişlerdi.
(Vakıa 46)Osman Okur Meali:
(45-46) Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
(Vakıa 46)Süleymaniye Vakfı Meali:
Israrla büyük günahları[1] işler dururlardı,
1) Kelimeler elif lamlı olduğu için diğer ayetlerde en büyük olduğu belirtilen şirk günahı diye tercüme ettik.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(45-46) Çünkü onlar bütün ömürlerini zevki sefa içinde geçirmişler, sürekli, Allah'a ortak koşmuşlardı.
(Vakıa 46)Talat Koçyiğit Meali:
45-46 Zira onlar, bundan önce, dünyada iken refah içinde idiler ve büyük günâh üzerinde ısrar, ediyorlardı.
(Vakıa 46)