68. Kalem Suresi / 51.ayet

Gerçekleri örtbas eden kâfirler bu Kuran’ı işittiklerinde neredeyse seni gözleriyle devirecek gibi öyle bir hınçla bakıyorlar ki ve bu adam cinlerden ilham alan deli diyorlar.

Bknz: (7/184)(17/45)»(17/48)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 51 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve az kalmıştı ki kafirler, Kur'an'ı duydukları zaman seni gözleriyle yiyip helak etsinler ve derlerdi ki: Şüphe yok, bu, bir deli elbette.

(Kalem 51)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O inkâr edenler, Zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, Seni neredeyse gözleriyle devirecekler gibi (haset ve hıyanetle bakıp) nazar ediyorlardı. (Senin için) "O, kesinlikle delirmiş bir insandır (cinnlerin ve karanlık güçlerin adamıdır) ” diyorlardı. *

(Kalem 51)

Abdullah Parlıyan Meali:

O Kur'ân'ı dinledikleri zaman o gerçekleri örtbas edenler, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devirecekler, “Gerçekten de O bir delidir” diyorlar.

(Kalem 51)

Adem Uğur Meali:

O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler.

(Kalem 51)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki o hakikat bilgisini inkar edenler, Zikri (hakikatlerini hatırlatıcıyı) işittiklerinde az kalsın bakışlarıyla seni devireceklerdi! "Muhakkak ki O, bir cin etkisi altındadır" diyorlardı.

(Kalem 51)

Ahmet Tekin Meali:

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar, okunması ibadet olan, övünç kaynağı Kurân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile yiyeceklerdi. Bir de durmuşlar: “O, kesinlikle cinlere mahkûm olmuş biridir, delidir.” diyorlar.

(Kalem 51)

Ahmet Varol Meali

O inkar edenler zikri (Kur'an'ı) duyduklarında neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Hala senin hakkında): "O bir delidir" diyorlar.

(Kalem 51)

Ali Bulaç Meali:

O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar.

(Kalem 51)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Doğrusu o kâfirler, Kur'an'ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): “-Muhakkak O bir mecnûndur.” diyorlar.

(Kalem 51)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üstelik nankörlük edenler, öğretiyi duydukları zaman, gözleriyle seni neredeyse gerçekten devireceklerdi. "Aslında, O, kesinlikle delirmiş!" diyorlardı.[532]

532)68:51,52 ayetleri, halk arasında Nazar Ayetleri olarak isimlendirilir. Bu iki ayet, nazardan koruyacağına inanılarak, evlerde, işyerlerinde ve insanların üzerinde Arapça yazılı olarak bulundurulur. Oysa anlamı bile bilinmeden, herhangi bir yerde yazılı olarak bulundurulan ayetlerin veya yakarış söylemlerinin yarar sağlaması olanaksızdır.

(Kalem 51)

Ali Ünal Meali:

O küfredenler, öğüt ve talimatlar Kitabı (Kur’ân)’ı işittikleri zaman, kin ve nefretlerinden dolayı bakışlarıyla seni neredeyse çarpıp kaydıracaklar! Ve, (senin hakkında,) “O, hiç şüphesiz delinin teki!” diyorlar.

(Kalem 51)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O kâfirler ki, zikri (Kur’anı) işittikleri zaman nerede ise gözleriyle seni devirecek gibi oluyorlar. Ve “gerçekten o bir delidir” diyorlar.

(Kalem 51)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar edenler Kur'an'ı duyduklarında, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. "Bu tam anlamıyla delidir" diyorlardı.

(Kalem 51)

Bekir Sadak Meali:

(50-51) Rabbi onu secip iyilerden kildi. Dogrusu inkar edenler, Kuran'i dinlediklerinde nerdeyse seni gozleriyle yikip devireceklerdi. «O delidir» diyorlardi.

(Kalem 51)

Besim Atalay Meali:

Ne vakit ki kâfirler Kur'anı işittiler, seni gözleriyle yiyeyazdılar, dediler ki: «Bu herhalde delidir!»

(Kalem 51)

Celal Yıldırım Meali:

Kâfirler, Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleriyle ye rinden devirecekler ve: «Bu elbette delinin biridir» diyorlardı.

(Kalem 51)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Doğrusu o inkârcılar, Kur'an'ı işittikleri vakit, (sana olan düşmanlıklarından dolayı) az kalsın gözleri ile seni devireceklerdi. Hâlâ da (senin için): “Muhakkak o bir delidir” diyorlardı.

(Kalem 51)

Diyanet İşleri Eski Meali:

50,51. Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı.

(Kalem 51)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz inkar edenler Zikr'i (Kur'an'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar.

(Kalem 51)

Diyanet Vakfı Meali:

O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) «Hiç şüphe yok o bir delidir» derler.

(Kalem 51)

Edip Yüksel Meali:

Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. 'O, delidir!' diyorlardı.

(Kalem 51)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve gerçek o küfr edenler o zikri işittikleri vakıt az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı, bir de durmuşlar o her halde bir mecnun diyorlar.

(Kalem 51)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve gerçekten o küfredenler o zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı; bir de durmuşlar: "O şüphesiz bir deli." diyorlar.

(Kalem 51)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçeği yalanlayan nankörler, o öğüdü duydukları zaman, neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. "O bir delidir." diyorlardı.

(Kalem 51)

Gültekin Onan Meali:

O küfredenler zikri (Kuran'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar.

(Kalem 51)

Hakkı Yılmaz Meali:

Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, o öğüdü/Kur’ân'ı işittikleri zaman az daha seni bakışlarıyla gerçekten devirecekler; sana yiyeceklermiş gibi bakacaklar ve “O şüphesiz bir delidir/gizli güçlerin desteklediği biridir” diyecekler.

(Kalem 51)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O kâfirler zikri/Kur’ân’ı işittiklerinde, neredeyse gözleriyle ayaklarını kaydırıp (seni devireceklerdi). Ve derler ki: “Şüphesiz ki o, bir delidir.”

(Kalem 51)

Harun Yıldırım Meali:

Gerçek şu ki, küfürlerinde ısrar edenler, Zikri duyduklarında seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. Bir de: “O, gerçekten bir delidir.” diyorlar.

(Kalem 51)

Hasan Basri Çantay:

Hakıykat, o küfredenler zikri işitdikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. Haala da (kin ve hasedlerinden) "O, mutlakaa bir mecnundur" diyorlar.

(Kalem 51)

Hayrat Neşriyat Meali:

Doğrusu inkâr edenler Kur'ân'ı dinlediklerinde, nerede ise seni gözleriyle devireceklerdi ve (hasedlerinden): “Şübhesiz ki o, gerçekten bir mecnundur!” diyorlar.

(Kalem 51)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçeği örtmüş olanlar, hatırlatmayı işittikleri zaman, gerçekten de neredeyse seni bakışlarıyla kaydıracaklardı/devireceklerdi.¹ "Gerçekten o, bir cinlenmiştir/delirmiştir" diyorlar.

(Kalem 51)

Hüseyin Atay Meali:

48-52 Sen Rabbinin hükmüne kadar dayan. Bâlık sahibi gibi olma, o pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, andolsun kınanmış olarak sahile atılacaktı. Ancak Rabbi onu seçip aldı ve onu yararlı kişilerden kıldı. Doğrusu, inkâr edenler, uyarıyı dinledikleri zaman nerdeyse seni gözleriyle kaydıracaklardı. "Doğrusu, o delidir, diyorlardı. Oysa, o, âlemlere bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.

(Kalem 51)

İbni Kesir Meali:

Doğrusu o küfredenler, zikri işittiklerinde, az kalsın seni gözleriyle yiyeceklerdi. Ve o, mutlaka bir delidir, diyorlardı.

(Kalem 51)

İlyas Yorulmaz Meali:

Doğruları inkar edenler, Kur'an'ı (Zikri) işittiklerinde, öfkelerinden nerdeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Buna güçleri yetmediği için) Yalnızca “O (elçi) kesinlikle bir delidir” derler.

(Kalem 51)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve inkâr edenler, zikri (Kur’ân’ı) işittikleri zaman gerçekten seni, neredeyse gözleri ile devirirler. Ve: “Muhakkak ki o, gerçekten mecnundur (delidir).” derler.

(Kalem 51)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O tanımazlar Kur'an'ı işitince sana gözleriyle yiyecek gibi bakarlar da «İşte, delinin biri!» derler.

(Kalem 51)

Kadri Çelik Meali:

Doğrusu küfre sapanlar zikri (Kur'an'ı) dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. “O delidir” diyorlardı.

(Kalem 51)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat inkârcılar, bunca öğüt ve uyarılara rağmen, Öğüdü işittiklerinde, yüreklerini öyle büyük bir kin ve nefret kaplıyor ki, o zehirli ve öldürücü bakışlarıyla seni neredeyse öldürüp yere devirecekler! İşte bu kinlerinden dolayıdır ki, “Muhammed’in sözlerine kulak asmayın; çünkü o, kesinlikle delidir!” diyorlar.

(Kalem 51)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Emsalsiz zikri (Kur'an) işittiklerinde, gözleriyle kafirler az kaldı, Masum halini devireceklerdi, ve derler ki " O gerçekten bir deli"

(Kalem 51)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) O kâfirler, zikri (Kur’an’ı) her duyduklarında, ellerinden gelse seni gözleriyle yok edecekler. (Bir de): “O kesinlikle mecnundur.” diyorlar.1*

(Kalem 51)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kâfirler Zikri (Kur’an-ı Kerim) dinlediklerinde, (öfkeli) gözleriyle neredeyse seni yerinden kaydırırlardı. Onlar derlerdi ki: “Şüphesiz bu (adam,) mutlaka delidir.”

(Kalem 51)

Muhammed Esed Meali:

Bu nedenle, hakikati inkara şartlanmış olanlar bu uyarı ve öğüdü her duyduklarında gözleriyle seni öldürecek gibi olsalar ve "(Muhammed mi?) o kesinlikle bir delidir!" deseler bile, (sabırlı ol.)

(Kalem 51)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O inkarcılar, Kuranı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "O bir deli!" diyorlar.

(Kalem 51)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçekleri örtbas eden kâfirler bu Kuran’ı işittiklerinde neredeyse seni gözleriyle devirecek gibi öyle bir hınçla bakıyorlar ki ve bu adam cinlerden ilham alan deli diyorlar.

Bknz: (7/184) - (17/45)»(17/48)

(Kalem 51)

Mustafa Çevik Meali:

Müşrik ve kâfirler, Allah’ın davetini işittiklerinde, sanki seni gözleriyle devi- receklermiş gibi düşmanca bakarlar ve birbirlerine, “Bu adam kesinlikle delirmiş, yoksa bunca yıllık hayat nizamımızı değiştirmeyi aklından bile geçirmez, böyle ol- mayacak bir işe kalkışmazdı.” derler.

(Kalem 51)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İmdi, inkarda ısrar edenler bu ilahi öğüdü duydukları zaman sanki seni gözleriyle devireceklermiş gibi (baksalar) ve "O, kesinkes cin musallat olmuş biridir" deseler de (sabret)!

(Kalem 51)

Osman Okur Meali:

(50-51) Rabbi onu (yalvarışından ve pişmanlığından dolayı) iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, zikri (Kur’an'ı) dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı.

(Kalem 51)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve az kaldı ki, o kâfir olanlar, o zikri işittikleri zaman seni gözleriyle kaydırıversinler ve derler ki: «Şüphe yok, o elbette bir mecnûndur.»

(Kalem 51)

Ömer Öngüt Meali:

O kâfirler Zikr'i işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi ve: "O bir delidir. " diyorlardı.

(Kalem 51)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkâr edenler, bu kitabı işittiklerinde az daha seni gözleriyle devireceklerdi. Senin için hâlâ, “O bir deli!” diyorlar.

(Kalem 51)

Sadık Türkmen Meali:

İNKÂRCILAR sana öfkeyle bakıyorlardı; zikri (Kur’an’ı) işittiklerinde! Diyorlar ki: “O gerçekten bir mecnundur”.

(Kalem 51)

Seyyid Kutub Meali:

Doğrusu kafirler Kuran'ı dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. «O delidir» diyorlardı.

(Kalem 51)

Suat Yıldırım Meali:

O kafirler Zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, hırslarından neredeyse seni bakışlarıyla kaydıracak, adeta gözleriyle yiyecekler! Hala da: "o, delinin teki!" derler.

(Kalem 51)

Süleyman Ateş Meali:

O inkar edenler Zikr (Kur'an)'ı işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. "O mecnundur" diyorlardı.

(Kalem 51)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ayetleri görmezlikten gelenler, bu zikri (Kur'an'ı) dinleyince seni gözleriyle yiyecekmiş gibi bakar: "tamamen cinlerin etkisinde" derler.

(Kalem 51)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kâfirler bu uyarıyı duyduklarında, sana yiyecek gibi bakıyor ve deli olduğunu söylüyorlardı.

(Kalem 51)

Şaban Piriş Meali:

Kafir olanlar, zikri işittiklerinde seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi: -O, kesinlikle delidir, diyorlardı.

(Kalem 51)

Talat Koçyiğit Meali:

O inkâr edenler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleriyle yere yıkacaklardı. Senin hakkında "o muhakkak bir mecnundur' diyorlardı.

(Kalem 51)

Tefhimul Kuran Meali:

O küfretmekte olanlar, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle yıkıp devireceklerdi. «O, gerçekten bir delidir» diyorlar.

(Kalem 51)

Ümit Şimşek Meali:

Kur'ân'ı işittiklerinde, o kâfirler neredeyse seni gözleriyle yıkacaklardı. Yine de “O delinin biri” diyorlar.

(Kalem 51)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.

(Kalem 51)