Her nerede olsanız ölüm sizi yakalayacaktır, sapasağlam kalelerin burçlarında olsanız bile. İşleri iyi gittiğinde: “Bu, Allah’tandır.” derler. Başlarına bir sıkıntı gelse, “Bu, senin yüzünden” derler. De ki: “Başınıza gelen her şey Allah’ın bilgisi dâhilindedir. Şunlara ne oluyor ki neredeyse Allah’ın hadisini anlamak istemiyorlar.
4. Nisa Suresi / 78.ayet
Nisa 78 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Nerede olursanız olun, ölüm sizi bulur; hatta isterseniz sağlamlaştırılmış yüksek kalelerde olun. Onlara bir iyilik geldi mi bu derler, Allah'tan. Bir kötülük geldi mi, bu derler, senden. De ki: Hepsi Allah'tan. Ne oldu bu kavme ki hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyor.
(Nisa 78)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Halbuki ) Her nerede olursanız (olun), ölüm sizi bulur (ve dünyanızdan koparır) ; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile (Azrail canınızı alır) . Onlara bir iyilik (her türlü nimet ve fazilet) dokunsa: “Bu, Allah'tandır” demeye (başlarlar) ; onlara bir kötülük (musibet ve felaket) dokununca da: “Bu Sendendir” diyerek (ey Elçim, Seni suçlamaya çalışırlar) . De ki: “Tümü Allah'tandır.” (Ama sizin de bu neticelerde; iradenizin, yani niyet ve gayretinizin elbette payı ve karşılığı vardır. Bunları açıklayan Elçilerin gönderilişi de Mevlâ’nın lütfundandır.) Fakat bu (sorumsuz) topluluğa ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya (ve Kur’ani emirleri kavramaya) gayret etmemektedirler?
(Nisa 78)Abdullah Parlıyan Meali:
Nerede olursanız olun, ölüm gelip sizi bulacaktır, göğe yükselen sağlam kulelerde olsanız bile. Onlar, güzel şeylere kavuştuklarında bazıları bu Allah'tandır derler, ama başlarına bir kötülük gelince, bu senin yüzündendir derler. De ki: “Hepsi Allah'tandır.” O halde bu insanlara ne oluyor da, kendilerine bildirilen hakikatı kavramaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Adem Uğur Meali:
Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa "Bu Allah'tan" derler; başlarına bir kötülük gelince de "Bu senden" derler. "Hepsi Allah'tandır" de! Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!
(Nisa 78)Ahmet Hulusi Meali:
Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır. Sağlam ve yüksek kalelerde bulunsanız bile... Eğer onlara bir iyilik isabet ederse "Bu Allah indindendir" derler. Eğer bir kötülük isabet ederse "Bu senin indindendir" derler. De ki: "Hepsi de Allah indindendir!" Bu insanlara ne oluyor ki hakikati anlamaya yanaşmıyorlar!
(Nisa 78)Ahmet Tekin Meali:
Nerede olursanız olun, sarp ve muhkem kalelerde bile olsanız, ölüm gelir, sizi bulur. Onlara bir iyilik dokunursa: “Bu Allah tarafındandır" derler. Başlarına bir belâ gelirse eğer, “Bu senin yüzündendir" derler. Sen: “Hepsi Allah tarafındandır" de. Bu kavim, bu toplum neye güveniyor da, hiç söz anlamaya yanaşmıyor.*
(Nisa 78)Ahmet Varol Meali
Nerde olursanız olun ölüm size ulaşır. Hatta çok sağlam kalelerde olsanız bile. Onlara bir iyilik erişse: "Bu, Allah katındandır" derler. Bir kötülük dokunsa: "Bu senin tarafındandır" derler. De ki: "Hepsi Allah katındandır." Bu topluluğa ne oluyor da neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar.
(Nisa 78)Ali Bulaç Meali:
Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: "Bu, Allah'tandır" derler; onlara bir kötülük dokunsa: "Bu sendendir" derler. De ki: "Tümü Allah'tandır." Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü anlamaya çalışmıyorlar?
(Nisa 78)Ali Fikri Yavuz Meali:
Her nerede olursanız, ölüm size erişir; velev ki, tahkim edilmiş yüksek kalelerde bulunun. Bununla beraber onlara (münafık ve kâfirlere) bir iyilik gelse: “- Bu Allah'dandır”, derler. Bir musibet de geldi mi: “-Bu, senin uğursuzluğundandır”, derler. (Ey Rasûlüm) de ki: “- Hepsi (iyi ve kötüyü yaratmak) Allah'tandır.” Fakat bu topluluğa ne oluyor ki, Kur'an'ı anlamağa yanaşmıyorlar.
(Nisa 78)Ali Rıza Sefa Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kalelerde bile olsanız, ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah tarafındandır!" derler. Ama bir kötülük gelirse, "Bu, sendendir!" derler. De ki: "Tümü, Allah tarafındandır!" Bu insanlara ne oluyor da artık hiçbir sözü anlamıyorlar?
(Nisa 78)Ali Ünal Meali:
Her nerede olursanız olun, isterseniz en sağlam kuleler veya kaleler içinde bulunun, ölüm gelip sizi bulacaktır. Sonra, (kalbleri oturaklaşmamış o insanlar) ne zaman bir iyilikle karşılaşsalar, “Bu, Allah’tan!” derler; ne zaman da başlarına bir kötülük gelse, bu defa, “Bu, senin yüzünden!” derler. (Ey Rasûlüm,) de ki: “Hepsi Allah’tan.” Fakat bu adamlara ne oluyor da, söz anlamaya yanaşmıyor ve sözün de, hadiselerin de manâsını idrakten uzak bulunuyorlar!?
(Nisa 78)Bahaeddin Sağlam Meali:
Nerede olursanız olun, yüksek kalelerde korunsanız dahi, ölüm gelip sizi yakalar. Onlara bir iyilik gelirse: “Bu, Allah katındandır” derler. Bir musibet başlarına gelirse: “Buna sen sebep oldun” derler. Sen de ki: “Hepsi de Allah katındandır.” Bunlara ne oluyor? Söz anlamaya yanaşmıyorlar.
(Nisa 78)Bayraktar Bayraklı Meali:
Nerede olursanız olunuz ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa "bu Allah'tan" derler; başlarına bir kötülük gelince de "bu senden" derler. "Hepsi Allah'tandır" de! Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar?
(Nisa 78)Bekir Sadak Meali:
Nerede olursaniz olun, saglam kaleler icinde bulunsaniz bile, olum size yetisecektir. Onlara bir iyilik gelirse: «Bu Allah'tandir» derler, bir kotuluge ugrarlarsa «Bu, senin tarafindandir» derler. De ki: «Hepsi Allah'tandir". Bunlara ne oluyor ki, hicbir sozu anlamaga yanasmiyorlar?
(Nisa 78)Besim Atalay Meali:
Nerede olursanız, sağlam kulelerde olsanız bile ölüm size erişir, onlara bir iyilik gelecek olsa: «Bu Allahtandır» derler, bir kötülük gelince: «Bu senin yüzünden» demektedirler, onlara diyesin ki: «Hepsi de Allahtan!»; bu ulusa ne oldu? Söz anlamaz oldular
(Nisa 78)Celal Yıldırım Meali:
Nerede olursanız olun, isterse sağlam yapılı kaleler içinde bulunun, ölüm gelip size yetişecektir. Kendilerine bir iyilik dokunursa, bu Allah'tandır, derler. Bir kötülük dokunursa bu senin yüzündendir, derler. De ki: Hepsi de Allah'tandır. O topluluğa ne oluyor da hiçbir söz anlamaya yanaşmıyorlar?!
(Nisa 78)Cemal Külünkoğlu Meali:
Nerede olursanız olun, isterse sağlam yapılı kaleler içinde bulunun, ölüm gelip size yetişecektir. Onlara bir iyilik dokunursa: “Bu Allah'tandır” derler. Bir kötülük dokunursa: Bu senin yüzündendir” derler. Onlara de ki: “Hepsi Allah (tarafından takdir edilmiş)tir.” Böyle iken bu topluluğa ne oluyor da kendilerine söylenen sözü anlamaya yanaşmıyorlar? *
(Nisa 78)Diyanet İşleri Eski Meali:
Nerede olursaniz olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size yetişecektir. Onlara bir iyilik gelirse: "Bu Allah'tandır" derler, bir kötülüğe uğrarlarsa "Bu, senin tarafındandır" derler. De ki: "Hepsi Allah'tandır". Bunlara ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, "Bu, Allah'tandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu, senin yüzündendir" derler. (Ey Muhammed!) De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
(Nisa 78)Diyanet Vakfı Meali:
Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa «Bu Allah'tan» derler; başlarına bir kötülük gelince de «Bu senden» derler. «Hepsi Allah'tandır» de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!
(Nisa 78)Edip Yüksel Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kalelerde bile olsanız ölüm sizi yakalar. Başlarına iyi bir şey gelse, 'Bu ALLAH tarafındandır,' derler. Kendilerine bir kötülük dokunsa, 'Bu senin tarafındandır,' derler. De ki, 'Hepsi ALLAH tarafındandır.' Bu topluma ne oluyor ki neredeyse hiç bir söz anlamıyorlar!
(Nisa 78)Elmalılı Orjinal Meali:
Her nerede olsanız ölüm size yetişir eflake ser çekmiş burclarda da olsanız; bununla beraber kendilerine bir güzellik erdimi "bu Allahdan" diyorlar, bir musıbet de değdimi "bu senden" diyorlar, de ki: hepsi Allah tarafından, fakat neye bu adamlar söz anlamağa yanaşmıyorlar
(Nisa 78)Elmalılı Yeni Meali:
Her nerede olsanız olun, ölüm size yetişir, göklere yükselmiş burçlarda da olsanız. Bununla beraber kendilerine bir güzellik erişti mi "Bu Allah'tandır" diyorlar, bir felaket dokundu mu "Bu sendendir" diyorlar. De ki: "Hepsi Allah'tandır!" Fakat niye bu adamlar söz anlamaya çalışmıyorlar?
(Nisa 78)Erhan Aktaş Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kalelerde de olsanız, ölüm gelir sizi bulur. Onlara, bir iyilik isabet etse, "Bu Allah'tandır." derler. Onlara, bir kötülük isabet etse, bu "sendendir." derler. De ki: "Hepsi Allah'tandır."[1] Bunlara ne oluyor ki söylenen sözü anlamaya yanaşmıyorlar!
1)Allah'ın koyduğu kuralların sonucudur. O'nun uygun görmesindendir.
Gültekin Onan Meali:
Her nerede olursanız ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: "Bu Tanrı'dandır" derler; onlara bir kötülük dokunsa: "Bu sendendir" derler. De ki: "Tümü Tanrı'dandır." Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü kavramaya (yefkahune) çalışmıyorlar?
(Nisa 78)Hakkı Yılmaz Meali:
(77,78) Kendilerine, “Elinizi çekin, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun], zekâtı/vergiyi verin” denilenleri görmedin mi/ hiç düşünmedin mi? Sonra savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, Allah'a duydukları saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti gibi yahut daha şiddetli olarak insanlara saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyarlar. Ve “Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?” dediler. De ki: “Dünyanın kazanımı, çok azdır. Âhiret ise Allah'ın koruması altına girmiş kişiler için daha hayırlıdır ve siz “bir hurma çekirdeğindeki ipince bir iplik kadar” bile haksızlığa uğratılmayacaksınız. Her nerede olursanız olun ölüm size yetişir, son derece sağlam kaleler içinde bulunsanız bile.” Ve onlara bir iyilik isabet ederse, “Bu Allah'tandır” derler, bir kötülüğe uğrarlarsa, “Bu sendendir” derler. De ki: “Hepsi Allah'tandır.” Bunlara rağmen bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hepten söz anlamayacaklar?
(Nisa 78)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Nerede olursanız olun -korunaklı burçlarda dahi olsanız- ölüm sizi bulacaktır. Onların başına bir güzellik geldiğinde: “Bu, Allah’tandır.” diyorlar. Başlarına bir kötülük geldiğinde: “Bu, senden dolayıdır.” diyorlar. De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Ne oluyor bu topluluğa? Neredeyse hiçbir sözü anlamayacaklar.
(Nisa 78)Harun Yıldırım Meali:
Her nerede olsanız sağlamlaştırılmış yüksek kalelerde de olsanız ölüm size yetişir. Onlara bir iyilik gelse: “Bu, Allah’tandır.” derler. Kendilerine bir kötülük dokununca: “Bu, senin tarafındandır!” derler. De ki: “Hepsi Allah tarafındandır.” O halde bu topluma ne oluyor da hiç söz anlamaya yanaşmıyorlar?!
(Nisa 78)Hasan Basri Çantay:
"Nerede olursanız olun velev tahkim edilmiş yüksek kafalarda bulunun, ölüm size çatıb yetişir". Eğer onlara bir iyilik dokunursa: "Bu, Allah katındandır" derler. Şayet onlara bir fenalık dokunursa. "Bu, senin katından (senin yüzünden) dir" derler. De ki: "Hepsi Allah tarafındandır". Böyle iken onlara, o kavme ne oluyor ki (kendilerine söylenen) hiç bir sözü anlamıya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Hayrat Neşriyat Meali:
Nerede olursanız olun, (hattâ) yüksek kalelerde bile olsanız, ölüm size yetişir. Hâlbuki onlara (yahudilere ve münâfıklara) bir iyilik gelirse: “Bu, Allah katındandır!” derler. Ama onlara bir kötülük gelirse: “Bu senin yüzündendir!” derler. (Onlara) de ki: “Hepsi Allah katındandır” Böyleyken, bu kavme ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar!
(Nisa 78)Hubeyb Öndeş Meali: /
Her nerede olursanız olun, yükseltilmiş burçlar¹ içinde olsanız bile ölüm, sizi buluyor. Kendilerine bir güzellik isabet ediyorsa, "bu [güzellik] Allah'ın katındandır" diyorlar. Onlara bir kötülük isabet ediyorsa, "bu [kötülük] senin katındandır" diyorlar. "her [ikisi] de Allah'ın katındandır" de. Bu millete ne oluyor da hiçbir olayı anlamaya yanaşmıyor?
(Nisa 78)Hüseyin Atay Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde olsanız bile, ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik gelirse "Bu Allah katındandır" derler. Onlara bir kötülük gelirse, "Bu senin yüzündendir" derler. De ki: "Hepsi Allah katındandır." Bu ulusa ne oluyor ki, nerede ise hiçbir söz anlamıyorlar?
(Nisa 78)İbni Kesir Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde dahi olsanız ölüm sizi bulacaktır. İman etmeyenlere bir iyilik gelirse: Bu, Allah'tandır. Bir kötülük erişirse de: Bu senin yüzündendir, derler. De ki: Hepsi Allah tarafındandır. Bunlara ne oluyor ki hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)İlyas Yorulmaz Meali:
(Şunu unutmayın) Her nerede olursanız olun, hatta sağlam kaleler içinde olsanız dahi (yazılmış ise) ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik isabet ederse “Bu Allah dan” derler, birde kötülük isabet ederse (ey elçi) “Bu senden” derler. Deki “ Bunların hepsi Allah dan.” Bu topluluğa ne oluyor ki? Kendilerine açıklanan sözü anlamaya çalışmıyorlar.
(Nisa 78)İskender Ali Mihr Meali:
Nerede olursanız olun, ölüm size ulaşır. Hatta sağlam kalelerde olsanız bile. Eğer onlara bir iyilik isabet ederse: “Bu Allah’tandır.” derler. Ve eğer onlara bir kötülük isabet ederse: “Bu sendendir.” derler. De ki: “Hepsi Allah’ın katındandır.” Artık bu topluluğa ne oluyor ki söz anlamaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Nerede bulunursanız bulunun, isterseniz berkitilmiş burçlar içinde bulunun, ölüm nasıl olsa size gelip çatacaktır. Eğer onlara bir iyilik gelecek olursa: «Allah'tan» derler, eğer onlara bir kötülük gelecek olursa: «Senin yüzünden» derler. De ki: «Ne gelirse Allah'tan gelir.» Öyleyse ne oluyor o kimselere ki söz anlamıya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Kadri Çelik Meali:
Nerede olursanız olun, sağlamlaştırılmış yüksek şatolar içinde olsanız bile, ölüm size yetişecektir. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu Allah'tandır” derler. Bir kötülüğe uğrarlarsa, “Bu, senin tarafındandır” derler. De ki: “Hepsi Allah'tandır.” Bunlara ne oluyor da hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Mahmut Kısa Meali:
Her nerede olursanız olun, sapasağlam kaleler içindekorunmuş bile olsanız, hattâ gökteki yıldızlara dahî çıksanız, eninde sonunda ölüm gelip sizi bulacaktır. Öyleyse, ölüm korkusuyla vazifeden kaçmanın ne anlamı var? Fakat münâfıklar, kendilerine bir iyilik ulaştığında, “Bu Allah’tandır.” diyorlar fakat başlarına bir kötülük gelince, “Bu senin uğursuzluğun yüzündendir, ey Muhammed!” diyorlar. Böylece senin şahsında İslâm’ı mahkûm etmeye çalışıyorlar. Onlara de ki: “Hayır! Bütün iyilik ve kötülükler, —her ne kadar bazılarının meydana gelmesine sizin tercih ve irâdeniz sebep olmuş ise de— hepsi Allah’ın katındandır. Yani, O’nun izni ve irâdesi iledir. Çünkü O izin vermedikçe, hiçbir şey gerçekleşmez. İyi veya kötü, var olan her şey sonuçta O’nun yaratması ve takdiri iledir. Fakat bundan yola çıkarak, ‘İyilik ve kötülük Allah’tandır yani onlara Allah sebep olmuştur’ denilemez. Zira O, kötülük yapılmasına razı değildir, dolayısıyla razı olmadığı şeyin müsebbibi de olamaz.” O hâlde, bu insanlara ne oluyor ki, söylenenleri doğru anlamaya bir türlü yanaşmıyorlar? Doğrusu şu ki:
(Nisa 78)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Artık nerede olursanız olun ölüm sizi bulur, hatta sağlam yerlerdeki Nadide kulelerde bile olsanız. Onlara bir iyilik geldiğinde ise eğer, İşte bu Allah'tan derler. Allah'tan bir kötülük geldiği zaman bu derler; Sendendir. Sen, de ki: "Hepsi Allah katındır." Bu topluluğa ne oluyor, Anlatılan bunca şeylerden neredeyse hiç birini anlamaya yanaşmıyorlar.
(Nisa 78)Mehmet Türk Meali:
Her nerede olursanız olun hatta yüksek kaleler içerisinde bile bulunursanız bulunun, ölüm sizi bulur. (Ey Muhammed!) Eğer onlara bir iyilik ulaşırsa: “Bu Allah’tandır” derler. Yok, eğer başlarına bir kötülük gelirse: “Bu senin yüzündendir.” derler. Sen de onlara: “Hayır, hepsi Allah’tandır.” de. Bu adamlara ne oluyor da kendilerine söylenen sözü, anlamaya bir türlü yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Muhammed Celal Şems Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kalelerde bulunsanız (bile,) ölüm size mutlaka erişir. Onlara bir iyilik gelse, “Bu Allah’tandır,” derler. Bir kötülük gelse, “Bu senin tarafındandır,” derler. De ki: “Hepsi Allah tarafındandır.” Bu insanlara ne oldu ki, sözü anlamaya hiç yanaşmıyorlar.
(Nisa 78)Muhammed Esed Meali:
Nerede olursanız olun, ölüm gelip sizi bulacaktır, göğe yükselen kulelerde olsanız bile." Onlar güzel şeylere kavuştuklarında, bazıları "Bu Allahtandır!" derler; ama başlarına bir kötülük gelince, "Bu senin yüzündendir (ey arkadaş)!" diye feryat ederler. De ki: "Hepsi Allahtandır!" O halde bu insanlara ne oluyor da kendilerine bildirilen hakikati kavramaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Nerede olursanız olun, isterse sağlam yapılı kaleler içinde bulunun, yine de ölüm gelip sizi bulacaktır. Onlar ki, kendilerine bir iyilik dokunursa, "Bu Allah'tandır," derler. Bir kötülük dokunursa da, "Bu senin yüzündendir," derler. De ki; "Hepsi de Allah'tandır." O topluluğa ne oluyor da hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?!
(Nisa 78)Mustafa Çavdar Meali:
Her nerede olsanız ölüm sizi yakalayacaktır, sapasağlam kalelerin burçlarında olsanız bile. İşleri iyi gittiğinde: “Bu, Allah’tandır.” derler. Başlarına bir sıkıntı gelse, “Bu, senin yüzünden” derler. De ki: “Başınıza gelen her şey Allah’ın bilgisi dâhilindedir. Şunlara ne oluyor ki neredeyse Allah’ın hadisini anlamak istemiyorlar.Bknz: (3/156) - (36/13)»(36/27)
(Nisa 78)Mustafa Çevik Meali:
Nerede olursanız olun, ölüm sizi mutlaka bulacaktır! Sarp yamaçlı kalelerde, en sağlam yapılmış şatolarda olsanız da ölüm sizi yakalar. Allah’ın emri olan savaş karşısında ikiyüzlü davranan münafıklar bir iyiliğe, güzelliğe kavuştuklarında “Bu Allah’tandır” derler fakat bir musibetle, sıkıntıyla karşılaşıp da başlarına kötü bir şey gelince de “Bu da senin yüzünden başımıza geldi” diyerek seni suçlamaya kalkarlar. Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “Başınıza gelen iyilikler de kötülükler de Allah’ın koyduğu yasaları ve imtihanı sebebi iledir.” Gerçek böyle olmasına rağmen birçoğu söylenenleri anlamak, hakikati kavramak istemiyor.
(Nisa 78)Mustafa İslamoğlu Meali:
Nerede olursanız olur, ölüm gelip sizi bulur; yıldızlara yükselmiş bile olsanız." Güzel şeylerle karşılaştıklarında "Bu Allah katındandır!" derler, fakat bir kötülüğe uğradıklarında ise "Bu senin yüzündendir!" diye sitem ederler. De ki: "Hepsi Allah'tandır!" Fakat, bu adamlara ne oluyor ki sözü anlamamakta ısrar ediyorlar?
(Nisa 78)Osman Okur Meali:
Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa «Bu Allah'tan» derler; başlarına bir kötülük (zannettikleri savaş) gelince de «Bu senden» derler. «Hepsi Allah'tandır» de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!
(Nisa 78)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Her nerede olsanız, size ölüm yetişir, velev ki, tahkim edilmiş yüksek kuleler içinde bulunmuş olunuz. Ve eğer onlara bir güzellik dokunursa derler ki: «Bu Allah Teâlâ tarafındandır. Ve eğer onlara bir kötülük isabet ederse, bu senin tarafındandır derler.» De ki: «Hepsi de Allah Teâlâ tarafındandır. Artık o tâifeye ne oluyor ki, söz anlamaya yanaşmıyorlar.»
(Nisa 78)Ömer Öngüt Meali:
Nerede olursanız olun, sarp ve sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik erişirse: “Bu Allah'tandır. ” derler, başlarına bir kötülük gelince de: “Bu senin yüzündendir. ” derler. De ki: “Hepsi Allah'tandır. ” Bu gürûha ne oluyor ki hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar!
(Nisa 78)Ömer Sevinçgül Meali:
Nerede olursanız olun, yüksek kalelerin içinde bile olsanız, ölüm gelir sizi bulur. Onlara bir iyilik gelirse, “Allah’tan” derler Bir kötülük erişirse, “Senin yüzünden” derler. “Hepsi Allah katındandır” de. Ne oluyor bunlara da hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar!
(Nisa 78)Sadık Türkmen Meali:
Nerede olursanız olun; sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size ulaşacaktır. ONLARA bir iyilik gelirse; “Bu Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse; “Bu senin yüzündendir” derler. (Ey Muhammed!) De ki: “Bütün hareketler/eylemler; insanların niyet etmesinden sonra, Allah’ın iznine bağlıdır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamak istemiyorlar!
(Nisa 78)Seyyid Kutub Meali:
Nerede olursanız olun, surlarla tahkim edilmiş kalelerin içinde bile olsanız, ölüm sizi bulur. Eğer onlar bir iyilikle karşılaşırlarsa 'bu Allah'tandır' derler, ama başlarına bir kötülük gelirse 'bu senin yüzündendir' derler. Onlara de ki; "Hepsi Allah'tandır." Niye bu adamlar kendilerine söylenen sözü anlamaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Suat Yıldırım Meali:
"Nerede bulunursanız bulunun: Sağlam, yüksek kulelerde, (hatta eflake ser çeken) gökteki yıldız burçlarında bile olsanız, ölüm mutlaka size yetişir."Onlara bir iyilik ulaşınca "Bu, Allah'tandır" derler. Bir fenalık gelince "Bu, senin yüzündendir" derler. De ki: "Hepsi de Allah tarafındandır." Fakat bu adamlara ne oluyor da, söz anlamaya bir türlü yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Süleyman Ateş Meali:
Nerede olsanız, sağlam kaleler içinde de bulunsanız yine ölüm sizi bulur. Onlara bir iyilik erişirse: "Bu, Allah tarafındandır" derler. Onlara bir kötülük erişirse: "Bu, senin yüzündendir" derler. De ki: "Hepsi Allah tarafındandır". Bu topluma ne oluyor ki hemen hiç söz anlamıyorlar?
(Nisa 78)Süleymaniye Vakfı Meali:
Nerede olursanız olun, ölüm sizi yakalayacaktır; isterse sağlam kaleler içinde olun. Onlara bir iyilik gelse "Bu Allah'tandır[1]" derler. Bir kötülük gelse "Bu da sendendir" derler. De ki "Herşey Allah'tandır." Bu topluluğa ne oluyor ki hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar[2]?
1) Bakara 2/216- Savaş size farz kılındı. O size itici gelir. Size itici gelen bir şey sizin için hayırlı olabilir. Hoşunuza giden bir şey de sizin için şerli olabilir. Onu Allah bilir, siz bilmezsiniz.
2)Bkz. Nisa 4/79, Ali İmran 3/154 ve Ali İmran 3/186, Şura 42/30, Mülk 67/2, Ankebut 29/2-3, Muhammed 47/31, Bakara 2/214
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde bile olsanız, ölümden kurtulamazsınız. Bir nimete kavuştuklarında: "Bu, Allah katındandır" derler. Bir kötülüğe uğradıklarında ise: "Bu, senin yüzündendir" derler. De ki: "Hepsi Allah katındandır." Bunlar neden sözü anlamaya yanaşmıyorlar?
(Nisa 78)Şaban Piriş Meali:
Her nerede olsanız ölüm size yetişir, isterseniz sapasağlam şatolarda olun. Onlara bir iyilik dokunsa: - Bu, Allah'tandır, derler. Onlara bir kötülük dokunsa - Bu, sendendir, derler. De ki: - Hepsi Allah'tandır. Bu topluluğa ne oluyor ki neredeyse hiç söz anlamıyorlar?
(Nisa 78)Talat Koçyiğit Meali:
Nerede olursanız olun, hatta tahkîm edilmiş kalelerde olsanız bile, ölüm, yine de size erişir. Eğer onlara bir iyilik isabet ederse, "bu Allah'tandır" derler. Eğer bir kötülük isabet ederse "bu da sendendir" derler. (Ey Muhammed) Onlara de ki: "Hepsi de Allah'tandır". Bu kavme ne oluyor ki, hiç söz anlamıyorlar.
(Nisa 78)Tefhimul Kuran Meali:
Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: «Bu Allah'tandır» derler; onlara bir kötülük dokunsa: «Bu sendendir» derler. De ki: «Tümü Allah'tandır.» Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü anlamağa çalışmıyorlar?
(Nisa 78)Ümit Şimşek Meali:
Nerede olsanız ölüm size yetişir—isterseniz yüksek kulelerde veya semânın burçlarında olun! Onlara bir iyilik eriştiği zaman, “Bu Allah katından” derler. Başlarına bir kötülük geldiğinde ise, “Bu sendendir” deyiverirler. De ki: Hepsi Allah katındandır. Bunlara da ne oluyor ki sözden anlamıyorlar?
(Nisa 78)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalayacaktır. Titizlikle korunan muhteşem kulelerde olsanız bile. Onlara bir iyilik isabet ettiğinde, "Bu, Allah katındandır!" derler. Ama kendilerine bir kötülük dokunduğunda, "Bu senin yüzündendir." derler. De ki: "Hepsi, Allah katındandır." Şu topluluğa ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!
(Nisa 78)