98. Beyyine Suresi / 4.ayet
Beyyine 4 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve ancak kendilerine apaçık kesin bir delil geldikten sonradır ki aykırılığa düştüler, kendilerine kitap verilmiş olanlar.
(Beyyine 4)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Kitap Ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra (Allah’ın ayetlerini yanlış yorumlama ve yozlaştırma çabalarından ve kıskançlık damarlarından dolayı) fırkalara ayrılmışlardır.
(Beyyine 4)Abdullah Parlıyan Meali:
Bize de kitap verildi diyenler, ancak kendilerine açık ve kesin delil geldikten sonra, inanç birlikteliklerini bozdular.
(Beyyine 4)Adem Uğur Meali:
Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Ahmet Hulusi Meali:
Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine o beyyine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Ahmet Tekin Meali:
İşte bundan sonra, müjdelenen peygamberin, kendi içlerinden görevlendirilmeyip, âdil önder Muhammed'in hak delil Kuran ile tebliğe başlamasından sonra, kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlar ihtilâf çıkardılar, ayrı baş çektiler, düşman oldular.*
(Beyyine 4)Ahmet Varol Meali
Kendilerine kitap verilenler, ancak onlara apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Ali Bulaç Meali:
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
(Beyyine 4)Ali Fikri Yavuz Meali:
Böyle iken, kendilerine kitab verilenler, ancak kendilerine o hüccet (Peygamber, yahud Kur'an) geldikten sonra tefrikaya düştüler. (Kimi peygambere iman etti, kimi inkâr etti, kimi de şübhe içinde bocaladı durdu.)
(Beyyine 4)Ali Rıza Sefa Meali:
Oysa kitap verilenler, kendilerine Açık Kanıt geldikten sonra ayrılığa sürüklendiler.
(Beyyine 4)Ali Ünal Meali:
Ehl–i Kitap mensupları, kendi aralarında da kendilerine gerçeğin kesin delili geldikten sonra tefrikaya düştüler.
(Beyyine 4)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ve ehl-i kitap, ancak kesin delil ve hüccet onlara geldikten sonra ihtilafa girdiler, dağıldılar.
(Beyyine 4)Bayraktar Bayraklı Meali:
Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine o açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Bekir Sadak Meali:
Ama, kendilerine kitap verilenler, onlara apacik belge geldikten sonra ayriliga dustuler.
(Beyyine 4)Besim Atalay Meali:
Kitaplılarsa, kendilerine ancak, tanık geldikten sonra, bölük bölük oldular
(Beyyine 4)Celal Yıldırım Meali:
Kitap (Tevrat ve İncil) verilenler ise, kendilerine ancak bu açık kesin delil geldikten sonra bölünüp ayrıldılar.
(Beyyine 4)Cemal Külünkoğlu Meali:
Kendilerine kitap verilenler, ancak onlara apaçık delil (Kur'an ve Peygamber) geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Diyanet İşleri Eski Meali:
Ama, kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Diyanet Vakfı Meali:
Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Edip Yüksel Meali:
Gerçek şu ki, kendilerine kitap verilmiş olanlar, ancak onlara açık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Elmalılı Orjinal Meali:
Böyle iken o kitab verilmiş olanlar ancak geldikten sonra ayrıldılar kendilerine o beyyine
(Beyyine 4)Elmalılı Yeni Meali:
Böyle iken o kitap verilmiş olanlar ancak, kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Erhan Aktaş Meali:
Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine[1] geldikten sonra ayrılığa düştüler.[2]
1)Gerçeği apaçık, açıklayıcı olan bilgi.
2)Hakk'ı kabul etmeye yanaşmadılar.
Gültekin Onan Meali:
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
(Beyyine 4)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve o, Kitap verilen kişiler, ancak kendilerine açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Kendilerine Kitap verilenler, ancak onlara apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Harun Yıldırım Meali:
Ama kendilerine kitap verilenler, ancak apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Hasan Basri Çantay:
Böyle iken kitab verilmiş olan bunlar, ayrılmadı (lar, ayrılmadılar) da ancak kendilerine o apaşikar hüccet geldikden sonra (ayrıldılar).
(Beyyine 4)Hayrat Neşriyat Meali:
Böyleyken o kitab verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştü.
(Beyyine 4)Hubeyb Öndeş Meali: /
Kendilerine kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine (o) açık kanıtın gelmesinden sonra gruplaştılar.
(Beyyine 4)Hüseyin Atay Meali:
4-5 Ancak, kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık bir belge geldikten sonra ayrılığa düştüler. Oysa onlar doğruya yönelerek, bağlılığı yalnız Allah'a öz kılıp Ona kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din budur.
(Beyyine 4)İbni Kesir Meali:
Ama kitab verilmiş olanlar, kendilerine apaçık huccetler geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)İlyas Yorulmaz Meali:
Ehli kitaptan olanlar, kendilerine gelen beyyinelerden (açıklayıcı ayetlerden) sonra ayrılıklara düştüler.
(Beyyine 4)İskender Ali Mihr Meali:
Ve kitap ehli olanlar, (onlara beyyine gelmesinden önce) tefrikaya düşmediler (fırkalara ayrılmadılar). Ancak kendilerine beyyineler geldikten sonra (tefrikaya düştüler).
(Beyyine 4)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Kendilerine kitap verilenler onlara bu açıklayıcı belge geldikten sonradır ki bölük bölük oldular.
(Beyyine 4)Kadri Çelik Meali:
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
(Beyyine 4)Mahmut Kısa Meali:
Ama ne var ki, kendilerine kutsal Kitap emânet edilmiş olan ve Son Peygamber zuhûr eder etmez ona iman edeceklerini öne süren Yahudi ve Hıristiyanlar, asıl kendilerine bu apaçık delil geldikten sonra —Tevrat ve İncil’in müjdelediği Son Elçiyi inkâr ederek— inanç birlikteliklerini bozup hak dinde ayrılık çıkardılar.
(Beyyine 4)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
İhtilaf yoktu ehl-i kitapta, ta ki; kesin delil onlara geldi. Ne olduysa işte ondan sonra, ayrılıklar baş gösterdi.
(Beyyine 4)Mehmet Türk Meali:
Hattâ kitap ehli, kendilerine bu apaçık delil geldikten sonra, (kendi aralarında bile) ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Muhammed Celal Şems Meali:
Kendilerine Kitap verilenler, ancak onlara açık bir delil (olarak Peygamber) geldikten sonra, çeşitli hiziplere bölündüler.
(Beyyine 4)Muhammed Esed Meali:
Ama kendilerine daha önce vahiy verilenler, hakikatin böyle bir kanıtı geldikten sonra (inanç) birlikteliklerini bozdular.
(Beyyine 4)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Kendilerine kitap verilenler, ancak onlara o apaçık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Mustafa Çavdar Meali:
Önceki vahiylere mazhar olanlar, durdular durdular da kendilerine hakikatin apaçık belgeleri Kuran geldikten sonra ayrılığa düştüler. (Beyyine 4)Mustafa Çevik Meali:
1-5 Kitap ehlinden olan ve olmayan kâfirlerle müşrikler, kendilerine Peygamber ve Kur’an ile gerçekler bildirilip de hakikate davet edilinceye kadar aralarında ayrılığa düşmeden bir arada yaşadılar. Onlara bu davet ulaşmadan haklarında karar verilecek değildi. Peygamber onlara bir rehber olarak Allah’ın âyetlerinden oluşan o tertemiz sahifelerdeki daveti okuyunca kitap ehlinden olduklarını söyleyenler, Peygamber’i kendi kavimlerinden olmaması sebebi ile reddedip, Peygamber ve ona iman edenlerle ayrılığa düştüler. Oysa Allah, Peygamber’i ve kitabı, insanları Allah’ın emri olan namaz ve zekâtla birlikte Allah’a kulluğu tebliğ etsinler diye göndermiştir. İşte gerçek din de budur. Kulları üzerinde din (nizam) belirleme hakkı yalnızca Allah’a aittir.
(Beyyine 4)Mustafa İslamoğlu Meali:
Ama önceki vahiylerin mensupları durdular durdular da, kendilerine hakikatin apaçık belgeleri geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Osman Okur Meali:
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
(Beyyine 4)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Halbuki, kitap verilmiş olanlar; ayrılmış olmadılar, kendilerine o hüccet geldikten sonra tefrikaya düştüler.
(Beyyine 4)Ömer Öngüt Meali:
Kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Ömer Sevinçgül Meali:
Daha önce kitap verilen kimseler, kendilerine ilim geldikten sonra bölündüler.
(Beyyine 4)Sadık Türkmen Meali:
KENDİLERİNE kitap verilenler; kendilerine o apaçık delil geldikten sonra, ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Seyyid Kutub Meali:
Ama, kendilerine kitab verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Suat Yıldırım Meali:
Ehl-i kitap mensupları, o kesin delil gelinceye kadar bu konuda ihtilaf etmemişlerdi.
(Beyyine 4)Süleyman Ateş Meali:
Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Süleymaniye Vakfı Meali:
Kendilerine kitap verilenler, kendilerine o beyyine (elçi) gelinceye kadar bölünüp parçalanmaz[1].
1)"İnsanlar tek bir topluluktu; Allah onlara, müjde veren ve uyarıda bulunan nebiler gönderdi. Onlarla birlikte gerçeği içeren kitap da indirdi ki, ayrılığa düştükleri konularda insanlar arasında hakemlik yapsın. Kitapta ayrılığa düşenler kendilerine Kitap verilenlerden başkası olmadı. O açık belgeler geldikten sonra birbirlerinin haklarına göz diktikleri için böyle oldu. Sonra Allah inanmış olanları, anlaşamadıkları konuda, kendi izniyle doğruya ulaştırdı. Allah düzenine uyanı doğruya yöneltir." (Bakara 2/213).
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Kitap Ehli, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Şaban Piriş Meali:
Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ayrılığa düştüler.
(Beyyine 4)Talat Koçyiğit Meali:
Fakat kendilerine kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düşmüşlerdir.
(Beyyine 4)Tefhimul Kuran Meali:
Kitap ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
(Beyyine 4)Ümit Şimşek Meali:
Ama kendilerine kitap verilenler, onlara delil geldikten sonra anlaşmazlığa düştüler.
(Beyyine 4)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler.
(Beyyine 4)